@ecrindiyebiriste
|
Yine her zamanki gibi boyun ağrısıyla uyandım niye mi?Çünkü dün akşam deli gibi bugünkü davaya hazırlandım artık canımdan çok onu düşünüyorum.Bu davayla beraber birkaç davaya daha bakıp Türkiye'ye geçicem.
Benim annem İspanyol babam ise Türkiye/Mardinli ama biz ailecek Ispanya da yaşıyorduk,bide benim gıcık mı gıcık ama baya bir yakışıklı abim var biz 4 kişi olarak Ispanyada yaşıyorduk.Ta ki annem trafik kazasında kaybedene kadar.Ben ortaokul son sınıf öğrencisi iken annemi trafik kazasında kaybettim.Annem öldükten sonra babam ve Merih yani abim ve en geri Türkiye'ye döndük.
Orada yaklaşık 7 sene kaldıktan sonra bir hata yüzünden İspanya ya döndüm.
Ben burada kalmak istememden dolayı beni anneannemin yanına bıraktılar.Ben üniversite son sınıf öğrencisi iken de anneannemi kaybettim.Ama yine de Türkiye'ye dönmek istemedim abim ve babam çok ısrar etselerde onları ikna edip sadece telefonla konuşuyorum.Onlarla neredeyse hergün yaklaşık bir saat telefonla konuşur dedikodu yaparız.
Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim.Buz gibi bir soğuk suyla elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.Gardropun başına geçip siyah geniş kot pantolon giydim üstüne de beyaz gömlek yiyip New balance ayakkabılarımı alıp mutfağa geçtim.
Hemen kendime soğuk kahve yapıp içtim.Evet bütün Dünya gibi benim de kahvaltım soğuk kahve.İçeceğimi içip evden çıktım.Evden çıkıp garaja indim.Arabama binip adliyenin yolunu tuttum.Yolu yaraladığı zaman yardımcım yani Bella'nın beni aradığını gördüm.
-Efendim Bella"dedim
-Defne hanım çok kötü bir şey oldu."dedi Jessica İspanyolca bir şekilde.
-Ne oldu Bella çabuk söyle,yoksa davayla alakalı bir sorun mu var?
-Evet Defne hanım bugün büroya hırsız girmiş."Bella'nın söylediği şeyle arabayı sağa çekip hızlıca arabadan indim.
-Ne demek hırsız girmiş inşallah deliller yerindedir yoksa sizi mahvederim.
-Defne Hanım delilleri de çalmışlar,kamera kayıtlarında da en ufak bir iz yok.
-Hay ben böyle işin içine s*****m." diyerek arabanın kapısını yumruklamaya başladım.Bir süre sonra elim acımaya başladı ama benim hiçbiriyle umrumda bile değil çünkü ben bu davaya 3 aydan fazladır çalışıyorum gecem gündüzüm bir oldu sırf bu dava yüzünden.Uyumadığım geceler 10 bardak kahve içtiğim geceler oldu.İnce ince ondan bundan delil topladım.Bir süre sonra elimin acısından vurmayı bıraktım.
Elime baktığımda oluk oluk kan akıyordu.Yerimde duramaz hale geldiğim için soluğu hastanede aldım.Oldum olası nefret ederim hastanelerden .Hastaneye geldiğimde elimi sardırıp hemen oradan çıktım.Ben şimdi nereye gidicem?Eğer ben büroya gidersem o heriflerin ağzına ******* Onun için en iyisi kendime bir tatil yaptırmak onun için tota belli.
BEKLE BENI MARDIN Defne Yaman GELIYOR... 6 SAAT SONRA... Allahım yeri öpücem şimdi tam 6 saattir uçaktayım.Şimdi nerede miyim Mardin.Babamlara sürpriz olacak biraz ama olsun sonuçta biricik kızlarıyım di mı?Buraya gelirken tek valiz aldım inşallah yeter yoksa kıyafetsiz kalırım...
Taksiye binip dedemlerin evini tarif ettim.Yaklaşık 23 dakika sonra konağa varmıştık.Taksiciye parayı ödeyip taksiden indim.Konağın içinden ses geliyordu önünde de arabalar vardı.
Aha Defno sen de tam zamanını buldun gelecek ne vardı kimse yokken gelsen.
Sus Şaziye sus zaten sinirliyim.
Okeyto Defo sustum,ee sen böyle bekleyecek misin avel avel.
Sus kız tamam çalıyorum...
Zilin kapısını çalıp beklemeye başladım.Kapıyı 20 li yaşlarda çıtı piti bir kız açtı ben Bü kızı daha önce hiç görmedim galiba yeni çalışanlardan biri.
-Buyrun kime bakmıştınız?
-Ben Defne Yaman,Mahir Yamanın kızıyım"dedim kapıdaki genç kıza.
-Pardon hanımım ben tanıyamadım kusura kalmayanız."dedi telaşla.
-Yok yok birşel olmaz.
-Buyrun hanımım siz böyle geçin"diyerek yol açtı bana.
Kapının avlusunda içeri girdiğimde avluda birsürü insan masada yemek yiyordu kimse ben fark etmedi bende bağırarak
-Olaa Yaman ailesi biricik Defnoşunuz geldi."dedim.Benim bağırmamla sofraları bütün gözler bana döndü herkes şok tabii ,abim şokunu etkisinden çıkıp ayağa kalktı.
-Defne "dedi ve koşarak bana gelip sarıldı.
-Özlemişim Sıstersimi.
-Bende biricik Meloşumu."abim kendisine Meloş denilmesinden nefret eder.Bu yüzden kaç yaşında olursa olsun aynı kelimeleri kurar İspanyolca bir şekilde.
-Babaaa,şu gıcık kızına birşey söyle. Babam o anda yeni kendine gelmiş olacak ki hemen gelip sıkıca sarıldı,yada kemiklerimi kırdı kelimesi daha uygun olacak bu şekilde.
-Babamm belki kemiklerim bana lazım olur bıraksaydın keşke ya.
Babam hemen ben den ayrılıp kafama bir öpücük kondurdu. Beraber babamın yanına geçip masaya oturduk bütün gözler bizdeydi.Sahi bunlar kim?
-Senı hangi rüzgar attı buraya?
-İspanya ruzgarlari babacim.
-Ha bu arada siz tanışmadınız bunlar abinin nişanlısı Sena'nın ailesi bugün beraber bir yemek yiyelim dedik.
-Ne, ben bunu neden daha yeni öğreniyorum acaba ne zaman söylemeyi düşünüyordunuz acaba?
-Söylicektik abicim,hemen kızma sende.
-Neyse artık olan oldu,Çardağa geçelim hem tanışmış da olursunuz. Herkes ayaklandığı sırada ben de ayaklanıp babamı takip ettim.
Çardağa oturduk ama kimsenin ağzını bıçak açmıyor en sonunda babam bu sessizliği bitirip konuşmaya başladı;
-Defne bu Sena abinin nişanlısı,daha geçen hafta nişanlandılar 2 ay sonra düğünler var."dedi babam çok güzel ve naif biriydi bu kız ben sert ve maymun abime nasıl aşık olmuş acaba.
Abim işi gereği çok ciddi ve serttir ama bana sağ olsun daha serttir.Dermişim
-Yaa memnun oldum,ve çok sevindim sizin adınıza.
-Teşekkürler canım.
-Bu Senanın babası Murat.Bu Senanın annesi Aylin.Bu da Senanın kardeşi o da matematik öğretmeni adı Sarp."diyerek abimin yanındaki şahısı göstererek.
Harbi bu çocuk çok yakışıklı Defoo kaçırma bence parmağı da yüzük de yok.
Sus Şaziye sus çok konuşma
Off sustum be zevksiz bekar kız kurusu.
-Hepinizle tanıştığıma memnun oldum tekrardan.Size de tekrardan hayırlı olsun.Allah tamamınızı erdirsin inşallah.
-Amin Defnecim amin darısı tüüüm bekarlar başına."diyerek abimin yanındaki şahsa bakarak.
-Neyse onu bunu boşver de sen niye geldin sen gelmezdin ne oldu da Türkiye'ye gelme gereği duydun.Çıkar ağzındaki baklayı."dedi abim sanki bişey olduğunu anlamış gibi.Ama ben ağzımı açamadan Sena abla başka bir soru sordu.
-Nasıl yani Defne sen Türkiye de yaşamıyor muydun?
-Yok aşkım,Defne İspanya'da yaşıyor.
-Yaa hımm.
-Aslında var bişeyler ama çok emin değilim. Dedim ve babama bakarak devam ettim; -Baba senle birazcık konuşalım mı yukarıda?
-Tamam kızım,Murat biz bi konuşalım siz rahatınıza bakın.
-Tamam sorun olmaz ya siz konuşun biz de biraz damadımla tavla atarız.
-Tamam,o zaman hadi gel arka bahçeye gidelim.
Babam ayaklanıp arka bahçeye doğru yürümeye başlayınca ben de onu takip ettim.Arka bahçeye gidip 4lü masadan sandalye çekip oturduk.
-Ee konuşacak misin artık Defne.
-Baba ben artık Ispanya da yaşamak istemiyorum burada çalışmak istiyorum,burada Cumhuriyet savcısı olarak çalışıcam.
-Defne'm sen neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilecek kapasitede bir insansın.Sen nasıl uygun görürsen istediğini yapabilirsin.
-Teşekkürler baba,bana destek olduğun için. Bu hayatta bana en çok destek veren babamı annem çok disiplinli biriydi asla dans etmeme izin vermezdi,ama babam harcamanın benle dans kursuna gelir benle provalar yapardı.
Bunu hatırlayınca gözlerim dolu dolu oldu.Ağlamamı durduramadım
-Baba hatırlıyor musun bir kere dans ederken annemin vazosunu kırmıştık,sonra da o vazoyu yapıştırabılmek için de annemin çalışma odasına gizli gizli girip yapıştırıcı almıştık.
-Hıı sonra da yapıştırıp yerine koymuştuk,annen eline aldığı an paramparça olmuştu.
Ağlamam şiddetlendi sırada babam kendine doğru çekti beni. Saçlarımı okşamaya başladı.
-Ağlama Defnem hem annen de seni ağlarken görmek istemezdi,ağlama. Babamın söyledikleri ile ağlamamı biraz daha hafiflettiği ve gözyaşlarımı sildim.
-Hadi içeride dünürlerin bekliyor.Hem ben hala size kızgınım.
-Defne bir anda oldu herşey.Ha bir de yüzün kıpkırmızı oldu tıpkı küçükken olduğu gibi .
-Huyum kurusun ya. Güldüğümüz sırada Çardağa varmıstık bile.
-Ne oldu Defne yini yüzün kıpkırmızı olmuş,ağladın mı sen?
-Yok abi birşey olmadı.
-Hadi inanayım bari.
-Bence de inan.
Telefonumu elime alıp tayin talebimi gerçekleştirdim.
-Baba halamlar nerede?
-Onlar buğranın rütbe töreni var oraya gittiler.
-Hıı vay be aileye bir üsteğmen geliyor ha.
-Yaa aynen öyle.
Ayağı kalkıp Sena ablaya döndüm -Sena abla biz bir kahve yapalım beraber,haydi.
-Müstakbel nişanlısı yorma ha. Dedi abim arkamızdan.
-Yormam ben senin müstakbel nişanlısı. Diyerek mutfağa girdik.Mutfağa girdiğimiz de başsavcıyı aramam gerektiğini hatırlayıp telefonumu açıp başsavcıyı aradım 2.çalışta açtı.
-Buenas noches mi fiscal jefe.
-Buenas noches mi fiscal.
-Fiscal jefe,regrèse a Turquía y de spora en adelante viviré allí.
-Oh,me alegro por usted,fiscal.
-Gracias fiscal, de hecho lo lame por ota cosa.enviar mis cosas aqui.
-Ok fiscal no vemos. Diyerek telefonu kapattım.Ve Sena ablaya döndüm sırtımı tezgaha yasladım.
-Senin var mı sevgilin,veya sevdiğin Sena abla bunu dediğinde aklıma yine o aptal herif geldi. GEÇMIS ZAMAN ⏱ DEFNE 20 YAŞINDA İKEN... -Defne ben yapamıyorum,ben senden ayrılmak istiyorum. Gülen yüzüm soldu,gülen gözlerim doldu...
-N-ne diyorsun sen Mert.
-Ne anladıysan o Defne,biz ayrı dünyaların insanımızın.Sen kendi yoluna bak ben kendi yoluma artık.
-Ben sana güvendim."diyerek ona tokat attım ve Cafeden çıktım ... ŞİMDIKI ZAMAN... -Defne,Defne sana diyorum.
-Hah Pardon ya dalmışım,sen ne diyordun?
-Sevgilin,ya da sevdiğin var mı?
-Yok ikisi de işim olmaz benim.
-Deme öyle görümceciğim bir anda oluyor herşey.
-Bilmez miyim? ... |
0% |