Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Timle Kutlama

@ecrinkbra8

Köyün yakınlarınına geldiğimizde çocuklarının kayıp olan anneler köyün girişinde toplanmışlardı. Aralarından biri başını kaldırdığından bizim geldiğimizi ve ellerimizdeki çocukları görünce ayaklandı. Diğer kadınlar da kadının baktığı yere baktığında onlar da ayağa kalktı.

İlk kadın yanımıza doğru geldi. Eğilip kollarını iki yana açtı. Batunun yanında ki çocuk annesine koşturmaya başladı. Birbirine kocaman sarıldı. Bazı annelerin eli ayağı tutmazken çoğu bize teşekkür ediyordu hem de sayısızca.

Ben helikopterin gelmesi için telsizi çıkarmıştım ki kurtardığımız çocuklardan birinin annesi yanıma geldi. ''Asker hanım siz benim ve bizim köyün evlatlarını kurtardınız sizi ağırlamak isterim'' ben lafa atlayacakken Alpay '' Üzgünüm ama kalamayız'' Kadın bir süre düşündü. '' O zaman size yemek ikram edelim.''

Kafamı iki yanıma salladım. ''Bizim de bekleyen ailemiz var. Yine de teklif için teşekkürler'' Arkamı döndüğümde Alpay doğru yaptığımı düşünerek kafasını sallıyordu. Telsizi kullanarak helikopterin gelmesini istedim. Timi de toplayıp helikopterin geleceğe yere gittik.

Biz havada giderken onlar bir konu hakkında konuşuyordu ama ben bir şey anlamadığımdan kaşlarım çatıktı. Oğuz beni gördüğünde '' Komutanım bir şey mi oldu? Kaşlarınız hep çatık da.'' Ona sert bir şekilde cevap verdim. '' Anlamadığım bir konu da ondan'' Oğuz'un ağzı 'hee' şeklini alırken ben dışarı çevirdim gözlerimi. Karargahın binası uzaktan görünmeye başladı. Time dönüp '' Gevezeliği kesin, neredeyse geldik.

Pilot inişe geçtiğimizi söyledi. Biz yerimizde dikleşip inmeyi bekledik. Helikopter yere inince hepimiz teker teker inip ünvan sırasına göre dizildik, elimiz anlımızda ve konuşmaya başladım. '' Bir kıdemli yüzbaşı, bir yüzbaşı, iki Üsteğmen, üç asteğmen, bir teğmen. Görev başarıyla tamamlandı.'' Albay '' Rahat asker odalarınıza geçebilirsiniz.'' deyip odasına gitti.

Ben odama doğru ilerledim. İlk duşa girip kirden arındım. Sonra masa başına oturup durum raporunu yazdım. Kısa bir görev olduğu için pek yorulmamıştım. Rapor neredeyse bitecekken odanın kapısı pat diye açıldı. Gelen kişi Yiğit'ti tekmil verdi. Yiğit öne birkaç adım atıp ''Komutanım baba oluyorum. Sonunda tedavi işe yaramış ''

Tam olarak bilmesm de gelirken bundan bahsediyorlardı. Yanına adımlayıp '' Hayırlısıyla kucağına al abi'' deyip sarıldım. O da belimi pat patlayınca çekildim. '' Komutanım ilk size söylemek istedim. Şimdi diğerlerine söylemeye gideyim mi komutanım'' '' Git tabi aslanım '' Kapıdan çıktığında ilk bana söylenmesinden içime bilmediğim bir his doldu.

Yarım kalan raporu da bitirip Albayın yanına çıktım. Kapıyı çaldım. '' gel'' sesini duyunca girdim. İçeride Yüzbaşı da burdaydı. Geri albaya dönüp '' Kıdemli Yüzbaşı Aypare Çelik Urfa, Emredin Komutanım '' '' Rahat'' diye ses geldi. Yüzbaşı da tekmil verince bende ona rahat olmasını söyledim. Elimdeki raporu albaya uzattım.

Raporu incelediğinde albay '' sizin time 3 günlük rapor yazıyorum. Şimdilik çıkabilirsin'' dedi. Ben de kafamla selamlayıp çıktım. Odadan çıkıp merdivenlere doğru giderken yüzbaşı odadan çıkmıştı. Bana seslenince yerimde durdum ve arkamı döndüm. '' Komutanım sizinle konuşabilir miyim?'' dediğinde biraz şüpelendiğim için kaşlarım biraz çatıldı. '' Yanlış anlamayın kız kardeşimin doğum günü yaklaşıyor. Siz kadınlar hediyelerden anlarsınız diye '' Tek kaşım kalkarken '' Ahsen'de vardı ona nşye sormadınız.'' Hemen cevapladı '' onu bulana kada gün biter sizi bulmuşken sorayım dedi.''

Bana mantıklı geldi ne de olsa Ahsen yerinde durmayan bir kızdı. Tavşan gibi bir baktın orada bir baktın burada. Kabul ettiğimde eliyle yolu gösterdi. Kapısına gelince içeri girdim. Ardından yüzbaşı da girdi. '' Sence kız kardeşime ne alabilirim '' Tam bir şey düşünmeye başlayacakken '' Kızın fotoğrafı var mı? '' diye soru sordum. Kafasını sallayıp elini telefona attı. İki dakika sonra karşımda Alpay'a benzeyen çok güzel bir kız çıktı.

'' Adı ne? '' '' Hilal '' Kafamı aşağı yukarı salladım. '' Adı gibi bir kolye alabilirsin aslında ama gümüş olsun '' Alpay dediklerimi pek anlamamış gibi gözüküyordu. '' Sen baksan olur mu ben anlamadım da'' Ben de telefonu çıkarıp sandalyeye oturdum. '' İnternete gümüş hilal kolye yaz sen de bak'' Kafasına yatmış gibi telefona onu yazdı. Bir uygulama açınca ben de farklı açtım.

İki dakika geçmeden önündeki telefonu bana tutuyordu. Ben de ya çok büyük diyor yada hoşuma pek gitmiyordu. En son bir tane daha gösterdiğinde boyutu da yapısı da fotoğrafta hoş gözüküyordu. '' İşte bu olur Yüzbaşı'' O da bana bakıp '''Sence sever mi?'' ''Takı seviyorsa kesinlikle evet '' Artık evime gitmek için ayaklandım. aklıma bir fikir daha gelince '' Kardeşin hangi çiçeği seviyorsa ondan al. Eğer bilmiyorsan gül al neredeyse her kadın sever ''

Çıkmak için kapıyı araladım ki karşımda Efken vardı. '' oo bölmedim umarım'' Kaşım çatıldı ''neyi'' Alpay boğazını temizledi. '' Bu arada komutanım Yiğit'in baba olduğundan ve sizin time katılmanızın şerefine yarın toplanmayı düşünüyoruz. Mekanın konumunu gruptan atarım.'' ''Olur da grup?'' Aydınlanmış gibi '' Aaa komutanım siz o grupta yoksunuz numaranızı verin ben sizi ekleyeyim'' Kafamı sallayıp numaramı verdim. Artık burada işim bittiği için odadan çıktım.

Kendi odama gelip eşyalarımı alıp arabama atladım. Eve vardığımda ton balıklı salata ve mercimek çorbası yaptım. Yaparken Eylül'ü aramıştım. Göreve gittiğimden konuşamamıştık. Detaylıca hepsini yemek yaparken anlattım. O da beni pür dikkat dinlemişti. Yemeğimi yerken telefon sürekli bildirim geliyordu. Bu galiba Efken'in bahsettiği gruptu.

Doyduğum için telefonu elime alıp mesajları okumaya başladım.

Duman Timi

0532: Komutanım gruba hoş geldiniz.

0553: Efken uzatma da at kardeşim konumu

Efken: konum*

0543: Konu yüzbaşım olunca nasıl da göt korkusu oluşuyor

Efken: Kes lan Halil

Yüzbaşı: Boş yapmayın

0542: Size ciddi sabır diliyorum komutanım. ben Ahsen

Konuşmalar böyle devam ediyordu. Yorulduğumu fark edince telefonu mu şarza takıp kendimi uykuya attım.

💣

Sabahtan beri bir şey yapmamış sadece Eylül ile beraber evimde oturmuştuk şimdi ise akşam ki kutlamaya hazırlanıyorum. Saçım dalgalı olduğu için şekil vermeye gerk yoktu. Askeriyede saçım bağlı gezerken ilk defa beni saçım salıkken göreceklerdi. Altıma kot tulum ustume beyaz tişört giydim. Ayakkabı olarak ta spor giydim çünkü topuklular hiç de rahat değildi.

Araba atlayıp konumu açtım. Lojmana yakın bir yer seçmişlerdi. 15 dakikalık yol vardı. Arabamı hızlı kullandığımdan 15 dakikadan daha az zamanda gelmiştim. İçeride sadece Alpay eksikti ki o da benden 4 dakika sonra geldi. Hep birlikte yemek masasına oturduk. Yemekler gelirken acıktığımı daha net şekilde anlıyordum. Yemekler yenirken herkes sessizdi. Asıl parti akşam başlayacaktı.

💣

Nasıldı

Bölümün part 2si olduğu için.yarıda kesmiş gibi oldum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%