
Hepinize tekrardan merhaba arkadaşlar öncelikle şunu tekrar etmek isterim ki bölümlerin uzunlukları atılacakları saat atılacakları dün belli değil. önümde LGS adındaki büyük bir sınav var ve ailem Maalesef bu tür şeylere önem vermez çok fazla yazamayacağımı söylemek isterim.
İyi okumalar dilerim sevgili okuyucum...
***
2 ay sonra
yazar anlatımı ile
Asker, elindeki dosyalarla kapının önüne geldi ve kapıyı çaldı.
“gir!” asker kapıyı açarak tekmil verdi “binbaşı Mert Karasu Çanakkale Emret komutanım!”
Albay kafasını masasındaki dosyalardan kaldırıp karşısındaki askere baktı.
“ne oldu asker?” “istediğiniz dosyaları getirdim komutanım.” Diyip hızla elindekileri albayın masasına koydu. Albay askere, “hepsi bu mu?” diye sordu. Asker ise “evet komutanım istediğiniz bütün askerlerin dosyaları burada.”
“o zaman başlayalım mı asker?”
“başlayalım komutanım.”
“Adı Zafer Öztaş, 37 yaşında, yüzbaşı. Evli 4 yaşında bir kızı ve 10 yaşında bir oğlu var. Ağır silah uzmanı ayrıca birçok ta başarısı var.”
Asker albayın bir şey demeyeceğini bildiği için devam etti. “adı ali sonak, 35 yaşında, kıdemli üsteğmen, evli 2 yaşında bir kızı var. Sıhhiyeci. birçok kez üst rütbeli veya ast rütbeli yaralıları imkansıza yakın olmasına rağmen dağ başında kurtarmaya başarmış, başarılı bir sıhhiyeci.”
Asker derin bir nefes alarak devam etti.
“adı aybala Alabey, 33 yaşında, kıdemli yüzbaşı. Şuan bekar nişanlısı 3 yıl önce şehit olmuş. Keskin nişancı. Baya başarısı var adını dağlara iyi duyurmuş bir asker ve ikizi ile beraber çıkmadıkları bir görev yok. “
“adı Aybars alabey, 33 yaşında, kıdemli yüzbaşı. Şuan bekar onunda nişanlısı 3 yıl önce şehit olmuş. İstihbarat uzmanı. Onunda ikizi kadar başarısı var.”
“adı oğuz demircioğlu, 30 yaşında, kıdemli üsteğmen. Yeni evlenmiş. Çocuğu yok. Hafif silah uzmanı. Başarılı biri ama bazı cezaları da var komutanım.”
Asker devam edeceken albay sözünü kesti. “cezası çok veya ağır mı?”
Asker hızla cevapladı “hayır komutanım 1-2 tane cezası var onlarda hafif cezalar.”
“tamam devam et.”
“adı onur kıran. 29 yaşında, üsteğmen. Bekar. Bomba imha uzmanı. Bomba imha konusunda oldukça başarılı biriymiş, birçok kez imha edilmesi çok zor olan bombaları 5 dakika içinde imha etmiş.”
“adı oğuzhan göktaş. 27 yaşında, teğmen. Bekar. Harita uzmanı. Harita konusunda çok başarılı bir asker. Bilmediği veya görmediği dağ, mağara yokmuş.”
“son askerimizin adı Fırat gülen, 25 yaşında asteğmen. Bekar. Telsiz görevlisi. Onunda diğerleri kadar başarısı var komutanım.”
“tamamdır. Hepsi başarılı askerler, tam da istediğim gibi. binbaşı, söylediğin bütün askerleri en yakın süre içerisinde buraya gelmelerini sağla!”
Asker hızla başını sallayıp arkasını döndüğünde bir şey hatırlayıp tekrardan albaya döndü ve ona şunları söyledi “komutanım ikiz askerler şuan da gizli görevdeler onlara ne yapacağız ne zaman gelecekleri belli değil.”
Albay biraz düşündü ve dudaklarından şunlar döküldü “onu ben hallederim bana sadece ikizlerin dosyasını bırak.”
“emredersiniz komutanım!”
asker hızla elindeki iki dosyayı seçip albayın masasına koydu ve çıktı. Albay hızla ikizlerin dosyasını açıp hangi karargahta olduklarına baktı ve yapması gerekeni yaptı...
Aybala Alabey'den
Aybars’ın elindeki telsizden ses gelince hızla kafamı oraya çevirdim. “gece ikizleri?” albayın sesi gelince Aybars hızla cevapladı “emredin komutanım.” “gece ikizleri, göreviniz bitti. Alabildiğiniz kadar dosya alın ve orayı patlatıp çıkın.
Bulunduğunuz konumdan güneye doğru 4 km yürüyün helikopter sizi oradan alacak. Anlaşıldığı asker!”
“anlaşıldı komutanım!” telsizden ses kesildiği an ikimizde hızla ayağa kalktık. Odaya sakladığımız bütün dosyaları alıp hızla dışarı çıktık. Aybars sağa doğra giderken ben sola doğru gittim o bombaları döşeyecek ben ise dosyaları alacaktım.
Eskiden bu planı yaptığımız için sorun yoktu. Bütün odalara girip önemli dosyaları aldım ve en sonunda odaya geri döndüm. Döndüğümde içeride ikizim oturuyordu. Hızla yanına gidip “bütün dosyaları aldım artık gidebiliriz.” Dedim.
O pislik yerden çıktıktan sonra orayı patlatıp 4 km yürümüş ve sonunda helikopter sesinden doğru yere geldiğimizi anlamıştım. Helikoptere binip kafamı aybars’a yaslamış ve gözlerimi kapamıştım. Birinin beni dürtmesi ile uyanıp Aybars’a döndüm. Aybars ise “iniş yapıyoruz güzelim.” Deyince taşlar yerine oturmuştu.
Helikopter inince kapısını açıp hızla indik. Karşımızda sanırım 2 albay bir de binbaşı duruyordu. Hızla tekmil verdik. “kıdemli yüzbaşı Aybala Alabey bursa emret komutanım!” “kıdemli yüzbaşı Aybars Alabey bursa emret komutanım!”
Tanımadığımız albay “rahat.” Dediğinde rahata geçtik. “tekrardan hoş geldiniz ikizler gidip üstünüzü başınızı değiştirip gelin toplantı odasına.”
Tam konuşacak iken albay tekrar konuştu “30 dakikanız var hadi hadi!” “emredersiniz komutanım!” ikimizde hızla karargaha koştuk ve odalarımıza girdik. Odaya girince 10 dakikada duş alıp saçımı kurutmadan salık bıraktım ve hızla üstümü giyinip odadan çıktı çıktığımda ikizimde çıkmıştı. Birbirimize bakıp hızla koşmaya başlatık ve toplantı odasının önünde durduk.
Kapıyı çalıp “gir” sesiyle içeri girip tekmil verdik “kıdemli yüzbaşı Aybala Alabey bursa emredin komutanım!” “kıdemli yüzbaşı Aybars Alabey bursa emredin komutanım!” “geçin çocuklar.”
Albayın konuşmasıyla hızla sandalyelerimize oturduk.
“evet çocuklar görev yeriniz değişti artık Şırnak değil mardinde görev yapacaksınız. Başarılı askerlerin oluşturduğu bir tim kuruldu ve içlerinde sizlerde varsınız sizi bu yüzden görevden çağırdık.
Yarın mardine gitmek için yola çıkın kurulan timin siz hariç bütün askerleri geldi sizde yarın yola çıkın ve en kısa sürede karargaha varın.” Albayın dediklerinden sonra
“emredersiniz komutanım!” dedik. İki albayda ayağa kalkınca bizde kalktık. “çıkın hadi.” Hızla odadan çıktık zaten çok eşyamız yoktu askeriyede kalıyorduk .
buradaki eşyalarımızı toplayıp Mardin için yola çıktık…
***
Evet bir bölümünün de sonuna geldik. Umarım bölümü beğenmişsindir güzel okuyucu.
iyi günler dilerim sevgili okuyucum
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |