merhaba öncelikle bu benim ilk kitabım değil aslına bakarsanız 4. kitabım. Wattpad'de yazıyordum ama maalesef kapandığı için yazamıyorum. (VPN kullanıcısı değilim) kitappad'e başladım bazı korkularımdan dolayı yazmak istemedim başta ama okuduğum bir kitabın yazarı korkmadan kullanabileceğimi söyledi ve şimdi buradayım. umarım kitabı beğenirsiniz. maalesef yoğun bir insan olduğum için ve LGS adındaki bir Sınavla karşı karşıya olduğum için bölümler Nadir gelir ama elimden geldiğince yazmaya çalışacağım. Lütfen bu konuda saygı duyun. istediğiniz herhangi bir soruyu bana sorabilirsiniz, İyi okumalar dilerim...

***

“doğa hanım arda bey sizi bekliyor.” Kafamı hiç çevirmeden sadece başımı yavaşça tamam anlamında salladım.

Bunu gören koruma bir şey demeden odadan çıktı. O odadan çıkınca kafamı sağımdaki sandalyeye doğru çevirdim. Bir şey demeden sadece kafamı gidelim şeklinde salladım.

İkimizde bir şey demeden ayağa kalktık ve odadan çıkıp arda’nın odasına doğru yürüdük. Yürürken bize bakan göz çoktu ama ikimizin de yüzünde sadece gözlerimiz açıkta kalıcak şekilde siyah maskeler vardı ve bizi görmelerini engelliyordu.

Ardanın odasına gelince durduk ve kapıyı tıklatıp gel demesini bile beklemeden kapıyı açıp içeri girdik. Odaya girdiğimizde ardadan başkaları da vardı ve biz bu kişileri tanımıyorduk.

Gözlemlerime göre içeride bizle beraber 7 kişi vardı. Bir süre bakıştıktan sonra arda bize bakarak, “hoş geldiniz doğa hanım ve doğan bey. Tanıştırayım,” dedi ve masanın en başında ki sandalyenin sağ tarafında oturan adamı işaret ederek, “Ahmet bey, kumarhane işletiyor ve bize silah satıyor.” Ahmet denen adamın karşısında oturan adama bakarak ve işaret ederek,

“selim bey, bize uyuşturucu satıyor ayrıca kendisi bizim gibi işinde iyi olan bir örgütün lideri.” Selimin sağında oturan adama bakarak,

“okan bey, kendisi bize bomba, silah, uyuşturucu satıyor ayrıca şirketinde CEO.” Okanın karşısında oturan adama bakarak,

“Süleyman bey, kendisi şirketinde CEO bize silah ve sis bombası satıyor.” Süleymanın solunda oturan adama bakarak,

“Mehmet bey, kendisi bizim gibi örgüt lideri ve kumarhane işletiyor ayrıca bize silah, sis bombası, uyuşturucu, silah için susturucu ve gaz maskeleri satıyor.”

En sonunda bize dönerek, “doğa hanım, örgütümüzün en iyi dövüşenlerinden ve en iyi silah kullanan adamımızdan biridir.” Doğana baktı. “doğan bey, kendisi doğa hanım gibi bizim en iyi dövüşen ve silah kullanan adamımızdır.”

Sözü bitince derin bir nefes aldı ve “buyurun oturun.” Dedi ve eliyle Mehmet’in karşısını ve yanını gösterdi. Onun göstermesiyle ben karşısına doğan ise yanına oturdu. Bizim oturmamızla arda da Ahmet beyin sağındaki sandalyeye yani masanın en başına oturdu.

Ardanın arkasında bir projeksiyon vardı arda arkasını dönerek elindeki kumandayla projeksiyonu çalıştırdı. Projeksiyon çalıştığında karşımıza bir görüntü çıktı. Görüntüde ki kişiyi tanıyordum. Adı gözsüzdü. Birkaç defa buraya gelmişti. Tam bir pislikti.

Birçok kıza taciz ve tecavüzde bulunmuştu. Arda tekrar konuştu, “bu bizim adamımız gözsüz. Kendisini şuan Ankara’nın en büyük AVM’sinde ve bir patlama meydana getirecek. Gözsüzün adamlarından biri canlı bomba şeklinde orda.” Arda konuştukça doğan ve benim kaşlarımız gittikçe çatıyordu.
“ve saat tam 16.00 da patlayacak.” Ardanın dediği şeyle bir çoğumuz kolundaki saate geride kalanlar ise duvardaki eski saate baktı.

Saat 15.20’ydi. 40 dakika vardı.
“o halde gidip hazırlanalım o şöleni yerinde izlemek isterim.” Bunu diyen doğandı. Arda narsistçe gülümsedi. “tabikide.” Dedi heyecanla. Doğanla beraber aynı anda kalktık ve kimseye bakmadan odadan çıktık. Odadan çıkınca hızlıca kendi odamıza geldik. Kapıyı kilitleyip masanın önündeki koltuklara oturduk.

Botumdaki küçük telefonu çıkarıp albayı aradım.
“ne oldu gece ikizleri?” albayın sesi gelince doğan konuştu, “Albayım saat 16.00’da Ankara’nın en büyük AVM’sinde bir patlama meydana gelicek. 37 dakika kaldı, ayrıca AVM de gözsüz adındaki terorist de bulunacakmış.”

“tamam kurt. Hemen birilerini gönderiyorum.” Dedi ve telefon kapandı. Doğan bana döndü ve dudaklarından şunlar çıktı, “başka şeylerde öğrenmeliyiz ikiz..."

***

bölüm sonu. Biliyorum kısa ama uzunlarıda gelicek. İyi günler dilerim sevgili okuyucum...