Sabah çok erken uyandığımı fark ederek kalkmamaya karar verdim.Dün gece konuşarak birbirimizi iyice tanımıştık ve sonrada ben bana ayarlanan odaya geçip yatmıştım.Biraz daha bekledim ve sonra yataktan çıktım,üzerimi değiştirdim ve saçımı da toplayıp aşağı indim.Salonda sadece Poyraz vardı,diğerleri uyuyor olmalıydı.Poyraz'ın oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa oturdum,telefonla konuşuyordu.Konuşmasını bitirdikten sonra telefonu cebine koydu ve bana baktı.

"Günaydın,nasılsın?"Küçük bir tebessüm ettim.

"İyiyim,sen?"Bende iyiyim dercesine kafasını salladı ve konuştu.

"Başkan aradı."Benim birşey anlamadığımı fark ederek açıkladı.

"Teşkilat başkanı aradı,sana bir teklifte bulundu."Ne teklifiydi ki,merak etmiştim."

"Ne teklifi?"Derin bir iç geçirdi ve cevap verdi.

"Seninde ajan olmanı istiyor."Bu sözü karşısında şok olmuştum,neden istiyordu ki?

"N-ne,neden benim ajan olmamı istiyor?!"Gülerek cevap verdi,hala şoktaydım.Kim bilir yüz ifadem nasıldı.

"Eylem,Turgut pisliğini sen benden daha iyi biliyorsun."Bunu söylerken yüzünde bir acıma ifadesi belirdi,tabi neden acımasın ki,sonuçta o kahrolası amcamdan,neden amca diyorsam artık,o Turgut'tan 4 ay boyunca işkence çekmiştim.Onun yüzünden vücudumda kalıcı hasarlar oluşmuştu,ve tabiikide yüzlerce kapanmayan yara üstüne yara...Tüm yaşadıklarım tekrar gözümün önünde canlanınca kendimi kötü hissetmiştim,zor durmaya başlamıştım,Poyraz bana baktı ve konuştu.

"İyi misin?"Ses vermedim.Uzun bir süre oluşan sessizliği Fatih'in gelişi bozdu.O da diğer yanıma oturdu,ikisinin arasında kendimi yok olmuş hissetmiştim,benim boyum 1.78 di ama onlarınki 1.90 olmalıydı.Fatih benim halimi fark etti.

"Yine mi konu Turgut?"Poyraz Fatih'e evet anlamında başını salladı,Fatih tek kolunu arkadan sırtıma doladı ve bana sarıldı.

"Sakin ol,geçecek..."Fatih tekrardan Poyraz'a seslendi.

"Poyraz,başkan seninle konuştu mu?"
"Evet,Eylem'in ajan olmasını istiyor,ama bende anlamadım neden istiyor ki,sadece savunma eğitimi versek de yeterdi."Poyraz bana baktı ve tekrardan konuştu.

"Eylem,sen ne diyorsun,ajan olmak ister misin?"Kısa bir süre düşündüm ve evet anlamında başımı salladım.Turgut'a karşı gelmek için iyi bir fırsattı,ayrıca vatan söz konusuydu,bu teklif kaçmazdı.

"Evet,isterim."Poyraz ayağa kalktı ve odanın diğer köşesine geçti,telefonla konuşup geri geldi.

"Tamamdır,başkanla konuştum,artık senide ajan yapmak için eğitimlere başlayabiliriz.Eğitimi Fatih Ege ile Sarp vericekmiş,bilgine."Fatih bana baktı ve güldü.

"Hadi kız yine iyisin,eğitimi Dilara verseydi sen baygınlık geçirinceye kadar çalıştırırdı."Bu sözü üzerine anında aşağıya Dilara indi,Fatih'e sert bir bakış attı.

"Ne dedin sen,bir daha söylesene?"Fatih eminim ki şu anda kaçacak yer arıyordu,sonunda Dilara pes etti ve güldü.

"Neyse bugün bir şey yapmayacağım,şansına sevin."Poyraz kolundaki saate bakarak konuştu.

"Hadi hadi geç kalacağız şimdi,Pars nerde?"Bir iki dakika sonra Pars da aşağıya indi.

"Geldim geldim."Dışarıya çıktık ve arabaya geçtik.Tesise vardığımızda yarım saat geçmişti,yol çokta uzun değildi.Arabadan indik ve tesise girdik,kabul işlemlerinden ve birkaç imzadan sonra Fatih ve Pars ile eğitim alanına geçtik.Poyraz ve Dilara ise işlerini halletmeye kendi odalarına geçtiler.Ayaz abiyi bugün hiç görmemiştim,dün gece evden çıkıp gitmişti.Ayrıca Pars'a da hiç ısınamamıştım,belkide çok az konuştuğundandır,Fatih'e döndüm.

"Fatih,Ayaz abi neden dün gece çıkıp gitti,şu anda da yok."Fatih derin bir iç çekti ve konuştu.

"Öncelikle bana Fatih değil Fatih Ege de,Ayaz abide dün gece başkanın emriyle polislerin başına geçerek bir operasyona gitti.Neden başkan onu tek başına gönderdi kimse bilmiyor."Aslında bende şaşırmıştım,neden onca ajan varken başkan onu tek başına gönderirdi ki?

"Anladım,peki neden Fatih Ege dememi istiyorsun?"Aklına bir şeyler geldiği besbelliydi,fakat sesimi çıkarmadım.

"Boşver,ben öyle istiyorum."Daha fazla ısrar etmedim,diğer köşede Pars silah eğitimim için hazırlık yapıyordu.Birden aklıma bir şey takıldı.

"Fatih Ege,bir şey daha sorabilir miyim?"Başını salladı.

"Tabiikide,sorabilirsin."

"Şu başkan kim?"Bende bilmiyorum ki der gibi bir ifadesi vardı,hemen cevap verdim.

"Nasıl,bilmiyor musun?"Pars bize seslendi.

"Hazırlıklar tamam."Fatih Ege Pars'a tamam dedi ve tekrardan bana döndü.

"Teşkilat başkanının kim olduğunu kimse bilmez,en üst düzeyde olduğu için saklı kalmak zorundadır,şu ana kadar sadece sesini duyduk, o da arama ile."Anladım der gibi başımı salladım ve Pars'ın yanına gittik.Tam eğitime başlarken içeriye bir kadın aceleyle girdi,çalışan olmalıydı.Telaşlı bir yüz ifadesi vardı.

"Efendim,çok önemli bir şey var."Fatih Ege göz devirerek arkasını döndü,her zamanki haliydi,artık alışmıştım.

"Ne var?"

"Efendim,operasyonda Ayaz Bey vurulmuş."Hepimiz şaşkınlıkla kadına baktık,hepimizin ağzından tek bir şey çıktı.

"Ne?!"

...