Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Sislerin Ardındaki Gerçekler

@ecrinyazici

Bir insan geçmişsiz geleceğini kuramazdı. Peki geçmiş ölürse? Geçmişi öldürürsek yeni bir hayat tam anlamıyla mümkün olabilir miydi? Gelecek geçmişten kazandığın "ders" adındaki basamaklarla kurulmalıydı. Para, şan , şöhret hiçbir şeyi yeniden yapamazdı. Bir insan belki parayla yüzünü değiştirebilirdi ya da ailesini ama geçmişte yaşadığı olayları değiştiremezdi. Geçmiş hep bir leke olarak arkamızda olacak, bunu hepimiz iyi biliyoruz.

Aylin sislerin arkasında kalan köye bakıyordu. Her şeyin başlangıcı ve sonu olan o köye. İlk aşkını, ilk dostluğunu, ilk ailesi oradaydı. Eskiden sahip oldukları şimdi elinde değildi. Hepsi o sislerin ardında kalmıştı.

Bir insan korktuğu için bazı gerçeklerden kaçabilirdi. Elinde olanlarla yeni bir hayat kurabilirdi ama o her şeyini o sislere emanet etmişti. Her şeye yeniden başlamanın cesaret işi olduğunu biliyordu ama artık dayanamıyordu. O yüzden en başa dönmüştü.

Derin bir nefes alıp yan koltuğundaki kutuya baktı. Bir insanın anı kutusu olmamalıydı çünkü acı vermek dışında bir halta yaramıyordu onun gibiler için. İçinden bir kağıt dikkat çekti. Onu ilk defa görüyordu. Elini daldırıp o kağıdı almakta tereddüt etti Aylin. Onlara dokunursa geçmiş tekrarlanacak gibi hissettiriyordu.

Vazgeçti. Kendisi için en iyisi olanı seçmek istemişti. Kaçmıştı yine acılarından, geçmişinden.

Eğer doktoru onu en başa gitmesi gerektiğini söylemeseydi bu köyü tanımıyormuş gibi yapacaktı.

Arabadan çıkıp soğuk havayı kucakladı. Soğuk en güzel şey olabilirdi onun için. Sıcak gibi bunaltmıyordu. Ya da insanlar gibi. Soğuk onu dinç tutuyordu.

Etrafına bakındı. Burayı hatırlıyordu. Ailesiyle bir kere gelmişti buraya. O gün kardeşi sağındaki çayda boğulup ölmüştü. Gözlerinin dolduğunu fark ettiğinde gitme zamanı geldiğini anlamıştı.

Arabaya oturduğunda telefonu öttü. Bakmadan kim olduğunu anlamıştı ve şu an onunla uğraşamazdı. Radyodan bir şarkı açarak köye yola koyuldu yeniden.

                                           ...

Köye geldi ama köy bıraktığı gibi değildi. Kimse yaşamıyordu artık. Yosunlaşmış duvarlar, kırık ve lekeli camlar, sürekli ıslandığı için kokan ve küflenen ayakkabılar... Buraya ne olmuştu?

Kafasındaki düşüncelerle beraber bagajından eşyaları çıkarttı ve eski evine yerleşmeye başlamıştı. En son annesi buranın çok güzelleştiğini yazmıştı, şimdi neredeydiler? Oh, bir ayrıntıyı kaçırmıştı Aylin. O son mesaj 7 yıl önce atılmıştı.

Buzdolabını sirkeli suyla temizledikten sonra yiyeceklerini koymaya başladı. En önemli işi, yemekler, bitince dinlenecekti. Poşetten en sevdiği meyve suyu olan vişne suyunu çıkartıp dolaba koyarken mutfağın kapısınında bir kişinin durduğunu fark etti. Bu köyde onun dışında başka bir insan daha mı yaşıyordu. Sevinçle ona döndüğünde yaptığı şeyden pişmanlık duydu. Karşısındaki çocukluk arkadaşı ve aşkı olan Fuat'tı.

Loading...
0%