@ecrosnisos
|
1 Bölüm Geriye Kalan Sırtımın birden soğuk zemine yaslanmasıyla irkildim. Eğitimleri hız kesmeden devam ediyorduk. Benim gibi bir leydi olmak zordu... Krallıkta istenmeyen yasak bir aşkın meyvesi olarak görülen ve hiç sevilmeyen bir prenses... Pardon benim gibilerine prenses denmezdi. Beynimdeki düşüncelerden sıyrıldım. Düştüğüm yerden kalktım ve rakibime doğru karşı hamleye geçtim.Karşı atağımı başarıyla savuran eğitmenim ayağını bacağıma geçirip tekrar yere düşmeme sebep oldu.Dövüş eğitmenim tılsımlılar arasında pek ünlü değildi ama fazlasıyla iyidi. Kendimi bildim bileli beni her konuda eğitir ve yetiştirirdi özellikle dövüş sanatları konusunda Bay Samuel 'e çok şey borçluydum. Ama bugün pek modumda değildim.Düştüğüm yerden zorlada olsa kendimi kaldırmayı başardım.Hamlelere karşılık veremiyor üstüne üstlük darbeler yiyip duruyordum. -Hadi artık Lydia basit hamlelerime bile karşılık veremiyorsun Kafanı yerinde olduğuna emin misin? Soruya cevap vermek için ağzımı açıyordum ki kapı açıldı zemin katı pek fazla insan gelmezdi. Muhafızlardan biri -Lady Lydia Kral Antohony 'nin size önemli haberleri varmış. Bir saat içerisinde hazırlanıp sizi yemeğe bekliyor. Muhafız selam verip dışarı çıktı. Bense şaşkın bir surat ifadesi ile kalakaldım. Amcam ve beni yemeğe çağırmak cümle içerisinde bile saçma geliyordu. Kesin çok önemli bir şey olmuştu. Hiçbir şey söylemeden koşarak yukarı çıkmaya başladım, odama girip kapıyı arkamdan kilitledim. Hızlı bir şekilde duşumu aldım ve üzerime bir elbise geçirdim. Normalde saçlarımı pek özenmezdim ama amcamla yemek yemek anormal bir durumdu Bu yüzden saçlarımı özenerek bir topuz yaptım. Yüzüme Pek makyaj yapasim yoktu bu nedenle sadece dudaklarmın tonuna yakın bir ruj sürdüm.Pek mücevherim yoktu ama olanlardan takıp takıştırdım. Son olarak aynadaki ifademe baktım omuzlarımı dikleştirdim yüzüme en soğuk ifademi takındım. Ve artık hazırdım karşılarında kolay kolay yıkamayacakları her ne kadar prenses demeselerde prenses lydian astroi vardı. Odamın kilidini açtım. Temkinli adımlarla dışarı çıktım. Duruşumu ve ifademi hiç bozmadan merdivenlerden aşağı süzüldüm. Muhafızlar beni görünce odanın kapılarını açtı. Yavaş adımlarla odaya doğru ilerledim.içeride sadece amcam ve eşi vardı beni Gören yengem amelia hızlı adımlarla dışarı çıkarken yüzünde endişeli bir ifade vardı. Amcamla aramda ortalama 5 adımlık mesafe bıraktığımda tam karşısında durdum. Küçük bir baş selamı verdikten sonra, -Beni emretmişsin? -Lydian seninle... Çok önemli şeyler konuşmam lazım otursana, gösterdiği yere oturdum o ise tam karşıma oturdu. Uzun süre sessiz kaldı -Evet amca seni dinliyorum. -Lydian hatırlarsan tamam 4 ay önce su bölgesinin kralı ,sevgili arkadaşım vefat etti. Bu yüzden tahta oğlu luther çıktı... -Evet amca devam et -Ve bizim krallığımızın gücü git gide zayıflıyor, düşmanlarınız bu halimizden faydalanmak istiyor. Gücümüzü yerine getirebilmek için bir şey yapmam gerekiyordu çok özür dilerim. -Kötü Bir şey mi oldu -Kral Luther 'dan bir mektup aldım, istediğiniz gücü bize verecek ama karşılığında... -Evet devam et amca -Karşılığında ... Karşılığında seni istiyor. Kulaklarımda yankılanan bu cümle bedenimi şiddetle sarsılmasına sebep oldu karşılığında seni istiyor Bu cümlenin ağırlığı altında ezilen omuzlarım çöktü, yüzündeki o soğuk ve sert ifade yerini hayal kırıklığına ve hüzüme bıraktı. Şiddet de ayağa kalktım -Sen de ona beni vereceğini mi söyledin? -Başka çarem yoktu yoksa seni verir miydim seni canımdan bile daha çok seviyorum -Hah sevgiymiş , ben yıllardır sürünüyorum ama dimdik ayakta kalmaya çalışıyorum sanki bunları görmüyormuş duymuyormuş gibi davranıyorsunuz şimdi de bana diyorsun diye seni su krallığını veriyoruz. Sence dediklerin ne kadar tutarlı -Lydian lütfen -Sus artık kulaklarını daha fazla kirletmek istemiyorum . Gözlerinden akan yaşları engel olamadan odadan çıktım. Bedenim adeta bir kuş gibi tir tir titriyordu. Kulaklarımda hala o cümle karşılığında seni istiyor nasıl olur da bir insan yeğenine böyle bir şey yapardı. Hiç tanımadığı görmediği bir insana sırf güç uğruna yeğenini bir malmış gibi satar mıydı tamam belki burada da güzel bir hayat yaşamıyordum ama yine de idare ediyordum şimdi kim bilir orada ne yapacaktım.Ya da bana ne yapacaklardı. Merdivenin kenarına geldiğimde sıkıca merdiveni kavradım.kesik kesik nefesler alıyordum. Kendimi zorlayarak yavaş adımlarla merdivenden çıktım. Dayanacak gücüm kalmamıştı tüm bunlara. Odamın kapısını yavaşça açtım ve kendimi yatağımın üzerine bıraktım artık ne titreyen vücuduma engel olabiliyordum ne de gözlerimden akan yaşlara... Ben sadece yasak bir aşktan geriye kalandım başka hiçbir değerim ve hükmüm yoktu bu diyarda sadece geriye kalan ,dışlanan ve sevilmeyen bir meyve ... |
0% |