2 . Bölim İlk Tanışma

Gözlerim huzursuzca araladım. Dün tüm o öfke ve kızgınlık ile uyuyakalmıştım.etrafı çevrelemiş elginleri görünce küçük bir çığlık kopardım ,nasıl olurda kapımı kıtlemeyi unuturum.içimden kendime bir küfür edip

- o lanet olası kral için hiçbir hazirlık yapmayacağım.Şimdi derhal odamı terk edin.

Hiddetle bağırdım.odamda dört tane Elgin vardı,buraya beni yolculuğa hazırlamak için gelmişlerdi. Elginler bölge hükümdarlarını ve soyluların hizmeti ile meşgul olan sihirden yoksun yarı insan yarı balık canlılardı.Söylentilete göre 3. Karl dönemi sonunda çıkan savaşta atalara karşı gelmiş,bunun sonucunda yurtlarından men edilmiş ve içlerindeki tüm sihir evrenin kalbine çekilmişti.

-leydim yapabileceğim hiç bir şey yok kral antohony nin kesin emri var.sizi hazılayıp,at arabasına bindirmemiz gerek.lütfen zorluk çıkarmayın.

- size istemiyorum dedim.zorla hazırlamayacaksınız herhalde.

Kolumu kavramaya çalışan elgini geri savurup

-sakın bir daha böyle bir şeye kalkışma sonucunu ağır ödersin.

kapıya doğru yürüyorrdum ki ,önüme geçen sarı saçlı Elgin bana yalvaran bakışlar atarak,

-leydim lütfen bu bizim görevimiz

Onu kenara itip elimi kapının kulbuna koymamla birden kapı açıldı.içeri giren adam kaskatı kesilmeme sebep olmuştu,amcamın oğlu warren keskin ve soğuk bakışları ile beni süzmeye başlayınca ürperdim.

-hazırlanmaya başlamamışsın.

Titreyen kafamı iki yana sallayarak

_ya-y-yapamam...

-bal gibide yaparsın .

Kolumu sıkıca kavrayıp beni yatağa savurdu

-şimdi uslu uslu oturuyorsun elginler seni hazırlıyor çıtını çıkartırsan çıtırdayan parmaklarının sesini dinlersin.ANLADIN MI!!

Kafamı onaylarcasina salladığimda dudağının kenarı sadistçe kıvrıldı.

-Güzel

Odadan çıktığında rahat ve derin bir nefes aldım.elginler beni hazırlamaya başladı önce banyo,sonrasında saç ve makyajım yapıldı.saçım açıktı ama önden birkaç tutam bırakılıp arkaya doğru örülmüştü. Makyajım ise çok abartılı bir makyaj değildi ama güzel görünüyordu. Saçımı ve makyajımı bitirdikten sonra bugün için özel olarak ayarlanmış olduğunu düşündüğüm ki öyleydi elbiseyi giydim. Ardından normalde takı kutunda olmayan ama yine bugün için özel olarak ayarlanmış takılardan takıldı. Elginler sonra rutuşları düzelttikten sonra bana şans dileyip odadan ayrıldılar. Aynadaki ifademe bakıp içime derin bir nefes çektim.aldığım her nefes ciğerlerimi delip geçip kalbime saplaniyordu.bu sarayda gitmeden vedalaşmak istediğim iki kişi olduğu için odamdan çıkıp bodruma yani eğitimlerimi aldığım odaya ilerledim.usta samuele Küçük bir baş selamı verip

-artık yollarımız ayrılıyor usta...bende büyük emeğin var .konuşurken gözlerim doluyordu.

-çok uzatmauacağım,her şey için teşekkürler,sen olmasan kesin şimdiye beni öldürmüşlerdi.senin sayende buralara gelebildim. Burukça tebessüm ederek yanağıma doğru süzülen yaşı sildim.elimi sıkması için ona foğru uzattım.elimi kavrayıp beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.

-atalar seni korusun benim güçlü ve güzel kızım. Sen şimdiye kadar her şeyin üzerinden geldin bunu da atlatacaksın.hiç korma Luther ı tanırım sana zarar vermez .

-Kendine iyi bak usta.

-Sende asteria.

Yukarı kuzenim hazel in odasına çıkmaya başlamıştım ki amcam Anthony beni yolumdan çevirdi .

-neredesin sen at arabası seni bekliyor.kral luther en güvenilir muhafızı Felipe göndermiş .kolumu kavradı ve beni çekiştirmeye başladı.

-hazeli görmem gerek ona veda etmeden gidemem .o benim en değerlim. Bırakta göreyim.lütfen sadsce beş dakika.

-olmaz!.at arabasının önüne geldiğimiştik. beni fırlatırcasına arabaya ittiğinde sabrım taşımıştı.üzerine yüyerek

-sana hazeli görmem gerek dedim! Hiddetle bağırdığımda ,amcam iğrenç elini yüzüme geçirdi. Dudağımın kenarında bir ılıklık hissettim.

-a-abla iyimisin ? Yanıma koşan hazel tartışmamızı bölmüştü .

-iyim canım . Saçlarının arasına minik bir öpücük kondurdum .kendine iyi bak benım küçük kardeşim . İstediğin zaman beni ziyarete gelabilirsin. Ona sıkıca sarıldım.

-sende kendine çok dikkat et olur mu bana el sallayarak benden uzaklaştı.

At arabana binip arkamda kalanlara baktım. önü döndüğüde muhtemelen ismmi Felipe olan muhafızla karşılaştım.

-neden bedenleme yapmıyorsun?

-gelirken bedenleme taşımı kırdım efendim.

Sizin bedenleme taşiniz varsa bedenleme yapabilirsiniz.

-maalesef benimde bedenleme taşım yok

Bu insanlar bana bir kılıcı bile çok görürken bedenleme taşı verirler mıydı? bedenleme taşı hüküdarlıklar arası geçiş yapmamızı sağlayan küçük bir taştı.genelde sadece hükümet görevlileri,soylular ve hükümdarlar arasında bulunurdu.

Felipe nin bana uzattığı mendili alarak dudağımın kenarına bastırdım.

-kaç saate orada oluruz?

-akşama krallığa giriş yapmış oluruz.siz rahatınıza bakın.

Su Hükümdarlığına varmıştık.at arabası durduğunda Felipe kapıyı açıp inmem için elini uzattı ama ben uzatılan eli tutmayıp,eteklerimi kavrayıp arabadan hafifçe aşağı atladım Felipe bozuntuya vermeden kapıyı kapattı.

-Bu taraftan leydi lydai asteria.eliyle gideceğim tarafı gösterdi.sesimi çıkarmadan gösterdiği tarafa doğru ilerledim.Aynı zamanda etrafı gözlemlemeye başladım. Ateş hükümdarlığından daha görkeli bir kalesi vardı. Tabii ki de mavi ve mavinin tonlarının hakim olduğu bir kaleydi. Üç tarafı sularla çevriliydi. Tek bir kara girişi bulunuyordu. Su hükümdarlığı halkı suyun üzerine yaptıkları evlerde yaşıyordu. Çok güzel bir mağazara vardı kalenin etrafında hiç ev yoktu. belli bir uzaklıktan sonra evler boşliyordu. Hava ne soğuktu ne de sıcak... Kasvetli bir hava hakimdi ama yağmur yağmıyordu. Kalenin belli yerlerinde şu ile alakalı figürler vardır. Saraya girdiğimizde sarayın içinde dışı kadar görkemli olduğunu fark ettim tablolar ve koridorun ortasında sudan yapılmı muazzam bir heykel bulunuyordu .heykel sürekli değişiyor farklı figürler ortaya çıkıyordu.merdivenlerden çıkmaya başladık. Ardından Felipe bir odanın önünde durdu ,kapıyı açtı ve odaya geçmem için küçük bir işaret verdi. Odaya ilerledim.Çoktan akşam olmuştu.

-leydim burası su bölgesi hükümdarı luther ve yakında su bölgesi düşesi olacak olan siz leydi lydai asterianın odasıdır.içinde banyo, çalışma odası,kütüphane ve giyinme odası bulunur hükümdarım az sonra burada olur ilgilenmesi gereken önemli şeyler var.size iyi istirahatler.kapıyı kapattıp çıkması üzerine odayı incelemeye koyuldum.oda gerçekten çok güzeldi benim zevklerime uygun olması beni epey şaşırtmıştı. Koca bir yatak ve yatağın karşısında L şeklinde bir koltuk bulunuyordu .odayı kurcalamayı bırakıp koltuğa oturdum .yolda gram uyumamıştım ve sababın altısında kalktığım için epey uykum gelmişti.Göz kapaklarımın ağırlaşması ile kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Ani bir sarsıntı ile gözlerimi araladım sersem bir ifadeyle nasıl bir durumda olduğumu anlamaya çalışıyordum . Bir adamın kucağında olduğumu fark etmemle aşağı atlamam bir oldu. Aşağı doğru eğilip onu düşürmek için ayağına hamle yapacaktım ki benden önce davranıp ayağı kavradı şuan baş aşağı sarkıyordum . Eteğim açılmasın diye boşta kalan eliyle elbisemi tutuyordu. Saçlarım yere değiyordu .sinir kat sayımdaki anı artışla boşta kalan ayağımı karın boşluğuna geçirdim. Sersemlemesini fırat bilerek bedeni yukarı çekip boşta kalan ayağı beline sardıktan sonra bileğimi ondan kurtardım .ve son olarak kafamı kafasına geçirdim . Adam geriye doğru birkaç adım atarken karnına doladığım ayaklarımı çözüp yere atladım.

-Ne yaptığını sanıyorsun sen?

-Asıl sen ne yapıyorsun derken kanayan burnunu tutuyordu.

-Beni kucağına alan sensin ben ne yapayım

-sana her dokunana böylemi yapıyorsun

-Pardon ya özür dilerim herkes beni kucağına almaya bayılır zaten dedim alaylı bir ifade ile

-uyuyakalmışsın insanlık yapıp yatağa taşıyalım dedik pardon

-sanane ya hem sen kimsin ne işin var odamda?

-ben kimim öyle mi ?

Su hüküdarı luther . Dedi mavimsi saçları alnına dökülüyorduŞimdi alayla gülen oydu

Nasıl yanı ben az önce su lorduna kafa mı atmıştım

- ciddimisin? Yutkundum

- Bende şaka yapmaya bayılırım.dedi alayla koltuğa otururken

- ben şey ,sen öyle birden

Çok kanıyo mu bakıyim mi ? Yanına ilerledim karşısında dikiliyordum. Kafasını yukarı kaldırdı .

- çok kanamıyor ama pansuman yapsak iyi olur gibi ... Tereddüt ile sordum yapabileceğim aletler var mı ?

- Gerek yok iyiyim ben böyle dedi elinin tersi ile burnunu silip banyoya doğru ilerlemeye başladı . Onu takip ediyordum.

- bak gerçekten çok yanlışlıkla oldu,ben bilseydim böyle yapmazdım .

- tamam dedim yok bir şey .beni terslemesi üzerine sinirlerim tekrar gerilmeye başladı.

- hem sen beni kucağına almasaydın böyle olmayacaktı dedim hiddetle.burnundaki Kanı silip ellerini yıkadıktan sonra banyodan çıktı ben hala onun peşinden gidiyordum.

- çok kızdım mı

Cık- bence ayrı bir caziben vardı demesiyle tekrar sinirlendim

- sen bir tekme daha yemek istiyosun herhalde. Soyunma odasına girdik .

-Daha ne kadar devam ediceksin bu takipe?

-ne 

-diyorum ki izin verirsen üzerimi değiştireceğim .

-Ha? 

-Tamam anlaşilan algıları kapatmişiz .dedi ve üzerindeki gömleği çikardı hemen arkamı döndüm.

-niye üzerini değişeceğini söylemiyorsun?

-biz seninle ne yapacağiz böyle...

-ne varmış bende sen kendine bak önce su hükümdarı. Odadan ćiktım. Sinirlerim iyce bozulmuştu .

-duş alıp üzerini değiştire bilirsin sol taraftaki adanın tamamı senindir.

Diye arkamdan seslendi.duşa girip rahatlamaya ihtiyacım vardı.Duştan çıkığımda dizimin hemen altında biten uzun kolu bir pijama giydim odaya girdiğimde yatsğa uzan mış kitap okuyan Luther ı gördüm.aynı yatakta uymamız söz konusu bile olamazdı. Yastığımı almak için yatağa doğru ilerlerledim yastığı alıp koltuğa oturmuşt ki

- Ne yapıyorsun ?

- uyuyacağım sen?

- sen yatakta uyu ben koltukta yatarım .

- gerek yok ben alışkınım zaten

- derken ?

- boş ver

- asteira seni tekrar kucağıma almamı istemiyorsan yat şu yatağa .

- uyurum ben burda sen orada yatabilirsin.

Arkamı ona dönüp yatacağım yeri hazırlamaya başlamıştım kı birden kendimi omzunda buldum.

- sende ne inatçı şey çıktın başimiza

Debelenmeye başladım.

- bak sen gerçekten bir tekme daha istiyosun .indirsene beni aşağiya

- kızım bı dur iki adımlık yolu senin yüzünden gidemiyoruz. Beni yavaşça yatağa biraktı kendi yastığının üzerine . Arkasını dönüp koltuğa ilerlemeye başlayınca kafamın altındaki yastığı alıp tam kafasına fırlattım.

- yastığımı getir.Kahkası tüm odada yankılanırken

- emredersiniz bayan kıvılcım

- kıvılcım ne alaka?

- çok çabuk sinirlenip kıvılcımlanıyosun ama bı turlu aleve dönüşemiyosun

- eminim dönüşmemi istemezsin.

- eminim izlemek zevkli olur.dedikten sonra

Yastığımı kafama fırlattı.

-iyi geceler

-sana da

Normalde uyuyamayan ben o gece deliksiz bir uyku çektim.