Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@edaa_derler

Sabah uyandığımda Giray yanımda beni izliyordu. Gülümsedim ardından oda sırıttı. "Günaydın prenses" dedi. "Günaydın" dedim. Etrafa boş boş bakındım. Camdan güneş ışığı yansıyordu Giray'ın yüzüne. Çok güzel durmuştu. Kahverengi saçlarına çok yakışmıştı. "Bildiğime göre sabah uyandığında gider kahvaltı etmeyi sevmiyormuşsun" dedi. Ben bunu ona söylememiştim o nerden biliyordu. "Bunu nerden biliyorsun" diye sordum. "Ben bilirim" dedi sırıtarak. Gözlerimin yarısı açık öbür yarısı ise kapalıydı. Daha uykum vardı ama uyumak istemiyordum. "Gözlerinden anladığıma göre hâlâ uykun var" dedi. Doğruydu hâlâ uykum vardı. "Evet var biraz" dedim. "Sen uyuyabilirsin ben seni izlerim" dedi. "Yok ya uyuyasım yok" dedim. "Peki sen bilirsin benimde uykum var" dedi. "Eee sen niye uyumuyorsun" dedim. "Seni izlemekten uyuyamıyorum ki" dedi. Ben ona ne alaka dermiş gibi baktım oda bana derin anlamlı bir bakış attı. "Vazgeçtim ben uyuyacağım nedense bu aralar beni cok fazla uyku bastırıyor" dedi Giray. "Tamam sen bilirsin" dedim. Gözlerini kapattı.O uyumaya başladı ben ise onu izlemeye. Tam Giray dalmıştı ki Kumsal odaya daldı. "Pardon kapıyı tıklatmam gerekiyordu" dedi kibar bi sesle. "Bir şey olmaz ablacım ama bir dahakine tıklat tamam mı" dedim. "Tamam abla" dedi. "Noldu ablacım neden geldin" dedim. "Abla saat on iki oldu ne zaman kalkacaksınız" dedi. Telefonu elime aldım. Cidden de saat on ikiydi. Hızlıca yataktan kalktım. Giray'a döndüm. "Uyuyacak mısın yoksa kahvaltı hazırlayalım mı" dedim. "Geliyorum siz çıkın" dedi. "Tamam" dedim. Biz Kumsal'la mutfağa gittik. Kahvaltılıkları masaya koydum. Salatalık ve domates kesmeye başladım. Giray arkamdan sarılmıştı. Yanlışlıkla elime gelmişti bıçak. Elimi kesmiştim. En sevmediğim şey ise kan görmekti. "Yara bandı var mı" dedim. "Var bekle getireyim" dedi. Mutfaktan çıkmıştı. Otuz saniye içinde falan gelmişti. Elimi kestiğim yeri sarmaya başladı. O Elimi kestiğim yeri sararken ben ise onun gözlerinin içine bakıyordum. Bir kaç saniye cidden ona âşık mı oldum diye düşündüm. Olmamıştım değil mi olamazdım iki gün önce nişanlandığım adama âşık olamazdım. Elimi sardığında "Sen otur ben keseyim devamını" dedi. "Ya sadece elimi kestim ne var bunda geç otur ben hallederim" dedim. " Elini kestin ya bir daha kesersen o zaman ne olacak" dedi. Gülerek "bir daha elimi kesmiş olucam" dedim. Oda güldü. "Hayır buna izin vermiyorum ben yapıcam" dedi. "Peki madem sen yapmak istiyorsan sen yap" dedim. Yüzümü başka bir yöne çevirdim ama gülüyordum. Giray'da bana bakarak gülüyordu.Telefonu çaldı. Sanki onu bir daha görmeyecek mişim gibi bana bakmaya başladı. "Neden bana öyle bakıyorsun" dedim merakla. Telefonu kapattı. "Başka bir şehire gitmek zorundayım bir kaç günlüğüne" dedi. Sanki kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. "Niye" dedim. "İşten çağırıyorlar" dedi. "Ne zaman gideceksin peki" dedim ama gitmesini istemiyordum. "Bu gece" dedi. "Eğer sen gidersen biz napıcaz" diye sordum. " Kimseye kapıyı açmayın eğer bir şey olursa beni arayın ben her akşam sizi arayacağım tamam mı" dedi. "Tamam" dedim. İçim gitme diyordu ama bunu dile getiremiyordum. Kahvaltıyı hazırlamıştı. Kumsal'ı çağırdım. "Ablacım hadi gel" dedim. "Tamam abla geliyorum" dedi. Hep beraber yemeğimizi yemiştik ama hiç birimizin ağzından çıt çıkmamıştı. Ölüm sessizliğini Kumsal bozdu. "Abla noldu" dedi. Üzüldüğümü anlamıştı. "Yok birsey ablacım" diye geçiştirmeye çalıştım. "Abla var birşey ne oldu" dedi. "Ablacım ben sana sonra anlatırım" dedim. "Off tamam abla" dedi. "Ablalara of denmez ben bunu sana söylemedim mi" dedim. "Tamam abla bir daha söylemem" dedi. Herkes yemeğini bitirmişti. Sofrayı toplamaya başlamıştım. Arkamdan Giray sarıldı. Kulağıma sessizce fısıldadı. "Ben gidicem diye mi üzgünsün" demişti. "Hayır ne alakası var" dedim. Şuana kaşar ilk defa ona yalan söylemiştim. "Ne oldu o zaman" dedi. "Boşver sonra anlatırım" dedim. " Peki öyle olsun şehire inelim mi bir şeyler alırsın kendine" dedi. Alışverişe her zaman olur derdim ama bu sefer olur bile diyesim yoktu. "Yok ya keyfim yok biraz yalnız kalmak istiyorum" dedim. "Niye prenses eğer ben burdaysam hiç bir zaman seni yalnız bırakmıcam anlamına gelir" dedi. Az bile olsa kalbim ısınmıştı. "Bilmiyorum" dedim. "Sen burdasın ama ben kendimi ben yalnız hissediyorum" dedim. Biraz bu dediğim yüzünden kırılmış olabilirdi. "Sizide götürmek isterdim oraya ama hem baya uzak hemde siz gelmezseniz daha iyi olur" dedi. "KAÇ gün orada kalacaksın" dedim. "Üç gün kalıcam" dedi. "Tamam sen içeri git ben bu bulaşıkları yıkayayım gelirim" dedim. "Sen bir sandalye çek otur konuşalım ben yaparım bulaşıkları" dedi. Bir tane sandalye çekmiştim. "Tamam ellerim ağrıdı zaten" dedim. Giray bulaşıkları yıkamaya başlamıştı. " ne konuşacağız" dedim. "Sende gelmek istiyor musun benim gideceğim yere" dedi. "Hayır" dedim. "Anlarım ben bu hallerini benimle gelmek istiyorsun" dedi. Bunu nerden anlamıştı. Bu kadar belli ediyor muydum.

Loading...
0%