Arabaya gidene kadar Yankı'ın dedikleri geçti aklımdan. Arabanın yanına gelmiştik. Ama keşke gelmez olaydık. Tam arabanın kapısını açarken içeriden Yankı elinde silahla çıktı. Kumsal bi anda bana sarıldı. Ne yapacağımı bilemedim. Giray "Ilgın Kumsal'ı al başka yöne git çabuk" dedi. Kumsal'ın elini sıkıca tuttum. Kumsal çok korkuyordu. Hatta benden önde yürüyordu. Arkadan silah sesi geldi. Beni vurmuştu. Beni Yankı vurmuştu. Yere düştüm. Bir silah sesi daha duydum. Giray Yankı'yı vurmuştu galiba. Yada başka birini. Gözlerim kapanmıştı ama sesleri duyabiliyordum. Koşarak Giray yanıma geldi. "Hayatım Ilgın'ım iyi misin hadi aç gözlerini bir tanem hadi kalk evimize gidelim" dedi. Yanımdaki kişinin sesini duymamaya başladım. Biri beni kucağına almıştı. Hissedebiliyordum. Gözlerimi açtığımda bembeyaz tavanı gördüm. Hastanedeydim. Sağa veya sola kafamı çeviremiyordum. Kumsal yanımda yatıyordu. Belki de uyuyordu. Giray bana bakıyordu ama gözleri kıpkırmızıydı. Bir anda beni görünce dik oturdu. "İyi misin hayatım bir yerin acıyor mu" dedi. Duyabiliyordum. Gözlerimi kırptım onaylıyormuş şekilde. "İyiyim Giray'ım iyiyim hiç bir yerim acımıyor" dedim. Konuşabiliyordum. "Çok korktum bir tanem sana bir şey olacak diye" dedi. Boynuma yaklaşıp kokumu içine çekti. "Ohh çok güzel kokuyorsun" dedi. Gülümsemeye çalıştım. Az bile olsa tebessüm edebilmiştim. "Boynunu hareket ettirmeye çalışma doktor 'bir kaç gün hareket ettirmesin' dedi" dedi. Onaylar bir şekilde gözlerimi kırptım. "Kumsal uyuyor mu" dedim. "Evet uyuyor" dedi. "Senin neden gözlerin kıpkırmızı" dedim. "Yok ya bir şey boş ver" dedi. "Ağladın mı yoksa" dedim. Gözleri böyle olması için anca ağlamış olması lazımdı. "Evet biraz olabilir" dedi. "Söz veriyorum senin gözlerinin önünde ölmeyeceğim" dedim. "Sadece benim gözlerimin önünde değil ben ölene kadar sende ölmeyeceksin" dedi. Lafı düzelterek " söz veriyorum sen ölmeden bende ölmeyeceğim" dedim. Gülümsedi. Anlımdan öptü. "Aynen öyle ben ölmeden sende ölmeyeceksin" dedi. "Gözlerin kıpkırmızı uyu da geçsin" dedim. "Uyuyacak mıyım" dedi. Şaşkın şaşkın bana bakıyordu. "Aynen tamda üzerine bastın yat şimdi" dedim. "Boynunda yatabilir miyim çok güzel kokuyorsun" dedi. "Tamam yat hadi saat kaç" dedim. Telefona uzandı. "18.27" dedi. "Tamam uyu hadi" dedim. Başını omzuma koydu. Sağ tarafıma yatmıştı. Sol elimi hareket edebiliyordum. Sol kolumu kaldırıp Giray'ın başına koydum. Okşamaya başladım. Yüzüne baktığımda gülüyordu. Bir iki dakika sonra uyumuştu. Ben onu izledim. Her detayına özenle bakıyordum. Kahverengi saçları kırmızı dudakları herseyi cok güzeldi. Bana gelen en iyi hediye diye düşünmeye başlamıştım artık. Bunları düşünürken yarım saat falan geçmişti. Kumsal uyanmıştı. "Noldu ablacım" dedim. "Abla ben bu koltukta uyuyacağım burası çok rahat değil" dedi. "Tamam ablacım iyi geceler" dedim. " sanada abla" dedi. Kumsal'da yattığı gibi uyumuştu. Bir tek ben uyanıktım. Yavaşça boynumu hareket ettirdim ama çok acıyordu. Acıdan inlemiştim. Giray yer değiştirdi. Bir an inlememi duydu sanmıştım ama duymamıştı. Eski hareketimi yeniden yaptım. Uyumaya başlamıştım. En sonunda uyuya kalmışım.