Yeni Üyelik
30.
Bölüm

30. Bölüm

@edaa_derler

Hızlıca geri çekildi. Yataktan kalktı. Yine baş ucuma oturdu. Bu yaptığına az bile olsa sinirlenmiştim. Ben neden sinirleniyordum. Bu adam benim boynumu bile öpmüştü. Anlımdan öpmesine mi kızacaktım. Hayır asla. Bunu yapmayacaktım. Ona kızmayacaktım. Giray'a baktım. Kumsal'a bakıyordu. Gözlerimi kapattım. Öylece duruyordum. Hiç bir şey düşünmüyordum. Uyumayı düşündüm ama uykum yoktu. Gözlerimi yavaşça açtım. Karşımda ilk gördüğüm Giray'ın bana bakmasıydı. "Hasta mısın" dedi. "Yok ya değilim sadece keyfim yok" dedim. İçimde bir sıkıntı vardı ama bende ne olduğunu bilmiyordum. Bunu Giray'a anlatamıyordum. "Niye keyfin yokmuş" dedi. "Bilmiyorum sanki içimde bir şey var ama ne olduğunu bilmiyorum" dedim. "Nasıl yani" dedi. "Bilmiyorum işte" dedim. "Bir şey olursa söyle tamam mı" dedi. "Tamam merak etme" dedim. Çok az bile olsa dudaklarının kenarları kıvrılmıştı. Oda gözlerini kapattı. Bu sefer ben ona bakıyordum. Hiç gözlerini açmamıştı. Öylece izlemeye devam ettim. On saniye onu izledikten sonra Kumsal'a döndüm. Hâlâ telefona bakıyordu. Gözlerine çok yakındı. "Ablacım telefondan biraz uzaklaşır mısın çok yakınsın telefona gözlerin bozulur" dedim. Giray gözlerini açmıştı. Çok az görüyordum ama belli oluyordu gözlerini açtığı. Bir şey demeden elleriyle telefonu uzaklaştırdı. Giray'a baktım. Gözleri kızarmıştı. Durduk yere gözleri neden kızarmıştı. Ağlamıyordu ama yinede gözleri kızarmıştı. "Neden gözlerin kızardı" dedim. "Gözlerimi mi kızarmış" dedi. "Evet de neden kızardı ağlamamışsın" dedim. Hızlıca oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru gitti. "Nereye" dedim. "Gelirim birazdan" dedi. Kapıdan çıktı. Ne olduğunu kafam almıyordu. Bir iki dakika geçmeden geldi. Kumsal'ın yanına oturmuştu. Gözleri düzelmişti. "Nereye gittin merak ettim" dedim. "Lavaboya kadar gittim yok bir şey" dedi. Çok inanmamıştım. "Giray ne olduğunu söyler misin artık" dedim. "Yav prensesim güzelim papatyam cidden bir şey yok sadece gözlerim kızarmış ne var ki bunda" dedi. "Bunun nedeni ne peki" dedim. Kısık sesle "uykusuzluk" dedi. "Uykusuzluk mu" dedim. "Evet" dedim. "Gel yat sağ tarafıma uyu" dedim. Çok inanmamış bir yüz ifadesiyle "Gerçekten mi" dedi. "Giray sana yalan borcum mu var gel yat dediysem yat" dedim. Koltuktan kalkıp sağ tarafıma yattı. Kumsal'a baktığımda dört gözle bizi izliyordu. Sanki hep bunu görmek istiyormuş ta görmüş gibiydi. "Noldu ablacım neye takıldın" dedim. Gözlerini gözlerimin içine sabitledi. "Yok bir şey gözüm daldı sadece" dedi. "Peki ablacım" dedim. Telefona baktı ama az aralıklarla bize bakıyordu. Bunu görmediğimi sanıyordu ama yinede göruyordum. Giray'a baktım. Gözlerini kapatıp uyumaya çalışıyordu. "Uyuyabiliyor musun" dedim. Gözlerini açıp bana baktı. "Uyumak istemiyorum" dedi. "Uykusuzluktan gözlerin kızarıyor nasıl hiç uykun yok" dedim. "Uykum yok değil uyumak istemiyorum" dedi. "Neden peki" dedim. "Çünkü karşımda böyle güzeller güzeli bir kadın olunca uyumak istemiyorum" dedi. Mutlu olmuştum bana böyle demesine ama dışa yansıtmıyordum mutluluğumu. "Uyuman gerekiyor ama Giray beni son kez görecekmiş gibi davranma ben senin sen benim için yaratılmışım tamam mı" dedim. Gülümsedi. "Tamam olur uyar bana" dedi. Yüzümü ondan ayırdım. Ben neden böyle bir şey demiştim. Bu cümleyi daha önce kimseye dememiştim ama bana biri demişti. O kişi Yankı'ydı. Beni döverken söylemişti. Bu cümleyi ondan esinlenerek mi almıştım. Esinlensem Yankı'nın bana yaptığı şeyleri bana yapar mı diye düşünmeye başlamıştım artık. "Neden yüzünü başka tarafa çevirdin yanlış bir şey mi dedim" dedi. Yüzümü ona çevirdim. "Yok bir şey sadece gözüm oraya kaydı" dedim. "Ilgın güzelim bana yalan söyleme ben senin eşin Giray'ın kocan değil miyim biliyorum zorla evlendirildin ama yinede eskiden tanıdığın biriyle evlendin ayrıca biliyorum gözün oraya kaymadı" dedi. Benim yalan söylediğimi nerden biliyordu. O Benim ne yalan söyleyeceğimi bile biliyor muydu. Ben onun hakkında niye çok az şey biliyordum. "Tamam Giray yalan söylüyorum" dedim. "Ne yalanı güzelim doğruları anlat bizde bilelim" dedi. "Söylemek istemiyorum Giray daha sonra konuşsak bu konuyu olur mu" dedim. "Tamam hayatım olur sen nasıl istersen" dedi. "Hadi sen uyu gözlerin kızarmasın yine" dedim. "Tamam güzelim uyuyorum" dedi. Gözlerini kapattı. Sol eliyle sağ elimi bulmaya çalıştı. En sonunda bulmuştu. Elimi sıkıca tuttu. Baya sıkıyordu. Kolum acımıştı artık. " Giray kolun acıyor sıkma" dedim. Eli az bile olsa gevşemişti. Kolum acımıyordu ama elimi sıkıca tutuyordu. "Giray niye elimi sıkıca tutuyorsun" dedim. "Eğer istemiyorsan bırakabilirim" dedi. "Yok tutta niye bu kadar sıkı tutuyorsun onu anlamadım" dedim. "Hiç seviyorum sadece" dedi. "Böyle mi seviliyor sence insan" dedim. "Evet papatyam böyle seviliyor" dedi. Neden elimi sıkıca tutuyor diye düşünmeye başladım. Aklıma annemin ölmediği zamanda benim elimi böyle sıkıca tuttuğu geldi. Annemle Giray tanışıyor muydu yoksa. "Giray annemi tanıyor musun sen" dedim. Giray gözlerini aniden açtı. "Bu ne demek oluyor" dedi. "Annemde ölmeden önce benim elimi böyle sıkıca tuttuğu geldi de o yüzden sordum" dedim. Gözlerime odaklandı. Yavaşça ve kısık bir sesle "Evet tanıyorum" dedi.

Loading...
0%