Yeni Üyelik
36.
Bölüm

36. Bölüm

@edaa_derler

Uyandığımda bir sandalyede bağlı bir şekilde oturuyordum. Ben kaçırılmış mıydım. Ben gerçekten kaçırılmıştım. Etrafıma baktım. Kimse yoktu. "Yardım edin" diye bağırmaya başladım. Kapı açıldı. İçeri kar maskeli biri girmişti. "Sen kimsin uzak dur benden" dedim. Bir sey demeden bana yaklaşmaya başladı. Tam karşımda sandalye vardı. Oraya oturdu. Elleri dizlerinde dolaştı. Korkuyordum. "Sen kimsin" dedim. "Beni nasıl tanımadın ya" dedi. Sesi tanıdık geliyordu. Kafasındaki kar maskesini çıkardı. Beni kaçıran kişi doktordu. Neden beni doktor kaçırmıştı. Kim için çalışıyordu. Kim hâlâ benimle uğraşıyordu. "Niye benimle uğraşıyorsun bırak beni" dedim. Her defasında sesim biraz daha yüksek çıkıyordu. "Tamam bağırma seni Yankı bey bana emanet etmişti Yankı bey öldü ama ben ölmedim ölmediğim sürecede seninle uğraşmaya devam edeceğim heran her yerden çıkabilirim" dedi. Yankı mı. Yankı ölmeden önce bunu mu planlanmıştı. Benim peşimi bırakmıyordu. Ölse bile bana bunları yaşatacaktı. "Yankı mı" dedim. "Evet Yankı bey" dedi. "Yardım edin" diye bağırmaya başladım. "Tamam bağırma artık" dedi. Ayağa kalktı. Arkama geçti. Elleri boğazımda dolandı. Elleriyle az bile olsa boğazımı sıktı. Önüme geçti. "Ben depodan çıkıyorum telefona konum atıcam Giray seni burdan alır tabi sağ salim alabilirse" dedi. Bu ne demek oluyordu. Odandan çıkacaktı ama yine bir şey yapacaktı. Ne yapabilirdi. Tahmin edemiyordum. Çok zordu tahmin etmesi. Ben bunları düşünürken ismini bilmediğim doktor konumu ayarlayıp depodan çıkmıştı. Ben ise avazım çıkana kadar "Yardım edin" diye bağırıyordum. Bileklerim açılmaya başlamıştı artık. Çok sıkı bağlamıştı ipi. Açamıyordum. Beş on dakika geçmeden içeriye gaz kokuları gelmeye başlamıştı. Sağ salim bulabilirse dediği buydu. Başımı öne attım. Beş dakika öylece kaldım. Giray'ın gelmesini bekledim. Artık gazdan başka koku almıyordum. Gözlerimi kapattım. Nefes almamaya başlamıştım. Dışarıdan silah sesleri gelmeye başlamıştı. İçimden umarım Giray gelmiştir demeye başlamıştım. Deponun kapısı açılmıştı. Gelen kişi gerçekten de Giray'dı. Kolu ile burnunu kapattı. Koşarak yanıma geldi. Sağ eliyle kafamı kaldırdı. "Güzelim iyi misin dur bekle kurtaracağım seni" dedi. Hemen yerden kalkıp arkamdaki ipleri açtı. Oturduğum yerden beni kucağına aldı. Hissediyordum duyuyordum ama nefes alamıyordum. Dışarı çıkmıştık. Giray beni hâlâ taşıyordu. Durdu bi an. "Güzelim iyi misin nolur iyiyim de nefes alabiliyor musun" dedi. Gözlerimi açtığımda endişeyle bana bakan Giray'ı gördüm. Baya öksürmüştüm. Başım çok ağrıyordu ama hastaneye gidecek durumda değildim. "Başım ağrıyor sadece nefes alamadım içeride" dedim. Yürümeye başlamıştı. Arabanın yanına gelmiştik. Ön kapıyı açtı. Oturdum. Giray yanıma geldi. "Hastaneye gidelim mi" dedi. "Hayır Giray bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum" dedim. "Tamam Kumsal benim evde eve gidelim" dedi. "Tamam Giray" dedim. Yol boyu Kafamı koltuktaki yastığa koyarak bir daha nerde karşıma çıkabilir diye düşünmeye başladım. Giray yanımdayken çıkamazdı. Giray ben tam uykuya dalarken lafa girdi. "Kimmiş o şerefsiz" dedi. "Hangisi Giray" dedim. Bana baktı. "Seni kaçıran" dedi. Doğruyu söylemek zorundaydım. "Hastanedeki bana bakan doktormuş Yankı'ya çalışıyormuş" dedim. Ağzından bir kaç cümle döküldü ama duyamadım. Büyük ihtimalle küfür ediyordu. Çok yorgundum. Sanki bir kaç saniye gözlerimi kapatsam Uyuyacak mışım gibiydi. Ciddende arabanı koltuğuna kafamı yaslarken uyumuştum.

Loading...
0%