Uyandığımda bizim odamızda yataktaydım. Sol tarafımda Kumsal vardı. Uyuyordu. Sol tarafımda Giray vardı. Yatarak bana bakıyordu. Kafamı ona çevirdim. Güldü. Bende gülümsedim. "Günaydın güzelim iyi misin" dedi. Gözlerine bakmıştım. Gözleri beni benden alıyordu. "Günaydın Giray'ım iyiyim sen" diye sordum. "Seni böyle gördüm daha iyi oldum güzelim" dedi. "Telefonumu verir misin" dedim. Kafasını arkasına çevirdi. Eliyle telefonu aldı. Bana verdi. Saat akşam 5 olmuştu bile. Telefonu kenara bıraktım. Bütün bedenimi Giray'a doğru çevirdim. Sağ elimle saçlarıyla oynadım. Giray gözlerini kapattı. Belli ki saçlarıyla oynamam hoşuna gitmişti. Dudaklarına baktım. Gözlerimi dudaklarından ayıramıyordum. Gözlerinden sonra en beğendiğim yeri dudakları olmuştu. Tam gözlerimi kapatacaktım ki arkamdan ses gelmişti. Bu seste Giray'ın gözlerini açmasına sebep olmuştu. Seste şu sözler geçiyordu.

Ben suysam o ateş.

Ruhu var ruhuma eş.

Griler düşmanım.

Kırmızılar bana kardeş.

Arkama dönüp baktığımda Kumsal'ı uyanık bir şekilde gördüm. Elinde ​ telefon vardı. Hem uyanıktı hemde telefonla oynuyordu. En garibime giden biz yatarken o nasıl ses duyup uyanmıştı. "Ablacım günaydın" dedim. Güldü. "Günaydın abla" dedi. Elinden telefonu bıraktı. "Abla telefondan bir şey bakacaktım da o çıktı" dedi. "Tamam ablacım sıkıntı yok" dedim. "Abla ortanıza geçebilir miyim" dedi. Giray ile ortamıza mesafe açtım. "Geç ablacım" dedim. Kumsal ortamıza geçti. Gözlerini kapattı. Kumsal'a baktım. İpeksi saçlarına. Dudaklarına. Ellerine. Çok güzeldi. Giray'a baktım. Bana bakıyordu. Göz göze gelmiştik. Çok güzel bakıyordu. Gözlerini kapattı. Uyuyacaktı galiba. Bende kapattım. Uyumaya çalıştım. Uyuyamadım. Karnım acıkmıştı. Yataktan kimse görmeden kalktım. Giray ve Kumsal uyumaya çalışıyordu. Mutfağa gittim. Dolabı açtım. Baya bir yiyecek vardı. Bir tencereye açtığımda makarna vardı. Tencereyi ocağa koydum. Isınmaya başlamıştı. Yemeği karıştırırken arkamda bir el hissettim. Bu el karnımı okşuyordu. Tam kafamı arkaya çevirirken çeviremedim. Bu kişi benim boynumdan öpmeye başlamıştı. Bu kişinin Giray olduğunu anlamıştım. "Neden kalktın yatıyordun ya" dedim. Kafasını geriye çekti. Elleri hâlâ karnımda dolaşıyordu. "Seni yanımda göremedim güzelim bende yanına geldim" dedi. "İyi yapmışsın Giray'ım" dedim. "Kumsal hâlâ yatıyor mu" dedim. "Evet" dedi. Benden uzaklaşıp bir tane sandalyeye oturdu. Ben yemeği karıştırırken Giray ise beni izliyordu. "Ne yemeği yapıyor benim prensesim" dedi. "Makarna yapıyorum sende yiyecek misin" dedim. Kafasını onaylar şekilde salladı. Beş dakikada olmuştu. Tabaklara koyuyordum. "Giray Kumsal'ı çağırır mısın" dedim. Ayağa kalkıp Kumsal'ı çağırmaya gitti. Ben o sıra yemekleri tabaklara koymuştum bile. Kumsal gelmişti. Bir şey demeden yemeğe başlamıştı. Yemeklerimiz bitene kadar konuşmamıştık. Yemeklerimiz bitmişti. "Ellerine sağlık" dedi Giray. "Afiyet olsun" dedim. Kumsal kalkıp yatak odasına gitti. Uykusu olduğu burdan belliydi. Bulaşıkları yıkayacakken "Ben yıkarım sen dinlen" dedi Giray. "Hayır Giray ya birlikte yada ben tek" dedim. Doğrusu ciddende yorgundum ama söylemeyecektim. Kendimi hiç yormamışım gibi gözükecektim. "Tamam o zaman birlikte yapalım" dedi. Kafamı aşağı yukarı salladım. Birlikte yapmaya başlamıştık.