Bitene kadar konuşmamıştık. Sonunda bitmişti bulaşıklar. Kendime kahve yapmıştım. Giray istememişti. Bulaşıklar bitince televizyonun karşısına koltuğa oturmuştuk. Çok yorulmuştum. Giray'ın omzuna kafamı yaslamıştım. Gözlerimi kapatıp orda uyuyabilirdim ama yapmadım. Onun yerine televizyonda ki haberlere bakmıştım. Haberlerde çok bir şey yoktu. Yeni bir olay olmamıştı. Gözlerim kapandı kapanacaktı. "Güzelim uyu istersen" dedi Giray. "Yok ya böyle iyi hem uykum yok benim" dedim. "Güzelim gözlerinden uyku akıyor nasıl uykun yok geç yatak odasına bende gelicem zaten benimde uykum var" dedi. "Peki Giray" dedim. Ayağa kalkıp yatak odasına gittim. Gittiğim gibi kendimi yatağa atmıştım. Kumsal'da burda uyuyordu. Kumsal'ı ortamıza alacaktık. Telefon yatağın üstünde kalmıştı. Onu yatağın yanındaki komidine koydum. Uyumaya çalıştım. Giray gelmeden uyumayacaktım. Bir kaç dakika sonra Giray geldi. Oda kendini yatağa atmıştı. Birimiz Kumsal'ın sol tarafında birimiz ise sağ tarafında yatıyorduk. Benim baya bir uykum vardı ama gerçekten de Giray'ın var mıydı onu bilmiyordum. Gözlerimi kapattım. Uyumaya çalıştım. Ama çalıştım sadece. Onu bile yapamadım. Gözlerimi yine açtım. Giray'ın uyku yokmuş gibiydi. Sürekli beni izliyordu. Kumsal uyanmasın diye kısık sesle konuşuyordum. "Senin uykun yok demi" dedim. "Var güzelim ama uyumak istemiyorum" dedi. "Tamam ben uyuyacağım sende uyu" dedim. "Tamam papatyam" dedi. Gözlerini kapattı. Bende o kapattıktan sonra kapatmıştım. Derin düşüncelere daldım. O doktor başka ne yapabilir diye. Bazı tahminlerim vardı ama hepsi çok saçmaydı. Hepsini kafamdan sildim. Uyumaya çalıştım. Bu sefer uyumuştum. Sabah olmuştu. Burnum akıyordu. Hasta olmuştum. Kumsal ve Giray yanımda uyuyordu. Umarım onlara bulaştırmamışımdır dedim içimden. Çok üşüyordum. Yatağa oturdum. Ayaklarımi kendime doğru çektim. Giray'ın uyanmasını bekledim. Bir kaç dakika sonra uyanmıştı zaten. "Günaydın güzelim de neden beni uyandırmadın" dedi. Elimle sus işareti yaptım. Kumsal'ı gösterdim. Anlamıştı ne demek istediğimi. Yataktan kalkıp yanıma geldi. Ayak ucuma oturdu. "Noldu güzelim neden uyandırmadın" dedi. Bu sefer kısık sesle söylemişti. "Napayım hasta olmuşum diye seni uyandıracak mıydım hemde çok güzel uyuyordun" dedim. "Hasta mısın" dedi. Burnumh çekerek kafamı aşağı yukarı salladım. "Sen burda bekle ben sana çorba yapayım tamam mı" dedi. "Tamam Giray'ım olur" dedim. Yataktan kalktı. Odadan çıkmıştı. Elimi uzatıp Kumsal'ın ipeksi saçlarını okşamaya başlamıştım. Çok güzeldi. Kumsal hissetmiyordu ama ben onun saçlarını okşuyordum. Hissetseydi uyanırdı zaten ama hissetmiyordu. Beş dakika öylece onun saçlarını okşadım. Giray gelmişti. Elinde mercimek çorbası vardı. Karşıma oturdu. Çorbayı karıştırmaya başlamıştı. "Sen mi yedireceksin bana" dedim. "Başka ne yapacağım güzelim" dedi. "Ben yerim sen uyu" dedim. "Hayır güzelim sen hastasın yiyemezsin ben yedircem sen bana yedirmiştin şimdi sıra bende" dedi. Bu hasta halimde bile güldürmüştü. Kaşığa çorbayı aldı. Ağzımı açtım. Mercimek çorbasını ağzıma götürdü. Çorbayı çok güzel yapmıştı. "Güzel olmuş mu" dedi. "Çok güzel olmuş" dedim. Güldü. Bütün çorbayı bana kendi elleriyle yedirttimişti.