Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@edaaydin

Ondan 

Bağırıyordu gerçekler ona çok ağır gelmiş gibiydi onun canını yakmak istiyordum o şerefsiz babasından intikam almak istiyordum ve babasına ulaşmamın tek yolu oydu benim canımı çok yaktı onunda canı yansın istiyordum, onun canını ben yakmak istiyorum .

 

Bağrışları bütün evi inletiyordu, çoktan bu hayatı hak etmişti onun en büyük şansızlığı babasıydı.

 

Bir anlığına sustu konuşmadı, bağırmıyordu sandalyenin yere yıkıldığını gördüm koşarak yanına gittim sandalyeyi kaldırdım hemen Cenk’i çağırdım.

 

“Cenk gel buraya Lina bayıldı “

Bağırmamla kapının açılması bir oldu cenk kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

“Ne bakıyorsun oğlum yardım etsene “

Cenk kafasını sağa sola sallayıp kendine geldi, koşarak yanıma ulaştı Lina ya bakıp;

“Ne oldu lan kıza ne yaptın “

“Ne biliyim oğlum bayıldı işte ben bir şey yapmadım oğlum ne yapayım kıza “

Lina’yı kucağıma alıp yukarı çıkardım.

“Cenk hemen doktor çağır!”

“Tamam hemen arıyorum “

 

Kısa bir süre sonra doktor geldi muayene ettikten sonra sadece sinir krizi geçirdiğini ve bir süre sonra uyanacağını söyledi doktorun çıkmasını söyleyip Lina'nın yanına doğru ilerledim yüzünü inceledim çok masumdu, çok temizdi, saftı...

 

“Çok özür dilerim “

Bunu yapmak istemiyordum neden bilmiyorum ama o ağlarken içim acıyordu. Bir haftadır yanımdaydı babasının yaptıkları aklıma gelince yanından kalktım Lina hafif gözlerini açmaya başladığında ellerimle gözlerini kapattım. Çekmeceden bir bandaj alıp gözünü bağladım.

Sakince konuştu;

“Neden gözümü bağlıyorsun?” Çok sakin konuştu

“Uyu “ dedim. Sesim biraz sert çıkmıştı.

“Gerçek değildi? “Dedi sorar bir şekilde

“Yalan söylemem“ ağlamaya başladı, Ona doğru tekrar baktığımda cenin pozisyonu almış sessizce ağlıyordu. Doğrumu yapıyordum bilmiyorum babasının günahını on ödetmek doğumuydu?

 

Ona babasıyla ilgili doğruları anlatmalı mıydım?

 

LİNA ‘DAN

Artık gücüm kalmamıştı, bedenen değil ama ruhen acı çekiyorum. Susmamalıyım artık ona bunların hesabını sormalıydım, ne biliyordu hepsini anlatması gerekiyordu artık!

 

Sesiz kaldım bir süre yavaşça doğruldum sırtımı yasladım ve konuştum...

 

“Ba-babam la aranda ne gibi bir düşmanlık var ?”

Uzun bir süre kimse konuşmadı susuyorduk ikimizde daha adını bile bilmiyordum.

Neden gözümü kapatıyordu neyi görmemi istemiyordu beni neden kaçırdı aklımda asla cevaplanmayan deli gibi sorular birikiyordu.

Sessizliği bozdu

“Bunları sana anlatırsam daha çok üzüleceksin “ beni umursamayan bir insanın bunu demesi ne kadar mantıklı peki o da tartışılır bir konu

“Ne istiyorsun benden neden kaçırdın beni “

“İntikam “ Neyin intikamıydı bu ne istiyordu, babamla aralarında bir sorun olduğunun farkındayım fakat o sorun neydi?

“Babam ne yaptı sana “

“ En değerlilerimi aldı!”

“Nasıl yani?

“Bu kadar muhabbet yeter! “dedi sert bir tonla

Ayağa kalktığını fark ettim gözlerimi açtım

Sırtı dönüktü

“Yüzünü bana dön! “Dedim emir verir gibi merak ettiğim bir şeyi öğrenmeliydim artık sonra geri kalanını öğrenecektim.

“Kapat o gözlerini “ sesi sertti

“Korkuyormuşsun benden “dedim alay eder gibi

Sinirlendiği belliydi kapıyı çarpıp çıktı .

 

Neden böyle yapıyor bilmiyorum ama ondan kurtulmalıydım, pencerenin önüne geçtim pencereyi zorladım ama açılmıyordu zeki çocuktu tabi, pencereleri açık bırakmasını beklemiyorum ondan, acıkmaya başladığımı karnımın gurultusuyla fark ettim o anda kapı tıklandı ne yoksa bu çocuk nazik olmaya mı başlamıştı

“Gir “ dedim sakin bir ses tonuyla

İçeri giren kıvırcık saçlı çocuktu

Gülümseyerek elinde bir tepsiyle geldi içindekileri görünce gözlerim açılmıştı oda bunu far kedince kahkahaya boğuldu .

“Yavaş yenge gözünle yedin tabağı “

Dışarıdan bir kahkaha sesi geldi , merakla kapıya bakacağım sırada kıvırcık kapıyı ayağıyla kapattı

Tepsiyi yatağa bırakıp bir ucuna oturdu tabi ki de o yemekten yemeyecektim hem beni kaçırıp üstüne birde burada keyif yapmayacaktım pencereye doğru yürüdüm ve izlemeye başladım dışarıda bir sürü koruma vardı buradan kaçışım imkansız gibiydi .

“ Yenge gel hadi bir şeyler ye bak aç bırakma kendini”

“ Sen benimle dalgamı geçiyorsun ya kaçırıldığım evde oturup keyifle yemek mi yiyeyim ve bana yenge demeyi bırak ben senin nereden yengen oluyorum ya”

“ Tamam bak sakin ol benim amacım sadece sana yardım etmek “

“Tamam amacın bana yardım etmekse çıkar beni buradan yardım et bak benim annemler falan çok merak eder”

“Bak çok özür dilerim ama bunu yapamam gerçekten de yapamam bunu benden isteme “

“ Beni kim kaçırdı söyle bana “

“ Ne olur bak ısrar etme sana bir şey söyleyemem “

Ağlamaya başladım tekrardan bu ceza ne zaman bitecekti bu ben buradan ne zaman kurtulacaktım, yere çöküp ağlamaya başladım kurtulmak istiyordum buradan gitmek istiyordum ayak sesi duydum bana yaklaşıyordu kafamı bile kaldırmadım sadece ağlamaya devam ettim sadece ağlıyordum o kıvırcık çocuğun koluma girdiğini beni oturttuğunu fark ettim

“ Sana burkan gitmen konusunda gerçekten yardım edemem ve sana onun hakkında da bilgi veremem bunun için çok üzgünüm ama bir süre daha burada bizim misafirimiz olacaksın ve bu süreç boyunca lütfen kendini yıpratma bil,yorum sana çok kötü bir şey yapıyoruz ama inan benim elimden hiç bir şey gelmiyor ve bunun için senden çok özür dilerim “ gözlerinin dolduğunu fark ettim sanırım gerçekten de benim kötülüğümü istemiyordu .

“Ben cenk yenge “ gözlerini silerek elini uzattı elimi uzattım

ve konuştum

“Seni uyarıyorum bir daha bana yenge deme !”

 

“Tamam yenge ya niye abarttın bu kadar alt tarafı yengeme yenge dedim” dedi bu lafıyla gülmeye başladım ilk defa burada gülüyordum .

 

“Bende Lina “ dedim “ Ama senin yengen değilim hem ben senin nereden yengen oluyorum?”

 

“Biliyorum yenge “dedi sorar gibi baktım gözleriyle tabağı işaret etti tepside ki yemekten birkaç kaşık alıp geri çekildim kısa bir süre sonra odadan tepsiyle beraber çıktı .

Ne kadar süre geçti bilmiyorum neden buradayım bilmiyorum bildiğim tek şey ona göre burada kalmam gerekiyor. Her gün kapım kitleniyor yemek belli saatlerle cenk tarafından geliyordu ona da tavırlı olmam gerekiyor biliyorum ama her gelişinde sohbet ediyorduk normal hayatta çok iyi arkadaş olabilirdik. Cenk akşam saatlerine doğru yemeği getirdikten sonra biraz daha sohbet ettik sonra Cenk tepsiyi alıp odadan çıktı.

 

Gözlerim kapanıyordu çok uykum vardı hiç bir şey yapmıyordum ama yorgundum. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

 

Kapının kırılmasıyla birlikte çığlıkla uyandım içeri Cenk girmişti ne oluyordu, sorar gibi baktım

“Lina kalk buradan gitmeliyiz “ ilk defa ismimle seslendi ciddi birey olduğu kesindi,

Beni kaldırıp odadan çıktık yan odaya geçtik merdiven vardı oradan inmeye başladık, bağırış sesleri geliyordu, onun sesiydi küfrediyordu.

 

Merdivenin tam ucunda silahla bekleyen bir adam karşımıza çıktı cenk beni arkasına aldı eliyle bacaklarımı ittirdi. Geri geri çıkıyordum merdivenleri birinin beni tuttuğunu hissettim eliyle ağzımı kapattı yukarı sürüklemeye başladı eli ağzımda Cenk’e bağırıyordum bana yardım etmesi için

 

Beni sürükleyerek yukarı çıkarttı kapıdan çıktığımızda beş altı adam silahlarını beni tutan adama doğrultmuşlardı birinin sırtı dönüktü bize sanırım oydu şuan şaka gibi ama kaçırıldığım yerden de kaçırılıyordum bu kadarıda anca benim başıma gelirdi zaten

“Oyuncağın çok güzel demiştim demi?” sanırım bu beni tutan adam oydu o gün vurulan adam ama sanırım ölmemiş zaten ölse şuan burada nasıl olabilir demi yani Lina biraz mantıklı şeyler düşünür müsün lütfen.

“O kızın saçının teline zarar gelsin seni geldiğin yere geri sokarım “

“ Ya öylemi öyle değerli yani senin için Meriç bey”

Meriç ismi kulaklarımda çınlarken karnımda bir acı hissettim keskin bir acı elim karnıma giderken sıvı bir şey hissettim çığlığımla beraber yere yığıldım elime baktığımda kan vardı sanırım bu benim için bir sondu.

 

Meriç bana dönerken ben karnıma bakıyordum beni tutan adam beni bıçaklamıştı. Gözlerim kararıyordu ona bakamıyorum bile bakmak istiyor ama bedenim buna izin vermiyordu en son hatırladığım ismini yeni öğrendiğim Meriç’in bana koşması, adımı sayıklaması ve art arda gelen silah sesleri.

 

Loading...
0%