Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Başlangiç

@edaaygun61_

Canan'ın ağzından

Bugün 18.yaşıma giriyorum sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum çünkü 18 yaşına girdiğim için yuva bildiğimyetimhanemden, aile bildiğim arkaşlarımdan ayrılmak zorundaydım.Kimileri büyüdüğü için 18 yaşını doldurmayı iple çekerken kimileri de o yaşın gelmesini hiç istemezdi. Hele de benim gibi yetimhanede büyümüşse bu hiç de kolay değildi.4 yaşımdaydım buraya bırakıldığımda; öyle demişti bir hademe abla bana. " ailen seni sevmemiş,istemememiş o yüzden burdasın" demiş, yetimhane müdürü Sevda teyze onu bir güzel azarlamış ve işine son vermişti. Sevda teyzem buranın müdiresiydi, ama bana anne gibi şefkatle davranmış, el bebek gül bebek misali bakmıştı. Hiç bir masraftan kaçınmamış oğlu Selimle birlikte benim de en iyi okullarda okumamı ssğlamıştı. Beni hep diğer çocuklardan ayırır bir başka severdi bunu merak etsem de hiç bir zaman ona söylememiştim.Selim vardı bir de; Selim benim çocukluğumdu sırdaşımdı sırtımı yasladığım bir dağımdı. Sevda teyzemin oğluydu Selim, ailesi vardı benim gibi değildi,annesi ve babası tarafından sevgiyle büyütülmüştü.

Ama o ailesiyle kalmak yerine benimle kalmayı tercih eder, yapmadığımız yaramazlık kalmazdı. Birlikte yetimhaneden kaçar, akşam vaktine kadar da dönmezdik. Tabi ki sevda teyzem bir güzel azarlardı bizi. Ama hiç dert etmez bir sonraki gün kaldığımız yerden devam ederdik.

 

Geçmişi bir kenara bırakarak, topladığım valizimi elime aldım ve yıllarımın geçtiği odama son bir kez bakıp kapıyı kapattım.

Bugün yetimhane oldukça sessizdi, normalde her yerde oynayan çocuk sesleri, muhabbet eden gençlerin sesi doldururdu her yeri.

Belki uyuyorlardır ya da başka işleri vardır diye düşünerek yemekhaneye ayak bastığımda; patlayan konfetilerin ve " iyi ki doğdun Canan" sözlerinin ortasında buldum kendimi.

Canım ailem, arkadaşlarım unutmamıştı,içimdeki burukluğu fark etmişler ve az da olsa mutlu olmam için uğraşmışlardı.

Arkadaşlarım hediyelerini bana verirken Sevda teyzeme kaydı gözüm. Kapının eşiğimde durmuş bana bakıyor ağlıyordu. Ona baktığımı görünce göz yaşlarını silerek yanıma geldi elimden tutarak; " güzel kızım, gözlerimin önünde büyüdün, daha dün gibi sanki buraya geldiğin gün. Günşerce haftalarca ağlardın ve ben de seni nasıl mutlu edeceğim diye düşünürken; zaman su misali aktı geçti ve koca kız oldun artık.Şimdi burdan gidiyorsun diye sakın kendini yalnız hissetme çünkü Sevda teyzen her daim burda ve kapım sana hep açık olacak" dediğinde Selim de içeriye " Selim de hep burda olacak" diye girdi ve bana sıkı bir şekilde sarıldı.

Evet olacaklardı tabiki Sevda teyzem ve Selim var oldukça benim başım yere eğmezdi bu artık kesindi.

Sevda teyzem beni elimden tutarak; " sulu gözlülüğü bir kenara bırakalım da pastanı keselim artık" dedi ve beraber benim için yapılan pastanın yanına geldik.

Tek katlı, çikolatalı bir pastaydı, kenarları krem şantiyle süslenmiş, üzerinde de bir kaç tane mum eklenmişti.

Selim mumları elindeki çakmakla yakarak " üfle bakalım" dediğine tam üfleyecekken tekrar Selim " dilek dilemeden üfleme" diyince iç çektim. Dilek dilemek kimilerinin hoşuna gitse de benim gitmezdi. Ben 10 yaşıma kadar tüm doğum günlerimde ' ailem geri gelip beni alsınlar' diye dilek diler gerçekleşmesi için dualar ederdim. Ama hiç bir zaman o dileğim kabul olmayınca dilek dilemeyi bırakmıştım.

Bugün 18 yaşıma girdiğim için bir istisna yaptım ve dilek diledim ve mumu üfledim. Umarım bu dileğim gerçekleşirdi.

herkes hediyesini vermiş iyi dileklerini dilemişlerdi benim için. Sıra Sevda teyzeme geldiğinde, eliyle yanağımı okşayarak; " bu hediye Selimle benim hediyem kızım, sakın itiraz etme ve gönül rahatlığıyla kabul et" dedi ve cebinden bir kutu çıkararak bana uzattı.

Sevda teyzem itiraz etmeden kabul et dediyse kesin bu hediye çok değerli bir şeydi. Oyalanmadan kutuyu açtığımda; gördüğüm şeyle derince yutkunarak " Sevda teyze ben bunu kabul edeme.." cümlemi bitirmeden sözümü kesen Selimdi.

" Kabul edeceksin Canan, ne yani senin bir başına kalmana müsade edemezdik, annem verse ben vermezdim. Hem dedemin evi bu ayrı bir masraf olmadı endişelenme" dediğinde ısrarlarına dayanamamış ve kabul etmiştim. Canım Sevda teyzem, canım Selimim, beni dışarda da yalnız bırakmamış, aksine ev açmışlardı. Değerlerini nasıl öderdim bilmiyorum ama varlıklarına bir kere daha şükrettim.

Pastayı kesip yedikten ve arkadalarımla oturup muhabbet ettikten sonra veda vakti gelmiş çatmıştı. Dışarıda bir evim vardı Sevda teyzemler sayesinde ama yine de içim buruktu. Vedalardan hiç haz etmezdim, gerçi kimseyle de vedalaşmamıştım ya neyse. Ama yine de hiç iyi değildi.

Arkadaşlarımla sarılıp vedalaşıp ağlaştık, ne de olsa yıllarım geçmişti burda ve herkesle iyi arkadaş olmuştum. Hepsi benim canımdı. Tabi Selimden sonra.

sıra Sevda teyzeme geldiğinde " bu bir veda değil kızım, akşama görüşürüz yeni evinde" demiş ve sarılmıştık.

Selim valizimi almış arabaya koyarken son kez baktım evim bildiğim yuvama. Son kez arkadaşlarıma el salladım ve Selimle birlikte yeni eve doğru yol aldık.

 

Eve geldiğimizde, 4 katlı bir apartman karşıladı bizi.Oldukça güzel bir evdi. Oyalanmadan Selimle birlikte içeriye girdiğimizde, eksik hiç bir şey yoktu. Eksik olan tek şey anne ve baba sıcaklığı. Anne ve baba sevgisini hiç tadamamıştım ama yine de belliydi sessizlikleri.

Selim valizimi yatak odasına bıraktıktan sonra " Canan, şimdi gidyorum sen de iyice yerleş ve alış, akşamdan annemle gelir bir şeyler yeriz" demiş ve gitmişti.

Selim gittiğinde azıcık ürpersem de sonradan geçmişti. Neticede onlar hep benim yanımda olmayacaktı. elbet bir gün yollarımız ayrılcak ve yalnız kalacaktım.

Akşam olana kadar az çok yerleşmiştim, zaten yerleşecek pek bir şey de yoktu. Sevda teyzem sağolsun her şeyi halletmişti. Buzdolabını bile doldurmuş herhangi bir eksik bırakmamıştı.

Akşam olduğunda Selim ve Sevda teyzem gelmiş gece yarısına kadar oturup gitmişlerdi. Tabiki Selim gitmeden " bir şey olursa hemen arıyorsun saat kaç olursa olsun koşarak gelirim" demiş beni rahatlatmıştı. gelirdi hem de dediği gibi koşarak...

 

Loading...
0%