Yeni Üyelik
16.
Bölüm

BEDEL

@edaaygun61_

Bülent'ten

Babam o kazada ölünce ailemin ve işimizin sorumluluğu üstüme kaldığında sadece 20 yaşımdaydım.Annem oldum olası hep hastaydı,kız kardeşim ise daha çok küçüktü.

 

Bu koca sorunluluklar arasındaki en büyük destekçim babamın iş ortağı ve yakın arkadaşı Ahmet amcaydı.

 

Ahmet Çelebi denince iş dünyasında herkes önünü iliklerdi,zaten babama da bu serveti kazandıran oydu.Şimdi ise beni oğlu gibi görüyor,bu işleri öğretmek için elinden geleni yapıyordu.

 

Yaklaşık iki yıl sonra kızı Hande Amerikadan eğitimini tamamlayıp gelmiş,Ahmet amca ise elini eteğini işlerden çekmiş bütün sorumluluklarını kızına devretmişti.

 

Hande iyi bir insan ve en az babası kadar zeki bir kadındı.Onu arkadaş olarak seviyordum ama belli ki onun ve ailesinin bizle ilgili bazı düşünceleri vardı.

 

Bu düşünceden oldum olası nefret etmiştim,ben de evlenip çoluk çocuk sahibi olup sonra ansızın onları hastalıklı bir anneyle bir başına bırakıp bu dünyadan göçüp gidebilirdim.Bunu kimseye yapmaya hakkım yoktu,evet ben hayatım boyunca evlenip evlat sahibi olmayacaktım.Elimden geldiğince Hande ve ailesini kırmadan bu işin olmayacağını hissettirmeliydim.

 

Annem ileri derecede kan kanseriydi,durumu gittikçe kötüleşiyordu,çeşit çeşit tedavi yöntemlerini denemiş maalesef bir sonuç alamamıştık.Birde Ahmet amcanın önerdiği Almanyada ki doktorla görüşmüştüm,artık tedaviye orada devam edecektik.Kız kardeşim Banu ve annem oraya yerleşmişti,benim ise bir ayağım orada bir ayağım şirketteydi.Doğrusu bu süreçte Hande bana çok destek oluyordu ben de onu kırmamak için onun suyuna gidiyordum.

 

**********************************************

Yıllardır yoğun iş temposuyla ve annemin hastalığı ile uğraşmaktan çevremde olup bitenlere müdahale edememiştim.

Hande bas baya bizi insanlara bir çift olarak tanıtmış ben de ona ve ailesine olan vefa borcumdan sesimi çıkaramamıştım.

 

Bu işin ciddiye bindiğini çok geçmeden anladım.Hande ikimiz için boğazda romantik bir gece ayarlamıştı,başta her şey çok güzel ilerliyordu.Oradan buradan sohbet edip gülüp eğleniyor içkilerimizi yudumluyorduk.

 

Gecenin sonunda şoförüm bizi evlerimize bırakacaktı ki Hande yanımda sızıp kaldı,ben de ailesi onu bu şekilde görmesin diye kendi evime getirip misafir odasında yatırdım.Bende daha fazla dayanamamış odamda sızmıştım.

 

Sabah kapının gürültüsüyle uyandım,sanki biri alacaklı gibi kapıyı çalıyordu,yatağımdan bir koşu gidip kapıyı açtığımda Gülin teyze ile karşılaştım,"sabahın köründe ne işi vardı bu kadının burda" diye düşündüm.

 

"Hande nerede Bülent" diye bağırıyordu Gülin teyze.

Bir hışımla içeriye geçti,hala bağırmaya devam ediyordu,öyle bir bağırıyordu ki duvarları deliyordu sanki,ben hayretle ona bakarken Hande gözleri yarı uykulu şekilde odasından çıkmış annesine neler olduğunu soruyordu.

Gülin teyze bir bana bakıp işaret parmağını yüzümüze doğru tutarak;

 

"Bu kadar oyalandığınız yeter bu işin adını koymalıyız bugün bu konuyu konuşup halledeceğiz Bülent Yaşaroğlu! İkiniz de toparlanın ve hemen ofise gelin" dediğinde dut yemiş bülbüle döndüm dilim lal oldu sanki hiç bir şey diyemedim öylece bakakalmıştım Gülin teyzeye.

"biz kötü bir şey yapmamıştık sadece onu öyle görmesinler diye insanlık yapıp evime getirdim ama yine de kötü oldum"diye söylendim kendi kendime.

 

Ofise geldiğimde,kafam allak bullaktı, Gülin teyze acaba ne diyecek diye düşünmekten başıma kramplar girmişti. Düşünceli bir halde olduğum için sekreter masasındaki Canana hiç bakmadan kuru bir "Günaydın Canan" dedim ve cevap beklemeden odama geçtim.

 

Başlarda kız kardeşimin hatırına ihtiyaç sahibi bir öğrenciye yardım olsun diye işe aldığım bu kız son zamanlarda elim ayağım olmuştu.Her zaman telaşlı ve heyecanlı olsa da işinde çok titizdi.Hande beni çevremdeki tüm kadınlardan kıskanırdı biliyorum ama Cananı kıskanması biraz komikti.O,kız kardeşimin arkadaşıydı sonuçta,onu hiçbir zaman bir kadın olarak görmemiştim ki? Bu Cananın beğenilmeyecek bir kadın olduğu anlamına gelmiyordu,aksine alıcı gözüyle baksaydım çevremdeki diğer kadınlardan çok farklı masum ve duru bir güzeldi.Ama dediğim gibi o, kız kardeşimin arkadaşı ve bana onun emanetiydi ona hiçbir zaman o gözle bakamazdım.

 

Masama yerleşmiş Cananın elinden her zamanki sabah kahvemi içiyordum ki içeriye bir hışımla Gülin teyze ve Hande girdi.

İçimden hadi bakalım Bülent başlıyoruz" dedim ve sakinliğimi koruyarak " Ne içersiniz hanımlar" diye sordum.

 

"Hiçbir şey içmiyoruz,bir an önce bu konuyu konuşup halledelim Bülent" diye cevapladı Gülin teyze.

"Anlayamıyorum Gülin teyze neyin konusu neyi hallediyoruz" dedim merakla.

 

" Sen benimle dalga mı geçiyorsun Bülent,ne demek ne konusu. Yıllardır susuyorum ilk adımı senden bekliyorum annesi hasta kafası yoğun diyip kendimi avutuyorum ama artık yeter. Herkes sizin ne kadar uyumlu güzel bir çift olduğunuzdan bahsedip duruyor,düğün ne zaman sorularından bıktım artık.Kızımı oyaladığın onunla gönül eğlendirdiğin dedikoduları son damla oldu.Dün gece geç saatlere kadar eğlenmiş geceyi de birlikte geçirmişsiniz,şimdi bugüne kadar sana verilen emeklerin karşılığını ödeme vakti Bülent.Hem Ahmet amcana böyle olmasında kararlı

 

Derin bir nefes aldım ve sinirlerime hakim olarak " Bakın Gülin teyze ben Handeyi çok severim ama böyle bir birlikteliği hiçbir zaman düşünmedim.Ayrıca geceyi birlikte geçirmedik o ayrı odada ben ayrı odadaydım.Hande bir şey söylesene sen de?

 

" Bak Bülent ben seni hiçbir zaman arkadaş olarak görmedim niyetim hep açık ve netti sen de hiç aksini söylemedin.Şimdi olması gereken belli,istersen babamla sen konuş ne dersin?" Bunu derken beni can evimden vurmak istediği belliydi.Ahmet amcam da böyle istiyorsa ona asla hayır diyemeyeceğimi biliyordu.Onun da istediği zaten aşikardı.

 

"Bakın önümüzde ki ay bir nişan yapalım düğün için bir şey demiyorum ama yeter ki artık adını koyalım.İtibarımız yerle bir olmak üzere adamın kalbine iner eğer dedikoduları duyarsa"dediğinde istemsizce gözlerimi kapattım

 

"ölüm mü babamdan sonra baba bildiğim adam da benim yüzümden ölürse ben ne yapardım?" Diyecek bir şey bulamadım ödenecek bir Bedel vardı ve ben de mecbur ödeyecektim bu aileye bana yaptıklarından sonra sırtımı dönemezdim. "Siz nasıl istiyorsanın öyle olsun" diyebildim sadece.....

 

Loading...
0%