Yeni Üyelik
21.
Bölüm

HOŞÇAKAL

@edaaygun61_

Canan'dan

Ankara'dan Bülent'e olan aşkımı içimden söküp atarak dönmüştüm,zor olmuştu ama yine de yapmıştım.

 

Ben ondan yıllarca hoşlanmış,hep ondan bir ilk adım atmasını beklemiştim,ama bir şey olduğu yoktu.Ben çocukça bir hayale kapılmış ve yıllarca o hayalin gerçekleşmesini beklemiştim,çok geç oldu belki anlamam ama Bülent Bey ve benim bir çift olmamız imkansızdı.

 

Rüyadan uyanıp gerçeklerle yüzleşmiştim artık. Bunda o görmüş olduğum rüyanın etkisi mi vardı bilmiyorum ama kafam eskisinden de daha rahattı bu kesindi.

 

Sevda teyzem ve Selim Bugün Kemal dedeyi ziyarete İzmire gideceklerdi,Sevda teyzem bana da gel demiş ama ben işlerim nedeniyle kabul edememiştim.

 

Onları uğurlamak için yola çıktığımda içimde bir sıkıntı vardı; sanki biri göğsümün üstüne oturmuş nefes almamı engelliyordu,derin bir nefes alarak binmiş olduğum taksinin camını açıp temiz havayı içime doldurdum,az da olsa iyi gelmişti.

 

Sevda teyzemlere geldiğimde Selim bahçede oturmuş telefonla konuşuyordu. Selimle o gergin geceyi geceyi geçirdikten sonra hiç konuşmamıştık.

 

" ne yapsam gidip boynuna sarılıp sen haklıydın Selim mi desem" diye düşündüm ve adımlarımı atmaya başlamışken aklıma gördüğüm rüya geldi ve ayaklarım geri geri gitmeye başladı.

 

O sırada Selim de beni görmüş sadece kuru bir tebessüm edip telefon görüşmesine devam etmişti. Eskiden olsa koşarak yanıma gelir sarılır " özlettin kendini" diyip şakalaşırdı. Ben de daha fazlasına cesaret edememiş ve hızlı adımlarla Sevda teyzemin yanına geçmiştim.

 

Sevda teyzem odasındaydı,yatağın üstüne oturmuş bir şeylere bakıyordu,sanki biraz da ağlamıştı. Kapısını tıklatıp içeri girdiğimde apar topar baktığı kağıtları kaldırarak " hoş geldin kızım" dedi.

 

O baktığı kağıtların ne olduğunu merak etsem de hiç ne olduklarını sormadım, Sevda teyzemin özeliydi demekki,benim bilmemi isteseydi kağıtları kaldırmaz bana anlatırdı.

 

Bende yanına geçerek " hoşbulduk teyzecim" diyerek sarıldım uzunca bir süre öyle kaldıktan sonra Sevda teyzem kendini çekip ellerimi tutarak gözlerime sevgiyle bakıp;

 

"Kızım, güzel kızım,koruyup kollamak için seni bana gönderen rabbime sükürler olsun. İyi ki bu dünyaya gelmiş benim hayatıma da dokunmuşsun sen ne kadar çekinsende tam aksini düşünsende hiçbir zaman bana yük olmadın,aksine Selimimle bana yoldaş candaş oldun,canım Cananım melek kızım benim, bir gün bu hayattan göçüp gideceğim işte o zaman sen Selime Selimde sana emanetsiniz sakın birbirinizden kopmayın" dediğinde söylediklerine anlam verememiştim,sanki veda ediyordu bana.

 

" Sen neden bunları bana söylüyorsun ki Sevda teyze ne o sanki bir daha görüşmeyecekmişiz gibi konuşuyorsun,yoksa İzmire taşınıyorsunda bana mı bana mı söylemiyorsunuz" diyip onu gıdıklayıp güldürmeye çalıştım.

 

Kısık kısık gülerek " dur deli kız dur" dedi. O sırada Yanımıza Selim geldi,kapının eşiğinde durmuş yaslanmış,ellerini göğsünde birleştirmiş mahsun mahsun bize bakıyordu.Sevda teyze " gel oğlum sen de şu kolumun altına gir bakayım" dedi ve bir yanında ben bir yanında Selimi kollarının arasına alıp sıkıca sardı.

 

"Siz benim her şeyimsiniz gözlerinizden anlıyorum siz de birbirinizin her şeyisiniz bunu sakın unutmayın" dediğinde Sevda teyzem hafiften gülüyordu. " ne? Birbirimizin her şeyi mi? Ne demek istedi ki şimdi,zaten aklım allak bullak o rüya sayesinde"....

 

Bir süre hiç konuşulmadan o şekilde kaldık.Sanki sonsuza kadar birbirimizle vedalaşıyor gibiydik.Bizi bu durumdan uyandıran Selim oldu.

"Hadi bakalım kızlar yolcu yolunda gerek" demiş ve valizleri alıp çıkmıştık evden.

 

Sevda teyzemin araba kapısını kapatıp son kez gül yüzüne baktım,üzgün olduğumu görünce camı açıp

" o boncuk gözlerini doldurma bakayım kız, 6 gün sonra burdayız" demişti.

 

Selim arabaya valizleri yerleştirirken daha fazla dayanamayıp yanına gittim.Aramızı düzeltmeliydim,Selimin bana kırgın olmasına dayanamıyordum artık. " yardıma ihtiyacın var mı" dedim utana sıkıla.

Bagajı kapatırken Selim "halletim bile dedi" hiç yüzüme bile bakmadan.

 

Arabaya binecekken " Selim bir dakika sana bir şey söylemem gerek" dediğimde Selim saatine bakarak;

" Canan gerçekten geç kalıyoruz,gelince konuşuruz hadi hoşçakal" dedi ve gittiler.

Arabanın ardından bakarken kendimi ne kadar sıksam da firar eden damlalar süzülüyordu gözümden.

 

"Hoşçakal" Selim....

 

*****************************

 

Selimler İzmire gideli beş gün olmuş,yarın geleceklerdi.Onlarsız geçirdiğim bu günlerde birkaç kez depresyona girip çıkmıştım; ama neyse ki yakında yeniden bir arada olacaktık,hem kararlıydım Selimle aramı da düzeltecektim.

 

Bugün şirkette çok yorulmuştum getir götür işlerini yapmaktan ayaklarıma kara sular inmişti,hemen bir duş alıp yatağıma yattım yorgun olduğum için hemen uyumuştum.

 

Uykumun en güzel yerinde zarıl zarıl çalan telefonumun sesiyle uyandım,saat gece yarısını epey bir geçmişti,bu saate ya dolandırıcı arar ya da biri kötü bir haber verirdi,benim tercihim tabiki ilk seçenekti. Yatakta doğrulup telefonu elime aldığımda arayanın Selim olduğunu gördüm.

 

Bu saatte aradıysa kesin bir şey olmuştu.

Telefonu, kalbim gümbür atarken açtığımda

Selim ağlayarak;

 

 

"Canan... Annem".......

 

Loading...
0%