Yeni Üyelik
12.
Bölüm

KURTULUŞ

@edaaygun61_

Selim'den

"Alo Canan dur kapatma" desem de çoktan kapatmıştı telefonu.

Canan kesinlikle iyi değildi kendine bir şey yapacaktı ya da yapmıştı.Yok yaşayamıyorum yok yalnızlıktan bıktım bunlar asla Canan'ın söyleyebileceği şeyler değildi.

 

Daha fazla duramazdım onu bulmam lazımdı,hemen yatağımdan kalkıp üzerime bir sweatshirt giyip evden çıkacaktım ki yıllar önce Canan'ın bana yapmış olduğu şaka aklıma geldi ve kalktığım yatağa geri döndüm.

 

O zaman ben 9 o da 7 yaşındaydı yine saçma bir sebep yüzünden tartışıp küsmüştük.Aradan bir kaç saat geçmişti ki yetimhanedeki yatağının üzerinde bir not buldum.Notta; "Selim senin bana küsmene dayanamadığım için ben gidiyorum" yazıyordu.Tabiki bir hademe ablaya yazdırmıştı bunu.

 

Ben notu okuyunca hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım,hem ağlıyor hem de "Valla bir daha küsmeyeceğim sana özür dilerim" derken dolabın içinden "söz mü" diye bir ses gelmişti.

 

Meğerse Canan onu affedeyim diye gidiyorum diyip dolaba saklanmıştı.

 

Bu da eminim ki onu affedeyim diye bir numaraydı

"Aptal Canan bir kere yaptın diye her zaman kanacağımı mı sandın numarana ama yemezler" diyip aptal aptal sırıtmaya başladım.Ama sonra tekrar bir hışımla yatağımda doğrulup "Ya bu sefer numara değil de gerçekse" diye düşündüm.

 

Bu kuşku içerisinde asla evde durup bekleyemezdim hemen arabamın anahtarını aldığım gibi evden çıktım.

Nereye gideceğimi onu nerede bulacağımı bilmiyordum ama ayaklarım beni Yeşim şeytanının evine sürüklüyordu,bilse bilse o bilirdi.

 

Yaklaşık 10 dk sonra evine geldim,bir hışımla arabadan indim ve olanca gücümle kapıyı tekmelemeye başladım.Aradan çok geçmedi ki içeriden "Bu saatte hangi hayvan kapımda tepiniyor acaba" diye söylenerek kapıyı açtı Yeşim.

 

Kapıyı açmasıyla onu boğazından tutup duvara yapıştırmam bir oldu.

 

"Şimdi bana Canana ne yaptığını ve nerede olduğunu söylüyorsun yoksa yemin ederim öldürürüm seni" diye kükrüyordum. O ise nefes alamaz bir halde ellerime yapışarak kendini kurtarmaya çalışırken güçlükle "Bi.. bilmiyorum" diyince daha da öfkelendim ve boğazını daha çok sıkmaya başladım."

 

Ne demek bilmiyorum lan ne demek bak benim şakam yok vallahi de billahi de bu evden cesetin çıkar nerede Canan" diye haykırıyordum.

 

Ellerimin altında moraran yüzü neredeyse ölmek üzere olduğunu gösteriyordu bende hemen elimi boynundan çekip işaret parmağımı ona doğrultarak "

 

Sana son kez söylüyorum Canan nerede yoksa ölümlerden ölüm beğen" dedim kendimi az da olsa toplayarak. O ise öksürerek yere çökmüş bir vaziyette nefesini düzene sokarken;

 

"Sana yemin ediyorum yerini bana söylemedi buraya geldi ne kadar ilaç varsa hepsini aldı ve gitti.Ben ona engel olmaya çalıştım ama hiç dinlemedi bile.Gitse gitse Tarık'ın dedesinden kalma eve gitmiştir,daha da bir şey bilmiyorum" dedi ve adresi alıp koşarak evden çıktım.

 

Son sürat o adrese doğru yol aldım içimden "ne olur Canan şaka yapıyor ol beni kandırmak için bunu yapmış ol lütfen"diye geçirdim.

Adrese geldim o kadar kötü bir yerdeydi ki burada değil insan hayvan bile durmazdı.

 

Hiç oyalanmadan gecekondudan içeri girdim her yer karanlık göz gözü görmüyordu,telefonumdan ışığı açtım ve odalara bakmaya başladım.

 

Girdiğim ilk odada karşılaştığım görüntü ile dondum kaldım çünkü Canan hareketsiz bir şekilde yatıyordu.Ne yapacağımı bilemez bir halde olduğum yerde çöktüm ve "Canannnn"diye haykırdım.Böyle bitemezdi bitmemeliydi daha görecek çok günümüz vardı.

 

Çöktüğüm yerden kalktığım gibi Cananımın yanına gittim buz gibi olmuş ellerine dokundum,solmuş yüzünü okşadım ama hiçbirine tepki vermiyor nefes dahi zor alıyordu.Nabzını kontrol ettiğimde çok azdı.Canan bir anlık gaflete kapılmış ve ne kadar zehir varsa hepsini vücuduna enjekte etmişti.Hemen Cananı kucakladığım gibi arabama bindirip yıldırım hızıyla oradan ayrıldık.

 

"Canan hadi güzelim uyan,bırakma beni,Selimini,ben ne yaparım sensiz hadi kalk yine ağır konuş tokat at umurumda değil yeter ki sen iyi ol sana bir şey olursa ben de gelirim arkandan"diyordum.

 

Hastaneye gelmiş Cananımı benden almışlardı.Gözlerimin içi ağlamaktan kan çanağına dönmüş dizlerimde ayakta kalacak derman kalmamıştı.Ellerimi ve başımı kırarcasına duvara vuruyor hemşireler beni de sakinleştirmeye çalışıyordu.

 

"Neden Allahım neden" diyordum elimden hiç bir şey gelmiyor,çaresiz bekleyiş içerisinde doktordan iyi bir haber bekliyordum.

 

Neyse ki çok geçmeden doktor yanıma gelmiş Cananın iyi olduğunu tam vaktinde getirdiğimi biraz daha geç olsa bu kadar şanslı olmayacağını söylemiş ben de o anın mutluluğu ile doktora sarılmıştım.

 

"Allahım sana şükürler olsun Cananımı bana ve anneme bağışladın"diye şükrediyordum.Sahi annem..Artık annemin de bu durumu öğrenmesi gerekiyordu.

 

Eve gelmiş saat sabahın 07.00'ı olduğu için annem çoktan kalkmış işe gitmek için hazırlanıyordu.Dışarıdan geldiğimi ve ağlamaktan şişmiş gözlerimi görünce "Canan" diye haykırdı içine doğmuştu.

 

Annemi oturtup ona bütün olan biteni sakin bir dille anlattım ve annem olanca gücüyle yüzüme tokat atıp

"Bu kız bunca zamandır bu illetle uğraşıyor sen bana hiç bir şey söylemedin daha da bu zehire batsın diye sen de onu bir başına bıraktın öyle mi? Olmaz onu artık asla bırakmam"diyip kapıdan çıkıp arabama bindi.

 

Allah kahretsin annem sonuna kadar haklıydı,"aptal Selim gururundan onu bir başına bıraktın ya onu kaybetseydim ben nasıl yaşardım"

 

 

Üç Ay Sonra

 

Bu kez annemle Canan'ımızı rehabilitasyon merkezinden çıkarmaya gidiyorduk.Canan üç aylık bir tedavi görmüş ve bunun sonucunda da o uyuşturucu denilen illetten sonsuza kadar kurtulmuştu.

 

Canan'ın odasının kapısı aralıktı ve içeriden sesler geliyordu,bu ses Alev'di.

 

Ne yaptımsa senden kurtulamadım bi çıkamadın hayatımızdan ölmeyi bile beceremedin Selim'in gözü senden başkasını görmüyor diye Yeşimi başına ben sarmıştım.Allah kahretsin ki o da bir bok beceremedi".

 

Bunları duyar duymaz nevrim dönmüştü yumruklarımı sıka sıka odaya daldım ve Alevin yakasına yapıştım.Annem ve Canan olanları şaşkınlıkla izliyorlardı.

 

"Ne diyorsun lan sen Alev tüm bunları Canana sen mi yaptın ölüyordu lan kız.Eğer ona bir şey olsaydı senin kollarında mı bulacaktım ben teselliyi lan allahın cezası emin ol öyle bir şey olsaydı ardından ben de giderdim zaten" annem ve Canan Alevi elimden zor aldılar,o da zaten kaçıp hemen uzaklaştı.

 

"Bırakın beni tüm bu olanların hesabını sormayacağımı mı sanıyorsunuz" dedim ve Canan beni kendine doğru çevirdi ve iyice sokularak o yeniden ışıldayan gözleriyle

 

"Bırak artık Selim benim için ben artık yeni hayatımıza bir an önce başlamak istiyorum" dedi ve üçümüz arabama atlayıp İzmire dedemin yanına yol aldık.Üç aylık yaz tatilimizi burada huzur içinde geçirecektik.

 

Canan'dan

Arabanın açık camından saçlarımı savurarak yeni hayatımın tadını çıkarmaya başlamıştım. Allah bana ikinci bir şans vermişti,onu boş heveslerle harcamayacaktım.Sevda teyzem ve Selim yaptığım söylediğim onca şeyden sonra bana sırtlarını dönmemiş yeniden hayata bağlamıştı.

 

Kemal dedenin çiftliğinin önüne gelmiştik,yaşlı adam heyecandan bizi kapıda bekliyordu.Ben ilk kez tanışacaktım onunla,görünüşe göre çok tatlıydı ve ben çok sevecektim belli.

 

En son bana baktı çok içten ve sıcaktı "Bu o mu" dedi Sevda teyzeme;

 

"Tıpkı onun gibi"

 

"Tıpkı kimin gibi"......

 

Loading...
0%