Yeni Üyelik
8.
Bölüm

MERAK

@edaaygun61_

Canan'dan

Kampüsün İstanbul manzaralı bahçesinde oturmuş iki gün önceyi düşünüyordum,evet hala Selim ile küstük.

 

Biz Selimle 14 yıldır arkadaştık ve bu süreçte hiç böyle uzun süreli küs kalmamıştık.Tabi ki kavgalarımız ve anlaşamadığımız zamanlar olurdu ama hiç birbirimize küsmezdik,küsemezdik ki...

 

Ben ona değil el kaldırmak kalbi kırılır diye onu üzecek her hangi bir şey söyleyemezken ben ona bir anlık refleksle tokat atmıştım.Sahi ya bana ne olmuştu böyle nasıl bu kadar alçalabilmiştim...

 

Onunla konuşmayalı iki gün olmuştu ama sanki üzerinden bir asır geçmiş gibi hissediyordum.

Bu kadar küslük yeterdi bugün okuldan sonra gidip gönlünü alacaktım.

 

Selimin gönlünü nasıl alacağım diye düşünürken yanıma volkan gibi patlamakta olan siniriyle Alev geldi.

"Sen Selime ne yaptın söyle"dedi.

 

Selim mi selime ne olmuştu kesin başına bir şey gelmişti ve sorumlusu suçlusu bendim lanet olsun kendimi toparlayarak;

 

"N.. ne olmuş Selime Alev" diye sordum.

Alev alaycı bir tavırla

"Hı ne olacak İzmire gitti senin yüzünden.Kim bilir ne yaptın da onu burdan soğuttun"

 

Selim beni bırakıp İzmire mi gitmişti yani..Alev bunları söylerken kelimeler boşukta buharlaşır gibiydi.O bir şeyler diyor ben ise onu duymuyordum.

Kendime gelerek hemen telefonuma sarıldım

 

"Ne yapiyorsun sen ben aramadim mi saniyorsun telefonunu kapatmis anlasilan su an ucakta ve gidiyor kabullen artik Selim gitti"dedi

 

Ben de onu hic dinlemeden aradim cunku Selim beni burda birakip gitmezdi gidemezdi...

 

Telefonu aradim ama"Aradiginiz kisiye su anda ulasilamiyor lutfen daha sonra tekrar deneyin"diyen operator sesiyle dizlerimin ustune çöktüm ve artik tutamadigim gozyaslarim ozgurlugune kavusmuscasina yanaklarimdan asagi akmaya baslamisti.

 

Alev hakliydi Selim gitmisti beni birakip gitmisti...

Alev de ayni seyi soyleyip arkasina bile bakmadan gitmisti

 

Ben orda tek basina aglarken yanima Yeşim ve Tarık geldi.

 

Yeşim ve Tarık benim sınıfımdan arkadaşlardı,aslında pek samimi değildik ama beni burada yalnız bir şekilde ağlarken gördükleri için yanıma geldiler diye düşündüm.

 

İyi olup olmadığımı bir şeye ihtiyacım olup olmadığını sordular.Yeşim,

"Bak ne diyeceğim,seni böyle bırakmaya gönlüm razı değil bizimle gel arkadaşlarla takılıp biraz eğlenicez"dedi

 

Ben de ona tesekkur edip ise gitmem gerektigini soyledim.

"Eger fikrini degistirsen sana attigim adrese gelirsin beklerim" demişti.

 

İşe doğru yol almışken Yeşim hakkında, insanların ne kadar yanlış düşündüklerini fark ettim. Herkes onun için kötü bir kız keşlerle takılıyor diye adını çıkarmışlardı,oysa ne kadar iyi ve ilgiliydi.Zaten Banu da yok görüşmekten bir zarar geleceğini düşünmüyorum.

~~~~~~~~~~~~~~~~

İşte yoğun bir toplantı temposu vardı,ben de getir götür işlerini yapıyordum.O sırada muhasebe müdürümüz Ebru Hanım çok acil Bülent Bey'e dosyaları imzalatmamı söyledi.

 

Bülent Bey'in katına çıktığımda sekreterini yerinde göremedim,ne yani odasına girip ben mi imzalatacaktım? 1 aydır bu şirkette çalışıyordum fakat Bülent Bey'i ilk karşılaşmamızdan sonra 2.kez görecektim.

 

Cesaretimi toplayarak kapısını tıklattım,içeriden "Gel"sesini duyunca biraz afalladım bir insanın ses tonu bile karizma olur mu diye düşünürken derin bir nefes alarak içeri girdim.

 

Bülent Bey sinirli bir şekilde telefonda konuşuyordu,benim içeri girdiğimi bile görmedi belki de.

 

İçimden tam da zamanında geldin Canan,adam burnundan soluyor,şimdi ben buna nasıl dosyayı imzalatacağım.

 

Önce merhaba mı desem diye düşünürken odaya Hande Hanım girdi.

 

Hande Çelebi,Bülent Beyin ortağı Ahmet Çelebinin kızıydı. Hande çok alımlı,havalı,cool bir kadındı,aurası başkaydı kadının, onu görüpte aşık olmayan bir adam yoktur diye düşünürken;

"Sen de kimsin buraya nasıl girersin"diyip azarladı beni.

 

Ben ise kekeleyerek

B..bu dosyaları imzaltmam gerek dedim.

Bülent Bey nihayet beni görmüştü yarım saattir burdaydım neredeyse,ancak şimdi aklına gelebilmiştim,dosyaları imzalatıp odadan çıktım.Bu adamın beni görmesi imkansızdı,asla bana bakmazdı..

 

Burdaki işim bitmişti ve aklıma Yeşimin attığı mesaj geldi,yani sonuçta davet etmişti benim de ihtiyacım vardı gitsem iyi olacaktı.Yeşimi arayıp geleceğimi söyledim.

 

Yeşimde "tabi canım bekliyorum"demişti.

 

Yeşim:

Kuş kafese girdi Tarık hazırla..

 

Üzerime siyah bir diz üstü elbise topuklu ayakkabı giydim,dudağıma da kırmızı bir ruj sürüp evden çıkıp taksiye bindim.

Her şey üst üste gelmişti;Selim,Bülent.. Kafamı biraz dağıtmam gerekiyordu.Yeşimden Allah razı olsun ki böyle bir imkan sundu bana.

Eğlence mekanına geldiğimde burasının hiçte benlik bir yer olmadığını anladım, çünkü ben hayatımda ilk kez bir bara geliyordum.En fazla ne olabilir ki diyerek içeriye girdim.Mekan gerçekten de bana göre değildi her yer buram buram alkol ve sigara kokuyordu,kimseyi de tanımıyordum öyle oracıkta bir başıma dikilmiş Yeşimi bekliyordum.

 

Yeşim beni gördü ve oturdukları masaya getirdi.Masada bir tek Yeşimi ve Tarığı tanıyordum diğerlerini hayatımda ilk kez görüyordum,kendimi hiç oraya ait hissedemiyordum.

Huzursuzluğumu fark eden Yeşim "Sakin ol hayatım kasma kendini eğlenmene bak"diyip rahatlatmıştı beni.

Onların hepsi dans edip eğlenirken durgun durgun onları izliyordum,çünkü aklım Selimdeydi.

Bu halimi gören Yeşim dansını yarım bırakıp hemen yanıma geldi.

"Anladığım ve gördüğüm kadarıyla canın bir şeye sıkılmış"dedi ve eli çantasına gitti,içinden ilaç olduğunu düşündüğüm bir şey çıkardı ve bana uzattı.

"Al canım iç bunu emin ol rahatlayacaksın güven bana"dedi.

Bu ne ilacı ki dedim hem öyle her ilacı içmem ben güvenemem

"Saçmalama Canan seni zehirlemiycem herhalde hem bu Sağlık bakanlığı tarafından onaylanmış"

Ben de o söylediğine güvenerek az da olsa rahatlamak için 1 tane aldım ve sonunu düşünmeden içtim.....

Loading...
0%