Yeni Üyelik
11.
Bölüm

VAZGEÇİŞ

@edaaygun61_

Canan'dan

Selim beni Tarık'ın önünde rezil edeli on gün olmuştu.Bu on günde ne o ne de ben birbirimizi hiç aramamıştık,tamam biraz ağır konuşmuş olabilirim Selim'e karşı ama bu sefer haketmişti,ben onun hayatına karışmıyorsam onun da bana karışmaya hakkı yoktu.

 

Arkadaşlar birbirlerinin kararlarına saygı duymalıdır ama Selim hiç öyle değildi,ben böyle mutluyum dedikçe daha çok üstüme geliyordu.

 

Bu düşüncelerden sıyrılıp yatağımdan kalktım

ve sıcak bir duşun ardından işe gitmek için hazırlanmaya başladım.

 

Yaklaşık iki aydır işe gitmiyordum,bana kalsa yine gitmezdim de, bana ihtiyaç varmış mecbur gidecektim,hem gitmişken Bülenti de görür az da olsa kafam dağılırdı,bu yaşananlar beni gerçekten yormuştu.

 

İş yerinde yine aynı tempo vardı herkes bilgisayarın başında rahat rahat oturup işlerini yaparlarken benim ise sağa sola koşuşturmaktan ayaklarıma kara sular inmişti.Bu hiç de adil değildi.Biraz oturup soluklanayım derken yanıma Muhasebe müdürü Ebru Hanım geldi.

 

İçimden "el insaf be kadın yeni oturdum Allah aşkına ya"diye feryat ederken;

"Canan bu dosyaları al Bülent Bey'e götür" demesiyle üzerimdeki bütün yorgunluğum gitti:)

 

Dosyaları alıp asansörün önünde beklerken; "umarım o uyuşuk sekreteri yerinde yoktur da bizzat ben veririm dosyayı" diye geçirdim içimden.

 

En son odasına girdiğimde benimle ilgilenmemişti umarım bu sefer ilgilenir dedim ve Bülent Beyin olduğu kata çıktım ve sekreterinin orda olmadığını görünce sevinç çığlıkları atasım geldi daha az önce orada olmaması için dua ediyordum "hadi yine iyisin Canan ışık hızıyla kabul oldu duan" dedim hafif sırıtarak.

 

Derin bir nefes alıp üzerime çeki düzen vererek kapısının önüne geldim,tam kapıyı çalacakken içeriden Hande Hanımın kahkaha sesleri geldi hiç umursamadım çünkü Hande Hanım 7/24 Bülent'in odasından çıkmıyordu,beni de azarlıyordu oraya her gitmemde ama neticede işti bu anlayış göstermesi gerekirdi.

 

Kapıyı çalıp içeriye girmek için izin isteyecekken kapının aralık olduğunu fark ettim ve şu an asla görmek istemeyeceğim bir görüntü ile olduğum yerde çivilenmiş gibi kaldım.Çünkü Hande ile Bülent öpüşüyorlardı. O an sanki dünya yıkıldı sanki yer yarılmıştı da beni içine almış boğuyordu.Kimsem yoktu benim annem babam,dostum dediğim Selimde terk etmiş ,bir başıma bırakmıştı.Beni şu an hayata bağlayan şey Bülente olan aşkım ve onun da beni sevme umuduydu,ama artık o umut yok olmuştu.

 

Çöktüğüm yerden kalkıp gözyaşımı elimin tersiyle silip dosyaları oracıkta bıraktım ve koşarak şirketten çıktım.

 

Taksiye atladığım gibi Yeşimin evine gittim,allahtan Yeşim ayıktı işimi halledebilecektim.

 

Yeşimlere geldim ve var olan gücümle kapıya vurmaya başladım,çok geçmeden kapıyı açtı ve hiç bir şey demeden içeriye daldım ve zehrimin ve enjektörlerin bulunduğu çekmeceye koştum,elime kaç tane alabiliyorsam alıp çantama doldurdum.

 

Yeşim ellerime yapışarak;

"Kızım sen delirdin herhalde ya da bir yerde parti var bu kadar ilacı ne yapacaksın" dedi ve hiç cevap vermeden cebimdeki son parayı Yeşime fırlatarak evden çıktım.

 

Sadece Yeşimin ve benim bildiğim Tarık'ın dedesinden kalma terk edilmiş gece konduya geldim,burası ölmek için çok uygundu.

 

Çürümüş döşeğin üzerine oturup çantamı boşalttım.Önce gelirken aldığım biraları içecektim "Bari ölürken biraz keyif alabileyim"dedim içimden.

 

İçtiğim üçüncü biradan sonra kafam sulanmaya başlamıştı,düşündüğüm şey çok saçma olsa da yapacaktım,evet ölmeden önce son kez Selimimle konuşacaktım.Telefonumu elime aldım ve Selimi aradım açmayacağını bile bile.

 

Telefon çaldı çaldı ve en sonunda uykulu çıkan sesiyle "Alo kimsin" dedi.

 

Canım Selimim beni tanımamıştı,anlaşılan hayatından çıkarmıştı beni "ona yaptığım şeyden sonra seni yine seveceğini mi sandın aptal Canan" dedim kendi kendime ve "Benim Selim Canan numaramı da mı sildin" dedim hıçkırıklarımı içimde tutarak.

 

"Birincisi numaranı falan silmedin saat gecenin bilmem kaçı,görmedim ve açtım.İkincisi beni bir daha arama iyi geceler" dedi tam kapatacakken;

 

"Dur Selim kapatma yalvarırım,son kez sesini duymak için son kez beni affet demen için aradım seni.Ben artık yaşayamıyorum,gücüm yok Selim,kimi sevdiysem kime bağlandıysam hepsi tek tek gitti,bu yalnızlıktan bıktım usandım hiç kimse beni sevmiyor ailem bile beni sevmeyip yetimhaneye bırakmışken başkasının beni sevmesini istemem benim aptallığım, dayanamıyorum artık her şey üst üste geldi.Biliyorum beni affet desem de affetmeyeceksin ama sana yaşattığım her şey için söylediğim her kelimler için affet beni."dedim ve engel olamadığım gözyaşlarım kendini özgürlüğüne kavuşturdu.

 

"Canan saçmalamayı kes ne son kezi ne yaşayamıyorumu sarhoşsun kafan yerinde değil ver adresini gelip alayım seni yüzyüze konuşalım." Dedi endişe kokan sesiyle.

 

"Konuşacak bir şey kalmadı Selim,ben seni hep sevdim kendine ve Sevda teyzeme çok iyi bak olur mu?" Dedim ve telefonu kapattım.

 

Önümde ne kadar zehir varsa hepsini tek şırıngaya çektim ve telefonumdaki Selim ve Sevda teyzemin fotoğrafını son kez öpüp tüm zehri vücuduma enjekte ettim; neyse ki tatlı bir ölüm olacaktı...

 

Loading...
0%