Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@edahanelerrr

Bugün 17 senelik hayatım boyunca 3. kez intihar etmeyi düşündüm, ilk kez değildi. bunu zaten biliyordum son olmayacaktı, bundan da emindim

Ben Ada, hayatı boyunca intihar etmeyi sadece düşünenlerden biri oldum. O korkak ekipten sadece biriydim.Eğer siz de hayatınız boyunca intihar etmeyeceğinizden eminseniz ve bunu sayısız kez düşündüyseniz bu kitap tam da size göre..Eğer psikolojik bir sorunun yoksa bu yazılanları okumak sana sadece dert kazandırır, bence okuma dostum.

İlk deneyimimde 12 yaşımdaydım, annemin istediği kız olamadığım için intihar etmeyi denemiştim, doğduğumdan beri sadece o kız olmaya çabaladım, her seferinde daha iyisi olmuştum bunu biliyordum ama asla tam olarak o kız olamadım. son bir kaç senedir asla olamayacağımı anlayınca bunun için de çabalamayı bıraktım. İlk seferimde kendimi camdan atmaya kalkmıştım annem beni görünce ne yaptı biliyor musunuz, kurtarmaya çalıştı.

böyle devam etmeyi çok isterdim ama beni camdan atlamam konusunda teşvik etmişti.

Annemi sorarsanız, asla beni sevmedi, asla sevmeyi bilmedi. 17 senedir beni gerçekten sevdiğini hiç hissetmedim artık böyle bir beklentim de yok, kendi kendime büyüdüm ve bundan hiç pişman değilim. Eğer onun istediği kişi olsaydım hayatım boyunca asla mutlu olamazdım. şimdi de pek mutuyum sayılmaz ama en azından ben istediğim için böyle diyebiliyorum.

Annem çok çocuklu bir ailenin her zaman fedakar olan o çocuğuymuş, annesinin ve babasının favorisi, kardeşler arasındaki en gözdesi, yılllarca kendini başkalarının mutluluğu için parçalamış. istemediği sevmediği bir adamla babası istedi diye evlenmiş, onu bu hale bu mu getirdi bilmiyorum ama babam kötü bir adam değildir. hiç olmadı. ama birbirlerini sevdiklerini hiç düşünmedim.

Tıpkı kendisi gibi bir kız yetiştirmiş, ilk kızı doğduktan 5 yıl sonra da ben doğmuşum, ilk kızına gelirsek.. annemin kopyasıydı her zaman karakter olarak onu kopyaladı, herkese sevgisizce baktı kimseyi gerçekten sevmedi ama annesi gibi o kadar iyi rol yapar ki insanlara kendini kolayca sevdirir.Annem sevmeyi bilmiyor demiştim ya aslında iki kişi için bu durum pek de geçerli değil, ilk kızı ve babası. babasını hep sevdi ama yaklaşık 4 yıl önce o da kronik bir hastalıktan dolayı öldü.

Annem o öldüğünde intihar etmeyi denedi, kendini hastanede camdan atmaya kalkmıştı, tuttular.

Bunu duyduğumda aklıma gelen ilk şey ben cama çıktığımda onun bana söylediği cümlelerdi.

İlk kızı her zaman çevrenin çok sevdiği en sevilen torun ve en sevilen çocuk olma görevini taşıdığı için ona minnettarım, beni çok büyük bir yükten kurtardı. Gerçi o olmasaydı bile beni hiçbir zaman sevmezlerdi, onlara göre fazla ruhsuz ve sessizim.

Camdan nasıl indiğime gelirsek, annem benim yanıma yaklaşıp atlalamamı söylediğinde rahmetli babası da oradaydı. onun sayesinde ölmemiştim. o iyi biriydi onu seviyordum.

Ha bu arada, ben Ada ve sevmeyi biliyorum.

Hayatta sevdiğim ve daima seveceğime emin olduğum tek bir insan var. Ona dostum, arkadaşım gibi basit kelimeler kullanamam. Çünkü o benim hayata tutunabildiğim son dalım. Eflina kelimesini ilk duyduğumda aklıma o gelmişti, gerçek ismini çok sevsem de ona Eflina demem benim açımdan daha doğru olur. Eflina cennete açılan kapı anlamına geliyor, hayatım bir cehennem bile olsa o benim Eflinam.

Bu kitap bana koşulsuz sevgiyi öğreten Eflinam'a ve sevmeyi asla bilmeyen anneme armağan edilmiştir.

Size benden bir tavsiye, bir insanı ne kadar sevdiğinizi merak ediyorsanız geleceğinizi düşünürken onu hayallerinize ne kadar dahil ettiğinize bakın.

Eflinayı dahil etmediğim hiçbir hayalim yok.

Annemin bazen kalbinin korkunç derecede kötü olduğuna inanıyorum, bir insan sevmeyi nasıl bilmez. Bugüne kadar sokaktaki hiçbir kediyi tatlı bulduğunu görmedim, hiçbir fotoğrafa dakikalarca baktığını, hiçbir anıyı gülerek anlattığını görmedim. Hiçbir arkadaşından sevgiyle bahsettiğini duymadım, bana benimle gurur duyduğunu hiç söylemedi.

Annem hayatım boyunca saçımı hiç örmedi, ilkokula gidiyordum tüm arkadaşlarım farklı farklı renk tokalar ile jilet gibi örülmüş saçlar ile okula gelirdi, hep özenirdim.Anneme her sorduğumda saç örmeyi bilmediğini söylerdi. Yıllar sonra fark ettim, annem hiç saçımı örmeyi öğrenmek istemedi. Bunu hiç denemedi bile.

Yıllar sonra kendi kendime öğrendim saç örmeyi, ama hiç kendime yakıştırmadım.

14 yaşındaydım,arkadaşlarımdan birinin saç makinası ile saçlarıma değişik şekiller vermiştim, dalgalı yapmıştım, eve geldiğimde annem saçımın ne kadar iğrenç göründüğünü söyleyip dakikalarca beni aşağılamıştı.

Fotoğraf albümlerine bakmayı çok severdim eskiden, benim hiç bebeklik fotoğrafım yoktur. Küçükken hep evlatlık olduğumu annemin beni bu yüzden sevmediğini düşünürdüm, çocuk aklı işte. annemin sevmeyi bilmediğini hiç düşünmemiştim, evde ilk kızına ait sayısız fotoğraf albümü var benim küçüklük fotoğrafım bir elin parmağını geçmez, çoğunda da tek değilimdir. o zamandan alışmıştım evdeki görünmez kişi olmaya

Çocukluğuma dair hatırladığım en net şeylerden biri de geceleri uyumadan önce anneme kendimi zorla öptürmemdi, geceleri hep korkardım ama annem uyumadan önce beni öptüğünde yanımda olduğunu hisseder hep deliksiz güvenli bir uyku çekerdim. sobalı bir evimiz vardı, salon ve çocuk odası iç içeydi, anneme kendi yanaklarımdan öptürüp elimi öptüğü yanağıma koyar koşarak yatağıma girer elimi yanağımdan hiç çekmeden uyurdum, eğer elimi çekersem annemin öpücüğünün gideceğini düşünürdüm. sabah uyanınca elimin yanağımda olmadığını görürsem anname belli etmeden annemin öpücüğü gitti diye ağlardım. ağlarsam kızardı.

O zamanlar beni sevdiğini düşünüyordum, belki de gerçekten seviyordu bilmiyorum. Ama ben onu dünyadaki her şeyden daha çok seviyordum, annemdi ve her insan annesini severdi, bana böyle olduğu söylenmişti.

Çocuktum ve her anne çocuğunu severdi.

Sever miydi?

O zaman annem bana neden hiç seni seviyorum demedi?

 

 

 

Loading...
0%