Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7. Bölüm

@eelliiffiippeekk

Bitmek bilmez miydi kötülük.... bitmek bilmez miydi kin nefret... İnsanoğlu ne ileri getirmişti ki bu kötü duygu ve davranışlardan! Koca bir hiç!

 

"Kim bilir ne zamandan beri birlikte düşüp kalkıyordunuz! " Duyduğum cümle kanımın çekilmesine neden oldu. Tüylerim diken diken olurken elimdeki bez düştü. Nasıl söyleyebiliyordu bunu?! Nasıl?! Ali Abi ile süt kardeşi olduğumuzu bile bile nasıl atardı bu iftirayı bize?!

 

"Dinsiz!!! " Evi sarsan ses dedeme aitti. O an dedem dahil olmasa Ali Abi kesinlikle halam olacak insan kılıklıyı boğardı. Dedem hızlı adımlarla merdivenleri indi yaşına rağmen. Ardından amcam, babam ve babaannem geliyordu. "Yetti iftiraların, yaptıkların, zehrin! Bundan kelli senin gibi evladım yok benim! Gölgen eşiğime değmesin bir daha! Yıkıl, cehennem ol evimden! "

 

Geriye doğru sendelediğimde Fatıma kolumdan tuttu. Dizlerim boşalıyor, ayakta duramıyorum.

 

Halam olacak yürüyen yılan hırsa çantasını, kabanını almış gidiyorken annem karşısına dikildi.

 

"Kişi kendinden bilirmiş işi de herkesi kendi gibi zannedermiş! " annemin söyledikleri halamı adeta ateş topuna çevirdi. Ne diyeceğini, ne yapacağını bilemez bir şekilde sinirden titreye titreye annemin yüzüne baktı. Geri dönüp hepimize hitaben kinini kustu.

 

"Benimde adım Canan ise ben sizi bu kasabada barındırmam! Bekleyin de görün! " halam ayaklarını yere vura vura evden çıkıp giderken anaannem merdivenlerin başında duruyordu elinden düşürmediği sigarasıyla. Dedemin öfkesinin yeni adresi oydu.

 

"Fatıma, teyzenin çantasını getir evimizdeki misafirliğinin sonuna geldi. Azam taksi çağır teyzeni yolcu et! " Fatıma zevkten dört köşe gülümserken anaannemin ne kadar bozulduğu belli oluyordu. Fatıma hızlı adımlarla merdivenleri koşarak çıktı. Bir dakika bile sürmeden elinde anaannemin çantası ve mantosuyla geri döndü. Eşyalarını anaanneme vermek yerine götürüp dış kapının önüne koydu. Fatıma'nın bu hareketine amcamın da pek bir bozulduğu anlaşılıyordu. Ama babaannemin çok hoşuna gittiği belliydi.

 

"Edepsiz! " Anaannem Fatıma'ya küçümseyen bakışlarla bakarken Fatıma o dobra tavrıyla babaannem gibi elini yanına dayadı.

 

"Edebi, anne karnındaki bir bebeğin canına kastetmekten çekinmeyen birinden öğrenecek değilim! "

 

"Fatıma! " Amcamın uyarıcı sert sesine rağmen Fatıma istifini bozmadı.

 

"Selametle! " Babaannem de kapının yolunu gösterirken Ali Abi öfkeyle baktığı anaanneme taraf yürüdü.

 

"Onların gideceği yerde selametin ne işi olur babaanne, olsa olsa şer, fitne, cinayet olur. " Anaannem üstten bakan küçümseyen bakışlarla bir kere daha hepimize yüzünü buruşturarak baktı. En son babaanneme döndü.

 

"Bu kadar mı şerefinizi yitirdiniz?! Abuzer Efendi torununun kimden peydahladığı belli olmayan bebesinden utanmaz çatısının altında tutar, baba olarak Harun utanmaz yüzünü çevirir, amca olarak Azam utanmaz sessiz kalır, abi olarak Ali utanmaz arka çıkar! Sizde kadın mısınız?! Ev böyle mi yönetilir, böyle mi evlat yetiştirilir?! Yazık size, hemde çok yazık! " Anaannem öfkeyle çıkıp giderken tutamadığım gözyaşlarım sağnak oldu.

 

....

 

İki gün olmuştu. Anaannem ile halamın evden gönderilişinin üzerinden iki gün geçmişti ama bende iki gündür odamdan, abdest alma dışında burnumu bile çıkarmamıştım. Çok ağır konuşmuştu anaannem. Herkesi itham etmesi beni paramparça etmişti adeta.

 

Sabahtan beri evde bir karmaşa, bir koşuşturma vardı seslerden anladığım kadarıyla. Ama pek ilgilendiğim söylenemezdi. Bir süre sonra ev tamamen sessizliğe büründü. Somurtkan yüzümle yatağımın üzerinde yine pencereden dışarıyı izlemeye devam ettim iki gündür olduğu gibi.

 

"Abla... " Başımı, bana hafif tebessümle bakan Fatıma'ya çevirdim. "Bir şey var da, bir parça seni de ilgilendiriyor galiba. "

 

"Hayırdır inşaallah? " Bir an endişelenmiştim.

 

"Şey ııı... nasıl anlatsam bilemedim şimdi. "

 

"Dümdüz söyle Fatıma korkutuyorsun beni! "

 

"Mehmet Abi'nin eşi hastanedeyemiş ya. "

 

"Eee? "

 

"Şey, kendini asmış. " Dehşetle açılan gözlerimle ellerimi ağzıma kapattım.

 

"Ne diyorsun sen, ne zaman olmuş?! "

 

"Dün sabah odasında kendini asmış şekilde bulunmuş, otopsisi falan yapılmış bugünde ikindi namazına müteakip toprağa verilecekmiş. Bizimkiler de cenazeye gittiler işte. "

 

"Benim Ceren'e bir şekilde ulaşmam lazım. "

 

"Nasıl? Yengem telefonumu vermiyor biliyorsun. " O sırada aşağıdan gelen ses Ceren'e ulaşmamın anahtarıydı.

 

"Abla! Açım ya! " okuldan yeni gelmiş Emin tek çaremdi.

 

"Patlama, iki dakikaya geliyorum! " Fatıma nefesini üfleyerek gözlerini devirdi kardeşinin seslenmesine.

 

"Evde kim var? " Aceleci soruma Fatıma başını hafifçe sallayıp eliyle kapıyı gösterdi.

 

"Emin, Asel, ben, sen. Herkes cenazeye gitti. "

 

"O zaman Emin bize yardımcı olacak! " Hızla yerimden fırlayıp arkamdan koşturan Fatıma ile birlikte aşağı indik. Bizi bir anda başında dikilmiş bulan Emin sanırım biraz ürkmüştü.

 

"Ne oluyor ya? " Ses tonu da beni destekliyordu.

 

"Emin senden bir şey isteyebilir miyim? " Bana daha da korkan bakışlarla bakarken yutkundu.

 

"Babamın beni öldürmeyeceği bir şeyse tabi. "

 

"Telefonunu iki dakika kullanabilir miyim? "

 

"Bence ben çıkıp çatıdan direkt aşağı atlasam daha kolay bir ölüm olur benim için. "

 

"Emin lütfen! Kimse duymayacak, bilmeyecek sadece üçümüzün arasında kalacak. "

 

"Abla babam bir öğrenirse beni öldürür o da yetmez ona hayata döndürür bir daha, bir daha öldürür. "

 

"Senin ihtiyacın olduğunda bir kere bile ikiletmedim, disiplin cezandan tut devamsızlıklarına, kavgalarına, aşk mektuplarına kadar kimsenin haberi olmadan hallettim amcama rağmen; şimdi benim yardımına ihtiyacım var Emin, amcama rağmen. "

 

"Senin disiplin cezan mı vardı? " Fatıma'nın tehditkar bakışları Emin'i ezerken, Emin titreyen eliyle telefonu bana uzattı.

 

"Bunların hepsin burda kalacak, bizden başkası asla bilmeyecek! Rica ediyorum, lütfen! " Emin'in korku kokan ricaları ile aldığım telefonla yukarı koştum. Fatım gözcülük yaparken hemen Ceren'i aradım.

 

"Alo! " dedi tanıdık ses.

 

"Ceren, ben Meryem. "

 

"Allah'ım şükürler olsun! Nerdesin Meryem sen, günlerdir sana ulaşamıyorum. Deliriyorum meraktan, iyi misin? Sen, bebek iyi misiniz? "

 

"İyiyiz biz merak etme. "

 

"Size geliyorum. "

 

"Bize mi? Olmaz! Biri görecek olursa, çok tehlikeli! "

 

"Merak etme kimse görmeyecek, iki dakikaya kapıdayım. Sizin ailenin hepsi abimin evine geldi, onlar oradayken senden bir haber alabilmek için size geliyordum. Onlar Fatiha'sını okuyup kalkana kadar ben seni görmüş olurum. "

 

"Geldiğinde konuşuruz o zaman. "

 

"Tamam. " Kapattığım telefondan Ceren'in numarasını silip cüzdanımdan aldığım beş yüz lirayla mutfağa geri döndüm.

 

"Al bu parayı git dışarda ne istiyorsan onu ye. " Emin şaşkın bakışlarla yüzüme bakarken Fatıma'nın sert ve yüksek sesiyle yerinden sıçradı.

 

"Ne bakıyorsun alık alık, de hadi da! "

 

"Siz ne karıştırıyorsunuz?! " Emin'in şüpheli bakışları üzerimizde gezindi.

 

"Müdahil olamayacağın ama şahit olursanda amcamın seni kesinkes müdahil olmadığın için ölüdüreceği bir şey. Şimdi sen seç gidiyor musun, ölmeyi mi seçiyorsun? " Sunduğum seçenekler Emin'i korkutmuş olacak ki parayı alıp ayaklandı.

 

"İkinci seçenek pek cazip gelmiyor. " Emin aldığı montuyla evden çıktıktan birkaç dakika sonra kapının zili çaldı.

 

"Ben mutfaktan gözcülük yapayım siz konuşana kadar. " Fatıma'nın halden anlayan anlayışlı hareketiyle koşar adımlarla yetiştiğim kapıyı açtığımda beni gören Ceren hızlıca içeri girip sıkıca sarıldı bana.

 

"Seni sağ salim gördüm ya çok şükür! "

 

"İyiyiz biz merak etme. Başınız sağolsun duydum olanları. Abin nasıl?"

 

"Sağ ol. Abim her gün bir öncekinden daha kötü, Burçak'ın ölümü onu çok sarstı. Ama daha kötüsü Burçak'ın öldürülmüş olma ihtimali olması, her şey karman çorman Meryem! Bunca kargaşanın içinde abimi saklamaya, yaşatmaya çalışıyorum. "

 

"Abin evde değil mi? "

 

"Şu an için evde ama sonrası için her şey çok karışacak. "

 

"Sizin için dua ediyorum, Allah yardımcınız olsun. Ancak elimden bu geliyor. "

 

"Sen elinden geleni değil gelmeyeni de yaptın. Sen kendine, yeğenime iyi bak inşallah şu birkaç gün içinde abim her şeyi halletmiş olacak. Planların gerçekleşmesi için sen duanı eksik etme yeter. "

 

"Abim geliyor! " Fatıma'nın endişeli sesine döndük ikimiz de.

 

"Ali mi? " Ceren'in kocaman açılmış gözlerle sorduğuna Fatıma dalga geçer gibi cevap verdi.

 

"Başka abim olmadığına göre?! "

 

"Beni tanımaz değil mi? "

 

"Sanmam, nerden tanıyacak hem?"

 

"Onunla birinci sınıftan dokuzuncu sınıfa kadar birlikte, aynı sınıfta okuduk biz! " O an ikimiz birbirinize korkuyla baktık.

 

"Ne yapacağız? " Buz kesen ellerimi birbirine kenetledim.

 

"Bana bırakın! "Fatıma'nın kendinden emin tavrıyla ikimiz başka çaremiz olmaksızın ona uyacktık.

 

Kapıyı açmasıyla karşısında Ceren'i gören Ali Abi hafif duraksayıp öyle içeri girdi.

 

"Çok sağ olun doktor hanım size de zahmet verdik. " Fatıma'nın yol göstermesiyle Ceren başı önüne eğik bir şekilde Fatıma'yla birlikte kapıya çıktı. Fatıma kapıyı Ceren'in ardından kapatıp hızla yanımıza geldi.

 

"Hayırdır? " Ali Abi'nin sorusuyla Fatıma elini hafif kaldırıp salladı.

 

"Ablamın az ağrısı vardı da doktor çağırdık ama endişelenecek bir şey yokmuş çok şükür. "

 

Ali Abi hafif kıstığı gözleriyle kaşlarını çattı.

 

"Siz doktor çağırınca merkezdeki özel büyük hastanenin başekimi mi geliyor? " Sorusu buz gibi bir hava estirdi salonda.

 

"Başhekim miymiş bu kadın? Vallaha helâl olsun ne kadar mutavazıydı. Doktor diye aradık o gelmiş. Asıl sana hayırdır sende cenazeye gitmiyor muydun? " Fatıma'nın tüm çabalarına rağmen Ali Abi pek inanmış görünmüyordu.

 

"Üzerimi değiştirip mezarlığa geçeceğim. "

 

"Biz yukarı çıkalım. " Fatıma donmuş bir şekilde olanları izleyen beni de yukarı kendiyle birlikte sürükledi. Ucuz atlatmıştık kesinlikle!

 

......

 

"Kalk! " gözümü amcamın kısık ve sert sesiyle açtım. Gecenin bu saatinde ne oluyordu. Üç gündü başımıza gelmeyen kalmamıştı yine ne olmuştu acaba

 

"Amca? " Uyku sersemi korkuyla sayıklayarak doğruldum.

 

"Kalk üzerini giy, gidiyoruz. "

 

"Nereye? "

 

"Soru sorma kalk! " Belli ki yine bir şey olmuştu. Yataktan kalkıp ne olduğunu anlamaya çalıştım, yine kim ne yapmıştı acaba? Gebeliğimi duymayan kalmamıştı halam olacak yılan sayesinde. İşin kötü yanı herkes bebeğimi süt kardeşi olduğum Ali Abi zannediyor ve herkes de Ali Abi ile süt kardeşi olduğumuzu biliyorlardı. İki gün önce kasabalı amcamın marangozhanesini yakmışlardı, babamın manavını dağıtıp babama saldırmışlardı. Dün de Ali Abi'nin ofisini taşlayıp camı çerçeveyi indirmişler ve Ali Abi o arbedede fena yaralanmıştı. Bu sabahta evimizi küçük çocuklar taş yağmuruna tuttular.

 

"Kapıdayım çabuk ol. " Amcam odamdan çıkarken yöneldiğim dolaptan üzerime bir şeyler giydim. İçimde kötü bir his vardı ve kötü bir şeyler olacağını hissediyordum. Yeni yeni toparlamaya çalıştığım zihnim evdeki sessizlikten her kesin hâlâ uyuduğunu, bir tek amcamın ayakta olmasının çokta hayra alamet olmadığını söylüyordu. Herkes uyuyorsa amcam ne diye gecenin köründe beni gizlice uyandırıp götürüyordu. Aklımdan birçok ihtimal geçiyor ama hepside çok korkutuyordu beni. O an içimden Fatıma'ya bir not bırakmak geçti. Aldığım kağıt parçasına bir not yazdım.

 

Amcam beni bir yere götürüyor

Emanetimi Ali Abi'ye ver.

 

Kağıdı bilgisayarın ekranına yapıştırıp odanın kapısını araladım. Amcam hemen kapının önünde bekliyordu. Hızla kolumdan tutup beni hızlıca yürütmeye başladı.

 

"Amca ne yapıyorsun? "

 

"Kes sesini yürü! " Amcamın o tıslayarak konuşmasıyla içimdeki korku en hat safaya ulaştı. Tam bağırıyordum ki amcam ağzımı kapattı bir bezle. Eterin kokusu beynime kadar işlerken karanlık olan koridor daha da karardı.

 

Gözümü açtığım yer yayla eviydi. Bulanık zihnimi toparlamaya çalışırken sandalyeye çıkmış tavana ip bağlayan amcamla korkuyla yutkundum. O ipi benim için mi asıyordu? Çaresizce etrafıma bakındığım sırada amcam sandalyeden indi. Dolan gözlerim korkuyla baktı sallanan urgana, nefesim kesildi, başım döndü, midem bulandı, tüm bedenimi soğuk bir ter bastı.

 

Uyandığımı gören amcam öfkeyle baktı.

 

"Kendin yap, birde elimi kana bulama benim. " Çaresizlik içinde sallanan urgana ve kendimi, bebeğimi öldürmemi isteyen amcama baktım. Bu bir kabus muydu yoksa gerçekten o ip tepemde asılı mıydı?

 

Loading...
0%