@efo_san
|
Aradan birkaç gün geçti. Elbise kavgası yaşanmadan bitti. Suat nasıl bir seçenek sundu bilmiyorum ama Kevser sakinleşmişti. Belki de mesele elbise değil de bana olan kıskançlığıydı. Zararsızdım ben ona. Sadece kaçış için evlenecektim Suat ile. Suat da aynı şekilde benimle kaçış yolu için evlenecekti. Tabi onların bundan haberi yoktu. Tekrarlanan kız isteme akşamında kapıyı açma görevi bana verildi. Kapıyı yavaşça açtım. Baran'ın bahsettiği zengin piçi buydu sanırım. "Merhaba güzelim. Seni burda görmek ne güzel." Kollarını belime doladı ve beni havaya kaldırdı. "Sen kimsin?" "Bu gün sözlün, iki haftaya da nişanlın olacağım." Geri çekileceğim sıra Baran yanımızda bitti. Koray'ın bileğini kavradı. "Bizim ailemiz içinde evlenmeden bu tür şeyler yapılmaz. Evlenilmiş olsa bile insan içinde yapılmaz." Koray burnundan soluyor halde elimi tuttu ve içeri yürüdük. Babam Koray'ı gördüğü an ayağa kalktı. İmkanı olsa para için adamın ayaklarına bile kapanacaktı. "Hoşgeldin damat." Koray babamın elini sıktı. "Hoşbuldum baba." Kenan baş köşede duran koltuğa oturdu. Benim oturmamı bile beklemedi. Bu gibi insanlar saygıyı hakedenlerin hep kendisi olduğunu düşünür. Bununla konuşsam da bir şey değişmez. "Babanlar nerede oğlum?" "Babam zaten hasta biliyorsunuz. Annem de babamla kalmak istedi. Sadece kız kardeşim Eda'yı getirdim." Abisi gibi sarışın yerine kızıl saçlı bir kız girdi içeri. Kız fazlasıyla güzeldi. Kız abisinin yanına oturdu. Sohbete devam edecekleri sırada mutfağa yürüdüm. Kahveleri Neriman teyze hazırlıyordu. Elimi Koray'ın kahvesine uzattım. "Derin kızım dur. Zaten kaç saattir uğraşıyorum bozma." Bir çay kaşığı dolusu acı biber tozu aldım ve kahvenin içine attım. Kahveyi karıştırdım. "Derin ne yaptın?" "Hakediyor Neriman abla. Siz de beni ağırdan satmaya ne hazırsınız." "İnsan bari tuz koyar. Sözlün olacak o senin. Hiç mi acıma duygun yok?" "Yok." Kahveleri dağıtmaya başladım. Biberli kahveyi özellikle Koray'ın önüne koydum. Boş tepsi elimde kaldığında tepsiyi vücuduma bastırdım ve kenarda durdum. Babasını kendi sözüne getirmeyen adam yanan ağzıyla konuyu nasıl açacaktı merak ediyordum. Koray kahveyi içti, içti ve tükürmemek için eliyle ağzını kapattı. Hayır gülmemelisin Derin. İşleri batırma. İşleri batırma. "Evladım bir şey mi oldu?" "Bu kahveye siz ne kattınız?" Suat ayağa kalktı. "Ne katmışlar?" "Kahve dışında acı bir tat geliyor." Suat fincanı aldı ve kahveyi tek dikişte bitirdi. Koray şok olmuş halde boş fincana bakıyordu. "Yoo. Gayet normal kahve." "A-ama nasıl?" "Sana tuzlu kahve geldi ya oğlum. Sen onu acı sanmışsındır." Koray elini ensesinde gezdirdi ve bıkkın bir sesle cevapladı. "Sanırım öyle oldu." Bakışlarım durumu kurtaran Suat'taydı. O da bana bakıyordu ve gülümsüyordu. Hafif toz biber acısı has Adanalı'ya koyar mı hiç? Koymaz. (...) Bölüm Sonu. |
0% |