
Pınar Sezen Mutlu
Etrafta küçük çocuk sesleriyle uyandım. Ses yapanların dayımın çocukları olduğuna emindim.
Ayağa kalktım ve kapıya yürüdüm. Ferit ve Didem merdivenlerden aşağı kutuyla kayıyordu. Sırayla birbirlerini itiyorlar ve etrafa kahkaha saçıyorlardı.
Yavaşça yanlarına yürüdüm ve kutuyu tuttum. İkisi de bana baktı.
"Sabah sabah ne yapıyorsunuz bakalım?"
"Kayıyoruz abla."
Kutuyu yavaşça aşağı ittim. Kutuda oturan Didem ikizi Ferit'e baktı ve güldü.
"Dikkatli olun tamam mı?"
Kafa salladılar. Merdivenlerden aşağı indim. Annem ve dayım mutfakta oturuyordu.
Dayımın bizle yaşamasına alışmıştım. Eşini ikizlerin doğumunda kaybettikten sonra bizimle yaşamaya başlamıştı.
Dışarıda annemin eşi gibi davranıyordu. O adamların bizi bulmaması içinmiş bu. Şimdi annem evlenmeden önceki soy adını kullanıyor.
Masaya oturdum. Birkaç meyve atıştırdım. İkizler oyundan yorulup kahvaltı masasına oturmaya karar vermişti.
"İş yerinde ilk günün nasıl geçti?"
Elimdeki mandalinayı ağzıma attım.
"Güzel geçti sayılır. Biraz fazla garip olaylar da oldu tabi."
Annemin gergin bakışlarını üzerimde hissettim. Diken üstünde yaşadığımıza inanıyordu. Bu inancın hala olması normaldi.
Düşünsenize evlisiniz ve sırf kocanızın iş hayatı kurtulsun diye kızınızı bir adamın oğluyla evlendirme fikrini sunuyor. Üstüne üstlük adam mafya.
"Nasıl garip olaylar Sezen?"
"Yani patron bana gülümsedi bu biraz garipti. Yan ofiste çalışan kızın biri üzerime kahve döktü falan."
Annem derin bir nefes verdi.
"Yüreğime indi Pınar."
İkinci ismim Pınardı. Annem ve dayım genelde Sezen diye seslense de diğer herkes beni Pınar diye bilirdi.
"Aman anne. Artık rahatız."
Annem sessiz kaldığında hızla kahvaltımı yaptım. Odama gidip hazırlandım ve şirkete yol aldım.
(...)
Umut Kaan Öktem
Aptal şirketin önünde bekliyordum. Babamın en küçük oğlu olmama rağmen tüm şirket işlerini bana bırakmıştı. Üstüne üstlük ölmeden önceki vasiyetini sadece bana bırakmıştı.
23 yıl önce sadece bir kez gördüğüm o küçük kızı bulup evlenmemi istiyordu. Ne yapayım ben o sümüklü Sezen'i?
Tamamen saçmalıktı. Hem kız ile aramda 6 yaş var. Sadece bebekliğini gördüğüm kızı nerden bulayım? Hemde benim sevdiğim başka biriydi. Pınar'ı seviyordum ben.
"Umut bey."
Yanıma yürüyen kızıl saçlı Seda'ya baktım. Her zamanki gibi göğüs dekoltesi ön plandaydı.
"Buyur."
Utangaç şekilde elindeki kahveyi uzattı.
"Kahvenizi getirdim efendim."
"Masaya bırakabilirsin. Bu arada Pınar geldi mi?"
Sessiz kaldı. Rahatsız olmuş bir iç çekti.
"Daha gelmedi. Yakında burda olur sanırım."
Pınar koşar adımlarla içeri girdi. Önümde durdu.
"Geç mi kaldım efendim?"
Efendim mi? Bu nedensizce fazla hoşuma gitmişti. Kıkırdadım ve rahat bir tavırla cevap vermeye hazırlandım.
"Hayır tam zamanında geldin Pınar."
Kafa salladı ve kendi ofisine gitti. Arkasında beni düşüncelerle bırakmıştı. Hemde çok güzel düşüncelerle.
(...)
Bölüm Sonu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |