28. Bölüm

Bölüm 28

Efe Koç
efo_san

Pınar Sezen Mutlu

Dün gece Öktem konağında yatıya kaldıktan sonraki sabah ailemin yanına geçmiştim. Tabi Umut da benimle gelmişti ama sonra önemli bir işinin olduğunu söyleyip gitmişti. Önemli işinin ne olduğunu deli gibi merak ediyor olsam da sormadım. Vakti geldiğinde öğrenirdim sonuçta.

"Abla. Tatlı yapalım!"

Kafamı yaptığım yemekten kaldırıp ikizlere çevirdim.

"Yardıma gelecekseniz neden olmasın?"

İkisi de dağıttıkları salonu bırakıp yanıma koştu. Kısa süre içinde yaptığım işi bitirip onlarla tatlı yapmaya başlamam bir oldu.

"Kekin pişmesini beklerken sosu yapalım."

Trileçenin sosunu tencereye hazırladım ve Didem'e devrettim.

"Düzgünce karıştır tamam mı ablacım?"

Didem kafa salladı. Ferit ise bana döndü.

"Ben ne yapayım abla?"

Ferit'e gülümsedim ve kucağıma alıp tezgâha oturttum.

"Seninle krem şanti yapacağız."

Malzemeleri çıkarmaya başladım.

(...)

Umut Kaan Öktem

Kendimi eski depoda buldum. Özer elleri bağlı halde sandalyedeydi. Yavaşça yanına yürümeye başladım.

"Şirketlerinizden yüklü miktarda mal kaçırtmaya çalışmış efendim."

Konuşan adamıma döndüm.

"Ne kadar bir meblağ?"

Adam yutkundu.

"Fazla."

Kaşlarım çatıldı. Neden miktarı söylemiyordu?

"Ne kadar miktar?"

Adam ne diyeceğini bilemez halde diğerlerine baktı.

"Ne kadar kaybettiğini duymaya bu kadar hazırsın yani?"

Özer'in üzerine yürüdüm.

"Benim kazancımla derdin ne senin?"

Aptal gibi gülmeye başladı.

"Benim derdim senin kazancın değil. Benim derdim Pınar."

Yarım ağız gülümsedim. Bu mutluluktan değildi. Bu onu öldürebilmek için elime bir bahane geçmiş olmasındandı.

Dakikalar sonra onun bedenini kanlar içinde bırakmak için yemin ettim.

(...)

İlahi Bakış Açısı

O akşam Özer ve Umut eve dönmedi. İkisi de kendilerine geldiklerini bile bilmedikleri çağrıları cevapsız bıraktı. İkisinden geriye sadece bir imza kalmıştı. T.A.

T.A. ikisini de ölmekten beter edeceğine emindi. Bu iki mafyanın da insanlara çektirdiklerini çekmesini istiyordu. İkisinin de sonu olacaktı.

(...)

Pınar Sezen Mutlu

Saatler olmuştu. Umut'tan hiçbir haber yoktu. Aramalarıma dönmüyordu. Yanında adamları bile olsa bana haber veremez miydi? Odamda volta atmaya başladım. Aklıma bir şeyler gelmesini ve bir şeyler yapabilmeyi istiyordum. Anlık aklıma gelen bir fikir ile Onur'u aradım. Kısa süre içinde telefonu açtı.

"Yenge. Umut senin yanında mı?"

"Hayır. Sabah bir işi olduğunu söyleyip çıktı."

Volta atmayı durdurup Onur'un söyleyeceklerine dikkat kesildim.

"Seni almaya geleceğim. Umut bulunana kadar Öktem konağında kalman en iyisi olur."

Umut kaybolmuş muydu? Bu kadar saattir bulunamamış mıydı?

"İkizleri de yanımda getireceğim."

"Ben gelene kadar hazır olun."

Kısa geçen gergin bir konuşmadan sonra telefonu kapatıp eşyalarımı hazırlamaya başladım. İkizleri yanıma çağırıp onların da eşyalarını toplamaya başladım. Elimde çok da büyük olmayan valizle kapıya ilerledim.

"Anne. Umut kayıpmış. Biz ikizlerle bir süre Öktem konağında olacağız."

Annem ayaklanıp bir bana bir de hırkalarını giymeye başlayan ikizlere baktı.

"O konakta daha güvende olacağınıza emin misin?"

"Evet eminim anne. Umut'un korumaları konağı baştan aşağı koruyor."

Annem tek tek hepimize sarıldıktan sonra kapıya gelen Onur ile konağın yolunu tuttuk. Neler döndüğü konusunda en ufak fikrim bile yoktu. Aklımdaki en kötü ihtimal Özer'in tekrar peşime düşmüş olmasıydı. Kısa süre içinde bu düşündüklerimi doğrulayacak mesajı almış bulundum.

"Tek kaçırılan Umut değil. Özer de bu işin içinde."

(...)

Bölüm Sonu.

Bölüm : 30.07.2025 14:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...