
İlahi Bakış Açısı
Tan geniş omuzlarıyla beraber zorlanmadan Umut'u kaldırdı. Tüm gücüyle Umut'un ağır bedenini yere fırlattı. Bilekleri bağlı olan Umut'un bilinci yeni yeni yerine geliyordu. Ve Umut sadece bir ismi sayıklıyordu.
"Pınar."
Tan sinirli bir iç çekerken Umut'un suratına yumruğunu geçirdi.
"Kardeşimin adını ağzına alma şerefsiz."
Tan geri çekildi ve bıçağı elinde salladı. Kız kardeşi Pınar'ın onları bulacağını bilmeden.
(...)
Pınar Sezen Mutlu
Hızla depoya koştum. Diğerleri arkamdan gelirken ben onlardan önce depoya varmıştım. Kapıları açıp tüm gücümle çığlık attım.
"YAPMA!"
Adı Tan olan üvey abimin gözleri bana döndü. Aynı şekilde Umut da bana baktı.
"Yapma! Onu seviyorum. Onunla evleneceğim ben."
Dizlerimin gücünü yitirmesiyle yere düştüm. Ağlamaya başladım.
"P-Pınar ben-"
"O öldürmeni isteyeceğim son kişi. Yalvarırım dur."
Derin nefesler aldım. Umut'un ölümle burun buruna kalmış olması benim sakinleşmemi tamamen engelliyordu. Sakinleşmeye çalıştıkça daha da ağlıyordum.
"Üzgünüm Pınar. O senin için sağlıklı biri değil. Beni hiç sevmeyeceğini bilsem de bunu yapmak zorundayım."
Yüksek bir silah sesi duyduğumda çığlık çığlığa ağlamaya başladım. Umut'un yaralı bedenine koşup saatlerce ağladım. Bizim sonumuz böyle olamazdı. Olmamalıydı. Umut'un bedeni yavaş yavaş soğudu. Onun ölümünden sonra asla mutlu olamayacağıma emindim.
(...)
Bölüm Sonu.
Finalin saçma olduğunu düşünebilirsiniz. Bu düşüncenize saygı duyarım ancak ana karakterlerimizin ilişkisi sağlıklı bir ilişki değildi. Mutlu olacaklarını düşünsem de olmadı. Mutlu bir son yazsaydım kendimi kandırmış olurdum. Umarım beni affedersiniz.
Yeni çalışmalarda görüşmek dileğiyle,
Efe Koç.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |