5. Bölüm

Bölüm 5

Efe Koç
efo_san

Pınar Sezen Mutlu

Pencereden aşağı dikenli güllerin üstüne atladım. Koca konakta benim çığlıklarım yankılandı. Son hatırladığım tüm adamların benim yanıma koşuşuydu.

(...)

Yaralı bedenim yine aynı yatağa yatırıldığında Umut'un sinirli adımlarını hissediyordum.

"Pencereyi açık mı unuttunuz gerçekten?"

Adamlardan biri cevap vermeye hazırlandı.

"Ama abi biz nereden bilelim o güllerin üstüne atlayacağını?"

Seslerden anladığım kadarıyla Umut o adama sert bir tokat attı.

"Cevap verme lan bana. Buraya getirdiğiniz an koşarak kaçan kız sence pencereden aşağı atlamaz mı? Bu kızın deli olduğunu anlamak için daha nasıl bir kanıt sunayım size?"

Zorlanarak da olsa gözlerimi araladım. Tüm vücudum ağrılar içindeydi. Umut haklıydı. Kaç tane aklı başında insan aşağı bile bakmadan kaçmak uğruna dikenli güllerin üstüne atlardı ki?

"Kadir."

Umut bana doğru yürüdü. Vücuduma kısa bir bakış attı. Dar kırmızı bluzum ve siyah taytım onun bakışlarını değiştirdi. En azından kısa bir anlığına.

"Efendim patron."

"Doktor hala nerde?"

"Yo-yolda."

"Bu konağın yolunu biliyor mu o?"

Kadir saf saf cevap veriyordu tüm sorulara.

"Hayır."

Umut sakinliğini korumaya çalıştı.

"O zaman buraya nasıl gelecek? Bunu düşündün mü?"

"Düşünmedim. Alıp geleyim mi abi?"

Umut son sakin nefesini verdi.

"Bir zahmet."

Kadir odadan çıktı. Birkaç adam daha oda içinde bekliyordu. Artık bu halde daha nasıl kaçabilirim onu düşünüyorlardı herhalde.

"Seni iyileştireceğim söz veriyorum."

"Bırak da aileme gideyim."

Yalvaran sesimi umursadığını pek sanmıyordum.

"Ailene mi? Unut artık onları. Onlara senin ağzından mektup yazıp yolladık bile."

Fısıldadım.

"İnanmayacaklar."

"İnanmak zorundalar. Arasalar da bulamazlar seni. Sence o not hariç senden geriye bir kanıt mı kaldı?"

Sessiz kaldım. Gözlerimden birkaç damla yaş aktı. Bu son umudumu da kaybedişimdi.

"Şimdi sana gelecek olursak. Pizza mı istersin yoksa hamburger mi?"

Aklıma gelen en absürt şeyi söyledim.

"Sushi istiyorum."

Yüzünü ekşitti. Babam da sushi yememden rahatsız olurdu. Ama bana kıyamazdı tabii.

Tüm Adana'lıların ortak fikriydi bu. Çiğ et yenmezdi onlara göre.

"O kadar Türk mutfağı lezzetleri arasından Sushi'yi mi seçiyorsun gerçekten?"

Eğlenme sırası bendeydi. Aniden ruh halimin nasıl bu kadar hızlı değiştiğini anlamlandırabilmiş değildim.

"Evet."

"Şaka yapıyor olmalısın. O çiğ et benim evimden içeri giremez."

Oturur pozisyona geçtim ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

"O zaman hiçbir şey yemeyeceğim."

Yine aynı şekilde sinirle soludu. Bu kadar sinir insana fazlaydı. Hemde çok fazla.

Sinirle odadan çıktı. Arkasından kapıyı kilitledi. Beni kırmızıya bürünen odada yalnız bıraktı.

(...)

Bölüm Sonu.

Bölüm : 20.12.2024 15:04 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...