@eftal.ya
|
Sabahın hafif ışıklarıyla uyandım. Koridordaydım hâla. Sessizce ayağı kalktım. Başımı tutarak odama girdim, annem haklıydı ben bir an önce gitmeliydim buradan. Bütün birikimimi aldım. Birkaç parça kıyafet de aldım ve telefonum, şarj aletim , annemin kolyesi, küpeleri ve saç tellerinin hâla durduğu tarağını da attım çantama. Normalde yüzümü kapatmadan asla dışarı adım atmazdım lakin yakalanma korkusundan ellerim öyle titriyordu ki yapamadım. Fondötenimi de çantama attım sessizce çıktım bu cehennemden. Saat daha 5 suları olduğundan hava hâla biraz karanlıktı. Önce mezarlığa gittim ve vedalaştım annemle. Sonra otogara çevirdim yönümü . Saat 8.30 olmuştu bile.
"Ben bir bilet alabilir miyim İstanbul'a lütfen? " adam acıyan bakışlar eşliğinde bir bileti koydu ezilen parmaklarıma. İşte o an hatırladım yüzümü düzeltmeyi unnuttuğumu. Tanrım böyle bir hatayı nasıl yaptım ben? Utançtan kızaran bir suratla teşekkür ettim. Koşar adımlarla tuvalete gidip yüzümü yıkadım, lakin kapatmadım yaralarımı. Henüz çok yenilerdi dokununca acıyorlardı. Zaten ben utanacak hiç bir şey yapmamıştım. O adam yerine de katiyen utanmayacaktım. Düşünce bavulumla çıktım lavabodan . Bekleme koltuklarına oturdum. Hayat ne tuhaftı ama . Şu birçare Eflal'i bir türlü sığdıramamıştı koca Muğla. Ya bana ne demeli , annesinin öldüğü gün dayak yiyen tek insandım belki de. Benim zifiri fikirlerimi bölen arabanın gelmesiydi. Yavaştan kalktım yerimden. Bitmişti artık Muğla masalı ben yalnızdım annem çiçekti artık, toprağa ekilen en güzel çiçek. Arabaya bindim ve yerimi bulmaya çalıştım. Ve sonunda bulduğumda önce çantamı yukarı koymaya çalıştım lakin ezilen parmaklarım öyle sızladı ki çantayı yere attım. Parmaklarımı avucuma gömüp iki elimi de sıkıca birleştirdim. Acımın dinmesini bekledim ta ki arkamdan gelen sese kadar " Afedersiniz, ben yardımcı olabilir miyim?" Benden en azından 6-7 yaş büyük hafif sakallı , uzun boylu bir adam vardı karşımda. Güven verircesine tebessüm ediyordu. Yavaşca kafamı salladım " izninizle " dedi yere eğilip çantamı alırken ve bavul kısmına çantamı koydu . Ben de yerime geçtim yan koltuğa oturunca onun da yerinin benim yanımda olduğunu anladım. Aslında kabalık etmiştim. Ona müteşekkirdim ama teşekkür edecek halim yoktu ki. Yine de kafamı ona çevirdiğimde zaten bana daha doğrusu parmaklarıma baktığını gördüm. "Teşekkür ederim " dememle kafasını kaldırıp bana baktı , bakmasıyla kaşlarını çatması bir oldu. Morarmış çeneme, kıpkırmızı elmacık kemiğime, vazonun yardığı yarama baktı hafifçe başını salladı. Araba hareket etmeye başlayınca başımı cama yasladım. Yaşanan her şey öylesine ağırdı ki . Benim hayatım öyle yorucuydu ki. Ne ben hak etmiştim bu sonu ne de annem. Ah benim toprağa hiç yakışmayan canım annem neden erkenden bıraktın beni. Yavaşca koluma dokunan bir elle irkildim yanımdaki adam "canınız mı acıyor?"anlamaz gözlerle baktım ona " efendim?"dedim. Hafif rahatlayarak tebessüm etti. "Ağlıyordunuz ben de sandım ki yaralarınızdan ötürü. " gülümsemeye çalıştım "ben fark etmedim, teşekkürler iyiyim " dedim. Yanımızdan geçen otobüs görevlisini durdurdu ve ilk yardım malzemelerimizi sordu. Gelen ilk yardım malzemeleriyle bana baktı " ben müsaden varsa bir bakmak istiyorum yaralarına " dedi. Başımı olumlu anlamda salladım . O da nazik hareketlerle pansuman yaptı "doktor musunuz? "Dedim usta hereketlerine atıfta olarak. Gülümsedi. "Evet doktorum. Fakat siz daha okuyor olmalısınız?" Dedi. "Evet , ben de tıp okuyorum. Bu sene 3.sınıf olacağım " bayağı bir şaşırdı." Meslektaşız demek ." "İnşallah. "Dedim onaylayarak . Sıkıntılı bir nefes aldı içine. "Peki bu yaralar, yani nasıl oldu? " ağlamak üzere olmama rağmen gülümsedim "Sorun değil, bu ilk defa olmuyor. Ben alıştım ,gerçekten " . Şefkat bulaştı bakışlarına. "İnsanlar bazen derdini hiç tanımadıkları insanlara açabilir. Sonrasında çok daha iyi hissederler. Ben seni dinlerim. Ayrıca küçük hanım sana bir Abi tavsiyesi insanlar acılarına alışmamalılar ,iyileşmeye alışmalılar." Ondan aldığım cesaretle başıma gelenleri, hayatımı,Üvey ailemi, biyolojik ailemi, Muğla'dan kaçtığımı kısaca her şeyi anlattım. Anlattıkça rahatladım, hafifledim sanki ağır bir yükten kurtulmuştum. *** "Yani şimdi senin İstanbul 'da gidecek yerin yok doğru mu anladım?" Eray abiyi başımla onayladım . İsmini öğrenmiştim. O İstanbul'da yaşıyordu ve Muğla'ya bir konferans için gelmişti. " tamam o zaman sen benimle kal , hem o sırada ben de üniversite transferin için başvuru yaparım" " Ne ? Hayır, gerçekten gerek yok. Ben başımın çaresine bakabilirim. Ayrıca ben İstanbul'da okuyorum. Çapa dayım ben." derin bir of çekti. " nasıl bakacaksın bakalım? Babanın yanına mı gideceksin? Ben söyleyeyim hayır. E ev desen İstanbul'da hemen ev bulamazsın bulsan parayı denk getirmen mümkün değil. O yüzden sen benle kalacaksın. Zaten ben yalnız yaşıyorum bana da arkadaş olursun. Ve itiraz istemiyorum. Anlaştık mı Eflal. Hem belki güvenini kazanırsam bana ailenin kim olduğunu söylersin. Ha ne dersin ? Onları bulmanda yardımcı olabilirim" O haklıydı. Ben İstanbul'da tek başıma yapamazdım, yardımına ihtiyacım vardı. Ailem konusunda da onların bulunmaya ihtiyacı yoktu zaten çok ünlü bir aileydiler. Hem kendimi toplamadan onlara gidemezdim. Ve ilk defa bir başkasının yardımını kabul ettim çünkü yıllar sonra ilk defa hayat bana güzel bir şey getirmiş kapımı çalıp bırakmıştı. Onu içeri alıp almamaksa bana kalmıştı. Ben de yüreğimi dinledim."Peki,tamam.çok teşekkür ederim bu yaptığını asla ama asla unutmayacağım Eray abi" güzelce güldü" tamam hadi bu kadar teşekkür yeter . Sen biraz dinlen ,uyu . Ben seni kaldırırım ufaklık. " *** "Hey, Eflal. Geldik. Bak herkes indi. Bir tek biz kaldık. Amma uykucusunuz küçük hanım? " Pürüzlü bir sesle " hm geldik mi? Beş dakika daha lütfen. " bir kahkaha sesi çalındı kulaklarıma. Utançla yerimde doğruldum. " K-kalktım ya. " Eray abi bana gülümsedi" Eee hani daha 5 dk dolmadı." Utançla başımı aşağı eğdim. O da saçlarımı hafifçe karıştırdı. En nihayetinde hayat bana bir müjde vermişti. Bence bu yeni hayatıma iyi bir başlangıçtı. Eh umalım da devamı için de aynı şeyleri söyleyelim değil mi ama? *** Evet 2 . Bölüm de iftarla sunarım. Kızımız hayata adımlamaya başladı ne dersiniz her şey güzel olur mu? Eray' ı sevdiniz mi? Sevin bence çok tatlı bir adam değil mi? Yorum ve beğenileriniz başım gözüm üstüne. Teşekkürler. İyi günler... |
0% |