Merhaba!!

İyi okumalar dilerim, oy vermeyi unutmayın🌟🌟

_____________

"Aman götü bilee güzel, oyyyhhhh!!" Mutfakta telaşla yemek hazırlanırken ben oturmuş kedimi yiyodum. Sizde deneyebilirsiniz, şefin tavsiyesidir.

"Özzgüür!"

"He anne?"

"..."

"Anne efendim??"

"Özgür bağırıyorum duymuyo musun sen??"

"EFENDİİMM!"

"Ya Turgut Özgürü çağırsana duymuyo beni, kesin kulaklık taktı yine. Attırıcak onları bi gün bana!" Ulan yemin ediyorum kafayı sıyırıcaktım, gözüm döndü bu nasıl bi suçlama ya? Kimse bana iftira atamaz kardeşim!

"Kulaklık falan yok kulağımda," Kıçımı kaldırıp mutfağa gitmek zorunda bırakılmıştım... "Cevap veriyorum duymuyosun anne. Senin kbb'ye gitmen gereken konular var yani!" Kızgın kızgın konuşurken babam bize bakıp kıkır kıkır gülüyodu, o duyuyodu cevap verdiğimi ama söylemiyodu, bende inatla mutfağa gitmiyordum. En nefret ettiğim şeydi odadan odaya bağıra bağıra konuşmak, duyulmuyo yani zorlama bence.

"Abin akşam yemeğine gelmiyomuş, git ekmek al." Hemen etrafıma bakıp ekmek aradım, evde azcıkda olsa ekmek olurdu hani. Çünkü ekmek almayı hiç düzgün yapamayan biriydim, çok basit olsada ben halledemiyordum işte... "Aranma işte bir parça ekmek yok evde, mecbur gidip alıcaksın Özgür." Ya şimdi kim gidip üstünü değiştiricekte fırına gidicek ya. "İyide anne ben alamıyorum biliyosun, babam gitse daha uygun olur bence." Yalvaran gözlerle kafamı babama çevirmiştim ama o çoktan parayı bana uzatıyordu. "Çok açım Özgür, uzatma artık. Kaç yaşına geldin artık senin gitmen gerekiyor benim değil."

İstemeyerek parayı aldım ve odama doğru adımladım. Sandalyenin üstündeki eşofmanıma baktım, sonra aynaya. Bence pijamalarımla da çıkabilirdim, sonuç olarak iki şekilde de çok güzelim. Kulaklığımı ve telefonumu cebime koyup hırkamı giydim. Hızlıca kapıya çıkıp ayakkabılarımı geçirip binadan ayrıldım. Fırın hemen yan binanın altındaydı ama yinede gitmeyi sevmiyodum işte, çok sesli bi ortam olduğundan ne istediğimi sürekli tekrarlatıyolardı ve utanıyordum. Kapısına geldiğimde ortamın sıcaklığı yüzüme vurdu, güzel hamurişi kokusunu içime çekip içeri girdim. Çok kalabalık olmadığı için şükrettim ve görevli kıza ne istediğimi söyledim.

O hazırlarken bende huysuzlukla etrafıma göz gezdiriyodum, raftaki Capri-sun paketlerini gördüğümde ifadem değişti ve kıza döndüm; "Acaba bunların ejderha sulu olanından var mı?" Ne? Kız yüzüme anlamayarak baktığında çoktan utançtan kıpkırmızı olmuştum. "Anlamadım?" Çilekli ve ejderha meyveli olanlara küçüklüğümden beri ejderha suyu derdim, dalgınlıkla kızada o şekilde sormuştum. Aptal. "Neyse, ben ekmeği alıyım." Ekmeği çekip kasaya yöneldiğimde önümde bitane çocuk vardı, elinde de ekmek ve ejderha suyu vardı... Rezilsin sen rezil! Ödemesini yapıp aldıklarını poşete koyarken bende ödememi yapmak için ekmek poşetimi kenara koydum ve parayı verdim. Üstünü beklerken poşetimi aldığımda içinde Capri-sun vardı. Kaşlarımı çatarak etrafıma baktığımda biraz önceki çocuk kapıdan çıkıyordu, "Hey! Poşeti karıştırdınız sanırım?! Durun bekleyiinn!" Uyuşuk uyuşuk hala para üstünü vermemiş olan görevliye kızgın bi bakış atıp parayı uzatışını beklemeden elinden kapıp fırından çıktım. Çocuğu önünde göremediğimde etrafıma bakındım ama kimse yoktu.

Binaya doğru ilerlediğimde karşı apartmanın önünde şifre giren çocuğu gördüm, fırındaki çocuktu. O tarafa yöneldiğimde beni farkedip hızla binaya girip kapıyı çarpmıştı. Bu yaptığına anlam vermeye çalışırken onun dantelli olabileceği ihtimaliyle yüzyüze geldim. Suratına bakmadığım için kendime küfürler ederek kendi binama girdim. Gerçekten dantelliyse ve bu kadar yakınımdayken onu fark etmediysem cidden çok salak olduğumu kabul edebilirdim.

Zile bastım ve ayakkabılarımı çıkarmaya başladım. Babam kapıyı açtığında poşeti uzatıp hızlıca odama koştum. "Oo Capri-sun alınmış, gidip gelme bedeli mi bu?" Hırkamı çıkarır çıkarmaz elime telefonumu aldım ve bir yandan da babama cevap verdim. "Fırına gidip Capri-sun almadan gelmek olmazdı yani." Dantelliyle sohbet kısmına girdim ve hemen yazdım.

****

Özgür: Senmiydin o?

Özgür: inanamıyorum kesin sendin

****

"Özgüür! Yemek hazır kızım gelsene masaya." Dantelli mesajımı görmüyodu, telefonumu şarja taktım ve yemeğe gittim.

__________

Ve günün son bölümü...

Sizce fırındaki dantellimiz miydi?

Uygulamaya girerken hala hata veriyor o yüzden sinirim bozuluyor. Bu halde dört bölüm yetiştirdiğim için kendimle gurur duyuyorum💪🏿

Oy attınız dimi?