
Selamlarr!!!
Uzun aradan sonra selamlar, yurt dışındaydım ve internet olanakları kısıtlıydı, uygulamaya girmedim. Zaten çok oy atan olmamış; okunmalar yükseldiği halde...🤷🏼♀️
Güncelleme gelmiş, artık gerekiyordu biraz amatör bir uygulamaydı, güzel olmuş. Sadece yorumlar ve oylar farklı yerdeydi, sanırım özleyeceğim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Lütfen, lütfen yorum yapmayı vr oy vermeyi unutmayın🫶🏻 İyi okumalar dilerim.
Yıldızımız hep parlasın🌟
______________
Parktayım. Üstümde sürekli güldüğümüz pijamalarımla 'onu' bekliyorum. Geleli on dakika falan olmuştu ama sanırım biraz erken çıkmıştım, kalktım ve salıncaklara doğru gittim. Heyecanlıydım, zaten ne zaman onunla yanyana gelsem heyecanlanıyordum. Acaba son zamanlarda şüphelendiğim gibi Toprak mıydı? O olduğunu varsayarak geç gelmesinin normal olduğunu düşündüm, sonuçta tekerlekli sandalyeyle gelecekti. Peki ya o değilse? Eğer o değilse beni beklettiği için Altuğ'yu parçalamam gerekecekti. Sallanmaya devam ederken yağmur yağmaya başladı. Sırası mıydı gerçekten!
Sallanmayı bırakmadım ve Dantelliye mesaj attım;
***
Özgür: Hadi ama!
Özgür: Smokin mi giyiyorsun, neden hala gelmedin?
Özgür: Bak ben pijama giydim.
Özgür: Ayrıca yağmur yağıyor ya
Özgür: Islanıp hasta olacağım
Özgür: Sen bana kıyabilir misin?
Özgür: Yağmur yağıyor demişken,
Özgür: İlk mesajın geldi aklıma.
Özgür: 'Yağmur yağıyor, seller akıyor,'
Özgür: 'Komşu kızı, puantiyeli pijamasıyla, camdan bakıyor.'
Özgür: Yağmur yağıyor, seller akıyor, komşu kızı, kuzulu pijamasıyla, yollarını gözlüyor.
***
Neredeyse yarım saattir yağmurun altında onu bekliyordum, hala gelmemişti. Gerçekten sinirlendim, geldiğinde hesabını soracağım. Ayrıca ıslanmıştım. Bir şimşek çaktığında yağmurda şiddetini arttırdı. Son kez aradım Altuğ'yu, yine açan olmadığında artık gitme vaktiydi. Sinirden gözlerim dolmuştu, sinirden.
Parktan çıkıp binaya doğru yürürken, annemin ve birkaç kadının daha mahallenin ortasında konuştuğunu gördüm. "Anne, napıyorsun burda?" Gözler hemen bana döndü. Hadi beni oğlunuza alın. "Özgür! Dışarda mıydın sen? Salak kızım, ıslanmışsın bide!" Bir yandan kıyafetlerimin ıslaklık derecesini kontrol ediyor diğer yandan söyleniyordu. "Parka kadar gitmiştim anne ne olacak. Hem sen ne yapıyorsun dışarıda?" Sonunda beni bırakıp söylediklerimle ilgilendiğinde onun yerine yanındaki kadın konuşmaya başladı. "Hani geçen sakat kalan çocuk vardı ya, Toprak." 'Sakat' demesine sinirlensemde dinlemeye devam ettim. "Çocuk yürüyecem diye ayaklanmış, dışarı çıkıyormuş. Yanında da arkadaşı varmış, kavga ediyolarmış, öyle diyolar." Duyduklarımla şaşırırken devamını bekliyordum. Bu seferde yanındaki arkadaşı devam etti. "Behçet varmış yanında. Toprak evden fırlayıp çıkmış, merdivenlerde tökezleyince Behçet de o da yuvarlanmışlar." Nefes alışlarım hızlandığında kadın devam etti, "Ambulans geldi götürdü. Pek birşeyleri yok ama çocuğun durum belli. Hastaneye gitmesinde fayda var." Ben korkuyla dinlerken annemde ardından konuştu. "Bende abini bekliyorum, otobüsteydi. Geldi, gelecek, arabanın anahtarını alıp hastaneye geçecekmiş."
Hiçbir şey söylemeden kaldırıma çöktüğümde abimin geldiğini gördüm ve daha yeni oturduğum kaldırımdan tekrar kalktım. Okuldan dönüyordu ve okulu karşıda olduğu için yolu uzun sürüyordu. Anneme sarıldı ve anahtarı aldı, bende peşinden gittim. Kafasını çevirip bana baktığında hafif şaşırdı. Tamam onunla geliyor olmamı anlayabilirdi ama sırılsıklam olmamı beklemiyordu sanırım. "Bakma bana öyle, hadi aç kapıyı." Kapıyı açtığında hızla içeri oturdum, çok üşümüştüm.
***
Hastanenin acil bölümüne girerken abim benide getirdiğine pişman olmuştu çünkü şimdiden hapşurmaya başlamıştım. Çok çabuk hasta olan biriydim ve olduğum durumda hasta olmam için çok müsaitti. Ama ölsemde Toprak'ın ,o olup olmadığını artık öğrenmem gerekiyordu. Toprak ve Behçet'in yanına gittiğimizde endişelenecek bir şey olmadığını anladım. Abim ikisini azarlamaya başladığında bende lavaboya gittim. Kesinlikle berbat bir haldeydim. Yeni şekil verdiğim saçlarım ıslanmış, gözlerim kızarık, pijamalarım ıslak ve ayakkabılarım çamurluydu. Yapabildiğim kadar -hiç bir şey yapamadım- kendime çekidüzen verdim ve tekrardan yanlarına gittim. Ve artık, öğrenme zamanıydı.
__________
Bir sonraki bölüm artık Altuğ'nun kim olduğunu öğreniyoruz. Fazla uzattığım için üzgünüm İFLTÖDİFPDKFSLRLEL
Bu arada ilgi gösteren herkese çok teşekkürler🫶🏻
Bir sonraki bölümde görüşürüzz
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |