Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16☠Kâbus

@eftlaya_atalar_tdc

 

Hızlı bir hareketle elindeki silahı alıp kafasına dayadım. "Benden önce sen son sözünü bakalım, hayırdır yoksa beni öldürme mi diyeceksin" Durdu çünkü bunu beklemiyordu ardından farklı bir silah sesi, örügütten başka birini daha vurmuşlardı bu kişi silah odasının güvenlikçisiydi ve tam kalbinden vurulmuştu herkes vuruluyordu bense ilk defa sadece izliyordum hayat benim için durmuştu ve tekrar gözümün önünde o an ölüm anı, daha fazla dayanmazdım silahı Kaan'ın kardeşinin şakağına sıktım ardından benim çığlığıma benzeyen bir ses daha ama bu sefer ki ben deil Kaan olmuştu. Durmayan çığlıklar, olamaz çok fazla çığlık var, geriye dönme, geçmişe dönme, geçti, geriye dönme, geçmişe dönme, Gökçen ölmedi, o ölmedi, unut artık. "Yeterrr! Çık aklımdan, çık o ölmedi bu onun gibi bir çığlık deil, uyan artık bu bir rüya. Kaldıramıyorum Ateş bu çok fazla kaldıramıyorum çıkmıyo, çığlıkları çıkmıyor aklımdan." Herkes kavga içindeydi Ateş ise bana diyecek bir cevap bulamamıştı çünkü onun da canı yanıyordu heryeri kırmaya ve dökmeye başladığımda beni durdurmaları için çok geçti Gökçen nerdeydi gerçekten ölmüşmüydü. "Bulun onu çabuk getirin yoksa hepinizi ölürcem Getirin onu o ölmedi!" sesim artık çıkmıyordu çok fazla bağırmıştım beni yıkmışlardı "Ateş birşeyler de birşey yap yalvarırım o ölmedi bak ben biliyorum o ölmedi" ağlıyordum ve bağırıyordum. Maskeli kadın çoktan binayı terketmişti "O kadını bana getirin görecek o gününü çabuk getirin" Hiç birşey olmuyordu ne Göçen geliyordu ne de ben susmak biliyordum aklıma gine onun çığlıkları geldi çok acıyo, dayanamıyorum, yardım edin, canım acıyor, öldürün beni dayanamıyorum. Hayır geçmişe dönme, O ölmedi, öyle birşey yok. "Kıvılcım bari sen birşey de o güçlü deil mi? O bir gün yanımıza gelecek deil mi, O ölmedi deyin bana, o ölmedi deil mi Kıvılcım birşey de" sakinleşemiyordum "O ölmedi tamam mı O çok güçlü , biz çok güçlüyüz, Sen demiyormuydun biz çok güçlüyüz diye" artık çok geç "Değilmişiz Kıvılcım onlar hep benim masalımmış uydurduğum hikayelermiş"

"Öyle deme bak o çok güçlü bir kadın ölmeden önceki vuruşlarını görmedin mi" Ölmeden önce "Ölmeden önce ki" Ne dersek diyelim sonuç olarak o ölüydü her lafta ölü sustu, yanlış söyledim demedi çünkü o da biliyordu onun öldüğünü. Ben ne yapacaktım o öldü ve yapayanlız kaldı nasıl yaşayacaktım Ateş konuşmaya başladı "Burda daha fazla bekleyemeyiz şeyy" onu mezara götüreceğiz diyemedi. Onu toprağa koyacağız diyemedi.

~1saat sonra~

Örgüt evinin yanına koymuştuk mezarını artık yoktum ben yaşıyorum ama bunu hissetmiyorum gülmeye çalışıyorum ama gülemiyorum ağlamak istiyorum ağlayamıyorum ben hiç birşey yapamıyordum ben o olmadan sadece bir hiçtim. Ne var bunlar rüya olsa, aslında hiç yaşanmamış olsa. Kaan'ı ve Maskeli kadını öldüremedim o çığlıklardan sonra kötüleşmiştim o ise bunu fırsat bilip kaçmıştı ama onları yakalıyacaktım yada onlara bir ders verecektim o beni öldürmek yerine benim mahvolmam için en sevdiğim kişiyi öldürdü. Belki o maskeli kadını öldürürsem bu sefer o da üzülür. O kadına Gökçenin annesi diyemiyordu o kızının katiliydi ve o hep maskeli kadın derdi. Akşam oldu onunla yemek yemek için onu bekledim ama gelmedi artık uyuyamıyordum eğer o gün ben uyumasaydım o aşağı trk inmeyecekti ve yetişecektik ben uyuduğunda o sanki gelip tekrar vurulacak sonra gine gidecek gibi geliyor.

"Timur burdayım" ne bu Gökçen'di o ölmemişti ve bana yemek getirmişti "Ben olmadan yemek yiyemiyormuşsun birlikte yiyelim diye getirdim, al acıkmışsındır" o yaşıyordu evet o yaşıyordu ve tam karşımdaydı "Sen" sözümü kesti "Ölmedim ben beni kaçırdılar size yalan söylediler Şuan o toprakta yatan kişi kimdi "S-sen yaşıyorsun" koşarak ona sarıldım öyle sıkı sarıldım ki bir daha bırakmıyacağım dercesine "Yaşıyorum sevgilim" ilk defa bana 'sevgilim' demişti "Yaşıyorsun, biliyordum Güzelim bana öldüğünü söylediler ama ben inanmadım sen beni bırakmazsın biliyorum" ne olduğunu anlamadan sahne deişti "Hani beni bırakmıyacaktın Hakancan, Sen ben vurulurken sadece beni izledin, aşağılık herif" bana vuruyordu, Sadece bana vurup bağırıyordu. "Yeterrr" soluk soluğa uyandım "Yeter artık o ölmedi yeter, ben onu izlemiyordum ben ona yardım ediyorum, ben onu yaşatmaya çalıştım" bağırıyordum yanımda ise Ateş vardı sesimi duymuş olmalıydı "Dostum sakin ol o zaten ölmedi ve bunda senin de suçun yok kendini parçalama onu bulacağız" Anlamıyorlardı beni, anlamıyacaklardı "Anlamıyorsun beni Ateş, ya ben sadece kendimi kandırıyorsam, ya gerçekten öldüyse" sinirden eşyaları fırlatma başladım "Sakin ol Hakancan" gine o iç sesler, çığlıklar, O ölmedi, geçmişe dönme, O ölmedi, o ölmedi, geçmişe dönme, sen onu kurtarmaya çalıştın. Çığlık attım ve daha çok yıkım,

"Beni kurtaramadın Timur, sen beni sadece izledin, ben öldüm, ve sebebi senin susman, senin hareket etmemen" Hayır ben kurtarmaya çalıştım "Hayır Gökçen ben seni kurtarmaya çalıştım vallahi orda sen görmedin ben seni kurtarmaya çalıştım yemin ederim ama olmadı kurtaramadım. Seni ben deil annen öldürdü" Uyandım gine kabustu ve bu sefer Kıvılcım'da yanımdaydı. Ve benle Kıvılcım konuşuyordu "Hakancan uyan artık yapma böyle" bana ne yapmışlardı "Yalvarırım uyutmayın beni rüyama giriyor, dayanamıyorum sürekli bana kızıyor" Bağırıyordum ve yalvarıyordum."Anlıyorum seni ama önce biraz sakinleş" Aşağıdan çığlık sesi geldi birşeyler ololuyord. "Ilgın!" Herkes koşarak aşağı indi bense en arkalarında ağır adımlarla iniyordum asansörden inemedim o hep asansörü kullanırdı ve çok severdi eğlenceli olduğunu söylerdi "Uyan, Ilgın" Yine bayılmıştı o da bundan çok etkilenmişti. "Bende birşey sandım" üzerime geldi "konuştularına dikkat et Timur" Sinir damarıma basmaya çalışıyordu "Sence de biraz cesur deilmisin. Burda Gökçen öldü senin bağırdığına bak. Kahretsin o ölmedi ve sende kes sesini" çok sakin davranıyordum çünkü Kaan'ın sinirini ondan çıkarırsam sonu iyi olmazdı ve Ilgın'a dua etsin daha kötü olmasını istemiyorum.

 

 

 

 

Loading...
0%