@eftlaya_atalar_tdc
|
Dışarıdan ses geliyordu. Bu ses hoparlöre aitti "Timur sen beni kaybettin hem de göz göre göre vicdansız! Bensiz yemeğini ye uykularını en rahat şekilde geçir ve doyasıya gez. Ben öldüm ve sen sustun" Bu onun sesiydi neler oluyordu. Sözü bittiğinde en sonda bir silah sesi ve ardından çığlık b-bu ses kayıt cihazıydı o-o öldü bu sefer gerçekten öldü "Hayırrrr!!" Çığlık attım çığlığıma karışmış bir kahkaha sesi bu Kaan'a aitti. "Yardım edin o çığlık attı duydunuz. Yalvarırım yardım edin" İçeri bir adam girdi "Aaa sen yalvarırmıydın" koşarak onun boğazını sıkacaktım ki "Sakın yoksa Kıvılcım'da ölür" içeride sessizlik olmuştu durdum çünkü eğer o da ölürse Ateş'inde düşüşü demekti bu. "Hakancan yalvarırım dur kaldıramam" Herkes hareketsiz bir şekilde Kaan'ı izliyordu. Ve yine silah sesi, ardından çığlık bu sefer çığlık Kıvılcıma aitti. O vurulmamıştı ama kurşun dibinden sıyrılmıştı yani öldürecekti onu da. "Ne istiyorsun?" Onu oyalıyabilirdim "Ben zaten istediğimi aldım topraktan size selamı var hatta" sinirlenme, sinrilenme, "Eğer bir kişinin kılına zarar gelirse göreceksin" daha fazla dayanmazdım hızlı bir hareketle silahı elinden aldım ve şakağına dayadım sıkacakken duraksadım onunla daha eğlenmemiştim. Ölmesini kimse istemez diye bacağına sıktım ve tekrardan silah sesi ardından çığlık. "Aaa sen çığlık atarmıydın yaa tühh gördün mü" yerde kıvranıyordu. Buaralar sadece iki ses duyuyordum, silah sesi ardından çığlık "Sen ne yaptığını sanıyorsun o öldü onu öldüren annesi ve sensin" Hayır olamaz o çığlık attı, O çok acı bir şekilde çığlık attı. "Sen nasıl yaparsın hayvan herif" Yumruklarımı geçiriyordum eğer o öldüyse görecek gününü. "Ateş çabuk hazırlan Anelis'in yanına gidiyoruz" (Gökçenin annesi) "Biz napacağız" Derin bir nefes verdim. "Onu götürün bir odaya kapatın henüz karşıma çıkmasın yoksa olacaklardan sorumlu deilim" Hızlı bir şekilde kabanımı alıp aşağı inecektim ki gördüğüm şeyle duraksadım. O gün kabanını benim kabanımı yanına asmıştı ve hala ordaydı. Yutkundum ve hızlı adımlarla aşağı indim. "Hazırmısınız" Kıvılcım da vardı "evet" dediler aynı anda. Ters bir bakış attım. "Bakma öyle güvende olması için" Haklıydı her an o da vurulabilirdi aslında onu öldürmeliydim ama bunu Gökçenin yapmasını istiyordum.Tabi ölmediyse "Tamam hızlı olun biraz" Onlara baktıkça Gökçen'le kendimi görüyordum. Çok mutlulardı ve uzun ömürleri vardı biz ise şimdiden kaybetmiştik. Çok tuhaf içimde hiçbir duygu yok sanki ölüyüm ne mutlu ne üzgün nede normal ufacık birşey kalmamıştı içimde. Sanki en başa dönmüştük, zaman tekrarlanıyordu. Nerdesin acaba o pislik herifler naptı sana? Onun ilk karşılaştığımız zaman kurduğu cümle şimdi aynısını ben söylüyordum.
"Hayırdır, daldın gittin"
"Sence o öldümü"
"Bilmiyorum ama eğer öldüyse bunun hesabını ödeyecekler"
"Ama gine Gökçen gelmiyecek ben onun için savaşacağım ama o gelemeyecek hıncını alıcağım ama o gelipte bana sarılamayacak, birsürü hayalimiz vardı bizim onunla,daha birini yapmadan gitti"
"O ölmedi eğer ölseydi sen içinde bunu hissederdin ve dünyayı yaksan bu ateşini söndüremezlerdi." Haklıydı ama ya öldüyse? Gelmiştik "Ahh ne yaptınız gömdünüzmü sonunda. Kıvılcım tekme attı ve tekmeyle birlikte yere savruldu. "Onun yanında da seni gömelim ne dersin." Ne! biz onu gömmüştük ve ben bunun farkında bile deildim. "B-biz onu gömdük"
"Hakancan sakin ol" deilim, sakin olamam. Bana bir ilaç vermişlerdi ve ben o anî aklımdan silmiştim "Hayırr" O kadın zaten çoktan öldürmüştü onu ve o ilettikleri ses kayıt cihazındaki konuşmalar da ölmeden önceki sözleriydi hayır Gökçen yapma bunu bana. "O son mektubunda benim hakkımda kötü şeyler söyledi. O bana kötü sözlerle veda etti, olamaz o kayıtdaki ses Gökçenin son cümleleri. Hayırrrrr!"
|
0% |