Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20.Gerçek

@eftlaya_atalar_tdc

"Bizimkiler bu habere çok sevinecek Gökçen sen yaşıyorsun o herif bize yalan söyledi bunu biliyordum. Ben senin hiç bir zaman öldüğüne inanmadım zaten. Ama biraz daha gecikseydik örgüttekiler kafayı yediğimi düşünebilirdi"

O yaşıyordu, biliyordum bunun yalan olduğunu o ölmemişti. "Timur biz hiç ayrılmayalım olurmu ben sensiz bir hiç olduğumu fark ettim"

"Olur güzelim hiç ayrılmayalım"

"Eğer birazdaha burda durursak bizimkiler gerçekten benim gittiğimi düşünecekler acele edelim." Arabaya geçtik ikimizde konuşmamıştık çünkü ne ben onu yormak istiyordum ne de o bu konu hakkında üzerime gelmek istiyordu kısa süre içerisinde örgüte vardık. Zili çaldığımda sevinçten elim ayağım birbirine dolaşmıştı. Ve kapı açıldı ardından bir çığlık bu Kıvılcıma aitti. Hayırr O ve çenesi asla katlanılmaz mutlu olduğunda üzüldüğünde canı yandığında ve ağladığında her zaman çığlık atar, ve yanlış zamanda yanlış kişi kapıyı açmıştı bize. Gökçeni gördüğünde mutluluktan çığlık atmıştı 28 gün boyunca Gökçeni aramanın sonucu buydu tabi bazı günler bilincimin kapandığıda oldu ama. "Ateş koş hayal mi görüyorum. O-o burda Gökçenn!" Ateşin Gökçen'in yanına koşacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı "Herkes hayal gördü bi sen görmemiştin zaten o da oldu bırakın şu yanıltmacaları öldü o" Gökçen hayal kırıklığına uğramışdı bunu beklemiyordu. Beklenmedik bir anda Kıvılcım yeniden konuşmaya başladı "Ona aldırış etme hala şoku atlatamadı" koşarak Gökçen'e sarıldı. Ve ardından örgüt kapıda bize bakıyordu herkes gözünü ovuşturup birbirine bakıyordu. Örgütteki herkes burdaydı.

Derya

William

Ilgın

Ilgay

Amellia

Dalya

Aras

Ve daha Gökçen'in tanımadığı birden fazla asker vardı, tek bir kişi yoktu, Ateş.

"Ateş ben burdayım ölmedim nasıl inanmazsın" ses yoktu. Ateş konuştu "Silin şu kayıt cihazını"

~Gökçen~

Gerçekten o benim öldüğüme mi inanmıştı. Koşarak onun yanına gittim ve ona tokat attım ardından acıyla inledi "Bak bakalım ölmüşmüyüm tühh ben ölmüşüm ya canın acımaz diye düşünmüştüm." Şaşkın şaşkın bana bakıyordu ve bir anda bana sarıldı. Onları gerçekten korkutmuşmuydum bundan sonra ölürsem arkamda neler bıraktığımı bilerek ölecektim. "Gökçen ben üzgünüm yine ses kayıt cihazıyla bizi kandırıyorlar sanmıştım" Şaşırmadım onların canını sıkmak için birşeyler yapmıştı "Üzgünüm geciktim" Sanırım birazdan gerçekten geberecektim çünkü çok sıkı sarılıyordu ve yaramı unutmuştu ama ses etmedim çünkü onları korkutmuştum. En son dayanamayıp bağırdım "Aaa canım acıyor" hemen geri çekildi "Ben üzgünüm unutmuşum çok acıyormu.Çok kötü görünüyor" Güldüm çünkü bu zamana kadar hiç kimse benim için endişelenmezdi Timur hariç ama şimdi öyle deildi Ateş Kıvılcım ve örgüttekiler en yakın arkadaşlarım olmuştu. "Hepiniz benim için endişelendiniz, çok teşekkür ederim bu zamana kadar beni koruduğunuz için" Çok mutluydum birdaha onları hiç bırakmayacaktım.

Akşam olmuştu ve herkes çok yorgundu. Akşam yemeğini gine Amellia hazırlamıştı.Willeam konuşmaya başladı

"Gökçen sen gidince gerçek çok endişelendik özellikle de Derya" Derya gerçekten endiselenmişmiydi benim için. Derya'ya baktım hiç belli etmiyordu soğuk kanlı biri gibi görünüyordu. "Bakma öyle endişelendim sonuçta komutanımın sevdiği birisisin sen gerçekten ölseydin Hakancan'la baş edemezdik." Güldüm gerçekten korktuğuna inanamıyordum. "Seni nerde tuttular" Soruda duraksadım çünkü ben hergün onların çektiği acıyı izliyordum hergün farklı bir kameradan. "Şey bende bilmiyorum ilk başlarda bilincim kapalıydı ve canım çok yanıyordu ayrıca ilaçları geç veriyorlardı acı çekmem için biraz daha iyi olunca işkence çektirmeye başladılar-" Timur sözümü yarıda kesti. "Kim yaptı" Durdum çünkü herkes bunun cevabını çok iyi biliyordu "Maskeli kadın" Sessizlik oldu daha fazla konuşmadık. Herkes yatağına geçti. Fakat Timur korkuyordu yeniden gece gelip beni alırlar diye. "Uyuyacakmısın, sakın gece uyumamazlık yapma ayrıca ses gelirse tek başıma inim falan da deme ben seni bekliyeceğim geç uyu, iyi geceler güzelim" Saçlarımın arasına öpücük kondurdu. "Benim için bu kadar korkmana gerek yok kendimi savunabilirim. Ordan nasıl kaçtım sanıyorsun ölüm gibi birşeydi ordan kaçmak." Odama geçtim kapıyı örtecektim ki içeriye girdi. "Noldu" Baktı... Sadece bana bakıtı, kısa bir anlık bakış üstümde büyük bir anlam oluşturuyordu ben onsuz nasıl yaşardım acaba. "Uyumanı bekleyeceğim" Korkmasını anlayabiliyordum.

~Kaçırıldığı Zaman (4 gün önce)~

Oda zifiri karanlıktı ne kendimi ne de odayı görebiliyordum ve canım çok yanıyordu betonun sertliği ağrıma ağrı ekliyordu. İçeriye Kaan girdi. "Uyanmışsın uykucu güzeli" Bu lakapdan nefret ediyordum. "Onlara hakkımda ne dedin" Umarım kötü birşey dememiştir. "Hiçbirşey. Attı üstü öldüğünü söyledim o kadar" Ne! Timur dayanamaz ki o sinir krizi geçirir, ya kendine zarar verirse. "Sen ne yaptığını sanıyorsun"

"Bunu konuşmaya gelmedim birşey izleyeteğim sana"

"Ne izleteceksin"

"Bilgisayarı aç görürsün"

Hızlı bir şekilde bilgisayarı açtım. Bi video vardı oynata bastım ve video başladı.Video da iki kişi konuşuyordu biri annemdi diğeri de beni küçükken beni kaçıran kişiydi ama bu Kaan deildi. Adam konuşmaya başladı.

"Paraya gerçekten bu kadar ihtiyacınız varmı?"

"Hemde çok ihtiyacım var ne sunarsanız sunun istediğiniz neyse yaparım"

"Ne istersem mi"

"Evet, tabi ki"

"Peki ya çocuğunu ver desem, yapar mısın? Onu uzaklara götürürüm ve dilencilik yapar bu sayede sana daha çok para veririm ne dersin"

"Tamam kabul ediyorum"

"Bu kadar çabuk çocuğunuzu satacağınızı düşünmemiştim"

"Çocuğum olduğunu kim söyledi"

Videoyu aynı anda kapattı ben ise hala o videonun etkisindeydim. Çocuğum olduğunu kim söyledi mi? Nasıl yani? "Devam ettir ne dedi o kadın" Israrcıydı sanki yanlış birşey yapmış gibi, durdum video 48 saniyeydi Benim 2 dakikalık karar diye üzüldüğüm şey daha kısaydı aslında "Neden! Neden beni bu kadar kısa süre de sattın kadıııınnnn! Cevap ver bana" Bağırıyordum beni bu kadar mı düşünmüyordu ve o söz neydi -Çocuğum olduğunu kim söyledi- "Susmazsan işkence odasına götüreceğim" bağırıyordum canım çok yanıyordu "İstediğini yap ama vazgeçmeyeceğim. Görceksiniz gününüzü! Çıkarın beni burdan. Timurrr burdayım sizi bulacam" bağırıyordum Kaan ise beni susturmaya çalışıyordu O kadın benim annem değilmiydi. Kaan aslında küçükken beni kaçıran kişi değilmiydi. Neler oluyordu. Bazen düşmanın sana onca işkence eder yıkılmazsın ama Küçük bir hata yapar ve bu hata senin hayatını zedeler. O bu videonun 48 saniyesini izletecekken 50 saniyesini izlemişti ve 2 saniye bana O kadının annem olmadığını göstermişti. "O kadın nerde çabuk bana getirin" Çığlık attım ve o sırada kafama soğuk birşey değdi bu silahdı. "Eğer bundan O kadına bahsedersen sıkarım. Ufacık bile ağzımı açayım deme" Asla ona itaat ermeyecektim. "Söylemeyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun" Saçımdan tuttu ve beni duvara sürükledi ardından kafam duvarda sürünmeye başladı kanlar akıyordu kan çok fazlaydı ve bu benim kanımdı. Kafam kanıyordu paramparçaydı. "İsterseniz öldürün ama istediğinizi yapmayacağım." Çığlık atıyordum.

~Şimdi ki zaman~

Sabah herkesden önce uyandım onlara kendi elimle kahvaltı hazırlayıp sürpriz yapacaktım ilk olarak salatalıkları ve domatesleri dilimledim ardından krep yaptım ve yumurta haşladım Sonrasında ise peynir, zeytin, reçel, kızarmış ekmek ve patates kızartmasını masaya yerleştirdim masa oldukça güzel görünüyordu daha sayamadığım onlarca çeşit kahvaltılık hazırlamıştım. Bunları yapmayı ise internetten öğrenmiştim, annem dediğim kadından öğretmesini istediğimde bana kızmıştı bende son çare internete bakmıştım. Son olarak ekmekleri dilimliyordum ki aklıma birşey geldi,acaba o kadın benim annem deil mi gerçekten ve neden böyle birsey yaptı "Ahhhh" tiz bir çığlık attım elimi kesmiştim ama çok derin deildi. Lavabodan yarabandı alıp yapıştırdım. Ardından çok güçlü bir bağırış geldi ürkmeme sebep olmuştu. Bu Timur'un sesiydi. "Gökçeeeeeennnnn" çok fazla bağırıyordu. Ateş odasından dışarı çıktı. "Noluyor Hakancan" Aşağıdaydım ama sesleri geliyordu hızlıca merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladım. Timur tekrar konuştu. "Ateş ben yine ruya gördüm o ölmemişti hatta onu kucağıma alıyordum sizde görüyordunuz. Ben dayanamıyorum çok fazla rüya görmeye başladım" Hızlıca yukarıya çıktım ve tam karşısına geçtim, beni aynı anda farketti ve sımsıkı sarıldı 'seni bırakmıyacağım' der gibi. "Rüya deil merak etme ben seni bırakmam" Bu sözlerimin ardından rüya olmadığına inanmıştı ve kekeleyerek konuşmaya başladı "Ben çok korktum yeniden rüya görüyorum sandım.

~Hakancan~

Kafam çok karışık sürekli bir korku içerisindeydim. Ona birşey olacak diye çok fazla korkuyordum.

~Onunla alakalı rüyam da gördüklerimi gerçek sanıyordum. Gerçekleri ise rüya sanıyordum. Biz nedense imkansız gibiydik~

 

 

 

Loading...
0%