@eftlaya_atalar_tdc
|
Açıkçası ne diyeceğimi bilmiyordum ama bunu belli ettirmemeliydim. Hızlıca söze girdim öncelikle bir harita serdim fakat bu bildiğimiz evlerin aralarını gösteren bir haritaydı dünya haritasından çok daha farklıydı. Hızlıca söze girdim. "Bu ev onlara ait fakat olaylardan sonra değiştirdiklerini umuyorum bir ekip hazırlayacağız ve bu eve göndereceğiz çünkü gireme ihtimali olsada kalma ihtimalleri de var. Ve belkide bize tuzak kurmak için o evreler kim bilir. Telsizleriniz açık olsun herkes bir gelişme olduğunda haber etmeli onlar buraya bakarken biz ise eğer o evde deillerse konum tespiti yapıp yola çıkacağız. Herkes çok dikkatli olmalı,Eğer o ev boş ise numaradan telefon konumu tespit etmeliyiz ve onlara ulaş-"Aras sözümü kesti. "Peki bulduğumuzda ne yapacağız ve amacımız ne" Derin bir nefes aldım eğer sormasaydı oraya da geçicektim zaten. "Eğer susarsan anlatacağım şuan tek sorunumuz Annem. Ben kaçtıktan sonra etraf sakinleri ve biz de bu sarada o kadını alıp konuşturacağız ancak bu sessizliğin sonunda bir plan var belkide büyük bir savaşın belirtisi." Aras sözü alarak. "Peki birşey merak ediyorum bu kişinin tanıdığı sizi kaçırmış ve dilencilik yaptırmış orasını anladım ama neden hala sizin peşinizde" Bunu anlamasını zaten beklemiyordum. "Bizim elimizde büyük bir kanıtlar var bizi kaçırdıklarına dair ve eğer onları durdurmazsak bizim gibi birçok çocuk zarar görecek. Ve onları yakalatırsak da onların hayatı kararacak yani kendilerini düşürmek istemiyorlar ve insanlara kendilerini iyi gösteriyorlar. Fakat zaten bu Kaan bizi kaçırmadı. Kaan'ın yaptığı tek şey onların arkalarını temizlemek ve geleceği de çocukları mahkum ederek yaşamak. Biz ise bunlara engel olacağız onların elinde bir bilgisayar var ve o bilgisayarda Hakancan'ın insan öldürdüğü videolar var bizim amacımız öncelikle o videoları imha etmek ancak bunu çok iyi saklamışlar bizde bunun cezası olarak sakladıkları evi patlayacağız. Ancak kolay olacağa benzemiyor heryerde askerleri var. Bu yüzden ben ö planda olacağım çünkü en baştan beri ilk istedikleri şey beni öldürmek ve bende kendimi yem olarak kullanacağım ortaya çıktığımda yüzde doksan bütün askerler benim peşime gelecekler siz de o sırada uzaktan o asker birliğini buummm öldürecektiniz ancak biz onlar gibi deiliz içerideki herkesi temizleyip evi yakacağız ve hem evleri mahvolacak hem de bilgisayar." Mutluydum çünkü bu planı söyleyeceğim aklımdan bile geçmiyordu.Soluklandığım da herkes bana bakıyordu. Konuşmaya başladım "Önemli olan planı anlatabilmem deil uygulaya bilmemiz eğer kazanırsak o zaman böyle bakarsınız bana" Su içtim ve ardından tekrardan planı yoğun ve detaylı bir şekilde anlattım. Herşeyi anlattığım da odadan çıktılar ve Timur'la biz başbaşa kaldık. Kısa bir süre sonra aramızda ki sessizliği bozan yine ben oldum. "Eğer sana bir gün yalan söylersem ve ya ne bilim seni üzecek birşey yaparsam beni affedermisin?" O hala bunu neden sorduğumu düşünürken ben ise ne diyeceğini bekliyordum. Gazete işine son verdiğimden beni pek ses çıkmıyordu. "Neden ki" Derin bir nefes verdim. "Öyle merak etmuştim." Şaşkınlıkla bana bakıyordu. "Eğer benden birşey saklıyorsan şimdi söyle sonra duyarsam tartışırız. Ayrıca yaptığın açıklama anlamsız geldi bana" Öylesinenin neyi anlamsızdı acaba. "Yok senden birşey saklamam sadece merakımdan" boynunu omzuna yaslayıp bana baktı ve devam etti konuşmasına. "Merakların bazen iyi bazen kötü sonuçları olur." Haklıydı hem de çok. "Hadi hazırlıklara başlayalım" Dünya resmen yok oluyordu insanlar merhametsiz ve çocuk katiliydi onları durdurmamız ise oldukça zordu. Çocuk katillerini ilk beni kaçırarak başlatmışlardı ve ben kendimden bu yüzden bir kez daha nefret ediyordum. Yarın için çok heyecanlıydım. Bir planım vardı ama bunu kimse bilmiyordu. ~Sabah~ Sabah olmuştu herkes telaş içindeydi bense çok mutluydum farklı bir planım vardı ve bundan onlara bahsetmemiştim ama plan deildi aslında bir çeşit oyundu bu. "Herkes görevinin başına. Son kontrolleri ben kendi elimle yapacağım, bir aksilik istemiyorum bu plan kusursuz işlemeli. Son kes yapacaklarınızı anlatıyorum öncelik olarak Kaan şuan evde konuma bakacak olursak bir toplantı merkezinde olmalı anlaşılan onlarıda kendi himayesi altına almış, oraya birlik göndereceğiz toplantının bitmesini beklemeyin direk dalın ve gerekirse başkanla da konuşacaksınız Kaan'ın onları ele geçirmesine izin vermeyeceğiz. Yoksa iş ciddiye gider. Birlikle birlikte bir de Kıvılcım onlarla gidicek İtiraz istemiyorum o bu iş için en uygun kişi. Ateş sen Kıvılcım'ın kamerasını kontrol edeceksin aksi bir durum olursa sen müdahele etmek için gideceksin. Aras ben, Hakancan, Ilgay, Ilgın, Willeam, Derya ve örgüt sizde binaya. bu kadar kalabalık olmamızın nedeni orda fazlasıyla güvenlik var. Amellia sen her an bir kazaya karşı ilk yardım müdahelesi için arabada bekleyeceksin. Anlaşılmayan birşey varmı?" Herkes hayır dercesine başını iki yana salladı. Derya konuştu. "Amellia yüzünden seni kaybediyorduk bence Hakancan bir olayı daha kaldıramaz." Hakancan sınırlı bir bakış attı "Ben onun yaptığına inanmıyorum ayrıca kendim kontrolleri yapacağım. Merak etmeyin. Herkes arabaya hadi, Yolumuz açık olsun." Hepbirlikte arabaya geçtik herkes silahlarını doldurmuştu. "Eee nasıl kendinizi hissediyorsunuz" Aras'ın bu sorusuna gülmüştük çok rahattı. "Aras senin dışında pek rahat birisi olduğunu düşünmüyorum" Defne'nın sorusunu yarıda kestim. "Ben gayet rahatım" Sessizlik oldu herkes şaşkındı. "Kaan bir şey paylaşmış gördünüz mü 1 milyonu aşkın. Anlaşılan bir çok insanı kendisine çekmeyi başarmış" Aras söze girdi "Hayat bu başkan, napalım herkes bizi destekliyecek diye birşey yok" Varmıştık ve herkes çok heyecanlıydı. "Hadi herkes ne yapacağını iyi biliyor" işaret yaptım ve karşı tarafa geçtik. İlk korumaları vurmuştuk içeriye girecekken etrafımızı korumalar sardı ve yaklaşık 26 kişilerdi biz ise Aras, ben, Timur ve Derya vardık diğerleri daha gelmeyeceklerdi biz ise şimdiden sarılmıştık bi anda silah sesi geldi onlar burdaydı hepsini vurmaya başladılar bizde yardım ettik Timur çok havalı görünüyordu saçları ıslak ve dağınık asker kıyafetleri ve elinde silahıyla insanlara müthiş bir izlem bırakıyordu. "Nelere daldın gine" Bakaktım "Çok yakışılısın hiç güzelliğin bozulmuyor. Benim ise şimdiden yaralarım var." O da bana baktı. "Sen benden daha güzelsin, güzellerin güzeli olarak benimsin ve bu güzelliğin asla bitmeyecek" Güldüm ve ona sımsıkı sarıldım "Seni çook ama çoook seviyorum beni bakma" Aras kusar gibi hareket yapıp "Bu cıvık konuşmanız bittiyse artık savaşa dönelim mi" dedi. Herkes savaştaydı ve biz konuşurken bizim etrafımızı sarmışlardı çünkü konuşmaya öyle bir dalmışız ve biz konuşurken bunun farkına bile varmamıştık. Eğer onlar bizi korumasaydı çoktan yakalanmıştık. Silahı alıp kenarlara geçtik sürekli silah sesi vardı herkes ateş ediyordu ama karşı tarafda bu konuda bilinçliydi ve onları vurmakta oldukça zordu. El hareketleri yapıp onların güvenliğimi korumalarini söyledim karşıya geçecektim herkes ateş ediyordu. En son üç kişi öldürmüştüm sonra ise Timur 2 kişi yi daha vurmuştu ancak çok fazlalardı ve bitmiyorlardı. Aras sonunda bize katılmıştı ve gelir gelmez 12 kişiyi vurmuştu yaklaşık 8 kişi kalmıştı ve onlar da kaçmıştı anlaşılan başka bir planları vardır. "Bombaları yerleştirin çabuk. Her an bir plan devreye sokabilirler ayrıca Kıvılcım başka biryerde onu da korumalıyız." Herkes tamam dercesine başını salladı ve içeriye girdiler bilgisayarın içeride olup olmadığına baktım ancak yoktu. "Kahretsin anlamışlar bilgisayar yok. Çabuk evi patlatacağız yerleştirin" Heryere bomba yerleştirdik ve geriye gittiler ama ben olduğum yerdeydim hareket etmek istemiyordum. "Gökçen koş patlatacaklar" bu Timur'un sesiydi. "Yok iyiyim burda, bir işim var" Aras konuştu bu sefer "Canından önemli nasıl bir işin olabilir." İçeride annem vardı ve saklanmıştı o çıkmadan hareket ermeyecektim. "O kadın içeride annem sandığın kadın bunu yapamayız önce çıksın" Herkes şaşkın şaşkın bakıyordu. "Ne yani o sonuçta annem sayılır yani beni satsa da küçüklüğümden beri beni tanıyor ona soracağım bir kaç soru var" İçeriyi aramak için yola koyuldular fakat kimse yoktu son olarak içeriye doğru bağırdım. "Seni bulamadım ama elbet bir gün yüzleşeceğiz merak etme. Eğer içerideysen çık ev yanacak birazdan." 1 dakika boyunca bekledik eğer içerideyse çıkmış olmalıydı "Patlatın" ~Ateş~ Kameralardan sürekli Kıvılcımı izliyordum ona birşey olsun istemiyordum. Oraya yeni varmışlardı ve gayet güvenli görünüyorlardı. "Beni mi arıyorsunuz? Sanki biraz geciktiniz" olamaz cidden gecikmişlerdi ve toplantı bitmişti sadece Kaan vardı. "Kıvılcım dikkat et Askerler var yakınınızda." Kaan konuştu "Halledin şunların işini bu gün evim de istiyorum" Kıvılcım güldü "Tabi evin kaldıysa." Şaşkın bir şekilde bakıyordu fakat belli etmedi ve sanki umrunda değilmiş gibi "1 tane evim yok sadece" dedi ve ortadan kayboldu. Askerler çok fazlaydı ancak bizim sayımız da onlardan fazlaydı onları halettmeyi kolayca başarmışlardı. Telefonu elime aldım. Ve Gökçen'e yazdım. "Burda iş bitti başkan elinizi hızlı tutun." ~Gökçen~ Ev yanıyordu ve bende tam önünde duruyordum koşarak Timur'un yanına gittim eline telefonumu sokuşturdum. "Bi resim çeksene" Koşarak yanan evin önüne geçtim ve zafer işareti yaparak poz verdim o ise beni büyüleyici gözlerle izliyordu. "Bunu Kaan'a gönder. Altına da şunu yaz: "Siz çocuk öldürmeyi onur kılıyorken biz sizin yaptıklarınızı bozarak zirveye ulaşıyoruz."
|
0% |