@eftlaya_atalar_tdc
|
"Haberlere çıktık Gökçen herkes bizden bahsediyor koşunn" Sabah olmuştu ve biz dünki tatlı tartışmadan sonra uyuya kalmıştık. " Nasıl yaa" Haberlerde çıkardığımız yangın ve benim fotoğraflarım vardı. Dün Timur'un bana dediklerini tekrarladım. "Ne kadarda havalı çıkmışım ama" Timur anlamış olmalı ki tek kaşını havaya kaldırarak "Beni mi taklit ediyorsun sen" dedi. Bende aynı şekilde ona bakarak konuştum. "Taklit denmez buna gerçek denir. Güzelim işte ne yapalım. Sana çekmişim." Ateş kaşlarını çatarak bize baktı. "Ben burda sevdiğim kadın Kaan'ın yanında diye aşk acıları içinde yanayım sizde karşıma geçip flörtleşin. Bravo size gerçekten aklın almıyo" Timur omzunu başına yaslayarak konuşmaya başladı. "Pardon da Gökçen yokken benim yanımda da siz flörtleşirken iyiydi." Ateş iddialı duruşuyla konuşmaya başladı. "O zamanlar sadece onu sevdiğini ve özlediğini söylüyordun. Ben nerden bilim çocukluk arkadaşına aşık olacağını." Güldüm ve söze girdim. "Haklı" Timur şaşkın bir şekilde bana baktı. "Burda senin için ölecek kişiyi doğrulamak yerine Arkadaşından hoşlanan adamı savun öylemiii" Timur beni gıdıklamaya başladı. Ben ise kahkaha atıyordum Ateş bi anda söze girdi. "Bak Hakancan sende dedin o ihanet etmedi ve hala Gökçenin arkadaşı" Aklıma dünki yazdıkları geldi. "Ateş dün bana Kıvılcım yazdı. Senin o gitti diye üzüldüğünü söyledim. O benim için üzülürmüydü gibisinden bir şey yazdı. Sonra da dünki iyiliğinin son iyilik olduğunu söyledi." Ateş şaşkın bir şekilde beni dinliyordu. "Ne gerçekten böyle mi düşünüyor. Yürüyün kendim duymadan inanmayacağım buna." Hakancan Ateşin kolunu tuttu. "Ateş aşk oyunu oynamıyoruz burda bir savaş içindeyiz" Ateş durdu "Sen Gökçen'i ararken ben bu örgütün başında olmasaydım dağılmıştık. Senin yaptığın neydi o zaman." Ne ben yokkken bu kadar yıpranmışlarmıydı gerçekten. İşte şuan bir kez daha nefret etmiştim kendimden. "Kes çeneni" Ateş bağırıyordu "Hakancan, Gökçenin öldüğünü kabullenmediginde sana destek çıktık ama bakıyorum da yapilan iyilik çabuk unutulmuş bana niye böyle değilsiniz" Kapı aniden açıldı içeriye 13 tane silahlı adam girdi. Aras bu hafta evde olmıyacaktı. Derya ve Willeam yanımızda bizi izliyordu ve Ilgın'la Ilgay da haberlere bakıyordu. Hiç kimse de silah yoktu savunmasızdık. "Kaldırın elleri havaya" Bunlar Kaan'ın adamlarıydı. "Diz çokun emirlere uymayanlara acımayız." Timur ben ve Ateş hariç herkes emirlere uymuştu ama biz uymamıştık asla diz çökmeyecektik. Ardından dizimize silahın arka kısmıyla vurdular ve acıyla inleyerek yere çöktüm. "Size itaat etmiyeceğiz." Ateş hayattan bıkmış gibi bana baktı. "Sorun yok ölmeye de razıyım zaten Kıvılcım da gitti. Hatta ne yapalım biliyormusunuz o gelsin kendisi vursun beni." Bi adam diğerlerine bakıp başını salladı. "Ç Ok haklisin ne iyi düşündüm ama. Kıvılcım hanımı getirin halletsin." Derya bağırdı "Ateş şuan aşkın sırası deil dediklerini yap öleceksin" Ateş Deryaya döndü ve bağırarak kahkaha atmaya başladı. "Sevdiğim kız beni vuracak varmı benden daha mutlusu." Kafayı yemişti. Ve o iğrenç sahne Kıvılcım yanımızdaydı. "Noldu Ateş sen benim için üzülürmüydün" Ateş aşık gözlerle ona bakıyordu. " Ben senin için ne zaman üzülmedim ki. Ama eğer gerçekten beni bir an olsun sevmediyse-" Kıvılcım sözünü kesti. "Silâhı getirin" Ateş başını düzeltti ve dik durdu."Son nefesimde sen yanımda ol isterdim hep şansa bak dileğim gerçekleşiyor son nefesimde yanımdasın. Hatta şansım yaver gitmiş öldürecek kişi de sensin. Varmı benden daha mutlusu" Ellerini geriye açıp gözlerini oynattı ve geri çekildi. "Buyur karşındayım seni engelleyen yok" Ateş'in bu sözüne Kıvılcım mırıldandı "Var ve malesef ki o engel sensin. Kahretsin sana kıyamıyorum ki" Teröristlerden biri bağırdı. "Ne mırıldanıyorsun vur artık şunları" Kıvılcım sözünü kesti. "Alın hepsini eve götürün burda olmaz. Haberlere çıkmak için fazla çirkinim" Ateş söze girdi "Sakın diğerlerine güzelliğini gösterme kıskanırım. Sen hâlâ bizi seviyorsun buna inanıyorum" Kıvılcım güldü "Seni burda vurup haberlere çıksam nolur" Aleş gözlerinin içine baktı. "Kıskanırım ve beni kıskanç birisi olarak hatırlarsınız. Ama sadece Kıvılcım'ı kıskanırdı dersiniz. Şuan çok şaşkınım benim katilimin sen olacağını nerden bileyim.Ben sadece senin için yaşarken, katilim sen çıktın" Kıvılcım göz devirdi. "Offf sıkıcısınız. Şimdi bunlarımı konuşacan. Biran önce götürün şunları yoksa vuracağım." Teröristler bağırdı. "Emredersiniz" Bunlar nasıl bir günde bu kıza inanmıştı aklım almıyor. "Canım acıyor durun. Yaram var" Yaram dünden sonra biraz kötülemişti. Nasıl bir kurşunsa asla geçmek bilmiyordu ve hergün daha ileriye gidiyor. "Annen acımamış sana kızım biz mi acıyacağız" Bunu bana en son 10 yaşındayken demişlerdi. Sinirlenmiştim ve o sinirle dirseğimi karnına geçirdim. Acıyla inledi yanına daha fazla asker geliyordu hepsine tekme atıyordum fakat biri arkamdan sertçe vurdu ve o an bayıldım. ~♡~
Yüzüme soğuk birşey çarptı bu suydu. "Sonunda uyandın uykucu güzeli" Ağzımda bant vardı ve konuşamıyordum. Bu sözler Ateş'i sinirlendirmişti çünkü bana aynı kelimeyi kullanmıştı. Bağırmaya çalışıp çırpınıyordum. "Ay konuşmayı öğretmedi mi annen sana. Gerçi annen yoktu senin deilmi." Benim annem... Durrr benim annem. Hatırlıyorum onu o iyi bir kadındı ona noldu ve bu Maskeli kadın benim neyim oluyordu... Teröristin bu cümlesi annemi hatırlamamı sağlamıştı. Hepsini hatırlıyorum. Annemin yanında yürümeye başladığımı, beni konusturduğunu... Benim annem iyiydi. Bu dünyanın en iyi kelimesiydi, ve bu dünyanın en güzel kelimesiydi, annem iyiydi benim. Daha çok bağırmaya başladım. üZüldüm mü yoksa" Timur hareketlendi. O da aynı düşünüyordu, hayır tam tersi mutluydum. Timur'la baktım ve sakin bir bakış attım, birşey olduğunu anlamıştı ve sustu. "Açın ağzını" Ağzımı sertçe açtı. "Annem, o iyi bir kadın. O maskeli kadın benim annem deil. Konuşmayı öğretmedi mi derken aklıma geldi. Hakancan hatırlıyorum." Nefes nefese kalmıştım. "Annemle olan bütün anılarımı hatırlıyorum bana konuşmayı ve yürümeyi öğretti. Çok net hatırlıyorum. O benim annem deildi." Hakancan şaşkınlıkla beni izliyordu. O da anlamıştı birşeylerin ters gittiğini. "Yalan söylüyor kapatın ağzını" Anelis(maskeli kadın) içeriye girmişti.Ağzımı kapatmak için gelmişlerdi ki tekme attım ve ayağı kayıp yere düştü. Her gelen kişiye aynısını yapıyordum toplamda 4 kişi yerdeydi. Anelis konuştu "Dur artık eğer devam edersen vurucam seni" Başımı olumsuz anlamda salladım ve déin bir kahkaha attım. "Korktuğumu mu düşünüyorsun. İster vur ister öldür. Kanım Vatanıma kurban olsun. Siz çocukların peşini bırakana kadar biz durmayacağız" Bağırıyordum susmayacaktım, durmayacaktım, vazgeçmeyecektim, kimse beni durduramayacaktı, öyle güçlü olacaktım ki herkes bana boyun eğecekti ve bu ülkedeki çocukları koruyacaktım. "Vurun onu" Budakar basitmiydi ya beni vurmak. "Kimsin sen" Durdu sanki dünya durmuştu hareket yoktu, sustu sanki dünya susmuştu konuşan yoktu, şaşkındı ve korkuyordu saki dünya korkmuştu ama korkutan yoktu. "Bu seni alakadar etmez" Tabi ki ederdi, başımı dikleştirdim "Benim bebekliğimi nerden biliyorsun." Odayı çarpıp gitti bu işte bir iş vardı. Fakat bir nefes aldım. "Timur bizi kim kurtaracak burdan kimse yok. Herkesi esir aldılar." Ateş konuştu. "Kıvılcım hala dışarıda" "Ateş o bizden deil." "O bizi bırakmadı ben ona inanıyorum" Timur konuştu bu sefer. "O zaten Kaan'ın yanındaydı birzamanlar." Ağzımızı çözmeyi başarmıştık çünkü bu teknikleri artık öğrenmiştik. "Kıvılcım bizi kurtaracak diyorum sana" Onlar kavga ediyordu. Timur ise ilk defa ona Timur dedim diye kızmamıştık çünkü bu sefer gerçekten çökmüştük. İçeriye bir kız girdi karanlıktan kimin girdiği görünmüyordu ama esmer ve lens olan mavi gözlerinin güzelliği ortaya serilmişti. Bu oydu, Kıvılcım. "Offff acele edin zor uyuttum onları hadi" Hep bir ağızdan "Neee" dedik. "Onların sizi kaciracagi en başından belliydi bunu başlayıp sizi kurtarmak için onların tarafında gözüktüm" "Bize söylemeliydin" "Size söylersem gerçekçi olmazdı biraz gerçekçi olsun istedim. Biraz gelirler acele edinn" Şu zamandan sonra şunu anladım. ~Biz yıkıldık desek de yıkılmayız~
|
0% |