
- Barlas sen benimle gel Göktuğ önceden belirlediğimiz yere intikal et . Uraz ve Emir sağ tarafı kuşatın . Süleyman Göktuğu koru sende haydi bakalım bismillah diyelim başlayalım .
- komutanım toprak yeni kazılmış dedi Barlas çimlerin arkasından . Telsize basıp
- yerlerinizde duurn toprak yeni kazılmış çoklu küçük yerler var tuzak olabilir dedim . Ne düşünüyorsun dedim barlasa bakarak
- mayın olabilir yada kalan dedi başımı salladım çünkü bende bunu düşünüyordum
- komutanım ne yapalım dedi Göktuğ nişanı aldım şuan üç kişiyi rahatlıkla indirebilirim
- Göktuğ yerdeki yeni kazılmış toprak olan yerleri goruyor musun?
- evet komutanım
- oraya vur adamların en çok olduğu bölgeye fakat bize lazım olacak adamlara sakın vurma dediğimde emredersiniz dedi . Üç kişinin toplanıp sohbet ettiği yerin yakınındaki yere vurduğunda mayın büyük gurultuyle patladı
- eğilin diye bağırdım . Şimdiden üç kişi indirmiştik. Mağaranın pencelerine ve girişine toplasan itlere baktım . Aralarında yavuz yoktu
- geri çekilin yoksa buradan sağ çıkamazsınız dedi Tacettin
Sen öyle san
- atış serbest dedin telsizin düğmesine basarak . Ve tek tek adamları indirmeye başladık ..
- komutanım sayıları çok fazla ve yavuz iç cephede olmalı dedi Barlas
- pes etmek bizim kitabımızda yok Barlas buradan herkes sağ çıkacak dedim ve telsize basarak Göktuğ mayın ateşle içerisi için bize yol aç dedim . Tek tek mayınlar patlamaya başladı . Tacettinin bir çok adamını yere derdik bu sayede .
- ileri ön cephe temiz dedim ve Barlas ile birlikte yavaş ama temkinli adımlarla mağaranın girişine yaklaşmaya başladık . Pencereden atılan bir kurşunu farkettiğim bağırdım . Kurşun arkamda duran barlasın kolundan sıyrılmıştı..
- değdimi dediğimde hayır dedi .
- komutan buraya tek bir adım dahi atarsan bu moruğu havaya uçururum dedi Tacettin. Babam ve üzerinde bağlı bir bomba düzeneği vardı yerimde kalakaldığımda
- soysuz it dedim
- sakın oğlum geri çekilmeyin boşverin beni dedi babam tacettine bakıp
- ne istiyorsun dedim
- geri çekilin dediğinde gözlerim yavuz ve cemi aradı ve aradığını buldu . Yavuz benimle göz teması kurduğunda gülümsedi. Elini cebine götürüp bir kablo çıkardı . Ve dudak oynatarak patlamayacak dedi . Babama baktığımda gözlerinde patlamayacak ifadesini gördüm .
- patlat adamı yiyorsa dedim
- patlarsa senin işine yaramaz ki babacığın dediğinde . Elimdeki uzun namlulu silahı bir anda kaldırıp Tacettinin eline vurdum. Ben bunu yaptığımda yavuz ve cem dahil diğerleri ise arkadaki adamları temizliyordu . İnleyerek bileğini tutan tacetinin yanına gittim
- soysuz it diyerek bir kafa attığımda yere yığıldı . Hemen babamın yanına gidip üzerindeki düzeneği çıkardım
- babam
- oğlum dedi ve sarıldık . Ateş sesleri azaldı ve ben çocukluğuma gittim..
- ama anne baba neden gelmiyorki dedi küçük çocuk dudaklarını öne doğru büzerek
- gelicek birtanem gelmezmi
- anne ya baba beni bıraktıysa ya baba beni sevmiyorsa . Genç kadın oğlunu kucağına aldı ve saçlarını okşayarak
- olurmu öyle şey hadi babamı arayalım neredeymiş diye soralım bide ona kardeş sürprizi yapalım dedi . Küçük çocuk ellerini birbirine vurarak
- oleyyy kardeş geliyor babada gelsin dedi . Genç kadın kucağındaki oğlu ile yatak odasına gitti . Telefonunu alıp eşini aradı
- efendim yavrum
- neredesin hayatım bak kerem seni çok özlemiş dedi ve hapörleri açık olan telefonu kerem doğru uzattı
- baba hadi gel artık ben seni çok özledim ama
- geliyorum oğlum yoldayım ama gelince bana öpücük vereceksin dedi genç adam Kerem dudaklarını büzdü öpülmeyi sevmezdi
- tamam ama çabuk gel yoksa ağlarım dedi ve telefonu kapattılar
- şimdi baba gelince seni kucağına alır döndürür sonrada öper . Sen babanın boynuna sarıl ki seni bırakmasın sonrada kulağına baba biliyormusun kardeşim olucak artık de tamammı oğluşum dedi genç kadın
- tamam anne dedi Kerem ve babasını beklemeye başladı .
Kapının açılma sesini duyunca koşarak koridora gitti . Anneside arkasından yürüyerek geliyordu
- babaggg genç adam kollarını iki ayna açtı
- ogluşumm dedi ve kollarının arasındaki çocuğu bir tur döndürdü . Öpeyim mi diye sordu oğluna Kerem başını salladı . Genç adam yanağından öpüp onu geri yere bırakacağı sırada kerem babasının boynuna sarıldı . Genç adam gülümseyerek
- benim oğluşum babasını çokmu özlemiş bakayım dedi
- hmhm çok özledim dedi Kerem ve babasının kulağına yaklaşarak baba biliyor musun artık benimde kardeşim olucak dedi ...
Kerem yaralı ve zor ayakta duran babasının kulağına yaklaştı küçüklüğündeki gibi
- biliyormusun baba artık bir torunun olucak dedi. Musa bey oğlundan ayrılıp yüzüne baktı. Fakat daha mutlu olamadan oğlunun kolları arasına düştü ve bilincini yitirdi . Babamı taşıyıp
- yavuz burası sizde diyerek arabaya yöneldim fakat yavuzda benim arkamdan gelerek
- Süleyman , Barlas burası sizde dedi Kerem bende geliyorum . Dediğinde onun için emirin getirdiği arabasına bindi ..
Babam şuan yoğun bakımdaydı ve uyanıncaya kadarda yoğun bakımda kalacaktı . Yavuz'a dönüp
- sen git ben burada kalırım dedim . Fakat bunu onaylamayarak
- sen kalıyorsan bende kalıyorum dedi biraz durduktan sonra annenlere falan haber verdinmi diye sordu
- vermedim daha gidip onları falan getirmem gerek ama aklım babamda kalır dedim penceredeb babama bakarken
- ben gideyimmi diye sorduğunda ona baktım
- bu operasyon için çok yıprattın kendini birazdan ararım kendileri gelirler dediğimde itiraz etti ve gitti ..
...
Evin önüne geldiğimde Elif'in kuzeninden öğrendiğim şifreyi tuşladım . Binanın önüne gelip kapıyı tıklattığımda kapıyı Elif açtı . Ve gözleri parlayarak
- çağkan bittimi görev ? Babam nasıl iyimi kurtarabildinizmi diye bir çok soru yönettiğinde güldüm
- baban iyi merak etme sizi yanına götürmeye geldim dedim. Rahatlamış gibi nefesini verdiğinde
- anneler nerede onlarıda çağır dedim o sırada odadan Elif'in kuzeni ile kardeşi şirin çıktı
- annem yatıyor çağkan abi dedi şirin . Uyandırayımmı oda gelsin babamı görsün dediğinde başımı salladım
- uyuduysa uyandırma siz kuzeninle birlikte burada kalın isterseniz gelsenizde zaten şuan yoğun bakımda daha normal odaya alınmadı dediğimde herkesin yüzünde bir endişe oluştu
- şuanlık hayati tehlikesi yok dedim. Ve Elif'e bakarak sende kal istersen sonra gelirsin dedim başını iki yana sallayıp bende geleceğim dedi ve hemen ayakkabılığa yöneldi . Üzerindeki kıyafetlere baktığımda kapşonlunun altına giydiği eşofman dar sayılabilecek bir şeydi ve yürüdüğünde tamamen bacağına yapışıyordu . Kaşlarımı çatarak yüzüne baktığımda yazmasınıda boynu açık sadece saçlarını örtecek şekilde bağladığını farkettim. Ayakkabısını giyip bana doğru yöneldiğinde
- böylemi geleceksin dedim başını sallayınca
- olmaz böyle üstünü değiştir dedim. Kaşlarını çatarak bana baktı
- şuan bununla uğraşamam babamı görmek istiyorum dediğinde
- eşofmanın dar ve hastanede birçok insan var dedim ayrıca boynun açık
- hemen görüp geri geleceğim birşey yapmayacağım . Çokta durmam zaten dediğinde yazmasıyla boynunu kapattı
- olmaz abin falan kızar herkes sana bakar hadi değiştir üstünü bekliyorum dedim fakat doğasında var herhalde yine itiraz etti
- ya sanane benim eşofmanımdan şuan sadece babamı görmek istiyorum ayrıca dar değil dediğinde ona baktım . Gülmemeye çalışarak
- değilmi dediğimde
- böyle geleceğim çağkan götürüyor musun taksimi tutayım dediğinde ciddileşerek
- hiç bir yere gitmiyorsun üzerindeki dar ve hastanede bir ton insan olucak öyle gelemezsin dedim .
- karışma bana diyip merdivenlerden aşağı doğru bir iki basmak indiğinde
- değiştirmiyor musun dedim bana bakıp başını sağa sola salladığında
- Allah'ım affet kulun günaha girmesin diye yapıyorum dedim merdivenlerden inip Elif'in belinden tutup havaya kaldırdım . Şok içinde omuzuma vururken .
- napıyorsun ya bırak beni dedi onu umursamaz tavırlarla kapıda duran kardeşi ve kuzenine baktım
- kapıyı arala dedim ve ayakkabılarımı çıkararak dik bir şekilde tuttuğum Elif ile içeri girdim .
- çağkan bırak ya annem görecek ayrıca sanane benim eşofmanımdan be adam
- ben senin günaha girmeni engelliyorum dedim ve odalarının kapısını açıp Elif'i sakince yatağa oturttum . Şok içinde hala bana bakarken daha o itiraz etmeden kapının arkasındaki anahtarı alıp dışarı çıktım ve kapıyı kapattım. Anahtarı bir tur çevirdikten sonra .
- çağkan ya napıyorsun sen ya aç su kapıyı diye kapıyı açmaya çalıştı
- üzerini değiştir bekliyorum etek falan giy dedim
- sanamı sorucam ben ne giyeceğimi dediğinde kardeşine bakarak
- hala itiraz ediyor götürmeyeceğim oh olucak dediğimde güldü ..
- o daracık şeyi değiştirmeden seni hiçbiryere götürmüyorum dedim
- dar değil bir kere ayrıca aç şunu
- üzerini değiştir ondan sonra dediğimde homurdana homurdana birşeyler söyleyerek sesi kapıdan uzaklaştı
- değiştiriyor musun diye sorduğumda
- başka şanamı veriyorsun şuna bak babamı görmek için elin oğlundan neler yaşıyorum diye bağırdı gülerek
- abinde aynısını yapardı dedim. Biraz sonra
- kapıyı aç hadi gidelim lütfen dediğinde
- ne giydin giyindinmi dedim
- etek giydim dediğinde bu seferde
- şalını bağladınmı diye sordum
- hayır aynı dediğinde
- şalınıda bağla boynun gözüküyordu dediğimde bana bağırdı
- ya bana bak seni gebertirim götüreceksen götür götürmeyeceksen defol git ya dediğinde
- iyi anahatae bende kalıyor o zaman artık çilingirlemi açarsanız kapıyı ne yaparsınız bilemiyorum dedim.
- pisliğin tekisin biliyorsun değilmi dedi biraz sonrada tamam şalıda takıyorum dedi ve yine homurdana homurdana sesi kapıdan uzaklaştı . Gülümseyerek kapının önünde onu beklerken kuzenine bakıp
- ben pislik miyim dediğimde güldüğünü görmiyeyim diye elini ağzına götürüp başını sağa sola salladı
- tabiki oğlum yüzbaşı bir adam ne zamandan beri pislik olabilir ya hele benim gibi yakışıklısı dediğimde sesli güldü .
- taktım hadi lütfen gidelim artık dediğinde kapıyı açıp üzerindekilere baktım . Gerçekten etek giymiş ve şalını bağlamıştı . Ellerimi kapıya doğru düz bir şekilde uzatarak ona yolu gösterdim ve
- buyrun prenses hazretleri dediğimde koluma vurdu
- defol git hayvan herif babamı göreceğim diye bana çektirmediğin şey kalmadı dediğinde güldüm . Ve hastaneye doğru gitmeye başladık ..
- abi babam babam nasıl diyerek önce odanın önünde durup camdan içeriye baktı . Arkasını dönüp dolu gözleri ile abisine bakınca Kerem kollarını açtı . Elif ise hiç beklemeden abisine sarıldı .
- ölüm tehlikesi yokmuş sadece uyanmasını bekliyoruz dedi
- kerem baban nasıl diye Keremin eşi oyada geldi . Kerem gülerek Elif'i kenra itti ve gidip karısına sarıldı ve başını boynuna gömdü . Elif kaşlarını çatmış bir şekilde abisine bakarken .
- bu kadar kolay insan satılıyor muydu ya dedi sonra kenarda duran beni görünce abisinin de duyacağı bir ses tonunda
- bende Çağkana sarılıyorum o zaman dediği gibi kerem küfür ederek Elif'e döndü
- sen defol git bitti zaten işin kardeşimin aklını kendinle dolduruyorsun sonra dedi Kerem bu sefer yenge
- hamile karını burada bırakıp kocaman kardeşinemi sarılıyorsun . Bebeğim asla seni sevmeyecek diyerek elini karnına koyup sandalyelere doğru döndüğünde . Hepimiz şok içinde kereme bakıyorduk .
- ne bebeği ulan ne oluyor diyerek Kereme baktım gülerek bana baktı sonrada kardeşine
- sen hala sende amca oluyorsun dediğinde Elif sevinç çığlıkları eşliğinde abisine sarıldı . Sonra iğrenç birşey yapmış gibi yüzünü buruşturarak yengesine güler yüzle sarıldı
- canım yengoşummm benim diyerek yanaklarını öpmeye başladığında bende Keremin elini sıkıyordum..
...
- ayyyy kızım gel buraya diyerek annemde yengeme sarıldı . Annem kardeşim ve kuzenimde gelmişti . Babam uyanmış ve hepsi bebeği öğrenmişti. Yengem annemin sevincine gözyaşları ile karşılık verdiğinde bu manzaraya daha fazla dayanamayacağımı düşünerek
- ben kantine iniyorum dedim birşeyler atıştıracağım . Diyerek kantine indim . Gerçekten açtım fakat asansörde farkettim ki elimde telefondan başka birşey yoktu ki
- Hep o çağkan yüzünden işte doğru düzgün hazırlanamadım diye mırıldandığımda aklıma beni belimden tutup odaya kadar o şekilde götürmesi geldi . Yüzümün kızardığına emin olarak başımı eğdiğimde bundan sonra yüzüne nasıl bakacaktım acaba sorusu geldi aklıma . Asansörden inip kantine doğru yürüdüm en azından eski çalıştığım hastaneydı şuan askeriyenin Hastanesi'nde çalışıyor olabilirdim fakat buradaki herkesle iletişim halindeydim .
- nasıl gidiyor işler Fehime teyze dediğimde yüksek sesle bir sevinç nidasi atarak tezgahın arkasından çıkıp bana sarıldı
- oyyyyy kuzum çok özledum da ben senu diyerek beni iyice sıktığında
- biraz daha sıkarsan ben diye birşey kalmayacak dediğimde beni bırakıp geri çekildi
- oy kusura bakmayasun kuzum öyle senu görünce heyecanlanuverdim . Dediğinde yanaklarını sıkıp
- senin Karadeniz ağzıyla konuşmanı yerim dedim . Oda güldü ve tazgahı gösterip
- vereyim kuzuma birşeyler açsundur sen şimdi . Dediğinde
- hiç gerek yok zaten yanıma para almadım dedim . Fehime teyze tam itiraz edeceği sırada arkadan gelen tanıdık ses
- ne istiyorsan al benim yüzünden almadın ya cüzdanını dedi imalı sesiyle kaşlarımı çatıp ona döndüm ve
- senin yüzünden demedim ki ben sana dedim . Gülmemeye çalışarak
- asansörde dedin dediğinde gözlerim faltaşı gibi açıldı ve yanaklarım hemen kızardı . Fehime teyzeye dönüp
- aç değilim zaten sohbet etmeye geldim dedim . Fakat benim için olsa gerek patatesli börek ve yanına çikolata aldı . Parasını ödeyip
- bunları ye geldiğinden beri birşey yemedin dedi ve gitti .
- kimdir ula bu uşak diye Fehime teyze bana sorduğunda
- abimin arkadaşı dedim ve kimse kusura bakmasın açtım o yüzden çağkanın hazırlattığı tepsiyi alıp masaya geçtim .
- sadece arkaşmidur şimdu bu uşak
- öyledur fehime teyzem öyledur dediğimde güldü ve ben yemeği yerken aynı zamanda sohbet etmeye başladık..
- babam nasılsın bakayım diyerek içeriye enerjili bir şekilde girdiğimde çağkan dahil herkesin burada olduğunu bilmiyordum.
- hayırdır veli toplantısımı bu ne kalabalık ya rahat bırakın benim babamı dediğimde babam dahil herkes güldü. Tam babamın yanına gidecekken bir an başım döndüğü için yerimde durup dengemi sağlamaya çalıştım . Gelen mide bulantısı ula elimi ağzıma götürdüğümde
- Elif diyen abimin sesini duydum . Daha fazla dayanamayıp yanıma iyimiyim diye bakmaya gelen kişinin üstüne kustuğumda asla kendimde değildim
- has.. devamını getirmeyip Elif iyimisin diye bana soran Yavuz'a baktığımda nereye baktığımı bile bilmiyordum .
- kerem sen burada kal diyerek yavuz beni kucağına aldığında başım direk omuzunu buldu . Sonra gözlerim kapandı ..
Yavaş yavaş açmaya çalıştığım gözlerimle savaşırken bir yandanda birinin koluma serum taktığını hissediyordum . Gözlerimi aşırı yavaş bir şekilde açabildiğimde
- Elif diyen yavuzun endişeli sesini duydum . Hemen yanıma geldiğinde elimi kaldırabildiğim kadar havaya kaldırdım gelmemesi için yaptığım hareketimle yatağın kenarında durduğunda elim başıma gitti. Şalım yerindeydi . Sonrasında görevli hemşirenin cümleleri ardı ardına sıralandı
- tansiyonunuz ciddi miktarda düşmüş ve eğer kendinize dikkat etmezseniz tansiyon hastası bile olabilirsiniz çünkü bu tek seferde bu kadar düşemez . Ben çıkıyorum doktor zaten size daha detaylı açıklama yapar diyip hemşire odadan çıktı
- iyimisin diyen Çağkana baktığımda üstündeki kusmuk izlerini görmemle yüzüm buruştu .
- çıkar şunu ya ben bile kendimden tiksindim dediğimde hafifçe güldü .
- ben tiksinmiyorum ama dediğinde yorgun gözlerimi gözlerine çıkardım . O an sanki bir ömür beni içinde yaşatabilecekmiş gibi gelen harelerine daldığımı hissetttim. Ben hala gözlerinin güzelliğine dalmış bir şekilde bakarken yine
- iyimisin diye sordu . Mayışmış sesimle
- iyiyim diye cevap verdiğimde yaptığım şeyin farkına varıp gözlerimi hızla kaçırdım . Kızardığına emin olarak başımı yan bir şekilde çevirdiğimde çenemdeki elini hissettim....
Selammmmmmm bölümünüz burada şanslısınız ki muhtisim barlasçığım tecrübeleri sayesinde timi kurtardı ama bölümde yazmadım fakat yavuz da aslında içeriden çaktırmadan Göktuğ her ateslediğinde oda ateşliyordu .
Neyse bölüm 2300 kelime oldu e bence bı hayli oyu ve okumayı hakediyor diye düşünmekteyim bdmsnfjd. Hem benim sınavlarımda var ayol aaaa
Sizi seviyorum oy ve yorum atmayı unutmayın 🌺❤️
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 21.66k Okunma |
1.87k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |