31. Bölüm

- böyle zıplattırırlar koskocaman yüzbaşıyı dedi gülerek Elif . Gülümseyerek

- koskoca yüzbaşıya ip atlattıran cadılar utansın dedim kucağımdaki asyayla birlikte ilerlerken.

- ben cadı değilim

- nesin

- ben prensesim dedi şalının ucunu saçını savurur gibi savururken . Sadece gülümseyen yüzümle değil gülümseyen gözlerimle de ona bakarken

- doğru sen bir prensessin dedim

- ben nehim. Daha harfleri yeni yeni çıkarmaya başlayan kucağımdaki Asya'nın sesini duyduğumda yanağından öperek

- sen benim kraliçemsin dedim. Küçük kız gülümseyerek başını boynuma gömdü

- burada haksızlık var! Elif'in sesiyle birlikte sinsice sırıtıp ona döndüm

- neymiş o haksızlık sende mi öpülmek istiyorsun dediğimde böyle bir cümle beklemediği için kızaran yanaklarıyla hemen başka yöne baktı ...

Esma ve Süleyman abinin anlatımıyla

- çok yakışıyorlar dedim mest olmuş bir şekilde ip atlayan Elif , Yavuz ve kızımı izlerken

- öyle çok yakışıyorlar ama Kerem sıkıntı çıkarır diye düşünüyorum dedi Süleyman . Derin bir nefes verip

- Kerem çıkarır da o fazla ileri gitmez bence çünkü aralarındaki çekimi görmemek imkansız gibi birşey ki o ileri gitse bile Oya asla müsade etmez dedim .

- peki biz neden burada oturmuş Elif ve Yavuz'u konuşuyoruz bence başka bir çocuk hakkında konuşabiliriz. Süleyman'ın söyledikleriyle ona dönüp

- çocuk mu istiyorsun diye sordum . Arkasına yaslanırken

- eh fena olmazdı dediğinde utanarak önüme döndüm . Omuzumdan tutarak oturduğumuz sandalyede beni göğsüne yaslayıp saçlarımın tepesini öptü

- utangaç karım benim dedikten sonra tekrar karşımızda duran üçlüye baktı .

- yavuzun eline çocuk yakışıyor dedi gülümseyerek . Baktığı yöne baktığımda bize doğru konuşarak geçen üçlüye baktım . Asya yavuzun kucağında duruyordu . Gülümseyerek

- Elifte çocuklara karşı çok ilgili bence bunlar evlense çok kalmadan bir yeğen gelir sana dedim gülerek .

- keşke ama yolları daha uzun gibi duruyor ama yeğen sevmek isterim dedi . Baksana cadıya nasılsa konuşmalarının arasına giriyor kimin kızı ya dedi gururla . Karnına hafif bir dirsek atıp Elif ve Yavuz konuşurken araya giren kızımıza bakartım

- seni gebertirim Süleyman . Ayrıca bizim kızımız niye ikisinin konuşmasının arasına giriyor dedim yüzüne bakarken ,o ise gülümseyerek hala onları izliyordu

- baksana nasıl başını gömdü yavuzun boynuna dedi . Başımı çevirip baktığımda Asya yavuzun boynunda , Yavuz gülümseyerek Elif'e , Elif ise yere bakıyordu .

- askerine kızlar nasıl utandırılır dersleri falan mı veriyorsun acaba

- yok ama yakında çocuk nasıl yapılır dersi vermeyi planlıyorum ve sanırım bazı şeyleri unuttum ve bence bunların yenilenmesi gerekiyor...

Tekrar yavuzun anlatımıyla

Bize bakan Süleyman abi ve eşine yaklaşınca başını boynuma gömen kıza bakıp

- Asya haydi güzelim seni babanın yanına bırakalım dedim . Fakat düzenli nefes alan kız bana cevap vermeyi bırak yerinden bile kıpırdamadı

- Asya diye tekrar seslendiğimde yine hiç tepki vermedi . Elif önüme geçip boynumdaki kızın yüzüne baktı . Sonra gülümseyerek

- uyumuş dedi . Sen bana ver ben onu bebek arabasına falan koyayım . Yüzümdeki gülümsemeyle kucağımdaki kızı Elif'e dikkatlice verdim . Elif başını göğsüne yaslayan kıza gülümseyerek bakarken bana dönüp

- yardım eder misin bana? Diye sordu . Yüzümde zaten Elif yanımda olduğu her zaman benimle bulunan gülümsemeyle başımı sallayıp Elif'i takip ettim . Bebek arabasının önüne geldiğimizde

- ince olan battaniyeyi koltuğa göre düzenler misin dediğinde bir yere toplanmış olan battaniyeyi düzelttim . İçindeki iki tane kalın battaniyeyi tutarken Elif'in Asya'yı bebek arabasına koyuşunu izledim . Koyduktan sonra bir kaç saniye durup kızın rahat olduğuna kanaat getirdikten sonra elimdeki battaniyelerden birini alıp üzerine örttü. O örttükten sonra hava soğuk olduğu için ikinci battaniyeyide ben üzerine örttüm ve arabanın güneşliğini belli bir yere kadar indirdim .

- nasıl bir kokum varsa kız hemen uyudu

- alakası yok, bir kere kız benimle oyun oynarken yoruldu dedi Elif meydan okuyan bir tavırla .

- evlendiğimizde boynumda yatarsan sorarım bunun hesabını dedim önümde yürüyen kıza ve ne kadar görmesemde gülümsediğini hissettim...

- ota gelsin . Elif ve Asya'nın yanından geçerken bana bakarak bağıran kıza baktım . Benim ona baktığımı gördüğünde elini önündeki oyuncaklardan birine atıp bana uzatırken tekrar konuşmaya çalıştı

- tütfen . Söylediği kelime ile gülümserken Elif'e baktım

- eğer işin yoksa dediğinde yanlarına oturdum . Açıkçası zaten oturmaya gidiyordum fakat daha uzak bir yere. Asya'nın yanına oturduğunda burnumu küçük kızın minik burnuna sürtüp

- benim kraliçem beni mi özlemiş? Dedim . Elif yüzündeki gülümseme ile bizi izlerken Aysa başını sallayıp

- evit dediğinde daha çok gülümsedim. Sabah ki gibi tekrar yanağından öpüp

- ne oynuyorsunuz? Diye sordum elif ve Asya'ya bakarak. Elif bilmiyorum dercesine omuz silktiğinde bu sefer tamamiyle Asya'ya baktım .

- evçilik dediğimde daha fazla gülümseyip

- ama ben o oyunu bilmiyorum ki dedim ve devam ettim , ben sadece savaş oyunlarını biliyorum. Sondaki cümlemi Elif'e bakarak söylemiştim. Elif yaptığım imayı anladığında burukça gülümsedi.

- hayıy biz evçilik oyniçaz diyen Asya uzanıp hasır piknik örtüsünün üzerinden oyuncak pembe ve sarı renkleriyle süslenmiş bir kek uzatıp bana verdi . Çatık kaşlarım ve anlamaz bakışlarınla Elif'e döndüğümde gülmemeye çalışarak elimdeki oyuncak keke bakıyordu.

- cadılar beni nelere alet ettiniz bugün dedim sitemli kızgın fakat eğlenceli bir ifadeyle

- hepsini Asya istedi dedi Elif parmağıyla Asya'yı göstererek. Bana bakan kıza bakıp

- kraliçem istediyse sorun yok dedim ve tekrar yanağından öptüm.

- burada ayrımcılık var

- varsa gel seni de öpeyim bitsin bu ayrımcılık dedim sırıtarak. Öyle bir amacım veya düşüncem asla yoktu. Şuan Elif istese bile evlenmeden asla böyle bir şeyi yapmazdım. Elif'i ruhen seviyordum ve böyle sevmeye de devam edecektim

Fakat bu onunla uğraşmayacağım anlamına gelmiyordu

- pislik yüzbaşım dediğinde bana gülümseyerek bakan kıza baktım . Oda biliyordu asıl amacımın onunla uğraşmak olduğunu. Yanımdaki asya sinir bir şekilde ellerini bacağıma vurunca ona döndüm

- haydiğ oynayalım dediğinde evet tekrar yanağından öptüm ne var yani .

- nasıl oynanıyor bu oyun diye Elif'e sorduğumda

- Asya nasıl oynanıyor birtanem dedi . Asya gülümseyerek bana dönüp

- bağ şimti sen ve aba ane ve bapa olacakşıniz diye bize oyunu anlatmaya çalıştığında gülümsedim

- sen ne olacaksın peki dedim küçük kızın oyun oynuyoruz diye parlak bakan harelerine bakarken

- ben derken eliyle kendini gösterdi. Çocuğ olçam

- kimin çocuğu olucak diye Elif'e
baktığımda Asya'ya gülümseyerek bakarken beni cevapladı

- bizim , söylediği şeyin farkına varmış gibi hemen bakışlarını Asya'dan çekip bana baktı

Ama hocam sizde gördünüz kozu kendisi elime verdi

Sinsice sırıtırken

- bizim çocuğumuz mu olucak diye sordum gülmemeye çalışarak. Elif bakışlarını kaçırdığında , yanlız bu soruyu cevaplayarak çok büyük hata ettin dedim . Benim sırıtan yüzüme bakıp en sonunda bakışlarını gözlerime çıkardı

- uğraşmasana sen benimle

- eh ne demişler seven sevdiğiyle uğraşır

- ona bakarsan seven sevdiğine gidip onu sevdiğini söylesin de demişler dedi Elif meydan okuyan fakat altında ima barındıran sesiyle . Kaşlarımı çatıp

- seni seviyorum cümlesi mi bekliyorsun benden? Elif bilemiyorum dercesine omuzlarını kaldırıp indirdi ve bunu yaparken başını sol omuzuna doğru eğip dudaklarını büzdü. Yanına yaklaşıp kulağına doğru başımı götürdüğümde nefes alış verişleri hızlandı.

İyi ki şu oyun yerini bulunduğumuz bölgenin biraz uzağına getirmişlerdi

Diye düşünürken kimsenin bizden kimsenin bizi izlemediğini bilerek konuşmaya başladım

- ibni hazmında dediği gibi kişi kendisine benzeyen de sükunet bulur . Ben bu zamana kadar senin yanında bulduğum sükuneti kimsede bulmadım derken başımı kulağından çekip gözlerine baktım . Ve ben buna ilk defa seninle karşılaştığım bir duygu aşk dedim . Karşımda can vericekmiş gibi nefes alan kıza bakmaya devam ederken bende sözlerime devam ettim

- yani uzun lafın kısası senden giden asla senin için yaratılmadı. Senin için yaratılan ise senden asla gitmeycek derken derin bir nefes aldım. Sen benim için yaratıldın kamelyam ve benden başkasına gitsen bile içimdeki kalp hep senin için atacak...

Sonunda yemekler hazırlanmış ve sofraya geçilmişti. Herkes çoğunlukla tanıdık ,muhabbet edebileceği kimselerin yanına oturduğu için sadece benim yanım boş kalmıştı . Sağımda Barlas oturuyordu ve Elif daha masaya oturmamıştı çünkü ellerini yıkamaya gitmişti . Masaya baktığımda sadece benim yanımın boş olduğuna sevinerek gülümseyen yüzümle normalde fazla konuşkan olmayan barlasla muhabbet etmeye başladım

- bana yer kalmamış . Duyduğum sesle barlastan bakışlarımı çekip yanımda yerini alan kıza baktım

- rahatsız mısın yerinden ? Diye sordum hafif düşünceli sesimle . Yani sonuç olarak belki de beni yanında istemiyordu

Kızın kalbini beş dakika önce son gaz çalıştırıp bende yeterince utanmasını sağlamamış gibi birde şuan neler düşünüyordum

Tam cevap vereceği sırada

- abicim sen niye bunun yanına oturdun dedi Kerem tek kaşı kalkık bir şekilde . Elif yardım dilenir gibi yengesine baktığında

- ayıp yani bunca yıldır arkadaşız bana bu diyemi hitap etmeyi seçtin dedim. Kerem normalde birşeyler derdi fakat hem masadaydık hemde karısından küçük bir uyarı almıştı

- tamam bırak kızı otursun nereye istiyorsa ayrıca masada yer yok kerem . Tam kayınbabalık adam vesselam . Sonrasında sofradaki en büyük kişilerin yemeğe başlamasıyla herkes yemeğine yöneldi ...

- öyle işte komutanım , valla adamı güzel haşat ettikten sonra karakolluk olduk . Barlasın anlattığı anıyla gülmeden edemedim çünkü yardım edelim derken sinirli bir savcıya denk gelmişler ve sonrasında karakolluk olmuşlardı.

- sonra ne oldu o savcıya

- bilmiyorum valla bir daha onu görmek istemediğimden hiç araştırmadım dedi ağzı kulaklarında . Gülmeye başladığımda kulağıma gelen şarkı sesiyle sözleri takip ettim . Şarkıyı bildiğimi anladığımda yanda sakince yemeğini yiyen arada sohbetlere katılan Elif'e dönüp kulağına yaklaştım ve şarkı sözlerini mırıldanmaya başladım .

- yarın boyuna kurban

Selvi boyuna hayran

Kirpik ve kaşlar keman derken yüzünü inceledim .

Canım yoluna kurban dediğimde abisinin dikkatini çekmek icin bana bakmayan Elif sırıtarak bana döndüğünde yüzlerimiz fazlasıyla yakındı .

- yaaa nerden öğreniyorsunuz acaba siz böyle şarkıları beyefendi dedi neşeli sesi ve utangaç ifadesiyle . Fakat sanki bu utangaçlıktan kurtulmak istiyormuş gibiydi. Çünkü bakışlarını kaçırmamak için çaba sarfettiği belliydi . Masadakilere kısa bir bakis atıp Ali'yi bulduğumda gözlerimle onu gösterdim

- hayvan tiktok şarkılarıyla doldurdu içimizi dışımızı dedim katı bir sesle . Elif olduğu yerde sonunda başını eğmiş kıkırdarken barlasta güldü bu dediğime .

- iyi daha hoş şarkıları da bekliyoruz o zaman dedi Elif tekrar gülen suratıyla yemeğine yönelerek . Başımı diğer tarafa yani barlasın olduğu tarafa götürüp

- bu kız neden bana bakmıyor sen anlarsın dedim fısıltı şeklinde . Çok kısa bir an Elif'e baktıktan sonra bana bakıp

- abisi çaprazımızda oturuyor ve doktor baya utangaç dedi . Abi lafını duyduğumda yüzümü buruşturup

- bu keremi ortadan kaldırmanın falan bir yolu yokmu ya sevdiğimize bile gönlümüzce bakamıyoruz dedim isyankar sesimle . Barlas gülümseyip

- aman komutanım bırakın yakında baba olucak o zamana kadar sabredin dediğinde oflayarak

- bitmiyor ki anasını satayım şimdi birde daha hiçbir olaydan haberi yok olsa vallahi yanına yaklaştırmaz dedim gerçekleri söyleyerek. Sonrasında sinsice sırıtıp barlasa baktım . Ama bende sevgimden vazgeçecek değilim ya gerekirse gece duvara tırmanır iki dakika gördükten sonra inerim geri dedim hala sırıtarak

- yardıma ihtiyacınız olursa söyleyin komutanım dedi Barlas . Elimi onuzuna koyup dostane şekilde iki kere vurdum

- eyvallah koçum sen demseydin de ben seni çağıracaktım zaten dediğimde Barlas küçük bir kahkaha atıp tekrar bana döndü

- konu sevdaysa herşeyi yaparız merak etmeyin dediğinde nedensizce Elif'i kaçırma fikri şuan çok cazip gelmişti . Kaçırsam ne olacağını düşünerek önüme dönüp tekrar yemeğimi bitirmeye çalıştım fakat yine duyduğum tanıdık fon müziği ile şarkıya dikkat kesildim . Tarkan'ın şarkısıydı çalan . Sinsice yanımda hala yemek yiyen kıza bakıp şarkının istediğim yere gelmesini bekledim .yine Elif'in kulağına yaklaşıp şarkı sözlerini mırıldanmaya başladım

- seni gidi fındıkkıran

Yılanı deliğinden çıkaran

Kaderim , püsküllü belam yakalarsam dediğimde Elif'in nefesini tuttuğu hissettim. Gülümseyerek ışık hızıyla masayı tarafım ve biraz daha yaklaşıp aynen şarkıdaki gibi boşa öpücük attım. Elif bir anda öksürmeye başlayınca herkesin bakışları bize döndü. Elif öksürürken yanında duran Esma abla sırtına vuruyor bende kıpkırmızı olmuş suratına bakıp ona su dolduruyordum. Suyu uzattığımda eline alarak içti ve daha iyiymiş gibi derin derin nefesler aldı. Ben hala sırıtarak ona baktığımda bakışlarını kaçırıp ağzında bir şeyler mırıldandı. Bu gülümsememi genişletirken tabi ki olaya bilin bakalım yine kim dahil oldu

Kerem

- abicim sen benim yanıma mı gelsen bak orası yaramıyor sana dedi tehditkar bakışlarıyla. Elif suyundan biraz daha içtikten sonra

- yoo abi hiçte bile alt tarafı boğazıma et takıldı bu senin yanındayken de olabilir dediğinde şaşkın bakışlarımı eliften çekip zaferi kazanmıştım gibi kereme baktım . Daha fazla sinirlenmiş bir şekilde

- haydi abicim bak abin seni özledi dedi

- özleseydi ilk başta yanında yer ayırırdı , beni seven ve özleyen bana her ayırır diye düşünüyorum dediğinde bu lafları üzerime alınmalı mıyım diye düşündüm

- tamam özür dilerim şimdi gelir misin yanıma emir ile yer değişin dediğinde Elif kısa bir an emire bakıp

- ben ne diye sevenleri birbirinden ayırıyorum ya dedi . Kerem kısa bir an gülümseyen emir ve eşine baktığında nefes vererek

- kal abicim sen orda evde görüşeceğiz biz nasılsa dediğinde kaşlarımı çatarak bir kereme bir Elif'e baktım .

- salsana kızı ne oraya buraya geç yok ev falan dedim sinirli sesimle

- sana noluyor lan!

- of yeter valla bıktım sizden ya dedi elif sitemli ve olduğu durumdan rahatsız olan sesiyle . Sonra kereme bakıp devam etti ben burada oturacağım ve evdede hiçbirşey olmayacak dedi bu seferde net sesiyle . Kerem kaşlarını kaldırıp

- sen ne zamandan beri benim işime karışıyorsun küçük hanım dediğinde hepimiz durmuş ikili arasında geçen tartışmayı izliyorduk

- sen ne zamandan beri benim oturduğum yere bile karışıyorsun abi

- şu zamandan beri dedi Kerem meydan okuyan sesiyle . Elif sinirle kahkaha atıp

- abi sen böyle değildin. Neden ya neden şimdi böylesin. Sofrada oturacak yer yok bunu biliyorsun , görüyorsun fakat yinede diretip başkalarına sormadan onları kaldırmaya çalışıyorsun . Abi bu bana olan sevgin falan değil

- evet değil tamammı istemiyorum orada oturmanı istemiyorum . Yavuz'a gülmeni istemiyorum , yavuzun yanında durmanı istemiyorum daha sayayım mı dedi tüm gerçekleri ortaya koyarak . Elif öylemi dercesine kaşlarını kaldırıp

- yavuz senin arkadaşın değil mi abi ? Bize anlatıp durduğun en iyi örneklerden birisi değil mi ? Neden istemiyorsun ? Diye konuştu Elif

- çünkü o benim arkadaşım tamam mı ve ben arkadaşınlma başka gözle bakan bir kız kardeş görmek istemiyorum dedi sinirlenmiş sesiyle .

- kerem. Oyadan çıkan sesle herkesin bakışları ona döndü . Durması için söylediği cümlenin devamını getiremeden keremden yine bir ses yükseldi

- bırak oya maden konu açıldı gerçekler dökülsün derken çenesinin ucuyla Elif'i gösterdi . Seviyor musun kardeşimi bana yönelttiği soruyla herkesin bakışları bana dönmüştü . Oldukça rahat bir tavır takınmaya çalışarak sanki çok normal birdeymiş, kerem sanki hiç bu sofrayı alıp başıma geçirmezmiş gibi rahatça

- evet dedim . Seviyorum hatta sana şunu da söyleyeyim dualarımdan sonra istediğim tek insan kız kardeşin dedim oldukça dürüst bir şekilde . Keremin boynundaki damarlar belirirken yüzü sinirden kızardı. Fakat sakin olmaya çalışarak

- madem rabbindan istediğin tek insan peki bundan sonrasında da tek insan olarak kalacak mı ? Sorduğu soruyla yerimde gereksiz bir düşünce dalaşına girdim.

Bana eliften sonra başkasına gider misin gibi birşey soruyordu . Yani bir nevi kardeşime sadık kalacak mısın

- ilk ve tek insan olarak kalıcak . Senin kardeşin eğer beni değil başkasını severse bile hep kalbimde yeri olacak . Laflarım keremin hem biraz rahatlamasına hemde hemde sinirlenmesine de neden olurken devam ettim . Ben kardeşinle tanıştığımda senin kardeşin olduğunu bile bilmiyordum . Bir hasta olarak oraya gittim ve evet o günden beri kardeşin aklımda. Ondan sonra şans eseri birkaç kere daha karşılaştık. Evimize geldiniz sonra karım sandılar zaten .keremin gözlerine bakıp inatla sürdürdüm laflarını

- hatta keşke karım olarak kaçırılsaydı dedim Elif'e bakarak . Ben ilk defa , annemden sonra ilk defa bir kadın için ağladım . Ben art arda gittiğim operasyonlarda kız kardeşini bulamadım diye ağladım . Ben kardeşinin gözlerine baktığımda hayatın o olduğunu anladım . Derken gözlerim doldu ve sesim titredi . Kerem ben yıllar sonra annemi rüyamda gördüm . O gittiğim operasyonlarda yanımda gördüm , kerem ben ilk defa annemin göğsüne yatıp ağladım dediğimde gözlerimden yaşlarının süzülmesine izin verdim . Kerem beni tanıyorsun ne kadar tanımıyorum desende fazlasıyla tanıyorsun . Yemin ederim senin kardeşine göz koyacak biri değilim ama Elifte o iradeyi bulamıyorum . İstersen şuan ikiniz asla olamazsınız de izin vermem de kalbinden çıkar de çıkmaz ki artık kardeşin kalbimden.sonlara doğru sesim aşırı zayıf ve yorgun bir şekilde çıktı

- Elif sen , sen anlat dedi Kerem cılız sesiyle . Eğer Elif te beni sevdiğini söylerse yine karışırdı ama asla yolumuza taş koymazdı biliyordum . Hafif kızaran gözlerimi Elif'e çevirdiğimde zaten bana bakıyordu . Bana baktığını görünce gülümsedim ve benim güldüğümü görünce oda gülümsedi .

- ben sanırım seviyorum dedi utangaç ifadesiyle kereme . Benim gülümsemem genişlerken elleriyle oynamaya başladı stresten

- hatta sanırım falan yok abi ben seviyorum askerini. Bakışlarını ellerinden çekip,ben ilk defa sana birini seviyorum diye geldim . Daha öncesinde sana sadece konuşma aşamasında olduğunu söyledim ama abi yavuzla konuşmama gerek yokmuş gibi geliyor derken başını tekrardan eğip asla bize bakmıyordu . Hayran bakışlarım yüzündeyken devam etti . Ben ilk defa birinin bana yürümesinden rahatsız olmadım . İlk defa birinin yanında kendimi rahat hissettim . İlk defa ben birinin gözlerine uzun uzun bakmak istedim . Sonra başını kaldırıp kereme baktı , abi ben ilk defa birine aşık olmayı istedim . Devam edeyim mi sayayım mı daha dedikten sonra utangaç bir şekilde çevresindeki insanlara göz gezdirdi ve tekrar abisinin üzerinde odaklandı bakışları . Eğer izin verirseniz ben yavuzla konuşmaya devam etmek istiyorum....

Ohm ohm ben sanırım azıcık bunlardan sıkıldım ve artık itiraf ettirdim dbsmbdmd

Kötümü yaptım ayol aaa

Sizce kerem ne der🤔

Siz bunların cevaplarını düşünüp yorumlara yazmayı unutmayın. Sizi seviyorum bölüme oy ve yorum atmayı unutmayın 🌺 ❤️

​​​​​