47. Bölüm

39. Bölüm

Eifisko
eifisko

Tamam şuanda bulunduğum otel odasında büyük bir dağınıklık vardı . Daha doğrusu mutfakta büyük bir kaos vardı . Tuttuğum otel odası diye adlandırdığım yerin küçük bir mutfağı da vardı ve o tezgah sanırım şuan görünmüyordu. Derin bir nefes verip etrafı incelemeyi bıraktım ve elbiselerimi toplamaya başladım. Çalan kapıyla sakinleşmek adına bir nefes daha alıp kapıya doğru yürüdüm. Otel görevlileri çıkışı hatırlatmak için gelmiş olmalılardı diye düşünerek kapıyı açtığımda karşımda Elif'i görmemle anında kaşlarım çatıldı

- içeri davet etmeyecek misin? dedi tatlı tatlı gülümserken

- niye geldin dedim oylamak amacıyla çünkü şuanda içeri girmemesi ikimiz içinde daha iyiydi

- sana yardım etmeye hem kalan vakitte de biraz zaman geçirmiş oluruz

- tamam ben burayı toplayayım zaten gitmeden uğrayacağım size dedim göndermeye çalışarak

- yavuz sen benden ne saklıyorsun dediğinde sinirlenmeye başlamıştı. Çık şuradan ne var içeride diyerek beni kenara itip içeri geçtiğinde kıskançlığı ve siniri karşısında gülümseyerek dudaklarımı dişledim ve kapıyı kapatarak yanına gittim. Gördüğü dağınıklığı pek umursamadan odanın her köşesine baktı sonra bana dönüp

- saklandı mı? Diye sorduğunda gür bir kahkaha patlattım

- yavrum kim niye saklansın dediğimde gözlerini kısarak bana baktı ve omuzuma vurarak

- pislik herif ne diye o zaman içeri almıyorsun dediğinde gülerek yüzüne yaklaştım

- seni içeri atmamı mı istiyorsun küçük hanım dediğimde ilk şoka uğrayan sonra ise sinirlenen hareleri yaramaz ve sırıtan yüzümü buldu

- yavuz seni gebertirim diyerek durmaksızın bana vurmaya başladığında yaptığım tek şey geriye adımlayarak gülmekti. En son ellerini tutup ona baktım . Etraf çok dağınıktı o yüzden göndermeye çalıştım ama senin aklına hemen başka şeyler geliyor dedim sonlara doğru sitem eder gibi

- en azından seninkiler gibi şeyler gelmiyor dediğinde hafifçe kızarmış yüzünü yana çevirdi ve ellerini ellerimden kurtardı. Etrafı incelediğinde gördüğü dağınıklıkla pasaklı herif diye sitem etti. İki günde nasıl bu kadar dağıttın burayı. İnanın bunu bende bilmiyordum

- düne kadar gayet topluydu bence ben yokken baskasınk odaya sokmuşlar dediğimde elif sus istersen der gibi bana baktıktan sonra derin bir nefes aldı

- burayı topla mutfağı ben hallederim diyip mutfağa yöneldiğinde kolundan tutup onu kendime çevirdim

- ben dağıttım ben toplayacağım dedim katı bir tonda. Temizlenmesine izin vermeyeceğini bildiği için iki saniyelik bir duraksamanın ardından tatlı ve şirin bir ifadeyle bana bakıp

- yavuzum dağıttı bende minicik yardım edeyim derken elini kaldırıp yeni kesip şekil versiği belli olan tırnaklarıyla minicik yapıp gösterdi.

- kocam deseydin daha iyi olabilirdi diyerek tam ona arkamı dönecektim ki cırlaması tekrar ona dönüp dinleme sebep oldu

- sen önce git kocam lafının altını doldur pislik herif diye sinirle söylendiğinde kaşlarımı çatarak yüzüne baktım

- anlamadım? Kocam lafının altını nasıl doldurayım dediğimde kurduğu cümlenin fazla açık uçlu olduğunu farketti ama hiç bozuntuya vermeden devam etti

- hani bizim resmi nikahımız dediğinde derin bir nefes aldım

- şırnağa gittiğim gibi halledeceğim

- iyi halledene kadar sakın bana dokunup karım falan deme diyerek arkasını dönüp mutfağa yürüdü

- bu ne oluyor şimdi

- dini nikahı yapmış olabiliriz yavuz bey ama senin karın olmam için resmiyette gerekiyor ve dini nikahta bu olmadığı için yaptığımız şeyler evli değilken yaptığımız şeyler gibi günah kazandırıyor diye açıklamada bulunup aklına bir şey gelmiş gibi devam etti. Hepsi senin yüzünden günaha girdim pislik herif dediğinde kenarda duran kaşığı alıp bana fırlattı. Gülerek atışından kaçarak çapkınca bakıp sırıttım

- görüyor musun ne kadar uyumluyuz . Aynı evin içinde barışla yaşıyoruz dediğimde oda güldü ve mutfağı toplamaya başladı tabi bende kıyafetlerimi. Kıyafetlerim bittiğinde odadaki yatak gibi şeyleri de düzenledim bu sırada Elif'in de işi bitmiş minik mutfak pırıl pırıl olmuştu . Elifte bulduğu bir bezle ne kadar gerek olmadığını söylesem de tozları aldı ve en sonunda ikimizde koltuğa oturduk hafif bir yorgunlukla

- aç mısın? Yapayım istersen birşeyler. Cümlesiyle ona bakmadan sırıtarak

- elinden yemek yemeyi çok isterim ama aç değilim güzelim dedim ve gözlerimi kapatıp başımı koltuğun arka kısmına yaslayarak ellerimi de başımın altında kenetledim. Ne kadar öyle durdum bilmiyorum ama bir anda kapımın açılmasıyla hızla gözlerimi açıp kapıya baktım ve koruma iç güdüsüyle Elif'in belinden tutarak onu yanıma daha çok yaklaştırdım

İçeriye giren ve belliki baya içmiş olan kadın bizi gördüğünde olduğu yerde ayakta durmaya çalışarak gülümsedi . Üzerindeki kısa elbise ve bozulmuş saçları dağılmış bir haldeydi

- yavuz! Diyen Elif'in tıslar gibi çıkan sesini duyduğumda gözlerimi kapatıp nefes aldım

- valla benimle bir ilgisi yok

- niye o zaman binlerce oda varken senin odanda bu kadın dedi sinirle

- bilmiyorum diyip devam edecektim ki kadının hemen ardından koşarak gelen görevli ayakta durmaya çalışan kadını tutup kısa bir an elife baktından sonra bana döndü

- abi eğer toplandıysan bir saat erken çıksan çünkü bu kadın başka odada kalamıyor da

- kim bu kadın Elif'in sorusuyla görevli çocuk tam cevap vermek için ağzını açtığı sırada kadın atladı

- ne o yavrum yanındakini alacağım diye mi bu soruşturmalar dedikten sonra bana bakıp sırıttı . Yanındaki de iyi adammış dedikten sonra bana doğru gelmeye başladı sarsak adımlarla

- seni gebertirim diyen elif ayağa kalktığında ben Elif'i görevli çocuk ise odaya dalan kadını tutmaya başladı

- bana bak yanında ki yakışıklı her gece bana geliyor sen kim oluyorsun da beni gebertiyorsun be çatlak! Kadının bağırışı ile hem ben hemde Elif şok içinde duraksadı

- Yavuz! Ne diyor bu yelloz!

- yemin ederim hiçbir şekilde bir alakam yok

- her gece bende diyor

- sarhoş bir kadının sözlerine mi inanıyorsun

- doğru mu söylüyor bu kadın dedi görevliye bakarak. Sonra devam etti yalan birşey söylersen seni gebertirim!

- abla bu kadın her gece başkasıyla, yanındaki abi ise her gece oteldeydi dedi görevli çocuk sarhoş kadının yanında durarken

- kimin kocası diye böbürlendi elif bana dönerek

- az önce atar gider yapıyordun diyerek valizimi alıp çıkışa yöneldiğimde elif böyle bir şey beklemediği için şok içinde yerinde durarken sarhoş kadın tekrar ciyakladı

- tamam çıkın artık , duş alacağım dediğinde bir anda üzerindeki kısa elbisenin eteklerine uzandı ve eş zamanlı olarak hepimiz arkamızı döndük. Ben zaten kapının dışında olduğum için içeriyi göremeyeceğim bir konuma geçtim sonra ise elif yanıma geldiğinde yüzünde büyük bir şok ibaresi vardı

-Seni geberteceğim yavuz! Diye dişlerini sıkarak konuştu güzel karım.

-Başım gözüm üstüne yavrum.

Kadını bu odaya getiren görevli zor da olsa kadını çıkarabilmişti.Tabi ben burada pimi çekilmiş bomba ile kalmıştım.Bir kaç dakika sessiz kaldık.Sonra ise ben daha ne olduğunu anlamadan kıçımda bir tekme hissettim.Elimu popoma atıp karıma garip bakışlar attım

Elif bu bakışları ımursamadı.Soldan bir tekne daha çaktı.

-ulan..diye mırıldandım.Malum yerlerime saldırı yapılıyordu.Elif tekme atmak için ayağını tekrar kaldırdığında bu sefer kenara kayıp kurtuldum.

-Kızım dur ne yapıyorsun kocanım ben senin kocan!

-Kocam olman götünü tekmelememe engel değil!

Ciddi ciddi değildi galiba.Üzerime doğru koşmasının başka bir açıklaması olamazdı.Ondan kaçmak için bende koltuğun etrfında döndüm.Kıçımda karımın ayak izler bulunmasa da olurdu.

-Yavrum ama ben suçsuzum yazık değil mi bana ?

-Değil tabi!Ya ben yokken kadın buraya gelip aynı şeyleri yapsaydı ?Engel olmadın bile!

Koltukta ki yastığı alıp bana fırlattı.Elimde yastığı tuttum.

-İnanamıyorum gerçekten ilk haftadan kocaya saldırı!

-Kes sesini yavuz bak mahv edeceğim seni.Pislik herif!

-Ay ay bir de hakaret yiyorum öyle mi ?Ttttt erkek savunma evlerine sığınacağım, bu gidişle sağlam yerim kalmayacak.

Bu sefer ellerini beline yerleştirip dik dik bana baktı.

-Ya başkası olsa benim karımın vurduğu yerde gül biter diyip sesini çıkarmaz.Sen gelmiş koca karılar gibi bana söyleniyorsun.

Bir şey dememe izin vermeden kapıya yürüdü.Havada ki trip kokusunu anında anlayarak yastığı yere fırlattım ve elifin peşinden gittim.Kapıya ulaşmıştı ki beline sımsıkı sardığım kollarımla durmak zorunda kaldı.Çenemi boynu ile omzu arasına yaslayıp dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.

-Benim tripli nazlı güzel karım.Ulan bu adam senden başkasın bakar mı ?

-Bakar mı ?diye sordu nazlı bir sesle.Cıkladım.

-Mümkün değil.

Kollarım arasında dönüp yüzünü bana çevirdi ve çenesini göğsüme yaslayıp alttan alttan bakmaya başladı.

-Yavuz..

-Söyle güzelim

-Sen Mardin'den gitmeden biraz başbaşa gezelim mi ?Alnına bir öpücük kondurdum.

-Az önce kıçımı tekmeliyordun ?

-Başka yerlerini de tekmelememi istemiyorsan tepemin tasını arttırma kocacığım.

-Kocan sana kurban olsun karım benim!

Kollarımın arasından ayrılıp kapıyı açtı ve gitmeden önce uğruna ölebileceğim gülümsemesini sundu.

-On dakika sonra aşağıda sen bekliyorum hayatım...

İlahi bakış açısı

Üzerinde ki krem rengi gömleğin yakalarını düzelterek odadan çıktı Yavuz.Sevdiğinin yanına en yakışıklı hali ile gidiyordu yine.

Otelin bahçesine inip etrafa baktı.Tam o sırada arabaların yanında üzerinde ki krem gömlek ve krem etekle onu bekleyen karısını gördü.Çok güzel olmuştu ve fark etmeden çift kombinleri yapmışlardı.

Gözlüğünü gözlerine takıp en havalı hali ile elife doğru yürümeye başladı.Elif onu fark ettiğinde yavuza doğru ilerlemeye başladı.

Ortada buluştular.İkisi de konuşmak yerine birbirlerini süzmeyi tercih ettiler.

-Çok güzel olmuşsun yavrum

-Çok yakışıklısın yavuz bey

İkisi de aynı anda bu cümleleri kurunca gülmeye başladılar.Yavuz Elif'in elini tuttu ve beraber arabaya bindiler.Elif gidecekleri yeri ona tarif ediyordu.En sonunda bir yerde durdukların da yavuz geldikleri yeri inceliyordu.

-Evet yavuz bey ilk durağımız Mardin müzesi.Sağdan sağdan inelim lütfen.Yavuz Elif'in dediklerine kahkaha atarken arabadan inmişlerdi.Müzenin giriş ücretini ödedikten sonra beraber müzeyi gezmeye başladılar.

Bir adam onlara hem müzeyi anlatıyor hem de gezdiriyordu.

Yavuzun bu durumdan pek memnun olduğu söylenemezdi.Onlara müzeyi gezdiren adam gözlerini dikmiş resmen elife bakıyordu.Elif ise bu durumun farkında değildi ve büyük bir ciddiyetle adamın anlattıklarını dinliyordu.

-Buyurun elif hanım şu heykellere doğru gidelim.Yavuz ağzının içinde sabır çekerek Elif'in elini tuttu.Bir yandan da adama ters bakışlar atıyordu.

-Ben ve KARIM buyururuz tabi.diye adama gerçekleri vurguladı.Adam istifini bozmadan gevşekçe güldü.

-ya sabır yarabbim..diye ağzının içinde geveledi.Bu sefer ki homurdanışını elif duymuştu.

-Bir şey mi dedin yavuz ?

-Şu müzeden ne zaman çıkacağız ?Elif'in anında yüzü düştü.Oysa Yavuz'u buraya beğenir diye getirmişti.

-Ya beğenmedin mi ?Ben beğenirsin diye düşünmüştüm.diye suratını asarak konuştu.Yavuz bu sefer kolunu Elif'in omuzuna attı.

-Müzeyi beğendim yavrum ama başımızda şu adam olmasa baş başa gezsek daha güzel olmaz mıydı ?

-Ama adam bilgi veriyor.

-Bir tanem bana sorsan bende anlattığı şeyleri sana anlatabilirim.Bu şeye ne gerek var ?

-Of yavuz ya!Yavuz Elif'in burnunu iki parmağının arasına alıp sıkıştırdı.

-Kocaya oflanmaz.

-Of işte of of!

-Güzelim susmazsan susturacağım!Yavuz bakışlarını Elif'in dudağına sabitlediğinde elif yutkundu.Kızaran yanaklarını saklamak için yüzünü durmadan bir şeyler anlatan adama çevirdi.Yavuzun minik kahkahasını ise duymazlıktan gelmeyi tercih etti.

Sonunda müze gezileri bittiğinde yavuz derin bir oh çekmişti.Çıkışta adamın elife bir daha bekleriz elif hanım demesine ise adamı tehdit ederek karşılık vermişti.

Arabaya bindiklerinde yavuz bir tur o adama saydırmıştı.Tabi Elif'in minik uyarısıyla susmuştu.

Karısı ne diyorsa o olacaktı.

Akşam namazını kılmak için büyük bir cami de durdular.El ele bir şekilde camiye girdiler.Yavuz abdest almak için şadırvana giderken elif zaten abdesti olduğu için caminin kadınlar bölümüne gitmişti.Bir kaç kadın vardı.

Yaklaşık bir yaşlarında kız çocuğu olan bir kadın bebeğini susturmaya çalışıyordu ama bebek bir türlü susmuyordu.

-Annecim neden böyle yapıyorsun ?Bak baban namazı kıldıktan sonra gelecek zaten.Bebek annesini dinlemeden ağlamaya devam etti.

Elif yavaş adımlarla kadına yürüdü ve önünde durdu.

-Selamün aleyküm dedi nezaketen.Kadın tebessüm etti.

-Aleykümselam.

Kadının kucağında ki bebek Elif'in gelmesi ile susmuş ve elife meraklı bakışlar atmaya başlamıştı.

-Allah bağışlasın pek de tatlı.

-Çok saolun.Öyle de babası gittiği an huysuzlaşıyor.

Elif bebeğe derin bir tebessümle baktı.Kadın bebeği ona uzatınca ise ne yapacağını bilemedi.Bebek de elife gitmek için kollarını ona uzattığında gülerek bebeği belinden kavradı ve kucağına aldı.

-İnanamıyorum gerçekten.Doğduğundan beri bir kere bile bana bu kadar istekli gelmedi.

Elif kucağında ki bebeği incelemeye başladı.Çok az saçı vardı ama sarışındı.Bebeğin minik eline bir öpücük kondurdu.Zihninine bir fikir düştü.Belki yavuzla bir gün böyle bir çocukları olurdu.

Ezan okunduğunda Elif kucağında ki bebeği annesine verdi ve namazını kıldı.Anne ve bebekle vedalaştıktan sonra dışarı çıkıp caminin avlusunda Yavuz'u beklemeye başladı.Yavuzun camiden çıkıp ona doğru geldiğini görünce gülümsedi.Yavuz yanına geldiğinde elini uzatıp yavuzun tutmasını bekledi.Yavuz Elif'in elini kavrdığında beraber yürümeye başladılar.

-Kucağına da bebek pek bir yakışıyor elif hanım.dedi yavuz imayla.Elif şaşkınlıkla yavuza baktı.

-Sen nasıl gördün?

-İçeriye sana bakmak için gelmiştim.Hayatımın en güzel görüntüsünü göreceğimi nereden bilebilirdim ki.

-Utandırmasana yavuz ya!diye söylendi elif.Tabi yavuz hala sırıtıyordu.

-Acıktım ben kocanı doyuracak mısın ?

-Kocan biraz aç kalsın.Göbeğini eritir.

-Aşk olsun!diye çıkışıp çirkef modunu devreye soktu yavuz.Bu kaslara nasıl göbek dersin ?

-Valla kasları göremedik ki kas diyelim ?Yavuz hemen sırıttı.

-Yavrum söyleseydin anında gösterirdim sorun değil.

Elif sinirle yavuzun ismini söylediğinde yavuz kahkaha atarak Elif'i alnından öptü.Beraber ilerleyip arabaya bindiler ve yemek yemek için yola koyuldular. Geldikleri yer Mardin yöresinde daha çok kullanılan taşlar , çeşitli gelenek aletleri ve daha fazlasıyla dekore edilmişti. Çağırdıkları garsona yöresel yemeklerden sipariş ettikten sonra derin bir sohbete girmeye çalıştılar fakat yavuzun muhteşem espirileri ve upraşmaları onların ciddi ciddi yemek yemelerini engelliyordu

- seni en kısa zamanda anne yapmamız lazım dedi yavuz muzır bir tonda. Utana sıkıla yemek yemeye çalışan Elif ise Yavuz'a bakarak sitem etmeye koyuldu

- yavuz beni delirtme

- delirsene bakayım sen dedi sırıtarak

- ya sussana sen

- ayıp ama kocaya sus denir mi

- ayıp ama yemeğin başında ayıp ayıp şeyler söylenir mi dedi elif kocasını taklit etmeye çalışarak

- daha ayıplarını yaptığımda görüşürüz dedi yavuz göz kırparak.

- fırsatçı herif

- aa kocaya öyle denmez

- başlatma kocandan dedi Elif sinirle . Seni bir boşarım görürsün

- sıkıyorsa boşa bakalım boşayabiliyor musun dedi yavuz net bir sesle

- boşarım ki

- seninle yine evlenirim ki

- yavuz defol git

- düşmandan bu kadar hakaret almıyorum

- ne güzel benden duyarsın

- ben karımdan güzel sözler duymak istiyorum dedi muzır bir tonda

-ne duymak istiyormuş benim kocam dedi elif kocasına karşılık olarak cilveli bir tonda

- senin cilvene ölünür be dedi yavuz sevinçle

- yok ölme benim daha seninle işim var

- ne işiniz var hanımefendi

- başkasından mı çocuk yapayım yavuz

- gebertirim!

- tamam ya yapmayacağım zaten

- aferin benim güzel karıma

- tamam yemek ye artık

- seni yesek olmuyor mu

- yesek derken başkasıda mı yiyecek dedi kocasını sinir etmek için çıldıran elif

- ben yani

- başkalarıda yani

- elif kaşınma

- ama yesek dedin derken içli köfteye uzanmıştı bile elif

- emin ol birden fazla kişiye değer bir kocam var dedi yavuz sahte bir kibirle. Karısı ise zaten cevabını tahmin edebildiği şey hakkında sırıttı

- sus istersen yoksa susturacağım dedi elif gülerek. Yavuz duyduğu cümle ve hatırladıkları ile sırıtırken ikiside gülümseyerek yemeğine yumuldu...

- yavuz hadi fotoğraf çekelim dedi genç kız gördüğü manzaranın güzelliğiyle. Yavuz kısa bir an manzaraya sonra ise elife baktı. Hiç fotoğrafları yoktu birlikte

- geç bakalım dedi isteksiz sayılan bir sesle

- ama sen istemiyorsun diye nazlandı elif eşine karşı. Hadi lütfen dedi harfleri uzatarak. Yavuz nazlı karısına bakıp sırıttı ve burnuna hafifçe vurdu. Elif yüzünü buruşturuken yoldan geçen bir kadından ricada bulundu

- rahatsız ediyorum ama rica etsem fotoğrafımızı çeker misiniz dedi kibar bir sesle

- tabi ki dedi kadın ve yanındaki arkadaşlarıyla birlikte durdular. Elif gülümserken yavuz ise hemen telefonunu çıkarıp kadına uzattı ve uğruna binlerce can yakabileceği kadının elini tutarak manzaranın önüne geçti. Telefonun kamerasına bakıp poz verecekken elif başını yavuzun göğsüne dayadı. Yavuz ise gülümseyerek karısına ve birleşen ellerine baktı parlak hareleri ile

- öyle kalın çok güzel görünüyorsunuz dedi kadın. İkiside gülümseyerek çeşitli pozlar verdi ve durdukları kadın hiç şikayet etmeden hepsini çekti. Bu seferde çeken kadının önerisiyle bir poz verdiler. Arkadan elife sarılan yavuz ve hafifçe yana kayarak yavuzun eğdiği bakışlara bakan elif ve bu anı ağzı kulaklarında gülümseyerek çeken bir kadın vardı

- gerçekten çok teşekkür ederiz dedi elif telefonu çeken kadından alırken

- rica ederim umarım hep mutlu olursunuz dedi kadın ve arkadaşları ile birlikte yürümeye başladılar

- fotoğraflara bakalım diyerek yavuzun telefonuna uzandı elif

- önce geç bakalım seni tek başına çekeceğiz dedi yavuz telefonu havaya kaldırırken. Elif hiç itiraz etmeden manzaraya gidip değişik bazen gıcıklığına dil çıkararak bazende gülümseyerek pozlar verirken yavuz ise gülümseyerek çekti aşık olduğu kadını.

- bunu sil dedi elif hızla yavuzun yanına gelip ona dil çıkardığı fotoğrafı göstererek

- hayatta olmaz ekran profili yapacağım dedi yavuz gülerek. Elif ise yanındaki adama gülerek bir dirsek geçirdikten sonra telefonu hızla elinden alıp ileriye doğru biraz koştu ve hemen fotoğrafı sildi

- tam bir cadısın sen dedi yavuz arkadan gelip telefonu elırken. Ama kalacaktı o fotoğraf diye sitem ettiğinde ise elif umursamaz bir tavırla şalının ucunu savurarak yürümeye başlamıştı ki yavuzun ona bakan sinirli ve yaramaz bakışlarını aynı zamanda etrafa bakan harelerini gördüğünde korkuyla eteğinin izin verdiği kadarıyla tekrar koşmaya başladı fakat hesaba katmadığı bir şey verdi ki oda kocasının özel kuvvetlerde bordo bereli bir asker olduğuydu

Yavuz hızla gelip belinden tuttuğu karınısın yanağına sert bir öpücük kondurdultan sonra tatlı bir sinirle ona bakan kadına baktı

- seni arabanın altına atacağım yavuz dedi Elif sinirle kendisini hayranlıkla sırıtarak izleyen yaramaz adama.

- gel de at bakalım dedi yavuz geri geri adım atarken. Elif hızla üzerine doğru koştuğunda ise beklenmedik bir şekilde olduğu yerde kollarını açtı ve kendisine doğru koşan karısını kollarının arasına hapsetti..

Yavuzun ağzından:Şırnak

- Nurettin YAŞAR hazır ol. Keremin komutu ile hepimiz aynı anda verdiği komuta uyduk

- bugün ki operasyonda tek bir hata istemiyorum. Hepinizin bildiği üzere aylardır bu operasyon hakkında uğraşıyoruz ve alacağımız adam asıl adamı hulmamızda büyük bir öneme sahip. Önceliğiniz kesinlikle can güvenliği sonrasında ise asıl adamı kaçırmamak olacak dedikten sonra gözlerini hafifçe kısarak devam etti. Anlaşılmayan birşey var mı

- yok diye aynı anda konuştuğumuzda başını salladı

- hazırlanmaya başlayın eksiksiz ekipman alın yanınıza dedikten sonra hepimiz bir kere daha saol dedik ve hazırlık odasına yürüdük

- olum şu adamı bulamayalım varya kafamı taşlara vuracağım dedi göktüğ. Şuan timdeki tek eksik izne ayrılan emirdi

- salak salak konuşma be dedi Barlas

- kerem hata istemiyor dedi Süleyman abi

- öyle dedim düşünceli bir sesle. Uzun zamandır uğraştığımız için boşa çıksın istemiyor

- yenge nasıldı komutanım dedi uraz imalı bir tonda sonra ise devam etti. Kaşla göz arasında birde imam nikahı kıymışsınız. Timdeki herkes Yavuz'u bu konuda tebrik etmişti Ali ve Uraz hariç

- kıydım ulan itirazın mı var dedi yavuz. Sevdiği kadın için iki günlüğünede olsa kendi arabasıyla ve tek başına gitmişti Mardin'e oradan dönerken ise Elif'in haberi olmadan yine o doktor bozuntusuyla konuşmuştu

Tabii konuşmasına ne kadar konuşma denirse

- yok komutanım hayırlı olsun da biraz hızlı mı ilerliyorsunuz dedi Ali gevezelik yaparak

- yani aynı yaşta sayılırız ben en azından yakında evleneceğim öyle düşün dedim. Söylediğim şey ile Ali beklemediği cümle karşısında şoka uğrarken Uraz dahil diğerleri bıyık altından gülüyordu

- aman komutanım bulaşmayın şuna iki gündür sizinle nasıl uğraşacağını düşünüyor dedi göktüğ

- ne bulaşacağım be sarı kafayla dedikten sonra Ali'nin kafasını kolumun arasına hapsederek boyun kilidi yaptım ve saçlarını karıştırdım

- komutanım gebereceğim dediğinde ayıplarcasına

- ttttt birde özel kuvvetlerde görev yapacak hey yavrum hey diyerek bıraktım Ali'yi

- resmi nikahı ne zaman kıyacaksınız dedi Barlas bu sefer

- komutanım lütfen şahid ben olayım diye akıllanmayan Ali hemen atladığında Uraz şok içinde Ali'ye baktı

- defol git ulan ben olacağım

- nerden sen oluyorsun lan

- lan anlaşmamız var delirtme dedi uraz . Ali ise yaramaz bir sırıtış sunduğunda Uraz küçük bir küfür savurdu

- seni öldüreceğim diyerek Ali'nin peşinden koştuğunda Ali arkasına bakmadan kaçarken bağırdı

- komutanım görüyorsunuz sizin için dayak yiyorum dedikten sonra onlar gözden kaybolduğu için barlasa döndüm

- bugün gelmeden bir arkadaşa verdim tüm evrakları o halledecek bir görevdeyken

- iyi etmişsin çabucak evleninde bitsin

- komutanım zeybek oynayacak mıyız dedi göktüğ çekinerek

- alasını oynarız diye araya girdi Süleyman abi ve Barlas hemen

- çekeriz tabii dediğinde göktüğa bakma gereksinimi duydum, düşünceli görünüyordu

- hayırdır ne bu haller bilmiyorum deme sakın dedim aklıma. Gelen şeyle

- yok biliyorum ama biraz pratiğe ihtiyacım var

- ben yardım ederim hallederiz birlikte dedi Barlas . Ali ve Uraz ise büyük ihtimalle şuan birbirlerine işekence ediyorlardı ....

- herkes konumlansın bu sefer kaçırmak yok dedi Kerem telsize doğru katı ve otoriter bir sesle. Günlerdir hatta aylardır uğraştığımız bir operasyondu bu ve kesinlikle o adamı artık almamız gerekiyordu.

- işaret verdiğimde artış serbest . Keremin sesiyle birlikte hepimiz olduğumuz yerde hedef alıp keremin komutunu beklemeye başladık. Gelen ilk kurşun sesiyle sırıttım ve hedef aldığım adamları art arda vurdum.

Adamları tek tek yere indirirken elindeki silahla korunmaya çalışan kar maskeli biri dikkatimi çekti. Gözlerimi kısarak baktığımda bu adamın aradığımız adam olduğunu gördüm. Bu adam bize fazlasıyla lazımdı

- hedef kaçıyor . Barlasın düşüncelerimi doğrulayan sesini duyduğumda fazla düşünmeden yerimde doğruldum

- beni koruyun

- yavuz yerinde kal

- bana güven dediğimde keremin içinin ne kadar rahatsız olduğunu bilsem bile herkesin beni korumasıyla alana atladım ve adamın kaçtığı tarafa doğru hızla yürüdüm. Tabii bu sırada boş durmayıp üç leş almıştım. Savaş alanı gibi kurşunların havada uçuştuğu yerden sağsalim çıkıp kaçan adamın arkasında gördüğü benle birlikte ateş etmesiyle refleksle yanımdaki tahta bariyerlerin arkasına saklandım

- kaçma diye bağırdım. Mertsen gel erce dövüşelim

- silah tercihimdir diyerek kaçmaya başladığında olduğum yerden çıkarak ona doğru hızla koşmaya başladım. Koşarken uzun namlulu silahımı yolda bırakıp tabamcamla ateş etmeye devam ettim. Adam bana ateş etmeye devam ederken bir yandan kaçıyordu ve ben hem kurşundan korunmaya hemde adamı yakalamaya çalışıyordum.

- peşimi bırak asker diye bağırdığında ateş etmeyi bırakmıştı, belliki mermisi bitmişti. Saniyelerimin olduğunun farkına vararak hızla saklandığım yerin ardından çıkıp bacağının ölümcül olmayan bir yerine ateş ettim. Kurşunum ayağıyla buluştuğunda acıyla inleyerek öne doğru savruldu. Ettiği küfürleri duymazdan gelerek - eğer gelmezsem ortada böyle bir adam olmayacaktı- hızla yürüyüp elindeki silahı almaya çalıştım.

Ama elindeki silahı başına koyduğunda silahı başka yöne çevirmeye çalışarak üzerinde bulunduğum adamın elini çevirmeye çalıştım ama tetiğe basan eli ve namlunun bana doğru olması göğsümü delip geçen bir kurşun yarasıyla beni baş başa bıraktı...

Dırırırırıntttttt hocam ben vallaha birşey yapmadım senaryo gereği cjxmmcld

Ah yavuzum neler çektim sen bu hikayede ve

Neyse efendim bölümü nasıl buldunuz?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum . İki gün sonra görüşmek dileğiyle

Ha birde sakın benden spoiler istemeyin çok güzel planlarım var cjdmncdm. Bol katliamlı cjxmcnmx

Tamam tamma valalha gittim bu sefer seviliyorsunuz💞

 

Bölüm : 10.06.2025 14:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...