32. Bölüm

Kerem & Oya

Eifisko
eifisko

Evin kapısının önünde durmuş içeriye nasıl gireceğini düşünüyordum . Bence küçük bir süprizden zarar gelmezdi fakat oya hamileydi ve fazlada heyecan yapmasını açıkçası istemiyordum . Sakince kapıyı çaldım ve beklerken eğilip botlarımı çıkardığım için oya kapı deliğinden baksa bile beni göremezdi. Kapı sakince lojmanda kalmamızın verdiği güvenle açıldı ve bembeyaz suratı gözlerimin önüne düştü .

- kerem! Diye bağırdığında yüzümdeki gülümseme büyüdü . Gözlerinde belirgin bir özlem varken gözünden yaşlar süzüldü sonrasında ise boynuma atladı

- yavrum kirliyim görevden geldim . Kulağına fısıldadım cümle sanki hiç umrunda değilmiş gibi boyuma yetişmeyen boyu ile boynuma uzanmaya çalışıyordu. Biraz yere doğru eğildiğimde boynumun kokusunu tamamen alabildiği için dudaklarındaki gülümsemeyi hissettim. Boynuma tamamiyle burnunu gömüp gözyaşları boynumu ıslatırken burnu boynuma sürtünüyordu.

- yavrum içeriye gireyim mi ? Sorduğum soruyla ağlamaktan şişmiş mavileri ile kendisini geriye çekip kapıyı açtı . Yerden aldığım botları ayakkabılığın üzerine koyup bir anda kapıyı kapattım ve oyayı kapıya yasladım . Ağzından dökülen şaşkın sesleri umursamadan

- sıra bende dedim ve bu sefer ben başımı onun boynuna gömdüm . Oya olduğu yerde kıkırdarken nefesim onu huylandırıyor olamlı ki aynı zamanda başını yana eğerek boynunu kapatmaya çalışıyordu . Hiçbir hareketini çok takmadan önce histerik nefeslerimi boynuna göndererek mis kokusunu içime çektim . Bu bana yeter miydi

Asla

- keremmm! Uzaklaşmam için istek barındıran sesiyle ismimin son harfini uzattı. İstemeye istemeye başımı boynundan çektim. Oyaya bakmadan arkamı dönüp yatak odasına doğru yürüdüğümde oyanın sesini duydum

- nereye dedi üzgün sesiyle . Ona bakmadığım için üzgündü fakat ona bakarsam büyük ihtimalle kendime hakim olmakta fazlasıyla zorlanırdım .

- giyineceğim dedim sonrasında aklıma gelen şeyle arkama baktığımda hafif şiş karnı ve üzerindeki beyaz teniyle muhteşem bir uyum içerisinde olan lacivert benim dolabımdan giydiği tişört ile beni takip ediyordu

- sen gelmiyorsun dedim çünkü o geldiğinde normal şeyler olmuyordu ve bunun sebebi oydu! Dediklerimi pek umursamamış olmalı ki uzun koridorda pıtı pıtı adımlarla peşimden geldi . Derin bir iç çekip bende önüme döndüm . Çıkardığım ceketi yatağa bırakıp dolabın önüne geçtim . Oya cekete aldırmadan yatağın köşesine oturup ellerini göğsünün altında bağlayarak istek dolu bakışlarla bana bakmaya başladı . O bakışlardan sonra ister istemez gülümserken dolaptan rastgele siyah bir kazak çıkardım . Ellerimi üzerimdeki askeri tişörtün eteklerine götürürken kısa bir an oyaya baktığımda talep dolu parlak bakışları üzerimdeydi . Tişörtü çıkarıp kolarımdan sıyırdığımda parlak bakışları üst bedenimde dolaşan kadın bir anda yanımda belirdi . Parlak ve istek dolu gözlerle vücudumu süzerken

- oya hayır birtanem dedim . Tişörtü kolarımdan çıkarıp yatağa bıraktığımda rahat durmayan minik karımın elleri göğsümde dolandı . Parmaklarını bastıra bastıra karın kaslarıma doğru yol alırken

- ama neden ki dedi cilveli sesiyle

Gel de karşı koy

Parmakları üst bedenimde arsız bir şekilde dolaşırken elleri kemerimin üzerinde durdu

- oya hayır dedim kemerin üzerindeki eline elimi koyarak . Tuttuğum eli havaya kaldırıp avuç içine bir öpücük kondurdum . Fakat dudaklarımın üzerine konan yumuşak dudaklarla ciddi anlamda şaşırmıştım . Dudaklarımı geriye doğru çektiğimde oyanın yoğun bakışları ile karşılaşmayı beklemiyordum.

- istemiyor musun beni dedi melül melül bakarken . Yoğunlaşan bakışlarım onun üzerindeyken tekrar dudaklarıma doğru uzanmıştı ki son dakika kendime gelip başımı geriye doğru götürdüm

- oya hayır sert sesimle kurduğum cümle karşısında gözlerinde belirgin bir hayal kırıklığı belirdi . Bana arkasını döndüğünde pişman gözlerim ile ona bakarken bana küskün bir şekilde yatağa oturup yere baktı

Ve ağlıyordu

​​​​​​- miniğim dediğimde hıçkırıklara boğuldu bir anda . Ne yapacağımı bilmez bir şekilde başında dururken

- sen beni istemiyorsun! Dedi sonrasında sulu mavilerini yeşillerime kenetleyip hepsi kilo aldım çirkin oldum diye değilmi dedi

- şşşşş sakın yok öyle birşey derken onu çıplak göğsüme çektim . Başının tepesine bir öpücük kondururken benim bebişimi taşıyan kadın çirkin falan olamaz derken onu göğsümden kaldırıp gözlerime bakmasını sağladım hele bu kadın sensen bu imkansız gibi birşey dedim gülümseyerek

- o zaman yapacak mıyız gözlerini kırpıştırarak sorduğu soruyla yerime mıhlamdım resmen

Bu kadın hamilelikte çok arsız olmuştu

- birtanem , bebeğim , miniğim , küçüğüm, aşkım, mavilim benim ilkim sonum hamilesin ağrın olur yapamam ben kıyamam ki sana dedim üzgün tutmaya çalıştığım bakışlarım ile

- ama ben istiyorum ki dedi melül melül bakan gözleri ile iyi de böyle yaparsa kendimi nasıl tutacaktım ?

-Yavrum ama böyle beni de zor duruma sokuyorsun.Bak bebeğimiz büyüdü ona zarar verecek her şeyden kaçınmalıyız.

Biraz benden uzaklaşıp inatçı bakışlarıyla bana baktı.

-Sen şimdi olmaz diyorsun öyle mi ?

-Evet yani.

-Peki o zaman gör bak doğumdan sonra yanıma yaklaşabiliyor musun ?

Benden ayrılıp yatağa girdi ve sırtını bana döndü.Ama ben bunu kabul etmiyordum.

-Güzelim bir tanem lütfen bana bunu yapma

- banane istemiyorsun işte derken omuz silkti

- Mardin güzeli dediğimde hemen sinirle bana dönüp

- ben mardinli değilim dedi . Yüzümdeki kocaman gülümseme ile yanağına bir öpücük kondurdum

- haydi gel film izleyelim diyerek daha onun bana birşey söylemesine gerek kalmadan üzerindeki yorganı çekip kucağıma aldım

- hayır kerem bırak istemiyorum ben seni sevmiyo derken bu sefer ben dudaklarımı onun dudaklarının üzerine kapadım

- sakın o cümleyi tamamlama derken yatağın üzerinde duran kazağımıda alıp kucağımdaki karım ile salona doğru gitmeye başladım. Oya yine umutlanmış olmali ki parlayan mavileri ile bana bakıyordu . Onu koltuğa yatırıp kazağımı üzerime geçirdim

- ama ben izliyordum ne güzel dedi isyankar sesiyle

- cadı derken uzanıp burnunu sıktım ve diğer koltukta duran battaniye ve kumandayı alıp tekrar karımın yanına oturdum . Battaniyeyi üzerimize örtüp oyayı göğsüme çektim . Mutlu bir şekilde göğsüme sokulurken oyanın isteği üzerine aşk ve gurur açtık . Diziyle hiçbir alakam yoktu açıkçası tek odak noktam göğsümde yatan karımı izleyip saçlarını okşamaktı. Oya bir anda imali ve parlak bakışlarını bana çevirince televizyona bakma gereği duydum

Dizide dudak dudağa yapışmış bir çift vardı . Gözlerim kocaman olup vücudum kasılırken oyaya baktım .

- biz ne diye böyle şeyler hep izliyoruz diyip televizyona uzanmıştım ki oya bir anda kucağıma oturup boynuma sarıldı.

- oya hayır derken dudaklarım doğru açlıkla bakıp yaklaştı . Başımı geriye doğru götürdüm fakat oya bunu takmayarak hala yaklaşıyordu . Başım koltuk başlığına dayalıyken dudaklarımın üzerinde tekrar o tanıdık yumuşak dudakları hissettim . Fakat bu sefer bendede karşı koyacak irade kalmamıştı. Dudaklarımın arasına sızdırdığı üst dudağını emerken bi anda kendime gelip onu kendimden uzaklaştırdım . Kırmızı dudakları ile bana garip garip bakarken

- yeter bu kadar komedi izleyelim dedim yüzüne bakamyarak

- istemiyoruz dedi tekrar mızmız sesiyle ben başka şeyler istiyorum banane . Başımı ona çevirdiğimde sanki bu anı bekliyormuş gibi kendini bana öyle bir bastırdı ki refleksle ellerimi onun sırtına koyup onu daha fazla kendime bastırdım. Bı anda gözlerim kocaman açılırken

- senin içinde birşey yokmu dedim elimle sırtını baştan aşağı okşarken . Sinsice gülümseyip bi anda ellerini kazağın eteklerine atınca başımı hemen yana çevirdim . Ona bakmazken elindeki çıkardığı kazağı yanımıza bırakırken kendini tekrar göğsüme bastırdı . Gözlerim kapalıyken yutkundum .

- haydi ama bak sende zorlanıyorsun oyanın naif ve istekli sesini duyduğumda daha o ne olduğunu anlamadan boynuma sarılı ellerini tutup onu koltuğa yatırdım. Bakışlarımı tamamiyle yüzüne odaklamışken ellerini göğsünde tutuyordum . Yanımızda duran kazağı alıp oyanın önce başından sonrada teker teker kolundan geçirdim .

Bu kadın beni fazlasıyla zor durumlara sokuyordu

Üzgün yüz ifadesi ile dudaklarını büzmüş bir şekilde bana bakarken

- beni sevmiyorsun işte hepsi kilo aldım diye değil mi ? dedi . Onu yattığı yerden kaldırıp oturur pozisyona getirirken bende konuştum

- kilo aldım diye böyle birşey asla olamaz ayrıca sen niye içine birşey giymedin dediğimde omuz silkti

- olmuyorlar . Kaşlarımı çatıp

- olmuyorlar derken diye sordum

- küçük geliyor hepsi dedi küskün bir şekilde . Sende beni sevmiyorsun dedi yine aynı ses tonuyla . Ağzım kulaklarımda bir şekilde gülümserken

- seni sevmediğim den değil canın acıyacak ve ben seni düşünüyorum . Ayrıca istemediğimi ,seni sevmediğimi düşünüyorsun ama şuan vücudunda daha fazla dokunacak yer var dedim bende çapkın bir edayla

- hödük diyip başını göğsüme gömdüğünde istediğime ulaşmış sonunda onu utandırabilmiştim. Gür bir kahkaha patlatıp kulağına doğru yaklaştım ve fısıldar bir şekilde

- hamilelikten sonrada aynı performansı bekliyorum karıcığım dedim .

- bok görürsün dediğinde şok içinde ona bakakaldım

- o ne demek öyle dedim şaşkın bir şekilde

- göstermeyeceğim işte gidip Elif'in yanında kalıcağım orada bana birşey yapamazsın dediğinde

- Elif'in daha önemli işleri var seninle çok ilgilenmez herhalde dedim sinirli ve tavırlı bir sesle

- ne oldu ki diye sordu saf sesiyle . Bugün herhalde sesinin tüm tonlarını öğrenmiştim

- yavuz ile arasında birşeyler var gibi dedim

- ne güzel yavuz iyi çocuk diyordun dedi

- neresi güzel ya

- kerem çok kısmançsın dedi bu sefer

- alakası yok dedim . Ayrıca ben ne diye karımı ve kardeşimi birileri ile paylaşıyorum dedim

- benim abim ne diye o zaman beni seninle paylaşıyor ayrıca bizim hikayemizi unutma onlara da zorluk çıkarma

- emredersiniz Mardin güzeli başka isteğiniz dedim isimlendiremeyeceğim bir ses tonuyla sonrasında devam ettim.

- elif tam anlamıyla açılamaz Yavuz'a . Benim arkadaşım diye hep çekinir abi demesi gerkeken adama kocam diyemez ama severde içinden en güzel şekliyle sever sonrasında aklıma gelen ihtimalle yüzünü buruşturdum . Hatta belki onunla olamaz diye unutmak için sevmediği biriyle bile olabilir dedim

- izin verme o zaman

- seçtiği kişi eli yüzü düzgün biriyse neden olmasın ama eğer yavuzda seviyorsa sıkıntı çıkar dedim

- diğeri gibi çocuğu dövme sakın! Diye yükseldi birden oya

- haketmişti benim kardeşimle baş başa yemeğe çıkıp hediye hazırlamak ne demek lan diye bende sinirlendim

- çocuk ne güzel sevmiş işte aaa

- sevmesin benim kardeşimi ben severim

- sen önce beni sev! Diye bu seferde bozulan sesiyle oya yükseldi tekrar . Başının tepesini öpüp

- ben seni güzel sevemiyor muyum ki diye sordum

- istediklerimi yapmıyorsun işte dedi mızmız sesiyle

- birtanem benim ben sana kıyamam ki olmaz ağrın olur haydi bak bunları daha fazla konuşmayalım ayrıca kızım yanında öyle birşey görmek istemez bence dedim sonlara doğru çapkınlaşan sesimle

- oğlumuz olucak ayrıca yapana kadar seni zorlayacağım dedi bana ters bir tavırla

- ben hissediyorum kızımız olur dedim meydan okuyan tavrımla

- anne benim ben erkek hissediyorum

- sen anneysen bende babayım ikimiz yaptık bu çocuğu derken uzun zamandır dokunamadıhım çıkık karnına dokundum. Karnını boydan boya okşarken

- ayrıca bizim senin gibi güzel bir kızımız olmasın mı dedim

- olmasın sonra sana aşık olur falan dedi oya . Kaşlarımı çatarak konuşmayı sürdürdüm

- ne alaka ayrıca başkasına aşık olacağına babasına aşık olabilir dedim . Sonra gülümseyerek yoksa kıskanır mı acaba benim karım dedim muzir bir tonda

- ben küçükken ilk aşkım babamdı ayrıca evet sen benimsin kıskanırım dedi beklemediğim bir dürüstlükle

- demek kıskanır ha benim karım diyip zaten karnında duran parmaklarımı hafifçe oyanattığımda hemen

- kerem sakın bak desede durmadım ve onu gıdıklamaya başladım . O olduğu yerde kıvranıp gülerken bende onun gülümseyen bana göre dünyanın en nadide eserlerinden biri olan yüzünü izliyordum .

- haydi ama birtanem dedim bende gülümseyerek . Oya ona birtanem dememi fazlasıyla seviyordu çünkü ilkim olmasını bilmek hoşuna gidiyordu

- birtaneni ye diye bağırdığında

- sen harbi kaşınıyorsun ama ben iradeli bir insanım dedim gıdıklamayı bırakırken . Normale dönen nefesi ile

- ben o iradeyi kırmayı bilirim diyip yanımdan kalktı .

- nereye diye çatık kaşlarımla sorduğumda vücudunu bana dönmek yerine sadece başını omuzunun üzerinden hafifçe çevirip

- banyo yapacağım dedi . Başımı sallayarak onu onayladıktan sonra acıktığım için bende mutfağa gidip kendime birşeyler hazırladım . Dolaba baktığımda eşya miktarı baya artmıştı ve bunda sanırım oyanın hamile olması büyük rol oynuyordu . İyide bunların hepsini kendisi taşımış olamazdı değilmi. Çatık kaşlarım ve sinirli tavrımla odaya yürüdüm . Kıyafet seçmekte olan oyayı gördüğümde

- dolapta olan herşeyi senmi taşıdım diye sordum kızgın sesimle . Bana bakıp anlamaz bakışlarla gözlerini kıstıktan sonra devam etti

- hayır elif yardım etti diyip aldığı kıyafetleriyle banyoya girdi.

Elif buradamı kalmıştı

Bunu düşünürken mutfağa geri geri adımladığımın farkında bile değildim . Aklıma yavuz ile elif geldiğinde bizim aşkımızdan bile daha imkansız bir aşka tanık olduğunu anladım . Tamam ne kadar onlara kolaylık sağlamak istesem de bence benimde bu imkansız aşkta bir tuz kadar değerim vardı yani değil mi...

Yemeğimi yemiş oyanın banyodan çıkmasını bekliyordum . Bu sırada uzandığım yatakta telefonumla ilgileniyordum . Kapı açıldığında bakışlarım hemen odağını bulmuş gibi oyanın üzerinde kenetlendi . Üzerinde duran beyaz bornozu , ıslak saçları ve göbeğiyle fazlasıyla kışkırtıcı bir görüntü sunuyordu bana . Yutkunup bakışlarımı gözlerine çıkardım

- neden giyinmedim. Sesim zorlandığımı belli eden bir tonda çıkmıştı. Oya ise bunu umursamadan gelip yatağa oturdu ve yine küskün bir tavırla bana döndü

- giyinemedim dedi . Kaşlarımı çatarak ona baktığımda

- giyinemedim? Diye sordum. Başını aşağı yukarı doğru sallayıp beni onayladığın da açıkçası bu bana pek doğru gelmiyordu.

- aldığım kıyafetler olmadı kerem ben çokmu kilo aldım dedi ağlamaklı sesiyle . Derin ve rahatlayan bir nefes verip yorganın altından çıkıp karımın önünde diz çöktüm .

- sen kilo falan almadın derken üzerindeki bornozun üzerinden karnını öptüm. Ayrıca karnında bizim çocuğumuzu taşıyorsun dedim ellerini tutarken

- ama çok kilo aldım işte sonra şişko kalıcam dediğinde gülmemek için dudaklarımı ısırıp ellerini öptüm

- olsun ben seni şişkoykende severim hem daha fazla yer görmüş olurum derken arkamı dönüp dolaba ilerledim. Kendi esofmanlarımdan bir takım çıkarıp oya içinde iç çamaşırı aldım. Yanına gelip önce alt kısmını giydirdim . Sonrasında önündeki bornozu tamamen çözüp çok fazla bakmamaya çalışarak takımın sweetini de giydirdim. En son dudaklarına kısa bir öpücük koyup tekrar dolaba yöneldim ve saç havlusu çıkardım.

Saçlarının önce suyunu alıp sonrasında fon makinesi ile kuruttum. En sonunda saçkarındaki küçük düğümleri ellerimle açarak taradım ve kuru saça uygulanması gereken ne olduğunu bilmediğim bir şey sürdüm . Burnumu saçlarına gömüp

- çok güzel kokuyorlar dedim. Bornozu alıp geri banyodaki askılığa astım ve gelip karımın elini tutarak onu kaldırdım. Haydi yatalım artık seninle yatmayı özledim dedim özlem barındıran sesimle . Çünkü ciddi manada karımla ve onun muhteşem kokusuyla yatmayı özlemiştim...

Saat 11 den beri platforma girip bölümü düzenlemeye çalışıyorum hdksjdk

Neyse sonunda bunu başardım kendimle gurur duyuyorum

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz bu arada ben bu çifti yazmayı daha çok beğendim. Yavuz ve elif daha imkansız gibi bir aşk yaşıyorlar ama kerem ve oya çok farklı ben çok sevdim

Bi bakmışsınız kerem ve oya kurgusu ile gelmişim bdsmndjx

Neyse bölüm hakkında yorum yapın sizi seviyorum ❤️ 💕 🌺

 

​​​

 

Bölüm : 22.02.2025 17:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...