🫧🫧🫧

Mert'ten...

Koltukta içim geçmişti görünüşe göre ki akşam olmuştu. Başım felaket ağrıyordu mutfağa geçip ağrı kesici içtim ardından da odamda uyuyan ayı ile kendime kahve yapmak için makineyi ayarladım kahveler olurken bende tezgaha yaslanmış öylece tavana bakıyordum barlasın bu haline gerçektende üzülüyordum sevdiği kadın tarafından sevilmiyordu barlasla küçüklükten beri arkadaştık hatta kardeş gibiydik

Bigün evlerine saldırı düzenlenmişti o zamanlar daha 13 yaşındaydık bende o gün barlasla birlikte odasında oyun oynuyorduk sonra silah sesleri gelmeye başlamıştı bi an kapı açıldığında barlasın annesi Elif anne girdi. İkimizide alıp saklamıştı saklandığımız yerde 3 buçuk saat beklemiştik sonra dışarı çıktık evin her yerinde kurşun izleri ve kanlarla doluydu adamların hepsini öldür müşlerdi barlasın babası haluk amcada yerde kanlar içersindeydi Elif anne bağırarak ağlıyordu yerdeki cansız bir bedende olan kocasına sarılıyordu o andada barlas ile birlikte sadece dikiliyorduk donmuş bir şekilde etrafı izliyor haraket edemiyorduk. Barlas sesini çıkarmasada babasının öldüğünü anlayınca göz yaşlarını tutamamıştı o günden sonrada Elif anne psikolojik tedevi almaya başlamıştı barlasta bizle birlikte kalmaya başlamıştı işte biz o gün ayrılmıycağımıza dair yemin etmiştik ne yaparsak yapalım birlikte yapmıştık ilk kavgamızı birlikte yapmıştık , ilk silahlı çatışmalarımızı birlikte yapmıştık

Benim birde kız kardeşim vardı ayça aynı barlasıda abisi olarak görüyordu barlasta onu kız kardeşi gibi görüyordu ama o çatışma gününden sonra bir daha barlas hiçbir şeyden zevk almaz olmuştu sevdiği şeyleri bile artık sevmiyordu şahsen ben barlasın kardeşi olarak çok nadir görürdüm gülümsediğini , en son 13 yaşındayken sevgi dolu birisiydi ondan sonrada katı , sert birisine dönüşmüştü herkese karşıydı herkesi tersliyordu ben , ayça ve Elif anne dışında tabi

Kahve makinesinin sesiyle kupaları doldurmaya başladım tezgahın üzerine koyup odanın önünde durdum kapıyı çaldım hala uyuyordu ama saat 11 e geliyordu en azından ayılması lazımdı sonra tekrar uyurdu sonuçta içeri girip yatağın yanında durdum

" Kardeşim " diyip dürtmeye başladım " barlas , oğlum uyansana bi ayıl " dürtmeye devam ediyordum " hığğh " " uyan hadi " " saat kaç " " 11 e geliyor" " sabah kalkarım " peki sen bilirsin bari rahat bişeyler giy takımlamı uyuycaksın " hığhığ " peki kardeşim sen bilirsin " diyip odadan çıktım iki kahve bardağınıda ben içmiştim kısa bir duş alıp tamamen ayılmıştım

Ama şimdi tekrar uyumam gerekiyordu sabah mekana gitmem lazımdı orayı çok boşluyordum kendi açtığım bir eğlence mekanım vardı içinde aradığınız her türlü şey vardı oyun odası , bar , clup , blardo orayı biraz toparlayıp şirkete geçicektim

Misafir odalarından birisine geçip uyumaya başladım...

Havin'den...

Saate baktığımda gece yarısını geçmişti ve işte planımı gerçekleştirme vaktimdi tekrar kaçıcaktım başka şansım yoktu bodrum katında bir tane dışarı açılan kapı vardı ordan çıkıp korumalara gözükmeden çıkıcaktım çaktırmamak içinde nerdeyse iyi geceler demiştim ama bunun bi anlamı yoktu her neyse zaten karanlık olduğu için beni yakalamaları daha zor olacaktı ama yinede yanıma birkaç bişey almam lazımdı bu yüzdende barlasın odasındaki kasadan bi miktar eşya alıcaktım

Nerden biliyorsun diye sormayın. nerden biliyorsun , kız ayıp değilmi adamın odasını karıştırıyorsun sen bi susar mısın , ayrıca neden ayıp olsun aaa o şerefsiz beni kaçırırken ayıp değil ben odasına biraz göz attığımda ayıp öylemi. Ayh tamam sanada bişey denmiyo hemen bıdı bıdı susmuyorsun

Üzerimi tamamen siyah giyinip barlasın odasına girdim kıyafet dolabını açıp arkalara doğru itilmiş kasa yı çektim valla bu barlas tam salak ben hırsız olsam anında soyarım ama işte hırsızlarında işi zor dışarda kaç tane koruma var yani odanın ışığını açıp kasanın şifre yerine hohlayıp parmak izlerine baktım 198725 kapağı açıp içinden kullanmayı bilmediğim bir adet silah ve bi miktar para aldım hatta muşta mı o muştayıda cebime attım kasayı eski yerine itip ışığı kapattım ve odasından çıktım tam o sırada melike karşıma çıktı

" H-havin hanım " " merhaba melike " " merhaba?" " Ya melike ben sana ne diycem telefonunu bana verir misin iki dakika ". " Niye ki " " ya barlas gelmemiş merak ettim bi arıyım malum bendede telefon yok " " ha tamam aranızı dületmiş olmanıza çok sevindim buyrun " " teşekkürler sen istersen odana geç ben sana konuşur konuşmaz getiririm " " peki havin hanım "

Oronozon dozoltmonozo çok sevondom aynen canım bende bodrum kata inip kapıdan çıkmadan önce berkin numarasını tuşladım muşgule attı salak tekrar aradım yine reddetti yine aradım bu sefer açmıştı

" Ne istiyorsun kardeşim gece gece " " berk , berk benim havin" şaşırmış bir şekilde " havin?" " Sana atıcağım konumun bi arka sokağına gelir misin sana her şeyi anlatıcam ama şuan beni alman lazım " " çabuk konum at geliyorum "

Konumu attım " kanka senin burda ne işin var 3 saat uzaklıkta " " bence sen 2 satte de gelebilirsin " "1 saate ordayım " " tamam " diyip kapattım şimdi dışarı çıkmam lazımdım melike telefonunu bekliyor olmalıydı kapıyı açtığımda korumalar kendi aralarında toplanmış bahçenin diğer köşesinde sohbet ediyorlardı ve benim bulunduğum tarafta bir tane bile koruma görünmüyordu.

Hızlıca bahçenin ağaçlarla etrafı sarılmış duvarına koştum ve arka kapıdan dışarı çıktım şimdide arka sokağa doğru seri adımlarla ilerliyordum cebimdeki muştayı ne olur ne olmaz diye parmaklarıma geçirdim berk inşallah zamanında gelirdi berk savunma sanatı bildiği için bi aralar bana da öğretmişti sokakta bana bişiy olma şansı sıfırdı belimdeki silahıda düzelttikten sonra kapışonumu indirdim kaldırıma oturup dizimi sallamaya başladım hadi berk hadi yakalanmak istemiyorum artık lütfen

Berk le konuşalı şuan 45 dakika olmuştu hava iyice esmeye başlamıştı kaldırımda iyice kendimi sarıp ısınmaya çalışıyordum berki aradım

" Kanka nerdesin " " yarım saate ordayım değerimi bil çikilatcım 7 tanr ceza yedim " " ne 7 mi " " pist güzellik napıyosun bu sağğtte " " havin noluyo " " ayyaşın teki geldi " " bişey yapmaya kalkarsa ne yapman gerektiğini biliyorsun dimi "

" Sen ne kağdar da küzel bi gadınzın öle gelzene bana " " dayı si***** git " " şşışt senin ağzını düzeltmek lazım "

" Havin narkozuna vur , buruna yumruk ardından sağ kroşe geçir " " ne yapmam gerektiğini biliyorum berk " " yağ güzelim gel şöyle kolumin altına " tam yaklaşıyorduki narkozuna vurup ardında burnunun üstüne yumruk yerine tekme attım kroşeye gerek bile kalmamıştı

" Sen napıyosun lan " üzerime geliyorduki muştayla kroşeyi atmamla yere yığılmıştı bile keşke bunları babamın da üzerinde deneseydim buda benim kabahatim olsun bari

Baktığımda adam resmen yerde uyuyordu ayyaş işte biraz ilerleyip adamın yanından uzaklaştım kaldırımlardan birisine tekrar oturup saate baktım 03.56 geçiyordu 2 saattir berki bekliyordum hani bir saate burdaydı klasik berk diyip kafamı yukarı kaldırdım geldiğimden beri burası neresi bilmiyordum evet ciddiyim bir buçuk haftadır hangi il e geldiğimi bilmiyordum melikeden aldığım telefondan baktığımda gözlerim büyüdü ankara mı ? Adanadan ankaraya gelmiştik demek yolda berkin arabasını gördüğümde yüzüme bi sevinç geldi

" Berk " diyip el salladım ve yaklaşıp durdu kapıyı açıp hemen bindim

" Havin senin burda ne işin var " " her şey anlatıcam ama şimdi gitmeliyiz en uzak otele gidelim " " tamam "

Hemen en uzak otele gidip iki oda ayarladık benim odama girip masaya oturduk ve her şeyi anlatmaya başladım. " NE bi saniye barlas dediğin adamın soyadı ney havin ". " Arsal , Barlas Arsal " " si**** " " ney , noldu " " boşver önmeli değil uyu hadi " " t-tamam " diyip Yatağa uzandım berk te kendi odasına geçti.

Neden birden bozuldu anlamamıştım ama ona kaç kere teşekkür etsem azdı beni resmen kurtarmıştı şimdi kaç tane arkadaşınız adanadan ankaraya gelip sizi alır gecenin bu saatinde işte benim gerçek arkadaşım kardeşim di berkom

Gözlerimi kapatıp uykuya dalmaya başladım...

Berk'ten...

Si**** si**** si**** barlas mı kaçırmıştı havini ben şimdi ne yapacaktım eğer havini geri götürürsem kardeşimi havini kaybederdim beni asla affetmezdi biz kardeş gibiydik ona kardeş kazığı atamazdım ama eğer barlas havinin kaçmasına yardım ettiğimi öğrenirse de biterdim barlas vefat eden abimin lise arkadaşıydı abimi öldürenleri birlikte bulmuştuk birlikte burunlarından getirmiştik onada kazık atamazdım barlas kendisine kazık atanları yaşatmazdı abimin katillerini bulmam için çok uğraşmıştı çok büyük yardımı dokunmuştu bana ne yapıcaktım çok pis ikilemede kalmıştım

Galiba bu sefer s*çmıştım...

🫧🫧🫧

Selammmm bu bölüm biraz daha uzun yapmaya çalıştım umarım beğenmişsinizdir düşüncelerinizi bekliyorum

Sizce berk kime kazık atıcak ? A)Barlas Arsal. B) Havin Kılıç