Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@ela_nur_karadas

Arkadaşlar yaptığınız güzel yorumlar için çok teşekkür ederim öncelikle

​​​​​iyi okumalarrr...

🫧🫧🫧

Havin'den devam...

Sabah uyandığımda belkide ilk defa bu kadar erken uyanmıştım saate baktığımda 05.46 geçiyordu kendi kendime şaşırdıktan sonra koltukta oturma pozisyonu aldım barlasa baktığımda hala uyuyordu ve , ve o gülümsiyerek mi uyuyordu yoksa bana mı öyle geliyordu acaba bianda kendime gelip barlası izlemeyi bırakarak sessizce mutfağa gittim şuan birisini uyandırıp peşime takmak istiyceğim son şey bile değildi daha yeni uyanmışken konuşmaktanda nefret ediyordum bi bismillah yeni uyanıyorum ayılıyım bi demi

Kahve makinasından her zamanki gibi kendime kahve yapıp bahçeye çıktım korumlara bakıp başımı hafifce eğerek "günaydınlar " dedim onlarsa sadece hafif bir tebessüm ederek karşılık verdiler dış kapıya doğru yaklaşırken bir tanesi önüme geçti yine heyheylerim geliyorudu bu yaptığına ilk önce göz devirip ardından yüzüne baktım ama adam yere bakıyordu sanki çokta umrumdaydı " merak etme gitmiycem bi yere şurdaki tepenin oraya oturcam isterseniz sizde gelin sabahın bu saatinde kacmakla uğraşamam birde "

Önümden çekilince kapıdan çıkıp tepenin oraya oturdum arkamdanda adım sesleri geliyordu bana güvenmelerini zaten beklemiyordum kahvemden bir yudum alıp gökyüzünü seyretmeye başladım o sıradada yanımdaki papatyalar dikkatimi çekti her papatya dördüğümde aklıma hemen annem gelirdi en son 7 yıl önce yüz yüzeydik kanser annemi benden 7 yıl önce almıştı o zamanlar harika bir aile ortamımız vardı

Papatyalardan biraz kopartıp hemen örmeye başladım bana taç örmeyi annem öğretmişti gözlerimin dolmasıyla akmaması için kafamı yukarı kaldırmam bir olmuştu geri önüme döndüğümde örmeye devam ettim en çok annem isterdi avukat olmamı bana hep ' ben inanıyorum sen çok iyi bir avukat olucaksın insanların hakkını suvunucaksın hukuk okuycaksın' derdi ama ben o zamanlar hep veteriner olmak istediğim için anneme hep ' hayır anne ben veteriner olmak istiyorum ' derdim ama şuan da annem haklı çıkmıştı hukuk okuyordum insanların haklarını savunacaktım çok iyi bir avukat olacaktım en büyük hayalim işte bunlardı gerçekleştirdiğim zamanda annemin yanına gidip ' evet anne ben çok iyi bir avukat oldum ' diycektim

Yaklaşık bir saat kadar orda oturmaya devam ederken uzaklaşan adımlar ve yaklaşan yeni sesler işittim ama gözlerimi açmadım yanıma barlasın geldiğini hissediyordum yanıma oturduğunda yine bişey yapmadım " günaydın " " günaymıyo " ne kadar mantıklı bir cümle sen sus gözlerimi açıp karşı taraftaki dağları izlemeye başladım o sırada da barlas ördüğüm tacı eline aldı ve incelemeye başladı " neden bu kadar erken kalktın bir sıkıntı mı var"."hayır olması mı lazım " " öyle demek istemedim " sanarsın kedi yavrusu barlas miyavlar mısın bu sefer katılıyorum sana eferin

" Takmiycak mısın" " hayır" biraz geçtikten sonra barlas tacı siyah saçlarımın üzerine koydu "çok yakıştı" demesi üzerine tacı çıkarmam bir olmuştu barlasa dönüp "bana yakın olmaya çalışma barlas" diyip ayağa kalktım birkaç adım attıktan sonra omzumun üzerinden barlasa bakıp "bu arada dün akşam için özür dilerim bilerek olmamıştı" dedim ve bahçe kapısından içeri girdim

Barlas'tan devam...

Bir işide becer barlas tek bir işi de becersen ne olacak yani kıza yakınlaşmaya çalışırken soğutmak nedir hayır nolucaktı normal insanlar gibi tanışsaydın ama yok mafya babası barlas bey ne yapar gider direk mağaradan çıkmış gibi kaçırır kızın karşısında resmen kedi gibi de olur ama dimi tacı elime alıp yerden kalktım ve sinirle yardeki taşlara vurmaya başladım arabalardan birisine binip çalıştırdım ve uzaklaşmak için sürmeye başladım evin önünde yeterince koruma olduğu için rahat rahat havini yalnız bırakabilirdim ece pekte umrumda değildi zaten bi garip davranıyordu neyse zaten 1 saate kadar geri dönerdim sadece birkaç dakika bile olsa kafa dinlemek istiyordum ormanlık alanda arabayı durdurup inmeden elime tacı aldım tabikide saklıycaktım onun için ufacık şeyler belkide benim için dünyanın en güzel şeyleri oluyordu o sırada da telefonum çalmaya başladı cebimden çıkartıp baktığımda

Mert arıyor... Yazısını görür görmez açtım

" Efendim " " alo kardeşim napıyorsun". " Bilmiyorum mert iyi değilim gibi berbat değilim gibi noluyo bilmiyorum " "biraz daha açalım konu Havin dimi " derin bir nefes alıp verdim " evet kızı kendime yakınlaştırmaya çalışırken daha çok soğutmaya başladım resmen ne yapsam bilmiyorum mert ". " Abi bak biz şimdi ne yapalım biliyor musun........................". " Hay o güzel beynini seviyim mert senin saol kardeşim ben bir saate eve geçiyorum yazarım sana " hızla arabayı çalıştırıp döndürdüm ve eve doğru sürmeye başladım evin önüne geldiğimde anahtarı adamlardan birisine atıp içeri geçtim kapıdan içeri girdim ve salona baktığımda saçı başı dağınık burnu aka aka ağlayan ece yi gördüm kafamı diğer yana döndürdüğümde havin mutfak tezgahına oturmuş şeftali yiyerek ece yi izliyordu ikisinede şaşkın bakışlar atarken ece beni farkettiğinde ağlaması daha çok şiddetlenmişti ayağa kalkıp bana sarıldığında bişey yapmadım "noluyo burda ".

" B-barlascığım bu havin bir anda bana saldırmaya başladı ben hiçbir şey yapmadım " diyerek daha sıkı sarılmaya başladı o sıradada havin konuştu " acaba bana söylediklerini barlascığına damı söylesen " dedi ece ye baktığımda benden hafifçe ayrılıp " sadece bekar bir adamın evinde ne işe yaradığını sordum " havinin gülme sesi geldiğinde tekrar ona döndüm " barlascığı sadece bana soru sormuş başka bişey yapmamış merak etme " diyip tezgahtan indi ve merdivenlere doğru yöneldi " ne oldu kaçıyor musun". Havin arkadına dönüp işaret parmağını eceye uzattı " bana bak eğer seni bir tur daha dövmemi istemiyorsan o çeneni kapat elimden barlascığın bile alamaz seni rezil " tiksinizcesine bakıp tam bir adım daha at8yordu ki ece kaşınmaya başlamıştı " aaa lütfen bana zarar verme çok korkuyorum" havin tekrardan arkasına dönüp bu sefer seri adımlarla ece ye doğru yürüyüp saçından yakaladığı gibi yere yapıştırmıştı " ya ya bırak acıyo barla- aaaaa". " Seni gebertirim " " YETER DURUN ARTIK " kükrercesine konuştuğumda iki saniyeliğine dursalarda havin tekrar devam etti arkadından yaklaşıp kucakladığımda ne kadar çırpınsada bana bi ifade etmemişti hızlıca yukarı çıkıp odaya girdim havini yere bırakıp anahtarla kapıyı kitledim ve cebime attım

" Noluyo " " sanane " diyip balkona çıkınca bende telefonumu çıkartıp adamlardan birisini aradım

" Alo emir ......... Ece yi yarım saat sonra mardine halamların kraya götür...... "

Ardından ece aşağıda olmasına rağmen telefondan aradım havini yalnız bırakmak istemiyordum her ne kadar o beni istemesede " ece bana şimdi söylediğin her şeyi kıvırtmadan diyosun yarım saat sonrada halamların oraya gideceksin........... Evet mardine şimdi anlat....... HEMEN......"

🫧🫧🫧

Selammm nasıldı bu bölüm 🎤🎤🎤

Sizce ece ne dedi de havin bu kadar öfkelenip dövmüştü ece haketmiş miydi

Oy+yorum

 

Loading...
0%