Hayatımın en zor, ama bir o kadarda yorucu bir gününden geçiyordum.

Ev sahibi yüzünden taşınma sürecinde olduğum için eşyaları kutularına koymakla geçiyordu zamanım. Evden çıkma sebebim, bekar olduğum içindi.Hayır, anlamıyorum, bir insan bekar bir insanı niye çıkarır ki? Bu zamanda ev bulamayan var ama ben, arkadaşlarımın yardımıyla kendime göre bir ev buldum, en azından bulamayan da vardı! Kendimi hiç bu konular için yoramazdım! Çünkü hem bu evinde hem bu apartmanında canı cehennemeydi! İnsanlar gözümün içine bile bakmıyorlardı! Nasıl komşulardı bunlar? Son kez odama gidip eşya varmı diye baktım. Boy aynası ve yatak dışında bir şey yoktu. Boy aynam hafif yeşilimsi ve pirinç ışıklar ile doluydu. Bunu kendim tasarlamıştım çünkü çok sade duruyordu. Elime bir bez alıp aynamı silmeye başladım. Son kez kuruladıktan sonra kendime bakmaya başladım. Kahverengi saçlarım, kahverengi gözlerim ve hafif pembemsi dudaklarım dışında çok ilgi çekici bir yerim yoktu. Zaten olsa ne olacaktı, pekte övülecek bir güzelliğim yoktu. bana bu yaşıma kadar kimse "Çok güzelsin," demedi, o yüzden bende övülecek bir güzelliğim olduğunu sanmıyordum. Ama kendimde sevdiğim tek şey ismimdi; Lara. İsmimi çok seviyordum. Kimsenin ağzından ismimi duymadığım için ismim en saf şeydi kendimde. Taşıma aracının gelmesine az kaldığını düşünerek aynayı uzun bir poşete koydum. İstanbul, son zamanlarda iyice sıcak olduğu için katlanılmaz bir hal alıyordu. Taşıma aracı normalde kısa sürede gelirdi ama bu gün pazartesi olduğu için İstanbul'un trafiği düşünülecek gibi değildi. Gideceğim yer Avcılar Parseller'de 2+1'idi. Kendime göre küçük ama lüks bir yer beğenmiştim. Saat 14:16'ydı mutfağı, odamı, ve banyoyu son kez kontrol ederek taşıma aracını beklemeye başladım. Buradan bir an önce gitmek istiyordum!

⊶⊷⊶⊷⊶⊷⋆⊶⊷⊶⊷⊶

(Yarım saat sonra)

Telefonuma bakarken çalan kapıyla hemen ayağa kalkıp kapıya koştum,

Kapıyı açtığımda çalışanlar gelip kutuladığım eşyaları götürürken bende arabama inmeye başladım.Son kez olduğum apartmana bakıp anahtarı kapıya bıraktım.Havalı bir çıkışım olmadı ama neyse. Nerdeyse yarım saat sonra yeni evime gelebilmiştim. Duyduğuma göre burada ünlü isimler oturuyormuş. Daha yeni yeni gördüğüm yer benim yeni hayatımın başlangıcı olacaktı. Telefonuma takipçilerimden bildirim gelince başımı telefona çevirmiştim.

Merhaba ÖB! Arda Duranı duydun mu? Son zamanlarda ünlü olan müzisyenmiş. Avcılar'da Parseller diye bir apartman' daymış. Eğer onu araştırıp soruşturursan, bizede haber verir misin? Ona göre takip edeceğim, sen insanları güzel değerlendirdiğin için sana güveniyorum.

Bu mesajdan sonra gözlerim kocaman bir şekilde açıldı. Arda Duran benim oturduğum apartmandamı oturuyordu? Bu imkansızdı çünkü ben hiç birşeye böylesine denk gelmezdim! Acaba sevgilisi varmıdır diye düşünmeden edemedim.

-Sevgilisi yok Lara, bu dünyada tek insan olarak sen olacaksın. Anladın mı?

Herkese garip gelen ama benim arkadaşım gibi konuştuğum içsesimin, her cümleme illa ki bir cevabı vardır. Bazen beni sinir ediyor, bazende içimi rahatlatıyordu, ama en çok sinir ediyor! içsesimin söylediği bazı şeyler doğru çıkıyordu...Taşıma arabasının gitmesini izledim ve apartmana girmeye başladım. Dışı siyah ve beyaz tonlarında bezenmiş apartmanın içi, 5 katlı ve ferah bir havası vardı, sade, beyaz tonlarla doldurulmuştu içi.En sevdiğim renk beyaz olduğu için hafif bir tebessüm kondurdum dudaklarıma. Üçüncü kata çıkmak için merdivenlere doğru yöneldim fakat gördüğüm şeylerle yerimde kaskatı kesildim. 2 numaralı evde sayamayacağım kadar ayakkabı vardı. İçeriden de piyano, keman ve daha bir çok farklı müzikal ses geliyordu. Sanırım burası Arda Duran'ın eviydi. Bir süre daha bekledikten sonra kendi evime çıktım.

⊶⊷⊶⊷⊶⊷⋆⊶⊷⊶⊷⊶

Eve gelip eşyaları yerleştirmem birkaç saat sürdü. Mutfak, odam,banyo,

Oturma odam ve salonu temizledikten sonra eşyalarımı yerleştirmem iki üç dakika sürmüştü. Çünkü daha önce çalıştığım yerlerde hep böyle eşyaları yerleştirdiğim için alışkındım. Saat gece 00:00 olmuştu. Uykumun gelmesini istemediğim için amerikan mutfağıma geçip kahve yapmaya başladım. Öylesine Biri hesabıma dolu dolu mesajlar gelmişti. Hepside Arda Duran ile ilgiliydi. Ne var şu Arda'da anlamadım!

ÖB, lütfen Arda Duran hakkında bilgilendirme yaparmısın meraktan çatlıyoruz.

Merhaba, ÖB. Arda Duran hakkında birşey öğrenebildin mi? Lütfen bilgilendirme mesajı at. Seviliyorsun!

Buna benzer daha birçok mesaj geliyordu. Kahvemi alıp salona geçtim ve bilgisayarımı alıp Arda Duran'ın hesabını açtım. Kahverengi saçları, kahverengi gözleri ve çilek kırmızısı dudakları vardı. Uzun boyu ve kaslı vicudu ile bütün kızların inşallahı oluyordu. Benim böyle bir düşüncem yok, sadece tahmin! İyi ama bencil bir kişiliği olabilirdi. Ama benden kimse tahmin istemedi ki! Direkt bilgi istedi! O zaman tek işim defterimde "Arda Duran Kişiliği" diye bir başlık açmaktı.

Bekle Arda Duran, Lara korkmaz seni tanımaya geliyor....

Tekrar kendi hesabıma girip küçük bir açıklama yazmaya başladım, takipçilerimi çok seviyordum;

"Hepinize merhaba, Türkiye! Bugün kişilik araştırmamız sanırım kısa bir arada. Arda Duran henüz yeni ünlü olduğu için onun hakkında hiç birşey öğrenemedim. Sadece herkesin bileceği bilgileri yani saç rengi, göz rengini biliyorum hakkındasını iyice araştırıp tekrardan geleceğim. Hepinize iyi akşamlar!"

En kısa sürede Arda Duran'la tanışmam lazımdı....