@elanur192720102010
|
& Küçük Berk Ahu'yu çok severdi o kadar çok severdi ki kim aralarına girse kıyameti kopartırdı küçücük olmasına rağmen çok büyük kimsenin aklına bile gelmeyecek şeyler yapardı hele ki konu Ahu olduğu zaman...
"Anne ne zaman gidebilirim?" diye sordum. Ahu'nun yanına gidecektim. "Birazdan birlikte gideriz" dedi annem. 11 yaşındaydım kendim gidebileceğim kadar yakındı Ahu'nun evi ve gidecektim. Köyü yeşil saray yavrusu bir evden çıktım ve Ahu'nun şatafatlı konağına doğru yürüdüm. Birde ne göreyim Ahu bir adamın elini tutmuş siyah uzun mercedes bir arabaya binerler kendi gördüm 10 metre kadar vardı aramızda koşarak bende bindim arabaya pala bıyıklı şoförle birlikte üç kişi vardı arabada ve silahlılardı. Ahu birden "anneme götürecekler bu abiler beni" dedi. Annesi hayatta değildi Ahu daha 32 günlükken vefat etmiş ama neden vefat ettiği bulunamamıştı. Hatta cesedi de ortada yoktu. Daha 6 yaşında anne özlemiyle yaşıyordu, babası o kadar bakıcı tutmuştu ama nafile, küçücük kızı ellerinde tutamıyorlardı. "Berk birşey söylesene" dedi elini gözlerimin önünde sallayarak, bu düşüncelerden zorlukla çıkarak kendime gelmeye çalıştım. "Biz şurada inebilirmiyiz?" dedim sormam bile hataydı. Pencereden gözlerini ayırmadan, yakışıklı bıyıklı bir adam olumsuz şekilde kafasını sallayınca adeta sinirden kızarmıştım. Ahu'ya yaklaşarak göz kırptığımda kendini koltuğun arkasına atmasını söyledim kısık bir sesle, adamların duyamayacağı bir şekilde. İki yanımda duran adamların silahlarına baktım sağ tarafımdaki solaktı ve bu işime yarayacaktı silahı benim olduğum taraftaydı sol tarafımdaki sağlaktı iki silahta benden tarafta olduğuna göre şanslıydım düşüncelerden anında çıkıp Ahu'ya göz kırptım. Hemen koltukların arkasına geçti adamlar dalgın bir şekilde Ahu'ya bakarken ne olduğunu bile anlayamadan pencereden silahlarını attım. Şaşkınlık içinde söylendiler"o silahlar senden daha pahalı" dedi birisi diğeri "kendini ne sanıyorsun sen çocuk" dedi. Bunu yapmıyacaktı. Bu küçük çocuğun Ahu için yapamayacağı şey yoktu bunu o bilmiyordu. Küçük bir düşünüp "siz benim babamın kim olduğunu biliyor musunuz ha" dedim. Pişmiş kelle gibi sırıtan aram "biliyoruz da kaçırıyoruz" dedi. Aslında hiçbir şey bildiği yoktu. Ve sonra "aslında bir taşla iki kuş vurduk" dedi sırıtarak. Daha da sinirlenmeme neden oluyordu. "Kızma küçük prens babalarınız parayı getirince teslim edeceğiz sizi" dedi. "Ha parayı getirmeyecek olursa ölürsünüz... Kıııhhhh" diyerek boğazını kesme işareti yaptı. Sonra anı bir frenle durduk. "Abi geldik" dedi şoför "kapıyı aç" dedi benimle kafa tutan adam, kapıyı açar açmaz koşar adım indim aşağıya "Ahu! Ahu! Gel haydi" dedim. Ama ses gelmiyordu. Arabaya tekrar bindim ve Ahu yoktu. İlk ben inmiştim ve benden sonra Ahu inmemişti nereye gitmişti...
|
0% |