Yeni Üyelik
11.
Bölüm

10.Bölüm

@elf_01_

"Düştüm mahpus damlarına öğüt veren çok olur"

Sabahtan beri aynı şeyi tekrar tekrar söyleyen Bulut ile hep beraber son on dakikadır yaptığımız gibi yine göz devirdik. Sıkıntı ile oflayarak oturduğum yerden kalktım.

Salak çocuklar onları haşat ettiğimiz ve üstüne de hastanelik oldukları için bizden şikayetçi olmuşlardı. Alt tarafı Murat dövdüğü çocuğun kolunu kırmış Bulut ise burnunu çatlatmıştı. Biz kızlar ise iki çocuğun da yüzünü tanınmaz hale getirmiştik. Bence bu sonuçlara dayanarak şikayetçi olmaları saçmaydı, sizce?

Olduğum yerde bir ileri bir geri giderek düşüncelere dalmışken birden kapı açıldı. Umutla hepimiz o tarafa doğru dönünce içeri bir tane polis amca ve bir adet de Barlas girdi.

"Lan Barlas!"

Murat sevinçle Barlas'a seslenince şaşkın bakışlar ile ona baktım.

"Sen Barlas'ı nereden tanıyorsun?"

Murat bu sefer şaşkınca bana baktı. Herhalde adını bilmeme şaşırmıştı.

"Arkadaşım o benim, ondan tanıyorum asıl sen nereden tanıyorsun?"

"Avukatım o benim"

"Yoksa o gün anlattığın kişi Barlas mıydı?"

Başımı olumlu anlamda salladığımda şaşkınlıkla bana bakınca bu haline kıkırdadım.

"Daha sonra konuşacağız bunu cimcime"

Geçiştirmek adına başımı salladım, onu boşvererek heyecala ve mutlulukla bize doğru gelen Barlas'a baktım. Nasıl geldiğini ve nereden haberi olduğunu bilmiyorum ancak bu iyi olmuştu. Hepimizde gözlerini tek tek gezdirdi Murat'ı görünce biraz şaşırsa da bozuntuya vermedi, bakışları bana döndüğünde çatılı olan kaşları daha çok çatıldı. Başını olmusuz anlamda sallayarak polis amcaya baktı.

"Vazgeçtim bence bir gün kalsınlar da akılları başlarına gelsin memur bey"

Hepimizin kaşları çatılırken Barlas halimize sırıtıyordu. Polis amca gülerek bize döndü.

"Hele bak şunlara nasıl bakıyorlar sana"

Bu dediğine kendisi daha çok gülerken Barlas bize döndü. Artık nasıl baktıysak o da gülmeye başladı. Sonunda gülmesini keserek Murat'a döndü.

"Seni burada görmeyi hiç beklemezdim Murat"

"Siz tanışıyor musunuz?"

Ayşe merakla konuştuğunda Barlas ve Murat aynı anda,

"Arkadaşız" dediler.

Polis amca çatık kaşları ile ellerini arkasında birleştirerek bize doğru bir adım attı.

"O çocukları nasıl dövmüşsünüz gençler, bir daha yapmayın sakın. Birinin kolu birinin burnu kırılmış, diğeri yine iyi ama en sonuncu, onu kim dövmüş? Yüzünde kocaman izler ve karnında morluk vardı"

Hepsi tek bir elle beni gösterince masumca gülümsedim. Barlas ve polis amca şaşkınlıkla bana baktı.

"Kızım sen onu dövmeyi nasıl başardın?"

Hayretler içinde bana bakan polis amcaya,

"Valla kavga etmesini bilmiyormuş demek ki polis amca bir vurdum baktım yere düşmüş" diyerek omuz silktim.

Polis amca hala şaşkınca bakarken Barlas bu halime alttan alttan sırıtıyordu. Sanırım ilk defa bir kızın bu şekilde bir oğlanı dövdüğünü görüyorlardı. Benim girdiğim kavgalarda ki kızları görseler herhalde dilleri tutulurdu.

Biz süre daha halimize dalga geçip en sonunda kapıyı açtılar. Hepsinin arasından sıvışıp en önde ben çıktım. İki dakikada nefesim tükenmişti be.

"Hadi yürüyün çıkıyoruz"

Barlas hepimizin önünden yürümeye başladığında kuzu gibi onun arkasından yürüdük. Çıkış işlemleri falan fistan derken karakolun bahçesine çıkmıştık. Barlas önümüzde durarak bize doğru baktı.

"Şimdilik sizin paçanızı kurtardım ama bir daha ki sefere sizi kurtaran ben olmam haberiniz olsun"

Murat umursamazca Barlas'ın yanına giderek kolunu omzuna attı. Yavaş ve sakin adımlarla ilerlemeye başladığında bizde peşinden gittik.

"Avukatsın oğlum sen bir zahmet kurtar bizi"

"Seninle arkadaş olduğuma pişmanım"

Barlas yakınarak konuştuğunda onun bu haline hep birlikte güldük. Murat bizim yanımızda şakacı ruhunu ortaya çıkartsada yaşına göre çok olgun birisiydi. Bu yüzden genelde depresif ruh halimde olduğumda konuşmak için Bulut'tan sonra ilk çağırdığım kişi oydu.

Yol boyu Barlas ve Murat'ın şakalaşmasını izleyerek otoparka geldik. Çıkmadan önce anahtarını aldığım arabamı arayarak bulduğumda tam oraya ilerliyordum ki Barlas,

"Hadi atlayın arabaya gençler gidelim şuradan" dediğinde olduğum yerde durdum.

Ona doğru dönerek egolu bir şekilde gülümsedim.

"Gerek yok benim arabam var"

Tabikiside her zaman bunu diyerek hava atmayı istemiştim. Barlas şaşırmış gibi yaparak,

"Küçük çocuklara ne zamandan beri ehliyet veriyorlar?" dediğinde ben hariç herkes güldü.

Somurtarak yanımda ki Bulut'un karnına dirseğimi geçirdim. Kollarımı bağlayarak çatık kaşlarımla ayağımla ritim tutarak gülmelerinin bitmesini bekledim. En sonunda hepsi sustuğunda hepsini orada bırakıp arkamı döndüm. Hiçbirini arabama almayacaktım.

Arabaya binmeden önce son kez bizimkilere dönüp el hareketi çektim ve sırıtarak arabaya bindim. Onları orada bıraktığım için arkamdan gelen küfür seslerine karşı yanlarından geçerken camı açtım ve göz kırpıp oradan uzaklaştım.

"Lanet olsun bugün de havalıyım"

Kendi kendime konuşup gülerken bir yandan da müzik açıyordum. Yol boyu şarkıya eşlik ederek eve geldiğimde arabayı park ettim ve binadan içeri girdim. Daire kapısını da açtığımda ilk önce mutfağa gittim ve bir bardak soğuk su içtim. Sonrasında oturma odasına giderek kendimi koltuğa attım ve rastgele bir film seyretmeye başladım.

Saçma bir şekilde saran film ile tam kendimi kaptırmıştım ki kapı açıldı ve içeri tam kadro girdi. Onlara göz devirerek tekrar filme döndüm. Hepsi kendini bir koltuğa atarak bana döndüğünde ne var gibisinden kaş göz yaptım.

"Sen niye bizi bırakıp gidiyorsun?"

"Siz niye bana güldüyseniz o yüzden"

"Ama o bir şakaydı o yüzden güldük!"

"Benimki de bir şakaydı bende o yüzden gittim"

Sırıtarak pişkin pişkin Selen'e cevap verdiğimde pes etmiş olacak ki oflayarak arkasına yaslanarak kollarını önünde bağladı.

"Ee Murat koyuyum da tur at, senin bu arkadaşlık nereden çıktı? Niye bize söylemedin?"

"Sizin gibi çok yakın olmadığımız için gerek duymadım o kadar"

Soruma verdiği cevapla tatmin olmadığım için tekrar soru soracakken benden önce Ayşe davrandı.

"Çok merak ettim nerede karşılaştınız ilk tanıştığınızda, sonuçta adam avukat"

"Arabası bozulduğu için iş yerime gelmişti. Biraz dertli gibi olduğu için sorular sordum ona, oradan yakınlık oldu ondan sonra da zaten arkadaş olduk. Ama ailesini uzun zaman önce gördüğüm için yüzleri çok aklımda değil. O gün çıkartamadım ama o küçük velet de Barlas'ın kardeşiymiş"

"Aa gerçekten mi?"

Ayşe merakla bana baktığında başımı olumlu anlamda salladım. Onlar kendi aralarında Barlas'ı çekiştirirken ben de sıkıldığım için telefonumu aldım ve biraz tiktoka girdim. Bugün olan kavgadan hiçbirinin ailesinin haberi yoktu ve olmayacaktı. O yüzden de hepsi ailesini arayıp bu gece burada kalacaklarını söylediler.

Dakikalar sonra artık uykum gelmeye başladığı için ayağa kalktım. Zaten hepsi uyudu uyuyacaktı moduna girmişti. Selen ve Ayşe'yi ayağa kaldırıp yanıma çektim.

"Kızlar benimle yatacak sizde Bulut'un odasını bölüşün hadi bay bay"

Aslında orası misafir odasıydı ancak Bulut'un birkaç eşyası olduğu için artık onundu, yani o öyle söylüyordu. Kızlarla beraber odama girdiğimizde onlara rahat olmaları için pijama takımlarımdan verdim. Hepimiz üzerimizi değiştirerek ortada Selen, sağında ben ve solunda Ayşe olmak üzere uzandık. Neyse ki yatağım çift kişilikti, bu yüzden üçümüzde rahatça sığmıştık.

Kollarımı Selen'in beline sardım. Bir şeye sarılmadan uyuyamıyordum çünkü. Uykudan kapanan gözlerim ile ikisine hitaben,

"İyi geceler" dedim.

"İyi geceler"

"İyi geceler bebek"

Aynı karşılığı onlardan da aldığımda güzel bir uykuya kendimi bıraktım.

 

🌸

Ben biraz bölüm atmayı unutmuş olabilirim 🤏 sorry. İnşallah iki gün sonra da diğer bölüm gelecek.

Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin bebişler.

İyi okumalar.

Loading...
0%