@elf_01_
|
Esneyerek uyandığımda ayılmak amacıyla bir süre boyunca boş boş duvara baktım. Artık beynimi kullanacağım kadar ayıldığımda yatakta doğrulup ayaklarımı sarkıttım. Tekrar esnemeye başladığımda ellerim ile gözlerimi ovuşturdum ve yataktan kalkıp banyoya gittim. Aynadan kendimi görünce irkilip, "Tövbe bismillah" diye mırıldandım. Dün çıkarmaya üşendiğim maskaram ve topuzdan eser kalmamış bir saç ile cadılara benziyordum. Korktuğum bu halime şizofren edasıyla gülüp elimi yüzümü yıkadım ve saçımı daha düzgün bir topuza çevirdim. Dişlerimi de fırçaladığımda banyodan çıkıp yemek yemek için mutfağa gittim. Buzdolabını açarak ne var diye baktım. Kenarda duran kıymayı gördüğümde canım köfte çekmişti. Kıymayı çıkardım, yanına birkaç tane de patates aldığımda telefonumdan müzik açıp yemeği yapmaya başladım. "Yaydan çıkan ok geri dönemez, kimse kararımı değiştiremez, ben daha başka ne söyleyeyim, mesajımı almıştır o.." Hadise'ye eşlik ederken bir yandan da doğradığım patatesleri tavaya attım. Kıymayı bir kaba koyarak iç mazemelerini ekledim ve yoğurmaya başladım. Ben bunları yaparken bir sonra çalan şarkı ile gülümseyerek eşlik ettim. "Yanım çok kalabalık senin gelmiyor bağır, müzik son ses, bangır bangır.." Yarım saat sonra kahvaltım hazır olduğunda dolapta olan meyve suyunu da çıkartıp bir bardağa koydum. Aslında çay seviyordum ve yapabilirdim ancak üşenmiştim. Sandalyeyi çekerek masaya oturdum ve telefonumdan bir film açarak yemeğimi yemeye başladım. Tek başıma olduğum için yemek yerken canım sıkılıyordu. Yemeğimi yedikten sonra kalktım ve masayı toparlayarak bulaşıkları yıkadım. Oturma odasına geçip kendimi koltuğa attım. Telefonumu alarak bizimkileri aradım çünkü canım sıkılmıştı. Topluca grup araması yaptığımda Bulut harici diğer üçü cevaplamıştı. "Nabersiniz gençler" "İyiyiz aşkım sen nasılsın" Konuşan Selen ile diğerleri de onu onaylayan mırıltılar çıkarttı. "Bende iyiyim" "Hayret Bulut girmemiş" Ayşe'nin söylediği cümleye Murat cevap verdi. "O salak daha uyanmamıştır ki" Bu dediği üzerine hepimiz kahkaha attık. Biraz havadan sudan konuştuktan sonra asıl meseleyi açtım. "Aşklarım beni dinleyin şimdi, bizim lise zamanında hep gittiğimiz küçük bir restorant varya onu hatırlıyor musunuz?" "Ay evet" "Evet unutur muyuz" "Evet ya" Hep bir ağızdan beni onayladıklarında sözlerime devam ettim. "Ha işte ben diyorum ki bugün oraya topluca bir gidelim" Ayşe ve Selen sevinçle kabul edince Murat, "Benim bugün Barlas'a sözüm vardı ama" dediğinde gözlerim büyüdü. "O da gelsin birşey olmaz" Ayşe'nin umursamazca dedikleri ile panikle reddedecekken Selen, "Evet ve çok yakışıklı adam" dediğinde içimde sebepsizce bir duygu yayıldı. Kaşlarım çatılırken Selen'e hitaben, "Yo hiç de yakışıklı değil, tipsizin teki" dedim. "Saçmalama Delfin adam bir içim su resmen" Ayşe'nin sözleri ile çatık kaşlarım biraz daha çatılırken içimden kendi halime küfür ettim. Üzerimde olan anlamsız duygudan rahatsız olmuştum. "Eğer hepiniz hemfikirseniz çağırıyım da gelsin" Hala çatık olan kaşlarımı düzleterek umursamazca, "Kafanıza göre takılın" dedim. Diğerleri de onayladığında son kez Murat, "Delfin senin evin yakın Bulut'a haber verirsin saat yedi gibi buluşuruz orada" dedi. Ayşe "Delfo ordan geçerken beni de alsana" Selen "Bir de ben" "Tamamdır kızlar ve Bulut bende, peki sen Murat" "Ben Barlas ile giderim oraya" "Tamam o zaman görüşürüz" Vedalaşarak telefonu kapattığımızda oturduğum kanepeye biraz daha yayılıp gözlerimi kapattım. Daha yeni içimde oluşan duygu da neydi öyle? Her ne ise bu çok rahatsız ediciydi. --------------------------------------------------------- Parfümümü de sıkarak aşağıda beni bekleyen Bulut'un yanına gittim. Elinde telefonuyla arabaya yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu. Ayak seslerimden geldiğimi anlayınca telefonu cebine koyup bana baktı ve göz devirdi. "Bir an hiç gelmeyeceksin sandım" "Bo on hoç golmoyocokson sondom" Çarpılmış gibi onu taklit ettiğimde bana iğrençmişim gibi baktı. Bende ona aynı bakışları gönderdiğimde arabanın kapısını açmıştım. Evet biz böyle anlaşıyorduk. İkimizde bindiğimiz de kızları almak için onların evine doğru sürdüm. Önce Ayşe sonra ise Selen'i alarak buluşma yerine doğru sürdüm arabayı. "Muratlar gitti mi?" Ayşe'nin sorusu ile dikiz aynasından ona kısa bir bakış atıp sorusunu yanıtladım. "Yok, onlar da daha yoldaymış. Aynı anda varırız büyük ihtimalle" "İyi bari" Yolculuğun geri kalanını sessiz sedasız geldikten sonra geldiğim restoranın önünde durdum. Ben arabayı park ederken Muratlar da gelmişti. Hep beraber arabadan inerek Murat ve Barlas'ın yanına gittik. "Merhaba Barlas" Selen hemen elini Barlas'a doğru uzattı. Onun bu haline gülümseyerek göz devirdim. Selen hep böyleydi, yakışıklı gördü mü kendini tutamazdı. Barlas Selen'in uzattığı elini tutup sıktığında gözlerim anlık olarak birleşmiş ellerine kaysa da hemen geri çektim. Bana neydi ki zaten? "Merhaba" Bulut ve Ayşe ile de selamlaştığında sıra bana gelmişti. Aynı diğerleri gibi elimi uzatarak elini sıktım. Böyle çok resmi geldiği için gülmek istesem de kendimi tuttum. "Merhaba" Bir anlık gülümsedi ve bana aynı karşılığı verdi. "Merhaba Delfin" Elimi bıraksa da gözlerini benden çekmeyince inat edip bende çekmedim. Aramızda geçen bu anlmasız bakışmayı Bulut bozdu. "Hadi o zaman, içeri geçelim artık" Herkes onu onaylayarak peşinden gittiğinde ben ve Barlas da en arkadan onları takip ettik. "İyi arkadaşlar edinmişsin, hepsi çok sevecen" Sen bir de onların hayvanlaştığı evreyi gör desem de sadece gülümseyip, "Evet öyleler" dedim. Birlikte içeri geçtiğimizde telefonu ile oynayan Cengiz bizi fark edince gülümseyerek yanımıza geldi. Gece olduğu için biraz müşterisi vardı. "Hoş geldiniz" Hepimize tek tek sarılarak kısaca sohbet etti. Daha sonrasında hepimizi altı kişilik olan masaya götürüp oturttu. Sırayla sağ köşede ben, yanımda Bulut ve onun yanında ise Selen vardı. Benim tam karşımda ise Barlas, onun yanında Murat ve son olarak solda Ayşe oturuyordu. Cengiz bize bakıp gülümseyerek, "Sizi görmeyeli uzun zaman olmuş" dedi neşeyle. "Öyle oldu, fırsat bulup da şuraya gelmeye akıl edemedik ki" Murat'ın konuşması ile herkes kıkırdadı. Gerçekten de öyleydi. Fırsatımız olsa da hep aklımızdan çıkıyordu. "Ee, ne yemek istersiniz?" Murat "Ben bir ekmek arası alıyım" Ayşe "Bana da bir porsiyon tavuk pilav" Selen "Ben de Ayşe gibi bir porisyon tavuk pilav alayım" Bulut "Bana bir buçuk porsiyon iskender" Barlas "Ben de bir porisyon iskender alıyım" Burası restorant gibi olduğu için döner ve ekmek arası gibi şeylerde satılıyordu. En son sıra bana geldiğinde, "Ablacım bana da yarım ekmek arası et döner" dedim. Cengiz tüm hepsini tek tek not aldıktan sonra içecekleri de sordu. Herkes ayran istediğinde onu da not alıp, "Tamamdır, yarım saate hepsi hazır olur" diyerek arkasını dönüp gitti. "Buradaki anılarımız hala aklımda" Selen iç çekerek konuştuğunda onu onayladım. Burada resmen gençliğimiz yatılıydı. "Benim en çok aklımda kalan anı Delfin'in rezil oluşuydu" Ayşe gülerek konuştuğunda sözlerinden sonra Barlas dışında hepsi güldü. Ben sinirle kaşlarımı çatıp utançtan kızarırken Barlas merakla diğerlerine bakıp, "Ne oldu ki?" diye sordu. Bulut gülmesinin arasından, "Ne olmadı ki" dedi. Sinirle onun omzuna bir tane vurduğumda hala gülmeye devam ediyordu. Kollarımı bağdaş şeklinde bağlayıp arkama yaslandım. Bende diyordum ki bugün rezil olmadım kafama taş mı düştü acaba, al işte yine rezil olacağım. Ayşe diğerlerinden önce kahkahasına son verdiğinde masada biraz eğilip Barlas'a açıklama yaptı. "4-5 yıl önce bizim bu salak arkadaşımız o zamanlar bir çocuktan hoşlanıyordu. Gel zaman git zaman bu artık çocuğa açılmaya karar verdiği zamanlar biz yine buradaydık ama içerisi tıklım tıklım kalabalık. Ve Delfin lahmacun yiyiyor o çocuk da döner yiyiyordu. Delfin de hoşlandığı kişinin burada olduğunu fark edince dedi ki şimdi yapmazsam başka zaman asla yapamam gitti çocuğa," Cümlesinin yarısında gülmeye başladığı için devamını getiremedi. Diğerleri zaten hala aynı şekilde anırıyordu. Barlas devamını merak edercesine Ayşe'ye baktığında Ayşe zar zor gülmesini durdurup, "Çocuğa bağırarak dedi ki 'ben lahmacun sen döner olalım mı iki tereyağlı iskender' ondan sonrası felaket zaten" Artık diğerleri gülmekten kendini yere atınca Barlas da kahkaha attı. Hepsine sinirli bir şekilde bakarak kafamı yan tarafa çevirdi. Bir kere o zamanlar için bu çok büyük bir itiraftı! Homurdanarak, "Ne ya, o zamanlar ergendim!" diye söylendim. "İnanamıyorum" Barlas kahkahası arasında konuşunca çatık kaşlarım ile ona baktım. O da bana baktığında hala gülüyordu. Bu görüntü çatık kaşlarımın düzelmesine neden olduğunda bu sefer kendime sinirlenerek kaşlarımı çattım. Çocuk alt tarafı güldü Delfin! "Daha neler neler var bir bilseniz" Biraz sakinleştikleri zaman yemeklerimiz gelmişti. Yemek yiye yiye geceye kadar anılarımızdan bahsederek sohbet edip eğlendik. Daha çok benim anılarım ile eğlendiler ama olsun. Artık kalkma vakti geldiğinde herkes kendi yediğini ödeyerek çıktık. Dışarıdan gelen soğuk hava ile ellerimi kollarıma sardım. Hepimizin yüzünde bir gülümseme ile dışarı çıktığımızda arabaların yanına gittik. "Bugün için teşekkürler güzel bir gündü" Barlas yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile konuştuğunda ben de daha içten bir şekilde gülümsedim. "Bencede güzel bir gündü, en yakın zamanda tekrarlayalım" Selen konuştuktan sonra hepsi onu onayladı. Ayşe de Selen'e destek çıkıp hafif tebessümle, "Doğru, senden iyi arkadaş olurmuş Barlas" dedi. Yakın olmadığımız sürece kimseyi arkadaş grubunuza almazdık ama hepimiz Barlas'a ısındığımız için iki haftalık tanışmamızı kimse umursamıyordu. Barlas'ı sevmişlerdi. "Teşekkürler, o zaman hepinize iyi geceler" "İyi geceler" Hep bir ağızdan ona karşılık verdiğimizde aynı gelişteki gibi kızlar ve Bulut benimle, Murat ise Barlas ile gitmişti. Eve doğru giderken Selen çoktan telefonu ile oynanan Ayşe'nin omzunda uyuklamaya başlamıştı. Onun bu haline tebessüm ettim. Onu uyumadan götürmek adına arabayı biraz daha hızlandırdım. Bugün rezil olmadık diyeceğim ama reziI olmaktan çok yerin dibine girdim. Ah ulan hayat!
🌸 Evett bu bölümde bitti. Aslında hikâyenin gidişatını çok belirleyemedim kafamda ama birkaç bir şey var aklımda. Aaa kafiye yapmışım dkndndnd. Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin bebişler. İyi okumalar. |
0% |