@elf_01_
|
(Delfin'in aldığı araba) -Bir Ay Sonra- "İnanmıyorum ya hala" Elimde tuttuğum bebeğimin anahtarını tekrar inceledim. "Başardım" Mest olmuş şekilde anahtara bakmayı bırakıp bu sefer arabaya baktım. Yarım saat önce arabayı almıştım ve heyecandan daha içine bile bakmayı unutmuştum. Yanına giderek ellerimi üzerine koyarak yavaşça okşadım. "Bulut şuna bak" "Oğlum çok iyi lan" İkimizde arabaya hayran bakışları atıyorduk. Üç yıldır hayalini kurduğum araba şuan karşımdaydı. Sevinçle yerimde tepindim ve kapıyı tutarak, "Bismillahirrahmanirrahim" diyerek açtım. Gözlerim hayranlıkla büyürken Bulut da diğer tarafın kapısını açarak içine oturdu. "Bizim evin koltuğundan daha rahat bu araba" "Ağlayacağım Bulut çok güzel bu" Şoför koltuğuna oturarak elimi direksiyona koydum. Yavaşça elimdeki anahtarı arabayı takarak çalışmasını sağladım. Çıkan ses ile heyecanla çığlık attım. "BULUT ŞU SESE BAK" Bulut halime kahkaha atarak kemerini takmaya çalıştı. "Hadi iki tur atalım şu bebekle" Heyecanla ona bakarak başımı olmlu anlamda sallayarak anahtarı tekrar çevirdim ve bu sefer gerçekten sürmeye başladım. Ehliyetimi geçen sene almıştım zaten. Heyecanla arabayla müzik eşliğinde birkaç saat gezindik. Eve geldiğimizde arabayı otoparka park ettim. Özenerek kapısını kapatarak koşup Bulut'a sarıldım. "Sonunda aldım ya şunu ölsemde gam yemem" Bulut kısıkça kahkaha atarak kollarını belime sardı. "Öyle deme salak" Heyecandan dolan gözlerimle geriye çekildim. "Küçüklük hayalimdi bu benim sen, Yıldız teyzeler ve annemlerle gezecektik beraber piknik yapacaktık hatta" Gözümden bir damla yaş düşünce gülümsemeye çalışarak sildim. "Öyle deme kardeşim hala beraber gidebiliriz pikniğe, bunları atlatmadık mı biz seninle hmm?" "Öyle Bulut'um ama yinede bir eksiklik var kalbimde" "Oy yerim seni ben" Bana tekrar sarılarak sırtımı ovaladı. Gözümdeki yaşları silerek ona karşılık verdim. Bir süre sonra geri çekilerek gülümsemeye çalıştım ve kolumu omzuna attım. Eğer konuyu kapatmazsam sonu sümüklü peçetelerle bitecekti. "Hadi aslan parçası bugün sizdeyim" "Hay hay efendim" Konuyu kapatmak istediğimi anladığı için çok üstelemedi. Sohbet ede ede evlerinin önüne geldik. Binadan içeri girerek dairenin önünde durunca Bulut cebinden anahtarı çıkartıp kapıyı açtı. Berber içeri girdiğimizde Yıldız Teyze beni görünce gülümseyerek ayağa kalktı ve yanımda duran Bulut'u iterek bana sarıldı. "Benim güzeller güzeli kızım gelmiş" "Anne ben neyim ama burada?" Bulut yakınarak konuştuğunda gülerek ona dil çıkartıp Yıldız Teyze'ye sarıldım. "Hoşbuldum Teyzoşum" Benden yavaşça ayrıldı. "Geleceğini bilseydim sana yaprak sarma sarardım kızım" "Gerek yok Sultanım yorma sen kendini" "Öyle şey olur mu deli kız, ben sizin için birşey yaparsam yorulmam" Ona gülümseyerek karşılık verdikten sonra Yıldız Teyze bu sefer de Bulut'a sarıldı. "Hadi içeri geçin, bende şu yemeğe bakıp geliyorum" Onu onaylayarak ikimizde içeri geçtik. Boş boş oturmamızın ardından Yıldız Teyze içeri girdi. Yanıma oturarak saçlarımı okşadı. "Bugün araban gelecekti Kiraz'ım aldın mı bari?" "Evet Yıldız Teyze, çok güzeldi araba tam hayalimdeki gibiydi" "Evet anne, arabanın dışı kadar içi de güzel hele varya koltuğu çok rahat" Yıldız Teyze bizim heyecanımıza karşı gülümseyerek, "Hayırlı olsun kızım" dedi. Gülümseyerek teşekkür ettiğim sırada Oktay amca gelmişti. Kısaca onunlada sohbet ederek yemeğe oturduk. Tavuk sote, salçalı makarna ve çoban salatası vardı. Mükemmel üçlüye bakarken acıkan karnım kendini belli etmeye başlamıştı. "Eline sağlık Teyze'm" "Afiyet olsun" Hep beraber bol sohbetli geçen yemeğe başladık. Aradan biraz vakit geçtikten sonra ağzımdaki lokmamı yutarak biraz su içtim ve konuya giriş yaptım. "Yıldız Teyze, Oktay Amca ben diyorum ki hafta sonu güzel bir pikniğe gidelim hem eğlenirizde. Size uyar mı?" "Çok güzel düşünmüşsün kızım, gideriz tabi" "Tabi gideriz Kiraz'ım" Beni sevecenlikle onayladıklarında gülümsedim. Bulut'a dönerek, "Hafta sonu için yarın bir alışveriş yapalım hem abur cubur stoğum da azaldı onu da hallederiz" "Sen nasıl istersen yavrum" Gerisi bolca muhabbetle geçen bir akşam oldu. En son kahvelerimizi içtiğimizde Oktay amca ayağa kalkarak, "Ben yatıyorum gençler hadi bana müsaade, Allâh rahatlık versin" diyerek odasına gitti. Biz Yıldız Teyze ile biraz daha oturduk ve dedikodu aman yani bilgi alışverişi yaptık. Saat gece on iki olduğunda hepimizin uykusu gelmişti. "Çocuklar bende uyuyorum artık, geç olmadan sizde uyuyun" Ayağa kalkarak esnedim. "Bende uyuyacağım valla" Bulut da ayağa kalkarak beni onaylayınca herkes kendi odasına gitti. Bende Bulut'un odasına gittim. Burada bulunan birkaç kıyafetimin arasından pijamalarımı alarak banyoya gittim ve değiştirerek geri geldim. O sırada Bulut da üstünü giymiş yatağa yayılmıştı. Yanına giderek kendimi üstüne attım. "Nefes alamıyorum ayı!" Acı çeker gibi konuşunca gülerek kendimi yanına attım. Bana kötü bakışlarını attığında onu umursamadan uyku modumu aldım. Çok uykum vardı. Bulut da daha rahat bir pozisyona gelerek bana sarıldı. "İyi geceler Vişne" Adımla dalga geçmesi ile göz devirdim. "Sanada iyi geceler Kara Bulut" ------------------------------------------------ Sabah alarmımın sesi ile uyandım. Kaşlarımı çatarak açmaya çalıştığım gözlerimle alarmı kapattım. Neden kurduğumu hatırlamaya çalışırken gözüm tarihe kaydı. "Ah, doğru ya" Gözümü ovuşturarak yatakta dikleştim. Bugün gireceğim iki online toplantı vardı. Çevirmenlik yapacaktım. Çok tanınan bir çevirmen değildim ancak genelde ünlü şirketler ile anlaşıyordum ve bu bana maaş konusunda epey yardımcı oluyordu. Seslerden dolayı yanımda hareketlenen Bulut ile ona döndüm. "Salak mısın kızım sen? Sabahın köründe niye kalkıyorsun?" Söylene söylene diğer tarafa dönünce gözlerimi devirdim. "Saat 10.00 oldu kalk bir zahmet, ayrıca bugün benim iki tane toplantım var erken gitmem lazım" Dediklerim ile söylene söylene yataktan kalktı. Normalde asla kalkmazdı ancak işim olduğundan dolayı kalkmak zorundaydı. O ayağa kalkarak elini yüzünü yıkamak için banyoya gidince bende dün çıkardığım kıyafetlerimi tekrar giydim. Çıkardığım pijamaları geri dolaba atarak telefonumu aldım. Gelen bildirimlere bakarken Bulut da içeri girmişti. Bugün olacak toplantıdan gelen bir kaç e-maile cevap verip telefonu cebime attım. Bulut üstünü giymiş saçlarıma şekil veriyordu. Odadan çıkarken, "Ben kahvaltıyı hazırlıyorum sende Teyzoşumu uyandırıp gel" dedim. Onaylayan birkaç mırıltı çıkarttı. Odadan çıkıp mutfağa gittiğimde birkaç patates aldım. Bıçağı da alarak yemek yapmaya başladım. Bazı günler Bulut'larda kaldığımda kahvaltıyı ben hazırlardım. Yemek yapmayı sevdiğim için bana yük olarak gelmiyordu. Patateslerle işim bittiğinde onları tavaya attım. Dolaptan menemen için malzeme çıkardığım sırada içeri Bulut ve Yıldız Teyze girdi. Orhan amca yoktu çünkü çoktan işe gitmişti. Hep beraber yemeği hazırlayıp yedikten sonra artık çıkmam gerektiği için, "Görüşürüz Teyzoşum benim gitmem lazım" diyerek kapıya doğru ilerledim. Yıldız Teyze arkamdan gelerek sarıldı bana. "Biraz daha kalsaydın kızım" "Sağol Teyze'm ama gireceğim toplantılar var ondan gitmem lazım" Anladım manasında başını salladı ve geri çekildi. Bulut da yanımıza gelerek, "Bende seninle çıkıyım bari dışarda işim var" dedi. Göz kırparak hayırdır manadında başımı salladım. "Ne o sevgili mi yaptın?" Bana göz devirerek cevap vermeden Yıldız Teyzeye sarıldı ve kapıyı açarak ayakkabılarını giydi. Ensesine hafifçe vurarak bende ayakkabımı giydim ve Yıldız Teyzeye havadan öpücük attım. "Hadi bay bay Teyzem" "Güle güle kızım" Binadan çıkarak yanyana yürümeye başladık. "Nereye gidiyorsun sen?" Sorduğum soru ile bana döndü. "Bir hafta sonra mahalleler toplanacak ya onun için bizim çocuklarla masa, sandalye ayarlıyacağız" Bizim çocuklat dediği mahallede ki arkadaşlarımızdı. "Unutmuşum ben onu" "Sakın gelmeyi erteleme orada neler dönecek şimdi" İki elini birbirine sürterek sinsice gülümsediğinde kıkırdadım. Bu buluşmayı kaçırmazdım hayatta. Gülüşerek binanın önüne geldik. "Keşke bende gelseydim sizinle" Üzülerek konuşmam ile omzuma hafifçe vurdu. Üzülmüştüm çünkü bizimkilerle toplanınca eğlenceli vakit geçiriyorduk. "Boşver, hem bu sefer çok konuşamayacağız çünkü başka bir mahalleyi daha davet etmişler bu sene o yüzden işimiz çok olacak" Anladım manasında başımı salladım ve vedalaşarak binaya girdim. Dairemin önüne gelerek açtım. İçeri girerek direkt odama gidip bilgisayarımı açtım çünkü son üç dakikam kalmıştı. Tipimi düzelterek yanıma kağıt kalem aldım. En sonunda toplantıya girdiğimde derin bir nefes verdim. Toplantılar ard arda olacağı için biraz yorulacaktım. Hadi bismillah başlayalım.
🌸 İlerideki işim bunun gibi evden olsun yeter be. Üşengeçlik denildiğinde ben akla geldiğim için buna da üşenirim sanırım ldmdmdm. Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. İyi okumalar. |
0% |