Yeni Üyelik
10.
Bölüm

9.Bölüm

@elf_01_

"Bulut gel de bizimkilerle bir dışarı çıkalım, çok sıkıldım"

Hafta sonu olduğu için Selen ve Ayşe'nin okulları tatildi. Murat zaten geçen sene okulunu bitirmişti ve çalışıyordu.

"Tamam sen aşağıya in ben beş dakikaya geliyorum"

Onu onaylayarak apartmandan çıkmak için merdivenleri inmeye başladım. Sabah Yıldız Teyze'nin çağırması ile onlara kahvaltı için gelmiştim. Şimdi ise canım sıkıldığından dolayı hep beraber bir yerlere gitmek istiyordum.

Apartmandan çıktığımda beşimizin de olduğu whatsapp gurubundan sesli arama yaptım. Tek tek aramakla uğraşamazdım şimdi.

Bulut dışında diğer üçü aramayı yanıtladı.

"Nabersiniz aşkolarım"

Neşeli sesim ile konuştuğumda kıkırdadılar.

"İyiyiz bebek sen nasılsın? Hem sen bizi ararmıydın ya?"

Murat'ın kinayeli sesi ile burun kırşıtırdım. Tamam belki ayda yılda bir arıyordum ama o da neredeyse her gün birbirimizi gördüğümüz içindi.

"Aşk olsun ben öyle biri miyim? Alındım gücendim vallahi"

"Hadi hadi yedik, söyle bakalım ne işin düştü de aradın bizi?"

Selen sorusunu sorarken bende kaldırım taşına oturdum.

"Gezelim dedim biraz, hadi hazırlanın beş dakikaya kapınızdayım. Arabam var malum"

Egolanarak söylediklerim ile hepsinin göz devirdiğine yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım.

"Nereye gideceğiz"

"Onu bende bilmiyorum Ayşe'm rüzgar bizi nereye götürürse"

"O zaman ben kapattım anca hazırlanırım"

Selen yüzümüze kapattığında hiç birimiz aldırış etmedik çünkü her seferinde bunu yapıyordu.

"Sizde hazırlanın beş dakikaya oradayım haberiniz olsun" diyerek bende kapattım.

Telefonu kapattığımda Bulut da binadan çıkıp yanıma gelmişti.

"Hadi gidelim"

Onu onaylayarak arabaya bindik ve ilk yani en yakın olan Murat'ın evine gittik. Beş dakikanın ardından evinin önüne geldiğimizde çoktan çıkmış kapının önüne bekliyordu. Zaten Murat'ın hazırlanması iki dakikaydı. Her zamanki eşofman tişört kombinini giymişti.

Bulut önde oturduğu için arkaya oturarak ıslık çaldı. Onun bu haline sırıttım.

"Şu bebeğe bak be, zevkin de benimki gibi mükemmel Delfo"

Gülümseyerek ona bakıp öpücük attım.

"Sağol aşkım"

O hala arabayı överken ben çoktan Ayşe'nin evine gelmiştim. Bir iki defa kornaya bastığımda Ayşe ile beraber balkondan bir iki kadın daha çıktı. Onlar merakla arabaya bakarken Ayşe eli ile geliyorum yaptı.

"Nurdan baksana şu arabaya maşallah ne güzel"

"Gördüm kız, acaba Ayşe'nin sevgilisi mi var da almaya geldi? Baksana arabaya pahalı gibi duruyor"

Teyzelerin kendi aralarında çıkardığı küçük dedikodu ile göz devirip camı açtım ve yukarı doğru baktım. Eğer ben olduğumu görmezlerse Ayşe hakkında bir sürü saçma sapan dedikodu çıkartıcaklardı.

"Nasılsınız hanımlar"

Kadınlar arabanın camından sarkan bana baktıklarında konuştukları konuya son verip bana gülümsediler.

"Aaa Delfin kızım sen miydin? Maşallah araba senin mi?"

"Evet teyze alalı oldu biraz"

Binadan çıkan Ayşe'yi gördüğümde son kez teyzelere dönüp,

"Hadi selâmetle" diyerek camdan içeri girdim ve arabayı çalıştırdım.

Çoktan binmiş Ayşe söylenmeye başladı.

"Bıktım ben bu kadınlardan, duydunuz değil mi nasıl iki dakika da ortalığı karıştırdılar"

"Gördüm görmez olur muyum ben çıkmasaydım Allâh bilir kime neyi nasıl anlatırlardı"

En son evden Selen'i de alarak bir AVM'ye doğru sürdüm arabayı.

"Ee nereye gideceğiz?"

Sırıtarak arkaya doğru baktım.

"Go karta gidiyoruz bebeğim"

"Evet!"

"İşte bu!"

"Ay hayalimdi"

"Hayır ya!"

Herkes sevinç çığlığı atarken bir tek Selen itiraz etmişti. Dikiz aynasından ona bir bakış attım.

"Niye öyle dedin Selen?"

"Etek giyidim nasıl sürebilirim ki?"

Üzülerek konuşması ile güldüm kısaca.

"Merak etme oradan sana rahat bir kaç birşey alırım"

Selen'in düşmüş suratı aydınlandığında bende gülümsedim. Bulut telefonunu alarak arabaya bağladı ve şarkı açtı.

Hep beraber güle oynaya AVM'ye geldik. Arabadan inerek içeri girdiğimizde ilk işimiz Selen'e kıyafet almaktı. Tabi o arada Ayşe'yle biz de kendimize birşeyler aldık. Bulut ve Murat bu halimize göz devirdiğinde bizde onlara göz devirdik.

Selen bizden önce kıyafetlerini alarak kabinde giyinmesinin bir problem olup olmayacağını sorduktan sonra onay alarak kabine gidip üzerini değiştirdi. Bizde kasaya giderek aldıklarımızın parasını ödedikten sonra bir aşağı kata indik. Burada go kart için özel bir alan vardı.

Heyecanla hepimiz içeri girdiğimizde gördüğüm pist ile ağzım açık kaldı. Kocaman alanda on tane yarış arabası duruyordu. İçeride bizden başka kimse yoktu. Heyecanla poşetleri orada duran seyirci yerine bıraktık.

"Kaç dakikalığına binelim?"

"Bence on dakikaya binelim keyfi çıksın biraz"

"Bence de on dakika iyi"

Herkes Bulut'u onayladığında Murat başını olumlu anlamda sallayarak görevli abinin yanına gitti.

"Kolay gelsin abi"

"Sağol kardeşim kaç kişi olacaktınız?"

"Beş kişi ve on dakikalık sürüş olacak"

"Tamamdır, önce şu kaskları takın bakalım"

Adamın bize uzattığı kaskları taktığımızda pistin içne doğru ilerledik. Heyecandan terleyen elimi pantolonuma silerek bana gösterilen arabaya bindim.

"Buna bin sende abim"

"Teşekkürler"

Yarış arabasına bindiğimde heyecanla elimi direksiyona koyarak bizimkilere baktım. Hepsi oturmuş heyecanla yarışın başlamasını bekliyordu. Buraya ilk defa geliyorduk çünkü ya işimiz çıkıyordu ya da biraz üşengeçliğimize gelmişti. Arabalar çalışmadan önce görevli abi,

"Çok hız yapmayın yoksa hakimiyetinizi kaybedebilirsiniz, ayrıca gaza ve frene ayı anda basmayın yada direkt olarak frene basmayın bu tahlikeli. Son olarak arabalarınızdan sakın inmeyin bir yere çarptığınızda biz müdahale edeceğiz" dediğinde hepimiz onu onayladık.

Görevli abiye en yakın ben olduğum için önce benim arabamı çalıştırarak sırayla hepimizinkini çalıştırdı. Araba çalışmaya başladığında çok hızlı gittiğinden dolayı ağzımdan heyecanlı bir gülüş çıktı. Murat arkadan gelerek benim önüme geçince biraz daha hız yaptım.

Sırasıyla Murat, ben, Bulut, Ayşe ve en arkada Selen vardı. Selen ve Ayşe yan yana olduklarından dolayı sürekli çarpışıyorlardı. Biz ise bu duruma gülelim derken bir iki kere çarpmıştık. Eğlenceli geçen on dakikanın sonlarına doğru içeriye bir grup erkek girdi.

Son dakika da dolunca araba otomatik olarak durdu. Benden önce inen Ayşe hepimizin fotoğrafını çekince poz verdim. Kıkırdayarak arabadan inerek kaskı çıkarttığımda heyecanla diğerlerine döndüm.

"Çok iyiydi lan"

"Selen ve Ayşe'nin çarpışmaları daha iyiydi"

Bulut'un kahkaha atarak dedikleri üzerine ben ve Murat güldük. Ayşe somurtarak Selen'i işaret ederek,

"Hep bunun suçuydu, ikide bir önüme geçecek diye çarpıp durduğu için oyundan birşey anlamadım" dedi.

Selen burun kıvırarak,

"Önümde olmasaydın o zaman Ayşe, hem oyunun eğlencesi bu boşver" diyerek kolunu Ayşe'nin omzuna attı.

Onların bu haline gülerek seyirci yerine geçtik ve eşyaları aldık.

"Su siyah saçlıya baksana"

"Siyah saçlı değil şurada ki kahverengi saçlı olan daha güzel"

"Oğlum üçüde güzel lan"

Karşıda ki erkek grubunun fısıldayarak bizim hakkımızda konuşması ile kaşlarımı çatıp oraya baktım. Zaten bu tarafa baktıkları için birkaçı ile göz göze geldiğimizde hayırdır manasında baş hareketi yaptım.

"Ne bakıyorsun bilader, açıkta bir yerimiz mi var?"

Benim sesimi duyan bizimkiler de bu tarafa ilgilerini verdiler. Üç çocuğun en önünde duran orangutan suratlı çocuk sırıtarak,

"Bakmak için illa açık olmasına gerek mi var güzelim" dediğinde bende sırıttım.

Yanına doğru yavaş adımlarla gittiğimde sırıtması genişledi. Yanına iyice yaklaştığımda elimi suratına koyup sahte bir gülümseme sundum. Benden cesaret alarak bir adım yaklaşmıştı ki yüzümdeki gülümsemeyi söndürüp uzun tırnaklarımı yüzüne geçirdim.

Acı ile bağırdığında gülümsedim.

"Neden bağırdın ki şimdi"

Tırnaklarımı biraz daha yüzüne geçirdiğimde arkasındaki çocuklardan biri kolumu tutmuştu ki Bulut engel oldu.

"Eline koluna hakim ol"

"Allah Allah, şu bücüre baksanıza neler söylüyor"

Bunu demesi ile Bulut'un yumruğu yüzünü boylamıştı. Bulut dışarıdan bakıca tatlı olarak gözükür ama eli çok ağırdı. Yani bir vurdu mu tam vururdu.

Murat bir çocuğa daldığında Ayşe ve Selen de diğer çocuğa daldı. Ben ise önümdeki orangutan suratlının yüzünü bırakıp karnına tekme attım. İki büklüm olduğunda bu sefer de yüzüne tekme atarak yere düşmesini sağladım. Belki bir faydam olurdu da yamuk olan suratı düzelirdi.

"Hey, neler oluyor burada ayrılın hemen!"

Ve gecenin sonu nezarethanede bitmişti.

 

🌸

 

Ayşe'nin çektiği fotoğraf ve yarış pisti. Ayrıca Delfin'in kombini de bu şekilde.

Okurken oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

İyi okumalar.

 

 

Loading...
0%