Adım Ayşıl`dı Ay gibi ışıl ışıl anlamına geliyordu ve bu isim benim hayatımdı. Kendimi her zaman geceyi aydınlatan bir ay gibi hissettim. Kendi berbat hayatını aydınlatan bir ay, etrafımda yıldızlar yoktu, tek başımaydım. Sonra bir dost eklendi hayatıma ve bir de yıldız, yanımda parıl parıl parlayan.
Biri karşıma geçti, kalbi hayatım kadar karanlık olan. Sen artık Gece`sin dedi. Ben gece`yi aydınlatan bir ay olmak isterken o andan itibaren gece bendim, tüm bu kötü yaşantımda elimde ki tek güzel şey ismim iken o da gitti ellerimden.
Zifiri karanlığım da yalnızca bir yıldız vardı. Sonra bir adamla tanıştım kalbi kocaman ışığı parlak olan, bir yıldız daha eklendi gökyüzüne. Hâla bir yanım gökyüzünde ay olmak istesede, karanlık bir gece olmaya alışmıştım.
Annem, her zaman benim için bir güneşti, yalnızca arada ortaya çıkar ve tüm kalpleri feth ederdi. Beni yalnızca paraya ihtiyacı olduğunda arar sonra ise ortadan kaybolurdu. Ben ise ona olan bağlılığımdan, hep daha fazla çalıştım. Ne kadar para verirsem beni o kadar sever diye düşündüm. Bir insan kızını son moda bir çanta ya da bir ayakkabı için mi sever? Bunun doğru olmadığını biliyordum ama ondan tek bir onur cümlesi işitmek için tüm ülkeyi yakabilirdim.
Babam ise benim için aydınlatmam gereken bir dünya, bana bir çok erdemi kazandıran o harika adamı her daim aydınlatmaya söz vermiştim. Ay olmayı bırakıp, gece olduğum da babamı karanlıklar içinde bırakmıştım.
Zamanla zifiri karanlıktan kurtulmak istedim ama en parlak yıldızı kaybetmekten korktum. Gece değil de ışıl ışıl parlayan bir ay olsam hâla yıldızım olarak kalır mıydı?