Yeni Üyelik
17.
Bölüm

FİNAL

@elfstkn

Şuanda final yazmak kadar zor bir şey yoktur desem yeri sanırım. Ama zorla da olsa başardım.

İyi okumalar <3

 

FİNAL

Yüzüklerimiz takıldıktan sonra Barın üniversite için bölge değiştirmişti. Git-gel yol olarak sıkıntı çıkardığı için okuduğu yere yakın bir yerde öğrenci evi tutmuştu. Barın'dan bir sene sonra ise bende aynı bölümü kazanmış onun yanına gitmiştim. Dışarıdan bakıldığında ise evli gibi görünüyorduk. Gören herkes böyle diyordu daha doğrusu.

Şimdi ise okuldan çıkmış durağa yürüyordum. Yolda giderken yapmayı en çok sevdiğim şeylerden birisi ise kulaklıkla müzik dinlemek. Yolun nasıl geçip gittiğini anlamıyor bile insan. Kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktığım da durağa da çoktan gelmiştim. Bir yandan durak numarasına bakıp otobüsün kaç dakikası kaldığına bakarken bir yandan da çalma listeme girip son zamanlarda dinlemeyi sevdiğim bir şarkı vardı onu açtım. Çalan şarkı ise Ümit Sayın'dan Gül Beyaz Gül'ü açıp beş dakikası kalan otobüsü beklemeye başladım Bir yandan da şarkıya eşilk ediyordum.

Ümit Sayın-Gül Beyaz Gül

Sen susunca karışır içim

Tükenir aşkım sensiz gül

Sen açınca çözülür içim

Yaşarım aşkı senle gül

Bahar dallarına ayaz vurunca

Boynun bükülüp yas olunca

Sen bir güldün, ben bir gonca

Nasıl büyürüm sensiz olunca?

Sen olmasan ben solarım

Gül beyaz gül açarım

Sen olmasan ben solarım

Gül beyaz gül açarım

Sen susunca karışır içim

Tükenir aşkım sensiz gül

Sen açınca çözülür içim

Yaşarım aşkı senle gül

Bahar dallarına ayaz vurunca

Boynun bükülüp yas olunca

Sen bir güldün, ben bir gonca

Nasıl büyürüm sensiz olunca?

Sen olmasan ben solarım

Gül beyaz gül açarım

Sen olmasan ben solarım

Gül beyaz gül açarım

Yerini al yüreğimde yerini al

Gül beyaz gül yanımda kal

Sevgimi al, sakla koynunda

Dokunmasın kimse ona

Sen olmasan ben solarım

Gül beyaz gül açarım

Sen olmasan ben solarım

Gül beyaz gül açarım

(Spotify sözlerinden alıntıdır.)

Gelen otobüse binip Ankarakartı basıp boş bir koltuğa oturdum. Normalde sık olan EGO hatlarında asla boş yer bulamazsınız ki bugün şansıma kalabalık değildi. Normalde yürüyerek de giderdim eve ama okul o kadar yormuştu ki otobüsle gitmeyi tercih etmiştim.

Çok uzun sürmeyen otobüs seferinden evin orada bulunan durakta indim. Karşıya geçtiğimde Barın'ın da eve doğru gittiğini gördüm. Onu gördüğüm gibi önce kualklığımdan ayrıldım peşinden koşa koşa yanına gidip arkasından sarıldım.

"Barııın." Sarıldığım gibi hemen bana dönüp;

"Aaa prensesim hoşgeldin."

"Hoşbuldum aşkım. Sen nereden geliyorsun?"

"Bizimkiler çağırmıştı da bir saat görüp geleyim dedim hem kötü mü oldu kapıda karşılamış kadar oldum seni." Deyip gülerek yanağımdan öpüp sarıldı. Barın'a dönüp,

"Dışarda yemek mi yesek? Hiç evde yemek istemiyor canım."

"Tamam birtanem nasıl istersen." İleri de bir restoran vardı arkamızı dönüp konuşa konuşa restoranta doğru yürüdük.

Restoran dediğime bakmayın dışardan bakarken kafe görünüp içeriden ise yemek yiyebileceğiniz alanların olduğu bir yer.

İçeriye geçerken Barın'a dönüp;

"Bizim oraya gittiğimiz zaman Ayla ablanın yanına uğrasak iyi olacak gibi."

"Uğrayalım da bir sorun yok değil mi balım."

"Yok yok biraz rahatsızmış sanırım hem geçmiş olsuna hem de kafeye bakmaya gideriz diye düşündüm. Hem çilekli çikolatalalardan yeriz diye düşünmüştüm."

"Biraz geçmişe gidelim diyosun yani."

"Gibi gibi diyebiliriz. Hem özlemedin mi çikolataları ben çok özledim ve uzun zamandır yemiyormuş gibi hissediyorum."

"Uzun zamandan kastın hayatım iki hafta öncesi."

"Olsun o iki hafta da çok uzun bir süre." Tam o sıra da telefonumdan bimdirşm sesi geldi.

"Kim o?"

"Bilmiyorum ki bakıyorum şimdi. Melis yazmış."

Melis:

Rüyaaaaa

Acil bakman gerekk

Ben: 

Noldu Melis bir şey mi var?

Melis:

Ne yok ki

Efe var ya

Ben:

Evet

Melis:

Bir senedir falan biliyorsun ki arkadaş olarak konuşuyorduk ta ki düne kadar.

Dün ise duygularını içinde tutamayacağını söyledi

Çıkma teklifi etti.

"OHA!" Barın tepkime şaşırmış olacak ki;

"Rüya noldu iyi misin?"

Ben:

Şaka mıı ay çok güzel Melis. Sorun olacak bir konu değil gibi sanki.

Mesajı atmıştım ama Melis sohbetten çıkmıştı bile. Buluşmalarımızda hep aralarında bir şey var derdik ama onlar ikidir yalanlardı. Ama Batu ve Açelya'nın öyle bir durunları yoktu ve evet onlar da sevgili oldular hatta sevgili olmayı geçin sözlendiler.

Melisle Efe biraz geç kaldılar ama olsun sonunda birbirlerine açılmayı akıl edebilmişlerdi. Kolumun cimciklenmesiyle kısa çaplı bir bağırış koptu ağzımdan.

"Ay! Ne yapıyorsun Barın ya?"

"E daldın gittin yarım saattir sesleniyorum ve farkındaysan kapının önünde de yarım saattir ağaç gibi dikiliyoruz içeri geçelim mi diyorum ses yok kim mesaj attı diyorum ona da ses yok."

"Ya dedim ya Melis mesaj atmış diye onu nasıl duymadın?"

"Olabilir konu neymiş. Bizi yarım saattir kaşı önünde diktiğine göre önemli olmalı."

"Evet canım önemli. Senin Efe olacak arkadaşın var ya az kirli çıkı değilmiş ha."

"Efe ne alaka şuanda?"

"Efe Melis'e çıkma teklifi etmiş ama kabul etmiş mi etmemiş mi bilmiyorum mesajıma bakmadı daha."

"Sonunda etmiş mi şükür ya."

"Sonunda derken aşkım?"

"Aşkım sana dememem için götünü yırttı desem yeridir valla. Doğmamış çocuklarıma yemin ettirdi."

"Dökül!"

"Dökülecek bir şeyi yok ki hayatım. Arkadaş gibi konuşmaya başladıktan üç buçuk ay sonra bir şeyler hissetmeye başladım dedi. Ama bunu bana geçen ay söyledi."

"Ne yani bir aydır benden bunu gizledin mi Barın! Aşk olsun gerçekten ya.

"Aşkım zaten aramızda aşk olsun. Bugün de buluşmamızın sebebi buydu dünü anlattı."

"Peki Melis demese sen ne zaman bana bunu söylemeyi düşünüyordun?"

"Bana gerek kalmazdı çünkü ikisi de şuan arkanda el ele geliyorlar."

Barın'ın dedikleriyle hemen arkama döndüm ve gerçekten el ele güle güle konuşup bizden tarafa geliyorlardı.

"Melis!"

"Rüya."

"Mesajıma bakmadın?"

"Tam sana yazdım Efe aradı. Kafeye yemek yemeye gidelim diye. Tesadüf ki sizinle karşılaştık."

"Melis arkadaşım çıldırtma beni istersen." Efe öne atlayıp;

"Yenge kızı bi rahat mı bıraksan o kadar kastı ki ellerim kan içinde resmen." deyip ellerini gösterdi.

"İyi de gerdiğim bir konu yok ki. Neyse içeri geçelim de karnımızı doyuralım gerçi ben doyacağım kadar doydum daha ne kadar yiyebilirim bilemiyorum."

"Rüya hayatım tamam hadi Efe, Melis sizde geçin içeri artık. Hava zaten soğuk sayenizde iyice donduk geçin."

Cam kenarında dört kişilik bir yere geçip yemek istediklerimizin siparişini verdik. Ben ve Barın pizza; Melis ve Efe ise hamburger sipariş etmişlerdi. Yanlarına da birer içecek söyleyip onlara döndüm.

"Sizin olacağınız belliydi ama çok utangaçtınız. Bir sene ne?" Melis;

"Böyle olacağı varmış demek ki. Dün Efe'nin anlattıklarından sonra ikimiz de biraz pişman olmadık değil."

"Melis sen ne zamandır hoşlanıyorsun ki?"

"Tanıştıktan sonraki dördüncü ayda biraz biraz başladı."

"Niye anlatmadınız bana ya? Ben dışında herkes biliyor resmen Açelya'da biliyor demi?"

"Hayır hayır hayır zaten sadece Barın biliyordu olayı o kadar Batu da bilmiyordu." Barın'a dönüp;

"Hani sizinkilerle Batu da dahil birlikteydiniz?"

"Batu da vardı ama çok durmadı. Acil işim var deyip masadan koşarak kaçtı. Anlamadık ardık açmadı da. Efe sen Batuyla konuştun mu?"

"Hayır aradım ama açmadı."

"Aaaa birileri bizi mi soruyor hayatım?" Biz dışında gelen sesle yan tarafımızdan bize doğru gelen Batu ve Açelya'yı gördük.

"Sohbetiniz bol olsun arkadaşlar napıyorsunuz?"

"Sağol Açelyam sizde oturun."

"Yok yok sağol Rüya balım. Size bir şey söylemek için geliyorduk geçerken bir şeyler içip öyle gelelim dedik ama tesadüfe bak ki hepiniz burdaymışsınız."

"Sorma sorma ne tesadüf. Karşında gördüğün ikili sevgili olmuşta haberim yok."

"Şaka. Melis niye demedin?"

"Ya daha yeni olduk sayılır hem akşamına anlatacaktım."

"Hayırlı olsun bebeğim."

"Teşekkürler canım."

"E Açelya siz ne diyecektiniz? Biraz acele gibi duruyor da."

"Hazır mısınız? Biz evleniyoruz!" Dördümüz hep bir ağızdan;

"NE!"

 

Evetttt buraya kadarmış canlarım. Daha da uzatmak isterdim ama kısa olanın kısası makbuldür. Ki finalini hep değiştirdim yeri geldi evlenip çoluk çocuğa karıştıklarını yazdım kimi geldi sonunu kötü bitirdim ama dedim bu kitaba kötü son yakışmaz en sonunda oturdum gelişigüzel ilerleyeceğim ortaya ne çıkarsa dedim. Hem bu bahaneyle diğer karakterlerinde son hallerinden haberdar olmuş olduk.

Bazı yazım sıkıntılarım olmuş olabilir dediğim gibi 15-16 yaşlarında yazdım. Şuan ise 20 yaşındayım. Düşünce akışı ve tarzı değişiyor insanın. Finalini yazmak 20 yaşıma nasipmiş😂

Neyse ballarım kendinize çok çok iyi bakın. Yeni kurgu da görüşmek üzere 💖🩷

Loading...
0%